Önceden çektiğim esmalar daha kısa sürede etki ediyordu. En basitinden ya vedud ya cami esması gibi ama artık hangi esmayı çekersem çekeyim bir değişim yaşayamıyorum o enerjiyi yakalayamıyorum. Neden olabilir bu?

Mesela nasıl bir geri dönüş alıyordunuz ne kadar kısa sürede alıyordunuz şimdi tam olarak durum ne

Eski masumiyet gitmiştir belki,belkide anlatıp sırrı kirlettin..Belkide hiçbir tecelliye maruz kalmadığın vakitte de Allah rızası için zikredecekmisindir imtihanın adı ? Hepsi teori ama yaşanmışlığı var,kendimi tanımıyorum ki sana yorum yapayım.Kendini sen okuyacaksın

El vedud el cami esmalarını hangi sayılarda zikrediyordunuz?

2bin vedud 2binde cami bu yeri geliyor artıyordu,iki katına çıktığı zamanlar da oluyordu 3 katına çıktığı zamanlarda

Örneğin ya kaviyy esmasını çektiğim zamanlarda enerjim gücüm kuvvetim gerçekten yerine geliyordu heyetimin arttığı aşikar şekilde belli olabiliyordu ya da kadir esmasını çektiğim zaman bilmediğim işlerde bile gerçekten güzel şeyler yapabiliyordum ya da vedud camiyi çektiğim de o gün içerisinde bile hemen şak diye etkiler belli oluyordu

---------- Post added 08.01.20 at 02:06 ----------

Size cevap yazdım da alıntıla yapmayı unutmuşum kusura bakmayın

Ben de bin vedud 118 cami diye biliyordum. Sizinkisi de iyiymiş o zaman.

Her insanin karakterine yaradılışına göre bazi esmalar onu yerden alıp yuksek bir yere taşır. Celil adinda birinin ya Celil esmasini zikretmesi, cinlerden zarar gören birinin ya Cebbar zikrine düşmesi. Insanlar icinde kendini ezik hisseden hor görülen birinin ya Aziz zikretmesi gibi.
Ismi azam olan esmalarimiz vardir. Ilk esma zikrim ya Vedud idi benim. Zikriyle kalbimde kilitler açıldı. Çektiğimiz esmalar kilitlerimizi açar.
Kilidinize uygun anahtar uygun zamani isteyin Allah tan. O size gonderir insaallah.

bak @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] demiski:"Eski masumiyet gitmiştir belki,belkide anlatıp sırrı kirlettin." ama sen hala sırri acik ediyorsun kirletiyorsun,gordugun tecelliler karsisinda.

..

Üstad Said Nursi hz den cevap verelim
İkinci Mes'ele: Ubûdiyet, emr-i İlâhî'ye ve rızâ-yı İlâhîye bakar. Ubûdiyetin dâîsi emr-i İlâhî ve neticesi rızâ-yı Hak'tır. Semerâtı ve fevâidi uhreviyedir. Fakat ille-i gâiye olmamak, hem kasden istenilmemek şartıyla, dünyaya ait fâideler ve kendi kendine terettüb eden ve istenilmeyerek verilen semereler, ubûdiyete münâfî olmaz. Belki zaîfler için müşevvik ve müreccih hükmüne geçerler. Eğer o dünyaya ait fâideler ve menfaatler o ubûdiyete, o virde veya o zikre illet veya illetin bir cüz'ü olsa, o ubûdiyeti kısmen ibtal eder. Belki o hâsiyetli virdi akîm bırakır, netice vermez.

İşte bu sırrı anlamayanlar, meselâ, yüz hâsiyeti ve faydası bulunan Evrâd-ı Kudsiye-i Şah-ı Nakşibendî'yi veya bin hâsiyeti bulunan Cevşenü'l-Kebîr'i, o fâidelerin bazılarını maksûd-u bizzat niyet ederek


Lem'alar

---------- Post added 16.11.20 at 19:34 ----------

okuyorlar. O fâideleri göremiyorlar ve göremeyecekler ve görmeye de hakları yoktur. Çünkü o faydalar, o evrâdların illeti olamaz ve ondan, onlar kasden ve bizzat istenilmeyecek. Çünkü onlar fazlî bir sûrette, o hàlis virde talebsiz terettüb eder. Onları niyet etse, ihlâsı bir derece bozulur. Belki ubûdiyetten çıkar ve kıymetten düşer. Yalnız bu kadar var ki, böyle hâsiyetli evrâdı okumak için, zaîf insanlar bir müşevvik ve müreccihe muhtaçtırlar. O faydaları düşünüp, şevke gelip, evrâdı sırf rızâ-yı İlâhî için, âhiret için okusa zarar vermez. Hem de makbûldür. Bu hikmet anlaşılmadığından, çoklar, aktâbdan ve selef-i sâlihînden mervî olan fâideleri görmediklerinden şübheye düşer, hattâ inkâr da eder.