Merhaba dostlar herkese. Ben, belli bir dönemden sonra sürekli Mutsuz hissediyorum. Şu an 27 yaşındayım ve ergenlik sonrası bende her zaman mutsuzluk mevcut. Adı mutsuzluk da olmayabilir, ama hep bir yalnız kalma isteği, agresif tavırlar...
Çok fazla sorguluyorum her şeyi. Bunu her zaman çok kitap okumama bağladı herkes, ama öyle değil gibi.
Gerçekten çok fazla kitap okurum, aklınıza hangi yazar geliyorsa -edebi değer taşıyan- okumuşumdur. Psikolojik, sosyolojik, felsefi kitaplar; romanlar, distopyalar, sistem eleştirileri vesaire..
Karşımdaki insanı anlama konusunda da hiçbir sorun yaşamıyorum mesela. Mimiğinden, kelimesinden her şeyi çıkarabiliyorum.
İnsanları kolayca manipüle edebiliyorum ayrıca. Tabii bunu kötüye kullanmadım.
İki ve dört yıllık olmak üzere, iki üniversite bitirdim. Müzik yapıyorum. Single çıkarttım. Kitap yazdım üç tane. Sinema okudum ayrıca. Hayatım hep sanat ve benzeri şeylerle geçti son 10 yıldır.
Tüm bunları kendimi tanıtmak için yazdım, kendimi övmek için değil, lütfen yanlış anlamayınız.
Derdime çare arıyorum. Daha fazlasını öğrendikçe iyice aç hissediyorum kendimi.
Bugün gelinen noktada ise, mutsuz ve durgun bir adam oldum.
Son 1,5 yılda felaketler yaşadım bir sürü. Duygusal ve aile hayatımda ciddi enflasyonlar oldu.
Çok kızgındım, ama artık sessizim sadece. İsyan etmiyorum. Ama bir şeylerin yoluna girmesi gerek. İçimde olan şeyleri anlatamam size. Bazen tüm dünya yıkılıyor ve ben farkındaymışım gibi hissediyorum mesela.
Kulaklarımda uğultu, aksi düşünceler...
İnsanları anlamıyorum. Nasıl yaşıyorlar bu kadar şeyle, nasıl mutlular çözemiyorum. Kimseyi eleştirmiyorum yanlış anlamayın. Ama herkes hayatımın çok güzel olduğunu düşünüyor, bense tam tersini.
Kadınlar tarafından da ilgi çeken biriyim, bir şekilde. Etrafımdaki herkes çok sever beni ve benimle konuşmak, oturmak isterler. "övmüyorum, olanı söylüyorum lütfen yanlış anlamayın, lütfen!"
Ama ben yaşamak istemiyorum. Hayata neden geldiğimi çözemiyorum. Boşluğun en boş kısmındayım. Simsiyahım.
Yanımda biri varken çok gülerim, espri yaparım, neşeliyimdir. Ama yalnız kalınca kendime dönüyorum. İşin garibi, en çok da yalnızlığı seviyorum.
Ne yapmam lazım? Yok mudur el verecek biri? Bilmediklerimi söylesin bana. Psikolojim her şeyi kaldırır, o konuda kendime güvenim tam. Yeter ki bu şeyi anlamlandırabileyim.

Not: tekrar ediyorum, kendimi övmedim, durumu anlattım. İyice tanıtmak istedim ki detayı görelim. Başka bir şey lütfen düşünmeyin, gerçekten yeterince yorgunum çünkü.

@[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Ergenliğin biteli çok olmuş ve kendinden bahsederken benden bahsetmiş gibi olmuşsun

Hayvan sevgin, doğa sevgin nasıl?

Kendini nerelerde ne şekillerde ait hissediyorsun bunları keşfettin mi?

Hayatında kendi alanın var mı, tamamen kendin olabiliyor musun?

kimsin? Nesin? Ne istiyorsun? Bunların cevabını kendine verebiliyor musun?

Bu cevaplarla çözeceksin sorduğun soruyu.

Ben çözdum sorunu: tek sorun sosyallikten uzaklaşmiş olman kendini sadece öğrenmeye adamişsin biraz da sosyal ortamlarda bulunman gerek zihnini boşaltmalisin rahat yaşamalisin. Çozumu bunlar.

Artvinliyim, dolayısıyla doğanın içine doğdum. Tam bir vahşi yaşam ve hayvan severim. Hayvanlara sesimi bile yükseltmem, gerçekten o derece.

Ben, kainata alışamamış biriyim. Şarkıcı olmak en büyük hayalim. Böyle konser vermek, anlatabiliyor muyum? İlk paramla da annemle babamı hacca yollamak istiyorum. Müzik benim için bir tutku. Ancak şu aşamada zordayım o konuda.
Kendi alanım var, yalnızım zaten aylardır. Sürekli kitap, müzik, kurgu ve duvar yumruklama işi görüyorum.

---------- Post added 03.08.19 at 14:31 ----------

Dostum, asosyal değilim, çok rahat ortama girer ve herkese göre şerbet dağıtırım. Ama ben bilinçli şekilde uzak kalmak istiyorum. İnsan görmek beni yoruyor. Sorun da burada başlıyor

@[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Bende baba tarafından Artvin'liyim.

Hem insanlardan yorulup kendinle kalmak istiyorsun hem bunu sorun olarak görüyorsun.

Çok benziyoruz.. Sadece ben kendimle barışığım tercihlerimi kabullenip huzurumu yakalıyorum, sanırım sen tercihlerini ya tam olarak kendi iradenle yapmıyorsun ya da çelişkilerini yenemiyorsun.

Herkes herkes gibi olmayı öyle kanıksamış ki, birazcık kalıp dışına çıkan biri olduğunda eleştiri ve baskı hakkını kendilerinde görüyorlar.

''Ne demek bu kadaro kuyup, kendinle kaldığında huzurlu olabilirsin?''

Zarar vermediğin sürece kimseye takılma ve kendine sahip çık.

Olgunlaşıyorsun fakat tatminsizliğin sebebi dünyada idrakin - bilinç ve şuurunla egonu tatmin eden bişey yok..Kısacası gönlünün mutmain olduğu tutunacak bi dal bulamadın..

Bunlar sadece benim yorumum doğru yanlış iyi kötü gibi bi nazarla bakma..

Bende böyle bi arayışta iken birisi bana şu soruyu sordu ;

*Elma,armut,inek,at,eşek hepsinin bi vafizesi var peki senin vazifen ne ?

Dedim ki o zaman Allah bizi yarattı başı boş bırakmaz..Bi beklentisi vardır bizden..Ne bekliyor abi bizden ?

İmanı Billah ve Marifetullah cevabını aldım.. Anlamamıştım bile ne demek diye..

İman edicez,Allahı tanıyacaz..

Aklının zihninin yolun sonu diye gördüğü noktaya Allahı koyarsan zihin - ego tamam ben bunuda öğrendim beni tatmin etmedi diyemez..Bilinmez bi sır Allah ne 99 esma kadar ne 1001 esma kadar ne bize tanıtılan kadar..Çok daha fazlası var ve işin içinden okuyarakta bilerekte çıkamazsın.. Zihinle hareket edemezsin zihinsizlik dünyasına giriceksin..

Sen ilim ehli bi kardeşe benziyorsun açıkcası,şu zikri şu kadar çek devam et kafaları senlik değil.Saf hakikat lazım sana,Acaba - sanırım gibi cümleler tatmin etmez seni

Benim sana tavsiyem Risaile Nur - Sözler eserini okumaya başla,Özellikle şu kısmı demiyorum çünkü baştan başlamalısın bence..İlk 8 Söz hikayelerle anlatılır örneklerle anlatılır sen o hikayelerin içine gir anlamaya çalış..

Her okuyuşunca farklı şekilde açar kendini,Risaile Nur gibi bi eser varken bende sana Allahı yaşama amacımızı ahireti öldünden sonraki alemi vs vs anlatmam çok komik olur..Dibini aydınlatmayan kibrit inanıyorum ki sanada yaramaz o yüzden benim sana katacağım birşey yoktur,yapabileceğim tek şey Allahın her 100 senede bir bizim için yolladığı dostuna yazdırdığı eseri okumandır..Her Allah dostu bi şekilde insanlara ulaşmıştır.Kimisi sohbetler,kimisi dersler,kimisi kitap yazmıştır. Hatta bunların hepsi iradeleri dışında gerçekleşmiştir Sana Tavsiyem 2 kere okumayla anlamiyacağın ben bunu bitirdim tamamdır diyemiyeceğin,anladıkça okumak istiyeceğin bi ilim kanalına yönelmen..

Mesela sana bir soru sorayım..Hatta burdaki herkese soralım bu soruyu..

Allah musibet ve hastalıkları bize neden verir ?

Sende dahil olmak üzere herkesin bi fikri var dimi bu konuda..Bence,bana göre,sanırım veya tarikatta çay içerken konuştuk uslu durmadığımız için musibetler gelirmiş gibi başlayan cevaplar olağan ne yazıkki..

Peki bu işin hakikati nedir ? Nasıl geliyor ? Nasıl gidiyor ? Kimlere Geliyor ? varmı cevapları sende ? (Ben biliyorum kafası değil bu sadece senin nazarını celb etmesi için küçük bi yönlendirme)

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Bi okumanı tavsiye ederim,şu vakit bu meseleyi daha güzel öğrenebileceğin herhangi bir mecra varmıdır ? okuman bitince bu soruyu kendine sor..

Hayatına,namaza,ahirete,alemlere dair var mı kafanda derin ve cevabını hakikat noktasında bulabileceğin bi mecra ?

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Besmelenin önemi ile başlıyor Sözler bu ilmi kitabı okumanı tavsiye ederim,benim dönüm noktam ve kalbimin mutmain olduğu bi son duraktır


He birde kardeşin olarak 2 tavsiyem vardır sana

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

99 esmadan tövbe et yaklaşık 45 dk sürer..Yaratılışa dair derin sorular sorarken bazen çizgiyi aşarız veya ergenlik zamanında işlenmiş günahlar bile üzerimizde durur hala onlar bi dökülsün üzerinden şu ölü toprak bi kalksın üzerinden.. Bu işin görünmeyen kısmı

Görünen kısma geçersek tövbe ettikten sonra bi hacamatcıya gidip sırt bölgede bi tarama hacamatı yaptır en küçük kupayla gezsin vücudunu..Kalp arkasına orta boy taksın,1 tanede kafanın en üst noktasına ortasına 1 kupa atsın(kupa tutmazsa küçük plastik şişedeki balparmak sürsün azıcık tutar kupa,hacamat sonrası sirkeyle silersende hiçbişey kalmaz)

Aynı yollardan geçip sana bu noktanın direk son meyvesini sunmak istediğim için Risaile Nur tavsiye ettim,Tövbe ve hacamatta seni çok rahatlatacak iyi gelecektir..

@[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] hersey sana bos geliyor deil mi . para pul hersey . bide aşk ı dene . ama asık olmak icin deil gercekten sev .

Beşeri aşktan yana yüzüm gülmedi maalesef. İlahi aşka gelirsek, o raddeye ulaşmak da çok zor. Gerçekten sevebileceğim bir kadın olsa, helal yollu yani, her şey farklı olabilirdi belki de. Belki de olmazdı, bilmiyorum.

---------- Post added 03.08.19 at 16:28 ----------

Hocam dikkatle yazdığınız için teşekkür ederim. Bu ara işin ehli bir şahıs bulursam, metafiziğe girmek istiyorum. Nasıl yolu mümkünse, o yoldan.
Fiziksel dünya bana fayda etmedi pek. Zevk, sefa, bunlar da fayda vermiyor. Bilemiyorum aklımı kontrol altına almam lazım, kafamdaki bu düşünceler beni gerçekten Franz Kafka gibi yiyip bitirecek yoksa. Özelden yazarsanız detaylı konuşuruz

@[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Hemşehrim, bazen kendimle de barışıyorum. Atıyorum, kendimi yakışıklı buluyorum mesela bazen. Ya da iyi hissediyorum. Ama çok nadir. Onun dışında bana hiçbir şey yetmiyor. Bakın, dünyayla kafayı yemiş, gözünü hırs bürümüş biri değilim. Ama yetmiyor. Ya cinlerle, perilerle falan sohbet etmem lazım sanırım. Hadimler ya da. Onlar da öyle ha deyince olmuyor. Ya bir de, ben neyi çok istediysem olmadı dostum. Hep yan yattı. Hep hayırlısı demekten de yoruldum. Bıkkınım. Küskünüm, kırgınım ama en çok da kızgınım. Bilemiyorum..

Mutlulugun anahtari Allahı anmaktan gecer.

Gunde kac kere O'nu dusunuyorsun? İsmini aniyorsun? Namaz kiliyor musun?