|
Sorularınız her türlü soruyu buradan sorabilirsiniz. |
|
LinkBack | Seçenekler | Stil |
#11
|
||||
|
||||
Neler görebiliyorsunuz kalp gözünüzle yani anlamak maksadıyla soruyorum biraz aydınlatırsanız merakımı bir nebze olsun giderebilirim belki @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
|
#12
|
||||
|
||||
Alıntı:
__________________
Dünyaya Bir Dahamı Geleceğiz? Deyip Her Türlü Harama Bulaşanlara Söyleyin. Ahirete İki Defamı Gideceğiz. LÂDİKLİ HACI AHMET AĞA (K.S) To view links or images in signatures your post count must be 10 or greater. You currently have 0 posts. |
#13
|
|||
|
|||
bende bildiğim kadarını yazmak istiyorum 3 çeşit görme şekli oluyor epifiz bezi açık olup yani 3 göz ile görme ruhdan görme ve kalp gözü ile görme kalp gözü açık olan kişi kabir ehline vakıf olur mürşit olmadan kalp gözü açılmaz ALLAH dilerse açar melekleri görür cennneti cehennemi görür kalpgözü açık olucak kişinin mutlaka büyük piran evliyalardan onay olması gerekir o mertebeye çıkması gerekir peygamber efendimizin ruhaniyetiyle görüşmesi gererekir
peki ruhdan görme nedir ruh ile hareket eder varlıkları görüp onlarla savaşabilir bir nevi astral seyahat gibi her istediğinde yapabilir kalp gözünün bir altıdır ata biner kılıç kullanır ok kullanır manevi alemde seytanilerle savaş durumu vardır |
#14
|
||||
|
||||
Keşf gerek vücud gerekse şühud açısından; yani gerek görmek suretiyle gerekse idrak yoluyla perdenin arkasındaki gizli manalara muttali olmaktır. Gözünden gaflet perdesi kalkıp basiretle kâinata baktığında insan, çok ince bazı sırlara aşina olabilir. Halk arasında bir söz vardır: ’Bakmakla görmek arasında fark vardır. Her bakan göremez.’’ Bakıp görmek ve farkında olmak olayların ve eşyanın inceliklerine agah olmaya çalışmak da bir Keşf arayışıdır. Keşfin ardından ulaşılabilenler ise hikmettir, marifettir. Keşf bir emek ve çile işi olmakla birlikte bir yerden sonra Hakk vergisidir. ‘’Andolsun sen gaflette idin; derhâl biz senin perdeni kaldırdık. Bugün artık gözün keskindir.’’ (Kaf süresi 22.ayet)
__________________
Yunusça sevgimizden anlamayana cevabımız Yavuzca olacaktır... |
#15
|
|||
|
|||
Allahı cc Tealanın cc himayesine girmek için kişinin sadık ve razı makamında olup teslimiyet şuurunda olduğunda,herşeyi anlayabilir insanlar,bu sır Peygamberlere ve dostlarına verilmiştir,çünkü kişi ilim ile pişer edep ile yoğrulur hal ile sırra vakıf olur,sövene dilsiz vurana elsiz gibi,yaşarken dahi musalla taşındaki ölü mesafesinde olur,suya sabuna dokunup mizana dahi nazar ile bakıp şükreder ve hizmet ehli olurlar,dillerini gözlerini kalplerini dahi herşeyini ALLAH CC için feda ederler,işte onlar dünyayı et gözü kalp gözü can gözü ile görmezler,6.cı his duru görü gibi düşüncelere de vakıf değildirler,asla sırrı ifşa etmezler,herşeye aşk ile sararlar bakarlar hizmet ederler...veren elin kendisinin olmadığı şuurundadırlar...
|
#16
|
|||
|
|||
Bence Soruda bir Yanlışlık var.Şeytani olarak Kalp Gözü açılmaz,bu da nereden çıktı kardeşim? Şeytani olarak Göz perdesi kaldırılabilir.Göz perdesi diyorsan büyüyle direk de kaldırılabilir,büyüyle Göz Perdesini kaldıranlar güçsüz olurlar zaten.Kafir Cinlere kaldırtanlar da.Rahmani Olarak Göz Perdesi kalkarsa Güçlü olunur İnşAllah.Kalo Gözü Zaten Herkeste açılmaz.Herkese Nasip olmaz.
|
#17
|
|||
|
|||
kalp gözu nasip işidir diye duşunuyorum
|
#18
|
||||
|
||||
Alıntı:
(1) Tarikatı her bitiren kişi veli olur mu? Tarikat bitmez yani fena bulmaz. Ama sen fena buldukça ilerlersin. Dersleri geçipte mutmain olan ama hal ehli olamayan çok sayıda tarikat ehli de vardır. Önemli olan haliyle birlikte tarikatta ilerlemektir. Eğer hakkıyla bitirebilirsen (öyle diyelim) elbette evliya olursun. Evliya Hakk dostu demektir. Evliya olmak demek her anında (dikkat edin her AN'da) Allâh ile olmaktır. Emir ve yasaklarına uymak aşkıyla yanabilmektir. Bir an evvel kavuşmayı dileme mertebesinde razı olmak ve razı etmektir. Razı olan ve razı olunan. Bunun en kısa ve hızlı yolu bir mürşide bağlanmak ve onu kendinde kopyalamaktır. Amma mürşidde sana bağlanmalıdır. Bunun için hizmet bekler. Kendi nefsimizle yapacaklarımızla değil de mürşidin istedikleri yaparak fena olmak lazım gelir. Bu konu daha da uzar. Amma özeti şudur; Allâha yakın olmak mı istiyorsun? "OL" o zaman.. Senin tutan şey nedir? Adım adım vazgeç dünyadan. Geceleri ibadet ve zikir ile geçir. Tarikat derslerini yap. Bol bol tefekkür et. Tefekkürün anahtarıda rabıta ile başlar. Tarikat hep bir dizi anahtarlar yoludur. Aslında her ders bir anahtardır. Ama rabıtasız ve tefekkürsüz hal gelmez. Her an Allâh ile olabilmektir. (2) Kalp gözü açılır mı? Kişiye, niyetine vb göre değişir. İlla açılacağı kadar açılır Allâhın vereceği kadardır. (3) Kalb gözünü rahmani olarak açmak mı kolaydır şeytani olarak açmak mı? Her yolun şeytani olanı kısadır. Bugün mümin bir cin çağırmaya kalksan gelmez. Ne işi var? Amma şeytan için özel davete bile gerek yok. Daveti şudur küfre girersin. Gelir. İbadet edersin yine gelir. Zikir çekersin gelir. Tarikat ehliysen korunursun abul sabuk geleni tepelerler. Gelemez zaten. Ama intihan için gelir. Allâhü teala izin vermiştir kıyamete kadar. Ama zarar veremez. Zararı şudur (benim en sık karşılaştığım) gece teheccüde kalktım bir siyahlık geçti. Artık kalkamıyorum. İşte durum budur. İbadetten koparsın. Her türlü dümeni çevirirler. Niyet kalp bozulur. Zaten mürşid yoksa iş büyük dertlere dönüşür. Şeytani olarak açılan kalp gözü şeytana yarar sana yaramaz. (4) Kimler buna dayanabilir, yaşla alakası var mıdır yoksa önemli olan kuvve-i ruhaniyye , kuvve-i ma'neviyye midir? Buna hazır olmayan kimse dayanamaz. Dayanabileceğin kadarı verilir o yüzden. Yaşla alakası şöyle vardır, bir hevesle bir şeyler yaparsın. Heves ve nefsin istekleri geçicidir sonra ne tarikat kalır ne yol. Birde bakmışsın hayatın kaymış. Yaşının çok üzerinde olanlar da vardır elbet. Amma nice hafız ve hocanın da bu yollarda küfre kaydığını da unutmamak gerekir. Tasavvufun içindeki havas en güzel havastır. Tam havas ilmi odur aslında amma nefse zor geldiğinden istenmez. Kolay yol istenir. Aslında dayanma noktasında şu vardır. İnsan beyni gerçek dışı şeylerle karşılaştığında büyük tepki veriyor. Eğer kişi buna hazır değilse alışma süreci kadar bir süre devasa bir korkuya maruz kalabiliyor. Bu kişinin manveyatı ve koruma yapmasıyla yakından alakalıdır. Ruhun güçlü olmalıdır, kalbin dayanıklı ve güçlü olmalıdır. Bunlar olsa dahi cinlere, şunlara bunlara alışmak zaman alır. Beynin bir özelliği her şeye alışabilmesidir. O arada kaldıramayıpta ölmez ise tabi. Ölmemek için bayılır. Kapatır sistemi. |
#19
|
||||
|
||||
Son hatay depreminde deprem olduğunda yola çıktım ertesi sabah oradaydım.
Orada çok akrabam olduğundan depremzedelerin göremediği bir şeyi fark ettim. Yaşanan facia ve korkunun büyüklüğüne rağmen kimse o seviyede değildi. Yani o kadar büyük bir olay karşısında insanlar aklını kaçırırdı. Ama beyin kendini kapamış. Yüksek dozda uyuşturucu madde uygulamış. Buda şoka neden olmuş. Sonucunda tüm algılar yavaşlamış. Ayakta rüya moduna alınmış gibi. Aradan 1 seneden fazla geçti. Ben o günü anlatırken onlardan daha çok heyecanlanıp hissederken onlar sanki normal bir durumu anlatıyor gibiler. Yaşadıklarının büyüklüğünü asla tam anlamıyla hissedememişler. Sonradan görenler daha çok hissedip anlıyor çünkü gerçeklik duyusu bozulmamış. Ancak yaşayanlarda gerçeklik algısı değiştirilmiş. Bu Allâhü tealanın çok büyük merhametidir. Bu koruma sistemi olmasa o insanlar ya ölür ya akıllarını kaçırır ya da değersizleşirlerdi. Allâh insana taşıyamayacağı yüklemez'in bir tefsiridir bu olay. Normal şartlarda normal insanların zamanla alışabileceği şeylere deprem gibi bir olay ile sadece bir kaç dakikada alışması ancak Allâhın rahmeti ile açıklanabilir. Ortamı düşünün hava karanlık ve kapalı; Şimşekler çakıyor aşırı bir yağış var. Sarsıntı inanılır gibi değil. Sesler çok korkutucu. Şimdi bir amel yaparken size bunları yaşayacaksınız denilse korkudan asla bunu yapamazsınız değil mi? Ama milyon kişi bunu aynı anda yaptı. Yaşamlarındaki en büyük korku ve acılarla yüzleştiler. Hani hüddam edinme amellerinde anlatılır. Ev yıkılacakmış gibi sarsılıyor. Zifiri karanlık. Çığlıklar sesler. Bu korku ortamında zaten korkudan beslenen cinlerde korkuya ortak olmuşlardı belkide. Ben deprem sonrasında bu korkuyu yaşayan karaltılar gördüm diyen depremzeler gördüm. Uzun süre tahaccüde kalkamayanlar oldu. |
#20
|
||||
|
||||
Neyse konu hem oldu hemde dağıldı.
Ancak hazır olup olmamak bizimle alakalı değil tam olarak. Korkunun temeli aşırı düşünmek iken korkmadan yürüyebilmenin anahtarı düşünmemek. Düşünceyi kesmek. Ne demişlerdi, sonunu düşünen kahraman olamaz. Sonunu düşünen burada yanlış anlaşılmasın. Ölüm gibi bir sonu başlangıç olarak gören elbette değişir. Ama süreçte düşünmemek gerekir. Tıpkı tüm namazları birden düşünüp nefse ağırlaşması gibi. Halbuki şu anda tek vakit namaz borcumuz var. AN'a odaklanmak ve zinciri koparmamak lazım. 2 mesul zincire sahibiz. Birincisi her bir halkası AN lardan oluşan ve sürekli ilerlediğimiz zaman zinciri. Her halkada Allâh ile birlikte olmak lazım. İkincisi etrafımızda bulunan haram, sevaplar, ibadetler, zikirler vb amellerimizden oluşan ve bizi çevreleyen zincir. Birinci zincirde AN da hata olursa (gaflet yani Allahtan gafil olma durumu) zincir kopar. Tekrar dönmek tevbe gerektirir. Peşpeşe koparsa yol bozulur nefs uyanır. Geriye kayma başlar. İkincisi çok güçlü olduğumuz, zayıf olduğumuz ve zaaflarımızın olduğu halkalardan müteşekkildir. Örneğin faiz yemiyorsunuzdur. Tenezzül dahi etmezsiniz. Ama gıybet zaafınızdır. Yada cinsel dürtülerde zaafiyet. Fark etmez. O zincir en zayıf yerinden kopar. Koptuğunuzda diğer ameller ne kadar sağlam da olsa zincir artık dağılmıştır. Her haramdan uzak durmak hatta şüphelilerden dahi uzak durmak kişinin en büyük ilâhi gücüdür. Şüphelilerden dahi uzak durulduğunda takvadan ileri vera sahibi olmak başlar ki işte bu seviyede şeytan sizden korkar yolunu değiştirir. Şeytan hangi zincirin neresinde zayıflık var biliyor Allahın verdiği izinle. Dua ederken sizi dinliyor. Beyninize bakıyor. Her zaafı ezberliyor. Sabırsızlık etmiyor yavaş yavaş hangi zinciri kırabileceğini hesaplıyor. Zaman zinciri üzerinde tuzaklar kuruyor. Konu aslında bunların tamamıyla alakalı demek istedim.. Çok uzattım helal edin hakkınızı. En doğrusunu şüphesiz sadece Allâhü Te'ala bilir. Bunlar naçizane fikirlerimdir. Yanılıyor da olabilirim elbette. |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
kalb gözü açmak | gunes | Dualar & Dua Kardeşliği | 19 | 21.06.24 20:06 |
Gözlerdeki Perdelerin Kalkması ve Keşfin Açılması | HavasHoca | Keşif ve istihare Uygulamaları | 44 | 27.10.23 20:54 |
Keşfin açılması için bir cinin olması mı lazım? | Sofi058 | Sorularınız | 81 | 02.09.23 01:02 |
Bu zikire devam edenlerin kalb gözü açılır | Nani | Keşif ve istihare Uygulamaları | 13 | 19.06.22 11:37 |
Kalb gözü açılır | bitter | Keşif ve istihare Uygulamaları | 22 | 19.11.19 08:19 |