muhiban Nickli Üyeden Alıntı

Şeyh uçmaz mürid uçurur derler, Herkes mürşidini gönlünde yüceltir onun için kutup ta o dur gavs da Eyvaallah, lakin bazı gerçekleri de göz ardı etmemek lazım, Öncelikle veli kim evliya kim mürşid kim kutup(gavs) kim onlara bakalım, Evliya seven demek, nefsini hükmün altına alıp gönlünü Allah ve Resulü nün sevgisi ile doldurabildi isen evliya sın, ve evliyalık nefsi mutmain den önce olmaz, evliyalık üç kısımdır, bir evliya vardır kendinin evliya olduğunu bilmez karşısındakini bilir, bir evliya vardır kendinin evliya olduğunu bilir karşısındakini bilmez bir evliya vardır ki buna kibarül evliya yada uyanık evliya derler, hem kendini bilir hem karşısındakini bilir, Veli de sevilen demek, hakkın sevgisine layık olmuş onun velisi yani dost u konumuna gelmiş kişi dir veli, Ve velilik yani velayet sırrına vakıf olmak tamamen hakkın taktirine bağlıdır, bir insan halvetlere girer riyazatlar ibadetler yapar haramdan sakınır kalp kırmaz yalan söylemez vs.. vs.. sonunda evliya olabilir, fakat Veli olmak başkadır, hakkın taktiri olmaz ise başını secdeden kaldırmasan, 24 saatini ibadet ile geçirsen, her türlü iyiliği yapsan bile Veli olamazsın, kalu bela dan bellidir onlar çünki, Velilik de marziye nefis kademesinde başlar onunda kendi içinde dereceleri vardır, peki mürşid kimdir, mürşid irşad eden demektir veli derecesinde dir, her mürşid veli dir ama her veli mürşid değildir, yani mürşid lik bir nevi görevlendirme bir nevi öğretmenlik tir ve Allah, Ne kadar kıymetli olursa olsun her velisine bu görevi vermeyebilir, çook veli vardır kıyıda köşede insanlardan uzak yaşamını sürer yada insanlar içindedir ama sırlamıştır kendini, bilemezsin, kutup (gavs) nedir, kutup Allah ın iradesini dünya da yönlendiren kişiler dir, bir tane değildir her ülkenin her şehrin hatta mahallelerin bile kutupları vardır bi hoca dede vardır mahalle de, herkese dua eder, islama göre yaşar Allah ona o mahallenin manevi trafoluk vazifesini verir, o hoca dede bunu bilmeye bile bilir, üçler yediler kırklar üçyüzler vs.. dedikleri bu kutuplar dır, bir de bunların hepsinin reisi vardır ki ona da kutbul aktab yada gavsul azam derler, zamanın da Abdul kadir geylani hz. nin, benim haberim olmadan büyük balık küçük balığı yiyemez dediği gibi, her olay kutbul aktab ın bilgisi ve iradesi içinde olur, Allahu zülcelal kutupluk ve mürşid lik görevlerini Abdulkadir geylani hz. ve bunun gibi bir iki istisna dışında aynı kişiye vermemiştir ikisi de çok ağır yükler dir çünki, kutuplar genelde insanlardan uzaktırlar, ya da müthiş sır içindedirler, bir büyüğüm anlatmıştı, yıllar önce istanbul un kutbunu mana da göstermişler ve gidip kendisini bulmuş, dışarıdan kutup olduğunu bırakın müslüman olduğunu dahi anlayamazsınız demişti, saçı sakalı birbirine karışmış gözü yerde, üzerindeki manevi ağırlıktan adımlarını çok zor ve ufak ufak pali pali atıyor demişti, bu anlattıklarım bir kitaptan yada internetteki bir forumdan alıntı değil kendi mürşidim den öğrendiklerimdir, inanıp inanmamak kişilere kalmıştır fakat saygı duymanızı rica ediyorum..
İlmin sadakası paylaşmaktır...
Selametle