Bugüne kadar 20 ye yakın havas kitabı inceledim, konunun uzmanı değilim sadece bu işe gönül verdim yolun çok başındayım "talebe adayıyım" diyorum kendime ve bu kitaplardaki uygulamalarda dikkatimi celbeden birşey varsa o da konuların yoğunluk sıralaması celp ve tesir (aşık etme), bağlama, tefrik, kahır, define tespit, define mani çözme, sihir iptali konularından oluşuyor, sonrasında bazılarında esmaül hüsna sırlarından veya davetlerden bahseder,
bu kitapların çevirilmeden önceki asıl yazarları kökeni genelde arap yarımadası birkaçı mısırlı, bu coğrafyaların genel sorunu bu konular diye bir sonuç çıkartıyorum, çok azı ruhani yükseliş, insan-ı kamil gibi ruhun tekamülünden bahseder onlarda Büyük Üstad Muhyidin-i Arabi'nin kitaplarında bulunuyor, onu anlayabilmek ve yorumlamak için de biraz olgunlaşmak gerek .
bunlar şahsi düşüncem, belki ben öyle anlamışımdır.

Siteyi incelerseniz zaten en cok ilgilenilen konular, sizin sıralamanız gibi)

Aslında hangi pencereden baktiginlada alakalı,bilgiye aç gözlerle şevkle hepsini okursan bu havas nasıl bi filmmiş arkadaş herturlu entrika var dersin,fakat belirli bi niyetle kitabı açıp okumaya baslarsan daha farklı olduğunu görürsün çer çöp göze batmaz..

Eğer ebedi hayatının hayırlı olmasını istiyorsan havastan önce şeriatı tam anlamıyla öğrenmeni tavsiye ederim..Ilerde neler çıkacak karşına ne imtihanlar ne sınavlar..Bu gün yok ben kul hakkına girmem dediğin yasam tarzin ilerleyen senelerde evlilik niyetiyle birbirlerine bağladım ne olucak ki ? , büyü yapmadım hadım kalbini çevirdi celb etti bunda büyü yokki ? Gibi cümleler olursa sıkıntı..

Sende böyle bi yönelim gördüğüm icin söylemiyorum aman yanlış anlama..Havas konularına eğilimi olan kişiler herşeyi okur kimisi hadime takılır kimisi şirinlik kimisi celb işleri fakat bunlar devede kulak bile olmayan kısmıdır..

Sana bi havas kitabı tavsiye edebilirim ama meselemiz bu değil bence sen 4 temel üzerine inşa et binanı; 1)şeriat 2)tarikat 3)marifet 4)hakikat

Okumayı seversende Abdülkadir Geylani Fütuhul gayb ve sohbetlerinden başla

Sen dedin ankara ben diyorum adana ama ne düşündüğünüz önemli değil benim sana böyle birşey yazasim geldi..aslinda hepinizi kardeşim gibi gördüğümden bu doğru yola fener tutma çabası bu yoksa bi post eksik bi post fazla havasokulu var yok fark etmez,belki seneler sonra bi veli olucaksin bende 3 5 sevap yolumdayim şaka bi yana bi kusurum olduysa affola..saygilarimla

Şükür Mevlamıza, derdimiz ruhi tekamül.

Varolun hocam, tabii bu kalbi kelamınızdan sonra :Şeriat & Tarikat & Marifet & Hakikat basamaklarının neresindeyiz diye okudukça kendisini sorguluyor bi nebze insan

Şeriat yirtmaman gereken ince bi cadirdir yırtılırsa o çadır su kaçırmaya başlar En büyük tarikat namaz sonralarında yaptığınız tesbihat ile 33er kere tekrarladigimiz Sübhanallah Elhamdülillah Allahu Ekber kelâmlarını ne kadar kişi zikrediyorsa aynı zikir halkasında bulunmaktır tarikata üye değilim deme tesbihati yaparsan en büyük tarikata Muhammed A.s in arkasında zikir halkasında durursun zaten...Marifet marifetullahtir bununla ilgili kitaplar okuyup uzun uzun tefekkür ister,Bir kitapta görmüştüm size cennetler mi marifetullah mi diye sorulsa siz marifetullahi seçin diyordu.Marifetullah Allahi tanımaktır,bu işte öyle ilginç bir sır var ki "Siz beni nasıl tanırsanız sizle öyle muamele ederim" ayeti göze çarpıyor..Allah tektir birdir ama kul bilinç ve şuur düzeyine göre muamele görür Hakikat meselelerin perde arkasındaki bilgidir Hakkal yakın bilmektir herşeyi bir bütün görmek ve Allahtan bilmektir..Mesela Hızır A.s. şeriatin askeridir sorgusuz sualsiz verilen emri gerçekleştirir bu emrin arkasındaki hikmeti tefekkür etmek işin Hakkal yakın kısmıdır.

Hiç biri imkansız zor basamaklar değildir şeriat sağlam irade ve bilgi ister,tarikat devamlılık ister,marifet derin tefekkurler ister,hakikat içinde sana tavsiye edebileceğim küçük bir tavsiye "Rısaile Nur - Hastalar Risalesi 25.Lema" ben bu eserin bu kısmını okumadan hastalığı bi zulüm insanlar acı kaynağı görürdüm hastalığın mahiyetini hakikatini öğrenince bi kaç gün bildiğim herşey başıma yıkıldı..Hep hastaya dua ederdik aslında o hastanın 1 dakikası belki 1 saat ibadet hükmüne geçiyor belki gizli ibadet belki günahlara kefaret sayılıyor,biz acı çeken görüyoruz şifası için dua ediyoruz ama dünyalık bi beddua olmasın sakın bu ? 3 günlük hastalığı anadan doğmuş gibi bütün günahları dökerken biz hemen hastaya dua ediyoruz,aslında hastanın o yakin ile munacaati her zamankinden farklı oluyor onun bize dua etmesi gerekiyor ben bunları okuyunca hakikat kısmını idrak edince çok şaşırmıştım..

Aslında bunların havsala ne alakası var dimi ? Semada ne kadar ceberut aleminden ruhani varsa şeriat ile iş görür havas cinden perişan ibaret değildir..Tarikat ilerde havasta küçük şevkat tokatlari yerken imtihandayken seni küçük bir cümle ile tarikatin görevlilerinden himmet istemen alemden gelen tehlikeyi alır götürür,Marifetullah herşeyi Allahtan geldiğini görmek bazı havascilar der ki ; Euzu bike minke : Senden sana sığınırım.. mesela çaylak vakitler davet yapardım meşru niyetlerle ilk zamanlar tokat yedim bir yanlış yaptım herhalde sufli ondan düştü kucagimiza dedim yok Allah yolladı onlar gelmese şuan ki Ali olamazdım Hakikat görüneni değil perde arkasını tefekkür ederek anlamaktır.Kainatta öyle güzel bi nizam intizam var ki hakikati görsekte görmesekte o işlemeye devam edicek,hayatına bol bol tefekkürü sokup ayağın tasa değse sebebini tefekkür etmeni tavsiye ederim

He aklıma gelmişken Abdülkadir Geylani - Ilahi ihsan

Hocam, sizden çok feyz alıyorum. Rabbimiz dercelerinizi artırsın.

yanlış intibaya neden olmamak için söylüyorum celp tesir vs bu konulara bir eğilimim yok, sadece bir kitabı eline ilk defa alıp konulara bakan bir öğrenci gözüyle gördüğüm objektif düşüncemi belirttim,
tabi konuya nereden bakıldığına bağlı dersek 200 sayfa celp tesir varsa 50 sayfasında tekamül ve sırlara ulaşabilirz, önerebileceğiniz kitap varsa seve seve okurum.

anlattıklarınız herşey sır herşey zor, insanın algısın dışında, seçilmiş kul olmak lazım

Yok be mubarek herşey açık ortada biz dünyalık 2 gözümüzle bakıyoruz görmek istediğimiz görüyoruz birde dualarına "Allahım bana katından ilim nasip eyle" cümlesini kat,duanın ne zaman kabul olacağı ne şekilde sana ulaşacağı süpriz..10.000 sayfa havas kitabı yerine 1 tane istihareye yatmayı tercih ederim Ameller eksik azametler yanlış,gün sonunda aynı pencere aynı bilgi ile oturmaktansa Allahım ...... şu işimi nasıl halledeceğimi bana göster demek bütün havas kitaplarına bedel

Algının dışına çıkmak istiyorsan tefekkürü hayatına sok,saatlerce kuş izledim bana deli dediler..Çam ağacının karşısına oturdum meditatif bi hale girdim deli dediler,sabah saati toprakta namaz kıldım ilginç baktılar,evde zikir çekerek gezdim rahatsız ettim,elde teshib gezerken eve tibet çanı aldım yaydığı frekansla meditatif hallere girdim "bizimki çok bozdu dediler" ama önemli olan rutini bozmak,günlerin arasına karbon kağıtı konmuş gibidir rutini bozup farklı düşüncelere eğilimin olursa algın değişir..

Mesela toplusal en büyük yanlışımız şu ; Bu işimi hoca halleder,kişi bu algıda olursa değil 2 sene 200 sene geçse 1 arpa boyu yol alamaz sıkıntı Allahı tanımamak bilmemek..Kiminle ne yakınlıkta muhatap olduğumuzu bilsek 3 gün yataktan çıkamayız..

Hep dua ederdim Allahım seni görür gibi yaşayabilmeyi nasip eyle ; birisi dedi ki eğer duan buysa sen Allahı hiç görmemişsin ki..Ben sanıyorum ki Allah beni seçicek yakın kulları arasına alıcak günde 5 sefer miracımı yaşiyacağım..Allah her yerdedir nuru her yerdedir biz bu zamana kadar yakınlığı bi namaz sandık,zikir yaklaştıyor sandık,kutsal mekanlarda kendimizi yakın hissettik diğer zamanlarda pek yakınlık hissetmedik ne yazıkki..Seçilmişlik değilde biz O nu tanısak kainatı bizim için yarattı zaten kainat bizim olur,bizi de kendi için yarattı Rutini boz dualarını değiştir tefekkürü hayatına sok..

Peygamber Efendimiz(S.a.v.) diyor ki : Bir saat tefekkür, bir yıllık nafile ibadetten daha hayırlıdır.. İnsan namaz kılar zikir çeker hayır amel eder fakat tefekkür ile Rabbini görebilir..benim birşey bildiğimden değil benden 3 metre don lastiği olmaz ama sana tavsiyem tefekkür