DÜNYA HEM DÜZ, HEM KÜRE ŞEKLİNDEDİR.

DÜZ DÜNYA OLARAK BİLİNEN YER: TANRININ MEKANI VE ALAMETLERİNİN DÜNYA ÜZERİNDE SERGİLENDİĞİ MİKRO KOZMOS (LEVH-İ MAHFUZ), DENİLEN YERDİR.

Dünya üzerine yaklaşık 1,5 km2'lik bir alana kurulmuş olan mikro kozmos; Kadim bilgelerin düz dünya olarak tanımladıkları yerdir. Kuru deniz, Okianus (Okyanus), Mana Âlemi, Gayb Âlemi, Akaşik Kayıtlar, Levhi mahfuz, kozmik bir mabet gibi yüzlerce, binlerce değişik isimlerle anılmaktadır.

Tanrının kâinatı nasıl yaratmış olduğu burada nokta, çizgi, geometrik şekil ve suretler insanların ibret alması amacıyla mikro kozmos (levh-i mahfuz), denilen yerde doğaya kaydedilmiş olarak teşhir edilmekte, evrensel sembolizm diliyle açıklanmaktadır. İlk Kıblenin, Hayat Ağacının, Ye-cüc, Me-cüc seddinin, Gök kubbenin, Gök sofrasının ve Allah’ın daha nice alametlerinin muhafaza edildiği bu görülemeyen alem; dünyanın merkezi olup, kaynaklara göre göksel güçlerin başkentidir.

Mikro kozmos denilen yer aslında Tanrının Hz. Musa’ya Tur-i Sina da “Bak, her şeyi dağda sana gösterilen örneğine göre yapacaksın” buyurduğu yer değil; Kızıldeniz ve Sina dağının ikizi olan Tur-i Sina dağıdır. Tur-i Sina dağının diğer adlarından biri, yeri insanlardan gizlenmiş olan Golgotha (Kurukafa), tepesidir.

Kısaca: Mikro kozmos; Kuru, el ıslatmayan bir Suyla çevrili disk biçiminde olan bir bilgi okyanusudur. Makro kozmosta olmuş veya olacak her şeyin mikro kozmos da (Ana Kitap), kaydı olmasının nedeni de Hz. Adem’in düz dünya denilen mikro kozmosta topraktan yaratılarak makro kozmostaki tüm bilgilerin Adem’e (mikro kozmosa), öğretilmesi, bir başka değişle; prototiplerin Tanrı alametleri olarak doğaya kaydedilmesi.

Mikro Kozmosta İbret Alınması Amacıyla Sergilenen Konulardan Bazıları:
- Felsefe taşı = Zümrüt tablet.
- Dünyanın merkezinde yer alan Küp (Kâbe) sembolü.
- Dünyanın merkezinde yer alan Keops piramidi. - Dünyanın merkezinde yapılıp, yıkılan Babil kulesi.
- Sefirot (hayat ağacı) sembolü. - Nuh’un gemisi.
- Musa’nın ahit Sandığı.
- Hezekiel’lin ateş arabası.
- Yıldız sembolleri.
- Siklus çarkları ve oluşturdukları yaşam çiçekleri.
- Matematiğin olmazsa olamazı; Ölçüsüz Gönye pergel Cetvel sembolleri..
- Çemberi karelemek.
- Küpü iki katına çıkarma.
- Açıyı üçe bölme.
- İsa’nın XP sembolü ve bilinen veya bilinmeyen konuların ve de kayıpların gizli mekânı.

MİKRO KOZMOSUN DÜZ DÜNYA OLARAK BENİSENMESİNİN NEDENİ:
Evrenin ahengini, adaletini ve Tanrının yaratılış ilmini içeren ana bilim dalı olan rasyonel (planlı), matematiği kanıtlatacak, tüm sırları çözdürecek olan tek yöntem “Düz Dünya” bilgisidir.

"DÜNYA DÜZDÜR" diyenlere sorulan en ilkel soru "Dünya düz ise kenarı nerede".. Ben de size şu soruyu sormak isterim: ANTARKTİKA NEREDE VE HAKKINDA NE BİLİYORSUNUZ? Güzel Türkçemizde bir tabir vardır mesela Deriz ki; ŞU GÖK KUBBENİN ALTINDA.. Dünya düzdür ama sandığınız gibi aşağıya düşmeye sebep olabilecek bir kenarı olmadığı için oradan düşme ihtimali de yoktur. Dünyamız düz ve üzeri de gerçekten bir kubbe ile çevirili.Tamamıyla kapalı devre bir sistemde yaşıyoruz. Hatta bu gök kubbenin yapısı da buzdan ve safir renginde. Gündüz vakti daha net görülebilen gökyüzüne rengini veren de bu gök kubbenin buz mavisi. Ona GÖK BUZU diyorlar. Ve normal buzdan -100 ila -300 derece daha soğuk ve çıplak elle dokunma imkanı yok. Bir de bizim TÜRK atalarımız Gök Tanrı'ya inanırdı derler ama o bilgi de yanlıştır ve sadece bir benzetmeden ibarettir. Atalarımızın inandığı Gök tanrı değil KÖK TANRI'dır ve manası da MAVİ TANRI'dır..Neyse.. Anlaşılan hiç bir bilgi ve kanıt insanların konuya gerçek anlamda bilimsel yani sorgulayıcı yaklaşmasını sağlayamayacak. Çünkü ortada DEVASA BÜTÇELİ NASA VE YANDAŞI HOLLYWOOD FİLM ENDÜSTRİSİ VAR. Paranın ve yalanın gücü sarmış dört bir yanımızı, baktığımız her yerde onu görüyoruz Gerçek bilim, kanıtlarını gözlem, deney ve tekrarlanabilir deneylerle ortaya koyar. Sahte fotoğraf ve videolarla desteklemeye çalışıp "Ay'ın karanlık yüzü" ya da "karanlık madde" gibi absürt saçmalıklar üreterek değil..

Dünyayı yönetenler olarak adlandırılan grup Masonik bir sapkın tarikat örgütüdür. Tabii ki o bildiğimiz tüm serveti tekelinde toplayan aileler de bu tarikatın köklü üyeleridir. İnsanların çoğunluğunun hala anlayamadığı, şartlanmış oldukları için şartlı refleks göstererek tıpkı küre dünya modeli gibi "Uzaylı varlıklar" yalanını, sadece atom parçacıkları üzerinde yaptıkları sonuçsuz deneylerden ibaret olan "Tanrı parçacığı" araştırması masalını ve "Füzyon motorlu uzay gemileri" hikayelerine de inanmış durumdalar. Zaten sorun sadece İNANMIŞ OLMALARINDA. Çünkü İnanmak BİLMEYE giden yolda en büyük engeldir. Bilimin gerçekte var olan ve gözlemlenebilen tarafını kullanarak inandırıcılıklarını arttırmaya çalışıyorlar ki buna en iyi örnek şu "Tanrı parçacığı" olayıdır ve o alanda yaptıkları tek şey fotonları incelemek ve gözlemlemekten ibarettir. Foton'ların ne olduğunu kısaca anlatırsak, "Elektromanyetik adı verilen dalgaların toplam enerjisini meydana getiren enerji parçacıklarına "Foton" adı verilmektedir. Elektromanyetik dalgalar, kendisini bir noktadan başka bir noktaya taşırken bu taşıma işlemi foton şeklinde taşınmayla olmaktadır. Bu dalgaların boşluktaki hızı, ışık hızı ile aynıdır. Zaten elektromanyetik dalgalar ışık hızıyla birlikte ilerlerler". İşte şartlandırılmış insanlar olarak bildikleriniz içinde hayali olmayan ve kesin olarak üzerinde çalışılan olay budur. Fakat sonuçsuz kalıp tıkandığını belirtmiştim ki onun da nedeni bu fotonların normal şartlarda doğrusal hareketlerle A noktasından B noktasına ilerleyişi sırasında aynı hız ve manevralarla hareket ederken yüksek teknoloji ürünü kameralarla gözlemlendiklerinde ve izlendiklerinde çok çok farklı şekillerde hareket etmelerinden dolayı yine aynı sonuca yani "Ancak tanrının böyle bir kurguya muktedir olabileceğine" kısaca umduklarının aksine evrenin bir yaratıcının yani tanrının eseri olduğu sonucuna vardıklarından ona TANRI PARÇACIĞI adını verdiklerini bilmelisiniz. Sonuç itibarı ile gidilebilecek ve üzerine uçan bir cisimle inilebilecek herhangi bir gezegen yoktur. Bunu nereden biliyorsun diye soracak olursanız tıpkı sizin yaptığınız gibi sadece teleskop gözlemleriyle görülebilen ışıklı cisimlerden ibaret olan bu "gezegen" adıyla bildiğiniz yapılardan dünyamıza en yakın olan Ay'ın yapısını incelemenizi tavsiye ederim. Bizlere sürekli empoze etmeye çalıştıkları küre dünya modelinin yalan olduğunun en bariz kanıtı çağlar boyu hatta mitolojik tarihten miras kalan dünyanın düz olduğunu gözlem ve çeşitli fiziki deneylerle gören bilim insanlarının binlerce yıllık astronomi bilimiyle çizdikleri Azimuthal haritaları ve bir başka bilim dalı olarak görülen Astroloji (yıldız haritaları,dönenceler ve tarihleri) ile ilgili bilgiler gerçeği öğrenebilmeniz için iyi bir başlangıç olabilir. NASA denilen kuruluşun Ay ve Güneş tutulmalarını nasıl hesapladığını sanıyorsunuz? Çok basit bir yöntemle. O binlerce yıldan beri kullanılan yöntemlerle ;) Her güneş tutulmasının tarihi bir öncekinden 18 Yıl 11 Gün ve 8 saat sonra gerçekleşmektedir. Ve bilinen en eski ve hala kullanılmakta olan Greenwitch gözlem evinden ilk izlenmeye başlandığı günden bu yana tüm tutulmaların hep aynı tarih aralığında gerçekleştiğini biliyor muydunuz? Mesela Keldani'ler 3000 yıl öncesinden Güneş ve Ay tutulmalarını günümüzde "saniyesi saniyesine" dediğimiz isabetle doğru hesaplamışlar ki o zamanlar henüz saat bile icat edilmemiştir. Güneş tutulmalarının her 18 Yıl 11 Gün ve 8 saatte bir gerçekleştiğini biliyorlardı. Tutulmaların bayram ya da doğum günleri kadar sabit bir sıklıkta gerçekleşiyor olması yıllarının, aylarının, günlerinin ve hatta dakikalarının kesin olarak belli olması durumu, tutulmaların ne zaman gerçekleşeceğini tahmin etmeyi doğal olarak "çocuk oyuncağı" diye tabir edebileceğimiz kadar kolay kılıyor. Yeter ki geçmişte yaşanmış son tutulmanın tarih kayıtlarına bakın. Ama NASA gelecek tutulmanın tarihini aynı yöntemle basitçe hesaplayıp açıkladığında eminim "VAY BE HERİFLERDE NE TEKNOLOJİ VAR" diyorsunuz. Ve dünyanın küre olmadığının gözle görülebilen en bariz kanıtı da bu tutulmalarda kendini göstermektedir. Mesela henüz 8 yıl önce 2011 yılında gerçekleşen Ay tutulması sırasında Güneşin ve Ay'ın aynı anda gökyüzünde görülmesi işte bu Küre Dünya Modelinin SAÇMA SALAK BİR TEORİDEN İBARET OLDUĞUNUN EN NET GÖZLE GÖRÜLEBİLEN KANITIDIR.. Ve 1500'lü yıllardan bu yana aynı şekilde onlarca kez aynı durum yaşanmış ve Greenwitch gözlem evinde kaydedilmiştir. Ayrıca Dr. Samuel Rowbotham'ın ZETETIC ASTRONOMİ ve Jerrard Dickson'ın KINGS DETHRONED(Tahtlarından İndirilen Krallar) Frederic Philip Stieff'in EAT, DRİNK AND BE MARRY IN MARYLAND kitaplarında bahsettikleri gibi daha birçok bilim insanının 1800'lü yıllar ve daha yakın tarihlerde yayımladığı eserler dünyanın düz olduğunu kanıtlarıyla ortaya koymaktadır.Daha yüzlerce gözlemle gerçek bilimle incelenmiş ve ortaya konmuş kanıt var ama burada şimdilik bu kadarını paylaştım. Umarım bu konuyu derinlemesine inceleyip sonuçlarına bakarak değerlendirebilirsiniz. Sizlere son olarak bu şeytani Masonik tarikat üyelerinin insanlığı sözde dünya dışı varlıkların tehtidiyle bir uzaylı istilası dalaveresine hazırladıklarını belirtmek isterim. Bunu ilk olarak ortaya atan da eski amerikan başkanı Ronald Reagen olmuştu Bu Masonik tarikatın üyelerinin kalbur üstü kişilerden oluştuğunu ve sapkın seks ritüeli uygulamalarıyla bir çeşit kabul töreni gerçekleştirdiklerini, VIP üyelerden eski amerikan başkanı George W. Bush'un bu ayin ritüellerinden birinin amerikan basınına sızdırıldığını da ek olarak belirtmeliyim..

Düz,kare ,üçgen veya dikdörtgen olması neyi değiştirir bu kadar önemlimi ?

Diğer ülkeler klonlama,uydu gönderme nanoteknoloji üzerine çalışırken şu soruya bak ey Allahım ya

Ne varmış soruda? Güvenilir ve kesin olmayan kaynaklar karşısında bu soruyu sormaktan daha normal ne var ki?

Astronomiden biraz anlayan cevabı kendi bulur, bazı medeniyetler 6000 sene önce gezegen sayılarını bile bilirken bu tartışmalar gerçekten boş insan işi gibi geliyor

Herkese göre bir şekil var ama Nasa nin gizlediği şeyler olduğu belli. Ama bana göre gök kubbeli düz dünya modeli daha mantıklı gelmekte . Allah en iyisini bilir.

Banada bu daha mantıklı geliyor ayrıca yeri döşedik yaydık fiilleri kuranı kerimde daha çok kullanılıyor en doğrusunu allah bilir

Sana dunyanin duz olmadigini dilimin dondugunce anlatayim.
1-) Iklim kusaklari vardir. Peki bu ne demek ? Dunya uzerinde ekvatoral (sicak ) , orta kusak ( iliman ) , ve kutup iklimleri vardir bu da demek oluyor ki gunesin gelis acilari farklilik gosteriyor ki iklim kusaklari olusmus. Duz bir zemine eger gunes isigi gelseydi her yerde ayni iklim olurdu.
2-) Sabit ruzgarlar ve Basinc Merkezleri etkili. Peki bunlar ne demek ? Dunyanin sekli duz olsaydi bir tek ruzgar cesidi etkili olurdu bu da ekvatoral kokenli alize ruzgarlari sicakligi arttirir. Ama Dunya uzerinde Bati ruzgarlari Alizeler Kutup ruzgarlari vardir ve buna bagli Basinc Merkezleri olusmustur. Bu basinc merkezleri Basra , Asor , Izlanda , sibirya
3-)Dunya da gece gunduz kavrami olmazdi.
4-) Mevsimler olusmazdi.
Sayabilecegim daha birsuru sey var ama vaktim fazla olmadigindan bunlar yeterli oldugunu dusunuyorum.
Size kisa bir cografya dersi verdim
Iyi aksamlar.