Velilerin kabirlerini ziyarette gidip farklı bir atmosfer yada olay yaşiyan varmi

Muzaffer Efendi'nin lutfettiği mürşidâne kıssalardan biridir :

Bir veliyyullah ihvânı ile bir kabristanın yanında geçerken, yeni defnedilen bir zatın kabrinin başında telkin veren imâm efendiyi görünce tebessüm etmiş, gülmüş...Yanındaki ihvânı bu hâle şaşırıp Hazret'e sormuşlar :

"Sultânım! Ölüm gülünecek bir şey olmadığı halde güldünüz, bunun hikmeti nedir?"

Hazret şu mürşidâne cevâbı vermiş :

"Ölü, diriye telkîn veriyordu...Buna gülünmez mi?"

Meğerse telkîn veren İmâm Efendi marifetullahdan bî-haber bir ölü, kabirdeki zât ise kalbi marifetullah ile münevver bir diri imiş...Yani ölmeden evvel ölenlerdenmiş...

Depremde yaşanılan olaylar var 2 tanesini yazalım.

OLAY-1 O gece bayanın birisi doğum için eşiyle beraber bir taksiyle hastahaneye gidiyorlarmış.Taksi tam Eyüp şehitliğinden geçerken doğum sancıları tutan bayan kafasını sağa sola çevirmeye başlamış.İşte tam bu sırada bayanın gözü şehitliğe ilişmiş.Bayan gördüğü manzara karşısında dona kalmış.Bütün şehitler kabirlerinden kalkmış elleri semada dua ediyorlarmış.

OLAY-2 Aynı saatlerde Eyüp Sultan Camisinin önünde taksicilik yapan bazı kişilerin anlattıklarıda insanı hayretler içerisinde bırakıyor.
-Taksinin içerisinde oturmuş müşteri bekliyordum.Gözüm birden Cami'nin duvarına ilişti.Duvarları nurdan varlıklar kaplamış tutuyorlardı.Mezarlıklarda yatanlar kalkmış hep beraber dua ediyorlardı.

Bir gün Emir sultan hazretlerinin önünden arabayla geçerken içimden geldi ve kalben selam verdim ya şanlı seyit ey peygamber torunu sana selam olsun esselamun aleyküm ve rahmetullah dedim. Geçip gittikten sonra ilerde mola vermek için musa baba caminin çok güzel havadar çay bahçesinde çay molası vermek için durdum. Gitmem gereken adresleri kontrol edip sıralama yapıyorum bir yandan derken 80 yaşlarında bir amca bana gel diye işaret etti. Yanına gittim. Bana sorular sordu ne işle meşgulsun falan diye. Bende işimi anlattım hali yıkama işi yapıyorum dedim. Oda bana kendisinin Emir sultan hazretlerinin 50 yıllık hizmetkarı türbe görevlisi olduğunu ve yaptığı görevin ne kadar güzel tarifsiz iş olduğunu anlattı. Ben o anda baya şaşırdım yüce zata selam vereli 5 dakika oldu oda bana türbedarını hizmetlisini gönderdi selamımı aldı. Kısacası anlatılmaz yaşanır...

Ramazanda Eyüb sultan hazretlerini ziyaret ettik bahçede bir ağaç var etrafı çevrilmiş tam önündeydim tanımadığım bir bayan bir rivayete göre Eyüb Sultan hazreti kabri burada dedi ben gittim parmaklıklar arasına kafamı koydum dua okudum öyle güzel bir koku geldi anlatamam öyle bir koku yok

ALLAH razi olsun vesselam..

Hz. Yuşa hz'lerinin kabri ziyaret edilmeli

Sağ taraf giriş Sol taraf çıkış kapısıdır,Sağ kapıdan girip hemen sol tarafa girin orda

Es Selamı Aleyküm Ya Hz Yuşa Diye girin sesli zikredin ben öyle yaptım

Elleri açıp 1 Ayetel kürsi 7 Fatiha 11 ihlas okuyup Peygamber Efendimiz(S.a.v)'in ve Hz Yuşanın ruhuna ve burda yatan bütün kabir ehline hediye ettim sen kabul eyle sen haberdar eyle Ya Rabbi " dedikten sonra

Elleri namazda olduğu gibi bağlayın gözleri kapatıp birşey düşünmeden rabıta yapın bir süre sonra bazı haller yaşanır Namaz vaktini denk getirip orda kılıp sonra kabire ziyarete geçebilirsiniz,abdestli olmanız daha iyidir. Çıkarken geri geri çıkın arkanızı dönmeyin

yaşadıklarımı anlatmıyorum ama reçete bu

ALLAH razi olsun Muthıs bir haleti ruhiye dir muhakkak...

Allah razi olsun...

İnşallah gitmek nasip olur.