#1
|
||||
|
||||
Midelere akan faizin tadı
Kredi kartlarından ve ek hesaplardan midelere akan faizin tadı damaklardayken,
Kredi raporlarımız amel defterimiz olmuşken, Gecenin bilmem kaçına kadar televizyon seyredildikten sonra yatılıp sabah namazına kalkılamamışken, "Namazı yoksay" der gibi ard arda kurulmuş alarmların yoksay'ına dokunulmuşken, Sokakta her bedene ikinci bakışlar değmişken, Sana zaten verilmiş nimetleri ve imkanları kullanarak; kiminden vazgeçerek, ya da daha azına razı olarak faizden ve borçlardan kurtulabilecekken, bunu yapmayıp, "Beni faizden ve borçlarımdan kurtar Allahım!" diye dualar ediyorken, Çelişkilerin içinde debelenip duruyorken... Off!.. Ne iç karartıcı cümleler bunlar böyle! Bitecek gibi değiller! Yazmaya devam etsem, arş dile gelip "sus!" diyecek sanki! Bir tövbenin önsözü olmalı bunlar aslında, unutuşlarımızın af dilekçesinde geçen satırlar olmalı... Ne yazık ki, bozulduk! Biz bozuldukça iblis daha fazla adamını salıyor üzerimize! Daha da aşağı çekiyorlar paçalarımızdan, daha da geri dönülemez yollara, içinden çıkılamaz çukurlara irekliyorlar bizi!.. Şimdi aklımızı kullanma vakti! Daha az yemek için, daha az harcamak için, daha az israf etmek için, daha az da olsa helal olanına razı olmak için, cenneti kazanmak için aklımızı kullanma vakti hâla gelmedi mi! Bakara suresi, 44. Ayet, Bismillah: "Siz kendinizi unutarak diğer insanlara erdemli olmayı mı öğütlüyorsunuz- hem de ilahî kelâmı okuyup durduğunuz halde? Siz hiç aklınızı kullanmaz mısınız?" |
|
|