Tarihte bir çok medeniyete ev sahipliği yapmış, Anadolu Selçuklu Devleti’nin başkenti mesut ve mübarek şehir Konya, Mevlana Müzesi ile her yıl hem yurt içinden hem de yurt dışından binlerce turist çekiyor.

Konya yüz ölçümü bakımından (38.873 km²) Türkiye’nin en büyük ili konumundadır. Doğusunda Aksaray ve Niğde, kuzeyinde Ankara, batısında Afyon ve Isparta, güneyinde ise Antalya illeri bulunur. Konum itibariyle Türkiye’nin orta noktasında bulunduğu için, yerli turist bakımından da oldukça ziyaret almaktadır.

Konya’da bir çok gezilecek yer olmasına rağmen, biz öncelikle manevi değeri yüksek olan Mevlana Müzesi‘nden başladık. Yanımızda bulunan rehber eşliğinde gerçekleştirdiğimiz gezide, bir çok değerli bilgiye ulaştık. Tüm Dünya’ya “Gel, gel, ne olursan ol yine gel” diyerek verdiği mesajla kardeşlik ve bağışlanma duygusunu aşılayan büyük insanın naşı Mevlana Müzesi’nde bulunmaktadır.

Mevlana Müzesi’ne girdiğimizde büyük bir avlu bizi karşılıyor. Avlunun içerisinde bir çok küçük oda mevcut ve bir de Mevlana Türbesi bulunmaktadır. Avluda yer alan küçük odaların içerisinde, geçmiş çağlarda orada yaşamış olan insanların bal mumu heykelleri ve yaptıkları işler yer almaktadır.

Daha sonra Hz. Mevlana‘nın türbesine girdik. Türbeye girdiğimizde inanılmaz bir his içimizi kapladı. Gerçekten manevi değeri çok yüksek bir yer. Dikkatlice çevreyi incelediğimizde Hz. Mevlana’nın kabri karşısında ayağa doğru dikilmiş bir kabir gördük. Bu nedir diye sorduğumuz, tüylerimizi diken diken eden o müthiş cevabı aldık;

“Hz. Mevlana vefat ettiğinde, defin edilmek üzere şuan ki türbesinin olduğu yere getirildi. Daha önceden rahmetli olmuş olan babası da aynı yerde yatmaktaydı. Hz. Mevlana defin edilmek üzereyken, babasının mezarı ayağa doğru dikilerek; Ben böyle büyük bir şahsiyetin yanında yatamam diye konuştu.”

Bir çok kişiye göre bu bir rivayet ancak gördüğümüz manzara karşısında etkilenmemek mümkün değil.

Mevlana Müzesi (resmi tatillerde dahil olmak üzere) haftanın her günü ziyarete açıktır. Saat 09.00 itibariyle ziyaret başlarken, saat 17.00 itibariyle ziyaret sona ermektedir. Yaz aylarında kapanma saati 18.30 olarak değiştirilmektedir.

2014 yılında Mevlana’yı anma etkinlikleri esnasında alınan kararla birlikte Mevlana Müzesi’ne girişler ücretsiz yapıldı.

Mükemmel bir yer herkesin gidip o duyguyu yaşaması gerek

Konya’ya gidip Mevlanayı ziyaret edenler, Müzenin bahçesindeki çeşmeyi görmüşlerdir. Çeşmenin değişik bir formu var. Anlatayım; Çeşmedeki suyun bir çok çıkışı var. En üstteki musluk ikiye bölünüyor, aşağısındaki musluk ise üç farklı hale dönüşüyor. Sonraki katta iki ve en altta tek çıkışa dönüyor.

Çeşmenin mimarisinde anlatılmak istenen, bizler hayata tek olarak başlarız.

Çeşmenin en üstündeki gibi…

Ve sonra evlenip ikiye bölünürüz, ardından çocuklar gelir,

Su yolu tekrar bölünür ve çocuklar da tıpkı su gibi hayata akar gider.

Çocuklar gidince tekrar iki su yolu kalır, hayat yolunda biri diğerinden önce giderse tek başladığın yolu yine tek başına sonlandırmış olursun.

Hayat budur ve bir çeşme formu bile koca hayat yolunu anlatmaya yetmiştir…