Aşk ehli inancı yolunda canını feda eder - Havas Okulu
 

Go Back   Havas Okulu > Serbest Bölüm > Off Topic > Sizden Gelenler

Acil işlemleriniz için instagram: @HavasOkulu
Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
  #1  
Alt 25.03.19, 19:36
Gayretli üye
 
Üyelik tarihi: 12.09.17
Mesajlar: 2,833
Etiketlendiği Mesaj: 277 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart Aşk ehli inancı yolunda canını feda eder

Derler ki bir gece pervaneler dernek olmuş, bir mumu nasıl bulabileceklerini tartışıyorlardı. İçlerinden biri önerdi:
“Hepimiz birden gidip niye yorulalım ki, birimiz gidip mum bulsun sonra gelip bize haber versin.”

Öyle yaptılar. seçtikleri pervane hayli gittikten sonra uzakta bir köşk gördü, içinde de parlak yanan bir mum vardı. sevinçle geri dönüp arkadaşlarına mumun ne olduğunu, nasıl olduğunu bire bin katarak anlatmaya başladı.

Yaşlı bir pervane vardı aralarında, tecrübeli, güngörmüş, mumun ne olduğunu bilen. habercinin bu sözlerinden sonra onu kınadı ve ” senin mumdan haberin bile yok, yanılmışsın! ” dedi.

İkinci pervaneyi gönderdiler. O da bir mum buldu ve onun etrafında uçup ısısını hissedip geldi. Sonra da ona nasıl kavuştuğunu önceki arkadaşından daha beter, ballandıra ballandıra tasvire koyuldu. Yaşlı pervane yine sözünü kesti: “Azizim bu senin anlattığın mum değil. Sen de bilmediğin şeyleri anlatmaya çalışıyorsun.”

Son gönderilen pervane mumu görünce sarhoş oldu , sevgiliyi kucaklar gibi kendini mumun ateşine attı. Bütün bedeni kıpkırmızı kesildi. Geri dönmedi, mumla hem dem oldu. Halini haber verdiklerinde yaşlı pervane:

“işte” dedi “yalnızca o başardı mumun ne olduğunu öğrenmeyi, yalnızca o erdi hakikate çünkü mum onu kendi rengine boyadı, onu onurlandırdı.

Gerçek aşk ehli maşukunun rızasını kazanmak için canından geçer. Bu candan geçme sürecinde asla sitemkar değildir. Binlerce canı olsa feda etmekten çekinmez ve bunu yaptığı için de minnet hissettirmez. Onun için önemli olan maşukunun kendisine tevvecühüdür. Teveccühü kazanan aşıkın dünyayla bir işi yoktur artık. Dünyayı ayağının altına alanın da canının kıymeti yoktur zaten.

Mecnun gibi Leyla’ya olan aşktan Leyla’yı yaratanın aşkına yükselenlerin harcıdır aşk ehli olmak. Çünkü kuru akıl ehli olmak kolaydır. Kolaydır bahaneler üreterek sorumluluktan kaçmak. Ve kolaydır oturduğu yerden ahkam kesmek fedakarlığa dair. Bu yüzden anlamazlar İbrahim’in (a.s.), tüm dünyalığını kesecek kadar itaatkar olmasını ve İsmail’in (a.s.) sorgusuz sualsiz bıçak altına yatmasını. Anlayamazlar hiçbir ücret ve karşılık olmadan sevmeyi, aşık olmayı, kendinden geçmeyi. Anlamadıkları, anlamlandıramadıkları için garipserler aşk mucizesini ve kendi kuru akıllarınca sebepler üretirler açıklamak için bu mucizeyi.

Onlar sebepler ürete dursun İmam Ali (a.s.) gibi aşık olan, yerine ölmek için yatağına uzandığı maşukuna tek bir soru sorar “eğer yatarsam sen hayatta kalacak mısın?”. Kendine dair bir endişe taşımaz aşık. Çünkü maşukunda erimiştir pervane misali. Ve tanımıştır “mumu”, ondan bir parça haline gelerek. “Mumun” parçası haline gelen pervane bilir ki mumun derdi onun derdidir artık. “Mumun” varlığı, kendisinin varlığının kaynağıdır. Sönerse “mumun” ateşi, işte o zaman çıkar aşıkın canı. Bu yüzden “insanlardan öylesi de vardır ki, Allah’ın rızâsına nâil olmak için kendi nefsini fedâ eder.”(Bakara 207)

İşte bu mektep aşk mektebidir. Aşk mektebinin muallimi ancak bu aşkı tadandır. Tedbiri, sadece kendini korumaya yarayanın bu mekteple işi yoktur. Bu mektebin öğretmenleri aşkın öğretmenidir çünkü. Her biri fedakarlığın ve gerçek aşkta erimenin örneğidir. Resulullah’ın (s.a.a.) aşkında eriyen Ali’nin (a.s.) talebesidir Hüseyin (a.s.). Ve Hüseyin’in (a.s.) bahanelere sığınmayan aşıklarıdır Kerbelada destanlar yazanlar. Birbiri ardınca şehadete koşup ardlarına bakmayanlar ancak aşkı anlatabilir bize. Zira şehadet aşkın alfabesidir aynı zamanda.




Bu mektep şehadet mektebidir. Aşka şahid olanların mektebidir, onu yayanların mektebi. Bu mektep tüm dünya uykuda iken, aşkın ızdırabı ile kıvranıp maşukun nurunu süreyyadan indirenlerin mektebidir. Bu mektebin ehli “aşk ehlidir” ki, “canın sağ olsun” dileğinin yeri yoktur davalarında. O can o davaya feda olmadıkça var olmasının önemi yoktur çünkü. Canın sağ olmasını isteyenler kuru akıl ehlidirler bu yüzden bilmezler aşkı ve düşmandırlar aşıklara, mum olup aydınlattıkları için karanlık dünyalarını.

Aşk mektebinin öğrencileri, maşuğu aldatmanın peşinde olmazlar asla. Sever gibi görünüpte başkalarının ardına düşmezler onlar. Sevdaları samimidir. Aşkın kaynağının düşmanına meyl etmezler, maşuktan uzaklaşıp oyuna dalmazlar , oyunbazların telkinlerine kanıp. Maskelenmiş karanlığa nur diye sarılmaz, cehennem ateşine “mum” diye yönelmezler. Çünkü “aşk” bilinçli bir vazgeçiştir aynı zamanda. “Bulduğunu” bilmek için, tanımak gerekir daha önce. Ve yitirdiğini arayandır aşık. Maşuku tanıyanı kandırmak ne haddinedir karanlığın tellallarının. Ne cilveleri ne de işveleri kâr etmez aşığın ruhuna. Derdini seven dermanı aramaz ki sahte doktorlara yönelsin. Aşığın tek çaresi vuslattır her iki cihanda.

İşte ancak böyle bir mektebin öğrencisinin söyleyeceği sözdür “Biz aşk ehliyiz, kuru akıl ehli değil. Aşk ehli inancı yolunda canını feda eder, kuru akıl ehli ise tedbir peşinde koşar. Bizim tedbirimiz inancımız yolunda can vermektir.” sözü. Bu söz hem bilinç, hem şehadet, hem vuslata hasret barındırır sırtında. Bu söz kendisini söyleyenin samimiyetine şahittir şehadeti sırasında. Bu çağın Kerbelasının 72 şehidinden biri ancak söyleyebilir bu sözü ve aşk mektebinin şehadet kokan gülünün haddidir ancak söyleyebilmek bu sözü. Muallimi aşkın tebliğcisi olanın kendinden geçerken terennüm ettiği şehadet ezgisinin sözleridir bunlar çünkü.

Velhasıl mumu anlatmak değildir aslolan. Aslolan mumda erimektir ve nurun bir parçası olmaktır karanlıklar dünyasında. “Aşk” olan, feda olma bilinciyle maşuk için yaşamaktır hayatı. Bilinçli bir candan geçişle, maşukun düşmanlarının tahtını sarsmaktır. Ancak bu “aşk ehli” temsilcisidir bu mektebin ve ancak bu “aşk ehli” yetiştirir yeni aşıkları…


Alıntı

Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 25.03.19, 20:46
Gayretli üye
 
Üyelik tarihi: 05.08.18
Bulunduğu yer: HeLLS~GaTe
Mesajlar: 446
Etiketlendiği Mesaj: 89 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
İpek Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Derler ki bir gece pervaneler dernek olmuş, bir mumu nasıl bulabileceklerini tartışıyorlardı. İçlerinden biri önerdi:
“Hepimiz birden gidip niye yorulalım ki, birimiz gidip mum bulsun sonra gelip bize haber versin.”

Öyle yaptılar. seçtikleri pervane hayli gittikten sonra uzakta bir köşk gördü, içinde de parlak yanan bir mum vardı. sevinçle geri dönüp arkadaşlarına mumun ne olduğunu, nasıl olduğunu bire bin katarak anlatmaya başladı.

Yaşlı bir pervane vardı aralarında, tecrübeli, güngörmüş, mumun ne olduğunu bilen. habercinin bu sözlerinden sonra onu kınadı ve ” senin mumdan haberin bile yok, yanılmışsın! ” dedi.

İkinci pervaneyi gönderdiler. O da bir mum buldu ve onun etrafında uçup ısısını hissedip geldi. Sonra da ona nasıl kavuştuğunu önceki arkadaşından daha beter, ballandıra ballandıra tasvire koyuldu. Yaşlı pervane yine sözünü kesti: “Azizim bu senin anlattığın mum değil. Sen de bilmediğin şeyleri anlatmaya çalışıyorsun.”

Son gönderilen pervane mumu görünce sarhoş oldu , sevgiliyi kucaklar gibi kendini mumun ateşine attı. Bütün bedeni kıpkırmızı kesildi. Geri dönmedi, mumla hem dem oldu. Halini haber verdiklerinde yaşlı pervane:

“işte” dedi “yalnızca o başardı mumun ne olduğunu öğrenmeyi, yalnızca o erdi hakikate çünkü mum onu kendi rengine boyadı, onu onurlandırdı.

Gerçek aşk ehli maşukunun rızasını kazanmak için canından geçer. Bu candan geçme sürecinde asla sitemkar değildir. Binlerce canı olsa feda etmekten çekinmez ve bunu yaptığı için de minnet hissettirmez. Onun için önemli olan maşukunun kendisine tevvecühüdür. Teveccühü kazanan aşıkın dünyayla bir işi yoktur artık. Dünyayı ayağının altına alanın da canının kıymeti yoktur zaten.

Mecnun gibi Leyla’ya olan aşktan Leyla’yı yaratanın aşkına yükselenlerin harcıdır aşk ehli olmak. Çünkü kuru akıl ehli olmak kolaydır. Kolaydır bahaneler üreterek sorumluluktan kaçmak. Ve kolaydır oturduğu yerden ahkam kesmek fedakarlığa dair. Bu yüzden anlamazlar İbrahim’in (a.s.), tüm dünyalığını kesecek kadar itaatkar olmasını ve İsmail’in (a.s.) sorgusuz sualsiz bıçak altına yatmasını. Anlayamazlar hiçbir ücret ve karşılık olmadan sevmeyi, aşık olmayı, kendinden geçmeyi. Anlamadıkları, anlamlandıramadıkları için garipserler aşk mucizesini ve kendi kuru akıllarınca sebepler üretirler açıklamak için bu mucizeyi.

Onlar sebepler ürete dursun İmam Ali (a.s.) gibi aşık olan, yerine ölmek için yatağına uzandığı maşukuna tek bir soru sorar “eğer yatarsam sen hayatta kalacak mısın?”. Kendine dair bir endişe taşımaz aşık. Çünkü maşukunda erimiştir pervane misali. Ve tanımıştır “mumu”, ondan bir parça haline gelerek. “Mumun” parçası haline gelen pervane bilir ki mumun derdi onun derdidir artık. “Mumun” varlığı, kendisinin varlığının kaynağıdır. Sönerse “mumun” ateşi, işte o zaman çıkar aşıkın canı. Bu yüzden “insanlardan öylesi de vardır ki, Allah’ın rızâsına nâil olmak için kendi nefsini fedâ eder.”(Bakara 207)

İşte bu mektep aşk mektebidir. Aşk mektebinin muallimi ancak bu aşkı tadandır. Tedbiri, sadece kendini korumaya yarayanın bu mekteple işi yoktur. Bu mektebin öğretmenleri aşkın öğretmenidir çünkü. Her biri fedakarlığın ve gerçek aşkta erimenin örneğidir. Resulullah’ın (s.a.a.) aşkında eriyen Ali’nin (a.s.) talebesidir Hüseyin (a.s.). Ve Hüseyin’in (a.s.) bahanelere sığınmayan aşıklarıdır Kerbelada destanlar yazanlar. Birbiri ardınca şehadete koşup ardlarına bakmayanlar ancak aşkı anlatabilir bize. Zira şehadet aşkın alfabesidir aynı zamanda.




Bu mektep şehadet mektebidir. Aşka şahid olanların mektebidir, onu yayanların mektebi. Bu mektep tüm dünya uykuda iken, aşkın ızdırabı ile kıvranıp maşukun nurunu süreyyadan indirenlerin mektebidir. Bu mektebin ehli “aşk ehlidir” ki, “canın sağ olsun” dileğinin yeri yoktur davalarında. O can o davaya feda olmadıkça var olmasının önemi yoktur çünkü. Canın sağ olmasını isteyenler kuru akıl ehlidirler bu yüzden bilmezler aşkı ve düşmandırlar aşıklara, mum olup aydınlattıkları için karanlık dünyalarını.

Aşk mektebinin öğrencileri, maşuğu aldatmanın peşinde olmazlar asla. Sever gibi görünüpte başkalarının ardına düşmezler onlar. Sevdaları samimidir. Aşkın kaynağının düşmanına meyl etmezler, maşuktan uzaklaşıp oyuna dalmazlar , oyunbazların telkinlerine kanıp. Maskelenmiş karanlığa nur diye sarılmaz, cehennem ateşine “mum” diye yönelmezler. Çünkü “aşk” bilinçli bir vazgeçiştir aynı zamanda. “Bulduğunu” bilmek için, tanımak gerekir daha önce. Ve yitirdiğini arayandır aşık. Maşuku tanıyanı kandırmak ne haddinedir karanlığın tellallarının. Ne cilveleri ne de işveleri kâr etmez aşığın ruhuna. Derdini seven dermanı aramaz ki sahte doktorlara yönelsin. Aşığın tek çaresi vuslattır her iki cihanda.

İşte ancak böyle bir mektebin öğrencisinin söyleyeceği sözdür “Biz aşk ehliyiz, kuru akıl ehli değil. Aşk ehli inancı yolunda canını feda eder, kuru akıl ehli ise tedbir peşinde koşar. Bizim tedbirimiz inancımız yolunda can vermektir.” sözü. Bu söz hem bilinç, hem şehadet, hem vuslata hasret barındırır sırtında. Bu söz kendisini söyleyenin samimiyetine şahittir şehadeti sırasında. Bu çağın Kerbelasının 72 şehidinden biri ancak söyleyebilir bu sözü ve aşk mektebinin şehadet kokan gülünün haddidir ancak söyleyebilmek bu sözü. Muallimi aşkın tebliğcisi olanın kendinden geçerken terennüm ettiği şehadet ezgisinin sözleridir bunlar çünkü.

Velhasıl mumu anlatmak değildir aslolan. Aslolan mumda erimektir ve nurun bir parçası olmaktır karanlıklar dünyasında. “Aşk” olan, feda olma bilinciyle maşuk için yaşamaktır hayatı. Bilinçli bir candan geçişle, maşukun düşmanlarının tahtını sarsmaktır. Ancak bu “aşk ehli” temsilcisidir bu mektebin ve ancak bu “aşk ehli” yetiştirir yeni aşıkları…


Alıntı
“ Mesele ateşte yanmak değil, mesele bir gönülde yer almaktır.
Ekmeği ateşte pişirmek kolay mesele gönülde pişirmektir... “

Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 26.03.19, 07:58
Gayretli üye
 
Üyelik tarihi: 12.09.17
Mesajlar: 2,833
Etiketlendiği Mesaj: 277 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
SouL Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
“ Mesele ateşte yanmak değil, mesele bir gönülde yer almaktır.
Ekmeği ateşte pişirmek kolay mesele gönülde pişirmektir... “

İşte budur good

.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevap Son Mesaj
Eğer Riyazet Eder Dünya'da Hayır Ve Şer İşlerinde Yardım Alacağın Bir Hadim'dir Akineton Huddam ilmi 12 09.02.22 22:53
Allah inancı hakkında tingir Sorularınız 6 12.12.21 23:15
canını sıkanlara karşı Sadi Vefk & Tılsım 0 07.09.20 10:19
Canana Feda Can.. . havashavas islam & islami Konular 0 05.08.20 02:31
Sana canını feda etmede üstüme yoktur Hal Tasavvuf Sohbetleri 0 03.05.19 11:11


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 19:41.


Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
HavasOkulu.Com

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147