#1
|
|||
|
|||
Evin en öksüzü Babalardır
Babalar en kutsal varlıklar olan Annelerin gölgesinde kalan gizli kahramanlardır!
Evin en öksüzü babalardır, en yalnız, en kimsesizi, herkese kimse olurken. Evin direği olurken kendisi direksizdir, dayanacağı kimsesi pek yoktur. Çünkü o hep güçlü olmak zorundadır. O zayıf olamaz Çünkü o kahramandır, o güçsüz olamaz Çünkü o kahramandır, o ağlayamaz Çünkü o kahramandır, hep kahraman olmak, öyle kalmak zorundadır. Yoksa silebilir herkes onu. Küçümser, erkekten bile saymaz. Batan gemiyi en son terk eden baba iken, uçan bir balonda, fazla ağırlıkların atılması aksi halde balonun düşme ihtimalinin olduğu anlarda, aileden ilk atılacak kişi babadır. Hayatını ailesine adasa da, ne eşine ne de çocuklarına yaranabilir tam anlamıyla. Kimsesi kalmaz zaten memleketi belli olduğunda. Hani sormuşlar ya adama nerelisin diye. O da demiş henüz evlenmedim diye. Ne ilk ailesine,ne de yeni ailesine yaranamaz, arada kalır. Aile içi yetmez gibi, hep annelik yüceltilir onun yanına ayıp olmasın diye babalık da eklenir. Anneler gününün bütün ihtişamına, şatafatına, her yerde vurgulanması ve insanları harekete geçirmesine rağmen, babalar günü unutulur, ya da babalar gününde hatırlanır ve öylesine geçiştirilir. Evin dış kapı mandalı gibidir çoğu zaman. Evin en yalnızıdır.Bu yüzden en son babalar duymaz mı? Ya saklanır, ya yalan söylenir ya da paylaşma gereği duyulmaz. Bunda elbet hoşgörüsü az babanın da suçu ve katkısı vardır ama yine de ne yapsa yaranamaz, yakınlaşamaz. Belki çocuklarıyla yakınlaşmak ister ama malum ataerkil kurallar, toplum baskısı, utanç duygusu buna engel olur, ne sevdiğini gösterebilir ne de sevilmek istediğini... Babanın aile de en sevdiği birey kadındır, eşidir. Eşinin ise en sevdiği çocuklarıdır, kendisi değil. En büyük aşk evliliklerinde bile, sevgilisi doğum yaptığında bir anda artık sevgilisi değil, anne olur, kendine biçtiği en büyük rolü olur sevgilisi. Baba en çok anneyi sever, anne en çok yavrusunu sever, yavrusu ise en çok eşini sever, eşi ise en çok yavrusunu sever. Bu böyle devam eder durur, hayatın kanunu gereği. Bir yeri acıyan çocuğun hiç babam dediğini duydunuz mu? Babası yanındayken bile anam demez mi? İyi bir işi olması gerekir, zengin olması gerekir. Çocuklar bile birbirlerini heyecanlandırmak için, iki kişinin omuzlarında daha fazla ileri gitmek için, bakalım kimin babası daha zengindir, derler. Anne ya da çocuklar işsiz olabilir, kimse bunu çok görmez onlara. Ama baba işsiz olamaz. Düşünün erkek çalışır kadın ev hanımı ise sorun yok ama tersi durumda erkekten bile sayılmaz. Evin geçimini karşılamak zorundadır, hem de şartlar ne olursa olsun. Dışarıda onca karşılaştığı kötülük ve güçlüklerle uğraşırken, eve gelip sığınmak, salmak isterken kendini, evde eşinin kaprislerini çekmek, çocukların sorunlarıyla uğraşmak zorunda kalır. Belki ağlamak ister onların yanında, onlarla... Yapamaz! Evin şerefini, evin namusunu korumak zorundadır. Kızının ilk aşkı kendisi olsa da, büyüyünce kızı artık aldatır babasını ve başka gençlere kayar gönlü. Babasına bin bir naz yapan o kız ise sevgilisinin, eşinin her dediğini yapar. Evde yıllarca babası ile çatışan, özgürlüklerini elde etmeye çalışan, oğlu ise eşinin yanında muma döner. En acısı ise yıllarca gözünden bile koruduğu o güzeller güzeli kızını, gözbebeğini gelir adamın biri alır elinden, gözünden sakladığını başka gözlere verir. Değil birinin ona dokunması yan gözle bile bakmasına dayanamayan baba, teslim eder bir başkasına elleriyle. Üstelik bir de düğün dernek yapmak zorundadır, oynamak zorunda kalır sanki eğlenirmiş gibi. Yıllarca dışarıda deli gibi çalışırken, bebekken hiç büyümeyeceğini düşündüğü yavrularının değiştiğini bile fark edemez, birey olduklarını. Ona bağımlı iken onlar, bir anda bağımsızlıklarını ilan etmeye başlarlar, küçük bir hayal kırıklığıyla karşılar, yapacak bir şey yoktur. Bizim gibi toplumlarda, erkek evladından çok kızına değer veren, her şeye rağmen onun için her şeyini feda eden babaların önünde sevgiyle eğiliyorum. Sizler büyük insanlarsınız Bunca zorluğuna rağmen Baba olabilmiş tüm özel insanlara ithaftır. |
#2
|
|||
|
|||
Eşim cocuklarımızin uzerine titrer . Çocuklarımın sorunlarını hep birlikte aştık. Babalarindan korkmadilar kötü karakter ben olmayi tetcih ettim. Babamdan gormedigim duyarlılıgi esimin cocuklarımıza göstermesini istedim. Bir sorun varsa once babayla konuşulur bizim evde bayanlara tavsiyem çocuklarınızla babalari arasina girmeyin. Hem sevgi hem saygı beraberinde gelir bunu unutmayın.
|
#3
|
|||
|
|||
Annemin sadece bir gözü vardı. Öteki gözü çukurdu, yani yeri boştu.
Ondan nefret ediyordum. Çünkü bu durum beni arkadaşlarımın arasında utandırıyordu. ... Babam, ben daha küçükken bir kazada öldüğünden, ailemizi geçindirmek de anneme kalmıştı. Bunun için okulda aşçılık yapıyordu. İlkokulda iken bir gün annem bana merhaba demeye gelmişti. Sanki, yerin dibine geçmiştim. Bunu bana nasıl yapabilirdi..? Onu görmezden geldim, ona nefretle bakarak oradan kaçtım. Ertesi gün sınıfta bir arkadaşım bana: Senin annenin sadece bir gözü var. Diğeri ne biçim dedi. Diğer arkadaşlarımda gülüşüyorlardı. O anda yerin dibine girmem ve annemin hemen ortadan kaybolmasını istedim. Bu yüzden, o gün onunla karşılaşınca dedim ki: Beni gülünç duruma düşüreceğine, ölsen daha iyi..! Annem karşılık vermedi. Sadece, tek gözüyle bana biraz baktı ve uzaklaştı gitti. Dediklerim hakkında bir saniye bile düşünmemiştim, çünkü çok kızmıştım. Onun duyguları beni hiç ilgilendirmiyordu. Onu evde istemiyordum ama ev onun üzerineydi. Çok çalıştım, kendime yeter oldum, sonunda Singapur'a okumaya gittim. Bir süre sonra da evlendim. Birikimime borç ekleyerek kendime bir ev aldım. Daha sonra çocuklarım oldu ve hayatımdan memnundum. Annemi unutmuştum. Birgün annem bizi ziyarete gelmişti. Öyle ya, kaç yıldır beni görmemişti. Kapıya gelince, çocuklarım tek gözlü birini görünce birden korktular, sonrada güldüler. Babaanneniz diyemedim. İçeri girince ilk fırsatta ona: Evime gelip çocuklarımı nasıl korkutabilirsin..? Buradan hemen git..! dedim. Bu çıkışıma annem kısık bir sesle: Kusura bakmayın, ben yanlış adrese geldim galiba dedi. ve çıktı-gitti..! Aradan yine uzun bir zaman geçmişti. Bir gün mezunlar toplantısı için okulumdan bir mektup aldım. Karıma; iş seyahatine gidiyorum diye bahane uydurdum. Mezunlar toplantısından sonra, birden aklıma düştü. Sadece meraktan eski evime gittim. Eski komşularımıza sorduğumda, annemin öldüğünü söylediler. Önce biraz sevinç duyar gibi oldum ama içimde bir burukluk ve sızı hissettim. Ben şaşkınca beklerken, bana verilsin diye annemin bir mektup bıraktığını söylediler. Açtım ve okumaya başladım: En sevgili oğlum. Her zaman seni düşündüm. Singapur'a gelip çocuklarını korkuttuğum için üzüldüm. Mezunlar gününde geleceksin diye çok sevindim ve bekledim. Ama; seni görmek için yataktan kalkabilir miyim diye çok düşündüm. Seni büyütürken, tek gözümle sürekli bir utanç kaynağı olduğum için de üzgünüm. Biliyor musun biricik oğlum..? Sen küçücükken, babanla birlikte bir kaza geçirmiştin. Baban öldü fakat sen, bir gözünü kaybetmiştin. Bir anne olarak, senin tek bir gözle büyümene dayanamazdım. Bu yüzden, babandan kalan tarlayı satarak, ameliyat masraflarına yatırdım. İşte, şimdi o yeri boş olan gözüm var ya, onu sana vermiştim. Nakil çok başarılı geçmişti, hiç fark edilmiyordu. O gözle, biricik oğlum görüyor diye çok mutlu oluyordum. Ana yüreği oğul, sana sen benim gözümle görüyorsun diyemedim. Başarılarından dolayı seninle o kadar gurur duyuyordum ki, bu bana yetiyordu. Her şeye rağmen, sen benim oğlumsun.. . |
#4
|
|||
|
|||
|
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Remil ilmi nedir (geniş bilgi) | Sin | Ebced & Cifir & Remil | 48 | 31.08.24 05:25 |
Rüyada Kapı Görmek | NGB | K Harfi Rüya Tabirleri | 0 | 18.09.23 18:50 |
Evin ruhsal (Negatif) temizliği ve korunma | gunes | Korunma Uygulamaları | 32 | 25.05.19 16:27 |
gözler kapalı evin içini görüyordum | 1071 | Sorularınız | 2 | 09.02.19 19:00 |
Rüyada Evin direği | Havasokulu | E-F-G Harfleri Rüya Tabirleri | 0 | 30.09.17 00:45 |