|
|
LinkBack | Seçenekler | Stil |
#1
|
||||
|
||||
Eskiden sahte yıldızlarımız yoktu..
Eskiden televizyonlarımız yoktu.Sahte magazin yıldızlarımızda yoktu.Yatsı namazından sonra lambasını söndürdüğümüz karanlık odamızın penceresinden huşu içinde seyr ettiğimiz gök yüzünde gercek yıldızlarımız vardı. Gönlümüz bir hoş olur,dilimizden dua ve zikirler dökülürdü.Ay ışığı odamızı aydınlattığı gibi kalbimize kandil,gözlerimize nur olur,göz yaşlarımız Allah-u Teâlâ'nın vahdaniyeti karşısinda sel olur kalplerimize akardı. Fecr'in amansız bekçileri horozların "kallkın,Rabbiniz ellerinizi boş çevirmeyecek"alarımlarıyla uyandırılırdık. Şimdi horozların kalkın sesinden rahatsız olduk ! Sabah namazının huzur ve huşu'sunu kümeslerinde mahzun ve melul öten horozlara bıraktık. Dualarımız kalplerimizi değil dilimizi süslüyor! Asumana yükselip,rahmet bulutlarını çoşturup,rahmet yağmurlarını üzerimize yağdıracak ne nurlu kalplerimiz ne de dualarımız var artık...
__________________
öLürüm yoLuna öLürümde yine boyun eğmem, yakarım dünyayı uğruna ama sana eğiLmem.. öyLe sInIrsIz öyLe Derin öyLe Çok Severim ki KORKARSIN!! Kuruyup çöLe dönsemde Pare Pare oLsamda YENiLMEM!!.. |
#2
|
|||
|
|||
Allah razı olsun güzel bilgi paylaşımı olmuş kişiyi kendine getiren
|
#3
|
|||
|
|||
HeartLess kardesim eskiden insanların aynası temizdi
. |
#4
|
|||
|
|||
Allah razı olsun çok güzel yazmışsınız..
Herşey çocukken en temiz en saf hali ile yaşanırdı, Dogacak güneşin bi anlamı vardı, Akşama kadar sokaklarda oynar kir pas içinde gelir yediğimiz bir lokma ekmegin tadı, Şimdiki en zengin sofralarda bile bulunmazdı, Büyüklerimize saygımız hayranlıkla karışıktı, edebimizden tek kelime konuşmazdık yanlarında, onlarn anlattıgı güzelim hadisleri dinleyince aglardık, Bayram gelecek diye sabırsızlıkla beklerdik, Bayramların manası vardı, şimdiki gibi tatil anlamı taşımazdı, Hazırlıklar yapılır evler temizlenir, sokaga adım attıgın anda her yer pırıl pırıl kapılrı açık beklerdi komşularımız, Hatır vardı gönül vardı kıymet vardı komşu hakkı vardı, dostluk vardı , samimiyet vardı, Şimdiki gibi şüphe yüreklerimize taa derinlere işlememişti, Kim ne derse dediğinden emin olurduk şüphe duymazdık, Okullar açılır sevinçle koşardık yeni bi kurşun kalemimiz olacak diye kıyamazdık açmaya, Yaşadıgımız her şeyde bi huzur bi sevinç bi coşku vardı, Üzüntümüzde yürekten olurdu, Bi komşumuz bi tanıdık bi akraba vefat ettimi en az kırkgün televizyon açılmazdı Dualar okunurdu, yardımlar yagardı o cenaze sahiplerinin evine, Sessizlige gömülürdü yas evi, Kimse yalnız bırakmazdı, Dualarda , sözlerde, yapılanlarda kalpten içten ve samimiydi, Çıkarsız beklentisizdi,hoşgörü vardı saygı vardı sevgi vardı Şimdi hep bi beklenti var, dostluklarda , arkadaşlarda, evliliklerde, komşuluklarda Çıkarsız beklentisiz adım atmaz olduk herşeyde, Biri iyilik bile yapsa mutlaka bi çıkarı var gözü ile bakılır oldu Şüphe virüs gibi ele geçirmiş hepimizi, Velhasılı güzel olan ne varsa unuttuk,unutturulduk Şimdi Rabbime dua zamanı , şimdi tövbe zamanı, şimdi şüphe illetinden kurtulma zamanı, Samimi olmak zamanı , tebessüm ile bakma zamanı, Rabbim in kapısında durup en içten gelen halis niyetle edilen dua zamanı, Pişmanlık ve için yana yana kalbinden edilen dua söz olur Hayatına yansır , çevrene sevdiklerine yansır , her şey güzelleşir , Sen degişirsen herkes değişir . @HeartLes admin sabah sabah konunu okuduk içimizi döktük meğer ne çok şeyin eksiliği varmış içimizde onu gördüm, Allah razı olsun , Gönlüne göre versin kardeşim. |
#5
|
|||
|
|||
Allah Razı olsun çok güzel bir paylaşım olmuş. 'Öyle bir Zaman gelecek ki' diye başlayan hadislerin işaret ettiği zamandayız sanırım
|
#6
|
|||
|
|||
Bütün renkler hızla kirleniyordu, birinciliği beyaza verdiler, demiş şair.
Toplum her geçen gün hızla kirleniyor, toplumun birer yansıması olan sanatçısı da, siyasetçisi de bu kirlenmeden payını almış gidiyor. Sanatçı dediğim de aslında gerçek manada sanat yapan değil, TV ünlüleri kastım. Kültürel birikimi yüksek insanlar kendilerini rezil konumlara kolay kolay düşürmezler. İslam'ın şartları 5'tir diye öğretilir, ancak o İslam ki, en büyük günah dene kul hakkı nedense bu şartların içinde öğretilmez. Belki de bu yüzden yeryüzü Haksızlığın yüzü oldu. Ahlak denen şey kadın vücuduna indirgendi, ahlak denince sadece kadınlardan konuşan ahlaksızlar sardı dört yanı. Her terazi hileli, her binanın demiri eksik, Her lokma kanserli, her tezgahın ardındaki mallar çürük, ama ahlak deyince verilen ilk örnek kadın-erkek ilişkisi... Sanki karşı cinsten uzak durunca, tek abdestle 17 rekat farz namazın kılınca o inşaata demiri eksik koyabilir, öne güzellerini dizdiğin meyve tezgahının arkasından çürükleri poşete atabilirsin gibi... Kul hakkının , haksızlığın, yalanın, riyanın, iki yüzlü ahlak anlayışının normalleştiği, İslam'ın sadece cami kubbesi altına hapsedildiği, asıl mabed olan gök kubbenin altının ahlaktan azade edildi zamanları yaşıyor insanlık. Din adına konuşanların dinle, vatan bayrak adına konuşanların vatanla alakalarının olmaması gibi, her kutsalın her menfaate alet edildiği bir kültür oluşturdu toplum. Hz. Hüseyin'in anlattığı ibadetle ticaret arasındaki o bağın gittikçe kuvvetlendiği yeni cahiliye dönemlerinde temiz kalmaya çalışmak ne kadar mümkünse ona gayret etmeye çalışıyoruz. Komşusu açken tok yatmamak için zengin semtlerine taşınan kurnazlar, siyasetçilerle oy ticareti yapan şeyhler, elde tespih yan gelip yatan, çalışmadan etmeden, üretmeden ömrünü tamamlayan sözde mürşidler, hayatında hiç geçim derdi yaşamayıp Peygamber efendimizin karnına bağladığı taşa ağlayan sermaye sınıfı yalakası din adamları, fetvacılar ve daha nicelerinden İslam'ı kurtaramadıkça bu kirlenmenin, yozlaşmanın önüne asla geçilemeyecektir. Her günahı, haksızlığı işleyip Kabe'de selfi çektiren, Kabe'nin içine girip günahlarını sıfırladığını zanneden, altın ve gümüş biriktirmekten başka gayesi olmayan insanlığı Kabe'nin örtüsüne sarınıp ağlamak mı, yoksa tevbesine sebat edişiyle döktüğü göz yaşları mı kurtaracak... Bugün Allah için ne yaptın, diye öğretilen çocuklardık... Sahi bugün Allah için ne yaptık; din hırkasını giyip Ahlakımızla, edebimizle, din-dil-ırk-mezhep ayırt etmeden yardımseverliğimizle, doğaya, çevreye saygımızla başkalarına müslümanlığın ne kadar güzel birşey olduğunu mu düşündürdük yoksa; üzerimizdeki din hırka ve iki yüzlü ahlak anlayışıyla, her işimizde yalan ve hileyle, zayıfa bulaşıp güçlüye yılışmakla, çoluk çocuğa tecavüze, zulme savaşa, yoksulluğa, sefalete, devletin milletin soyulmasına, sömürüye ses çıkarmayarak insanları dinden soğutarak Allah adına çıktığımız yolda farkında olmadan Şeytana mı hizmet eder olduk... |
#7
|
|||
|
|||
O kadar güzel demissin ki Allah razi olsun. Belki de dedigin gibidir yaptiklarimizi Allah a ulastiramiyoruzdur. (Allah korusun ) ama öyle bir haldeyiz ki insanlar gelmekten cok kaçar oldu .
|
#8
|
|||
|
|||
Alıntı:
|
#9
|
|||
|
|||
@[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Teşekkür ederim, farkında olmak ağır geliyor bazen insana. |
#10
|
|||
|
|||
Alıntı:
|
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Eskiden insanlar şekeri çuvalla, yağı tenekeyle, peyniri de tulumla alıyormuş | Buba | Derin Konular & Beyin Fırtınası | 7 | 30.11.21 18:22 |
Eskiden Kocam vardı, eşyam yoktu.. Şimdi eşyam var.. | Lady | Hayat Dersleri & Hikayeler | 11 | 24.09.21 15:17 |
Sahte Medyum,Falcı,Hoca | Ehl Dost | Tecrübe Ettikleriniz | 12 | 01.04.21 17:35 |
Şeytanın incîli | gunes | Kitap & E-Kitap | 12 | 11.02.21 02:12 |
SGK'dan sahte ilaca radikal çözüm | aşk | Sağlık | 1 | 06.05.17 11:11 |