Gıybet Kokusu - Havas Okulu
 

Go Back   Havas Okulu > Serbest Bölüm > Off Topic > Sizden Gelenler

Acil işlemleriniz için instagram: @HavasOkulu
Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
  #1  
Alt 15.08.17, 12:20
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 28.04.15
Bulunduğu yer: Nefes Aldığım Yerde
Mesajlar: 14,888
Etiketlendiği Mesaj: 900 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart Gıybet Kokusu

Eskiler gıybet edildiği zaman yayılan kötü kokuyu alırlardı. Acaba şimdi gıybet yapılmıyor mu, yapılıyorsa eğer o kötü kokuyu alacak erenler mi yok?

Ensar'dan Cabir b. Abdullah (r.a) anlatır: "Rasulullah'ın zamanında şiddetli (ve kötü kokulu) bir rüzgar esmişti. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (s.a.v) 'Münafıklar müminlerden bazılarını çekiştirdiler, bu yel onun için esti' buyurdu." Müzekki'n Nüfus adlı eserinde bu olaya değinen Eşrefoğlu Rumi o yelin şimdi de estiğini, hatta o zamankinden daha da şiddetli olduğunu, ama bunu halk tabakasının anlayamadığını belirtir. O kötü kokuyu ancak manevi olgunluğa erenlerin anlayabileceğini söyler ve bundan duydukları rahatsızlık nedeniyle alimlerin halktan uzaklaşıp, tenha köşelere çekildiklerini anlatır.

"Dedikodu edenlerin ağızlarından çıkan o pis kokuyu avam neden hissetmez?" sorusunu ise şöyle yanıtlar Eşrefoğlu: "Dedikodu halk arasında o kadar çoğalmıştır ki, halkın burnu artık bu kokuya alışmıştır. Debbağları (deri terbiye eden) ve kirişçileri (bağırsak işleyen kişi) görmez misiniz? Onların çalıştıkları yerdeki kokuya kimse tahammül edemez. Ama kendileri bunu hissetmez ve iğrenmezler. Çünkü gece gündüz o koku ile haşır neşirdirler. İşte dedikodu yapanlar da böyledirler."


İyi ama yalan değil ki!

Günümüzde o kadar çok dedikodu yapıyoruz ki bırakın kokusunu almayı ya da rahatsızlık duymayı konuştuklarımızın dedikodu olduğunu bile bilmiyoruz çoğu zaman. Bir araya gelinmiş zamanlarda yahut sevdiklerimizle yaptığımız telefon konuşmalarında hep, o an orda olmayan kişiler etrafında dönüyor sohbet. İyi ama yalan değil ki, biz doğru olanı konuşuyoruz. İçine düştüğümüz bu yanlışlık konusunda Allah Rasulü (s.a.v) sözün, yalan olsa zaten gıybet değil iftira olacağını söylüyor. Hucurat suresinin 12. ayetinde ise "Birbirinizin kusurlarını ve mahremiyetlerini araştırmayın. Birbirinizin gıybetini yapmayın" buyuran Rabbimiz gıybet etmememiz hususunda bizleri açıkça uyarıyor.

Gıybet açık bir günah olmasına ve içinde en az bir şahit barındırmasına rağmen, aslında son derece gizli. Hayatımızdaki varlığını itiraf edemediğimiz, başta kendimizden gizlediğimiz ya da çok uzaklarda olduğunu düşündüğümüz bir günah. Peki gerçekten de gıybet bizden uzak mı, yoksa bu konuda kendimizi mi kandırıyoruz? Allah Rasulü (s.a.v) gıybetin tanımını şöyle yapıyor "Birinizin kardeşini hoşlanmayacağı bir şeyle anmasıdır."

Televizyondaki kitlesel gıybet

Televizyon kanallarının gözde(!) programları arasında yer alan magazin haberleri yahut da sabah kuşağını kuşatan kadın programları tam olarak Efendimiz'in gıybet tanımı çerçevesinde yer alıyor. Ünlü isimlerin birbirini çekiştirmesi yahut da sıradan insanların ailevi meselelerini dedikodu formatında tüm halkla paylaşma dürtüsü sonucu, gıybet iki-üç kişiyle sınırlı kalmayarak tüm halka mal oluyor. Böylece kitleselleşen her tutum gibi gıybet de zamanla normalleşerek hayatımızın içinde yer ediniyor. Oysa gıybet edilen ortamlarda bulunmakla ilgili olarak Hz. Ali (k.v) şöyle buyuruyor: "Gıybeti dinleyen kimse, gıybet eden gibidir." Sonuç olarak ağzımızı bile açmadığımız halde, televizyon açık durduğu müddetçe biz de bu günaha ortak oluyoruz. Bu günahın bir parçası olmak istemiyorsak ne yapmalıyız?

"Gıybet edene sus diyene yüz şehit sevabı vardır" buyuran Seyyid Abdülhakim Arvasî (k.s) gıybet edilen ortamları düzeltmeye çalışmanın ne kadar büyük bir sevap olduğunu anlatıyor. Televizyondaki gıybete dur demenin yolu ise bu tarz programlara itibar etmemekten geçiyor. Ancak hayatımızdan gıybeti çıkarmak için sadece televizyon izlemememiz yetmez. Öncelikle kendi konuşmalarımıza dikkat etmeliyiz. Ayet ve hadiste belirtilen gıybet kapsamına giren sözlerden kaçınmalı ve bu tarz sohbetlere dahil olmamalıyız.


Sevaplarımız kime gidiyor?

Gıybetini yaptığımız kişilerden helallik almadığımız müddetçe onların günahlarını alıyor ve kendi sevaplarımızı da onlara veriyoruz. Gıybetin belki de en acı tarafı olan bu olay, sevmediğimiz insana karşı bizi daha aciz hale sokuyor. Abdullah b. Mübarek (k.s) "Gıybet etmem zaruri olsaydı annemi ve babamı gıybet ederdim. Çünkü sevaplarımı almaya onlar daha çok hak sahibidirler" der. Ağzımızdan çıkacak kelimeler için bir kez daha düşünelim. Sözünü ettiğimiz kişiler, sahip olduğumuz sevapları almayı hak eden insanlar mı gerçekten?

Dedikoducu yaftası yemeği bir tarafa bırakalım; ahiret günü sevap defterimiz açıldığında, dünyada yaptığımız iyiliklerin defterimizde yazılı olmadığını; çünkü bunların gıybetini ettiğimiz kişilerin defterlerine gittiğini görmek... Dahası gıybetini yaptıklarımız haklarını helal etmediği için cennete bir türlü varamamak... İnsan için son derece ibretlik olan bu tabloyu İmam Şarani (k.s) şu hadisle anlatır: "Kıyamet gününde bir insanın amel defteri açık olarak getirilir. Hak Teala'ya 'Ey Rabbim benim çok güzel amellerim ve iyiliklerim vardır, bunlar benim sayfalarıma yazılmamıştır' deyince, o kimseye şöyle denir: 'Gıybet yaptığın için bu güzel amellerin, amel kitabından silinip çıkarılmıştır."

Gıybet konusunda içine düştüğümüz bir diğer yanılgı da yaptığımız amellerin gıybet günahlarını telafi edeceği düşüncesidir. "Ben iyi bir insanım" ön kabulüyle yapılan bu yanlış ne yazık ki pek çoğumuzu içine alıyor. Bu hususta Aliyyü'l Havvas şöyle der;


Herhangi biriniz bir Müslümanın gıybetini yapıp da sonra kendi kendine 'Benim öyle güzel amellerim var ki yaptığım gıybetin günahlarını bağışlatır' demesin. Çünkü olabilir ki hakkında konuştuğu kimseye bütün amellerini kefaret olarak verir de yine onu ikna edemez.


Semerkand Aile Dergisi

__________________
Sözün kıymetini '' Lal'' olandan,
Ekmeğini kıymetini ''Aç '' olandan,
Aşkın kıymetini ''Hiç'' olandan öğren..

Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 15.08.17, 15:29
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 26.07.17
Bulunduğu yer: İsviçre
Mesajlar: 568
Etiketlendiği Mesaj: 31 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

İnsanlar günah olduğunu bildikleri halde dedikodudan vazgeçemiyorlar
ALLAH C.C razı olsun kardeşim

Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 13.07.18, 10:24
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 03.05.17
Mesajlar: 606
Etiketlendiği Mesaj: 71 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Emeğinize sağlık teşekkür ederim.

.
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 18.07.18, 10:20
RvP RvP isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Manevi
 
Üyelik tarihi: 08.07.15
Mesajlar: 3,095
Etiketlendiği Mesaj: 147 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart Gıybeti olmayanlar

Gıybeti Olmayanlar – Üç kişinin Gıybeti yoktur
Eserde vârid oldu:
“Üç kişinin Gıybeti yoktur. (Üç kişinin aleyhinde yapılan konuşma gıybet değildir
1- Zalim imâm,
2- Fisk-u fücurunu aşikâr işleyen fâsık,
3- Halkı bid’atine çağıran bid’at ehli..”
.
Kaynak : Ed-Dürrü’l-Mensûr Tefsiri: c 7, s 577.
İsmail Hakkı Bursevi(k.s.), Ruhu’l Beyan Tefsiri: 6/20.
Bil ki: Allâhü Teâlâ hazretleri, rezillik, kötülük, fena ve çirkinlerin izhâr edilip açıklanmasını sevmez. Ancak zulmünün zararı buyük, hilesi çok ve mekri (tuzakları) fazla olan zâlimin hakkında
izhâr edilmesi hariç…
Bu durumlarda zâlimlerin kötülüklerinin izhâr edilmesi caizdir.
Bundan dolayı Efendimiz (s.a.v.) hazretleri buyurdular:
-Fasık kişide bulunanı (fısk-u fucûru bilmeyenlere anlatın) zikredin ki, insanlar ondan (kendilerini) sakınsınlar.”

__________________
“gücümü, içimdeki güçsüzlükle boğuşurken tükettim.”
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler
giybet, kokusu


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevap Son Mesaj
islamiyette Koku / Esanslar Hakkında Celcelutiye islam & islami Konular 65 30.09.24 00:24
Gıybet 4 çeşittir Naim islam & islami Konular 1 01.02.24 12:19
Ağız kokusu (Halitosis) nedir, Ağız kokusu tedavisi Tuana Ağız ve Diş Sağlığı 16 21.08.23 22:26
Herkesin kendine özel rengi, kokusu, taşı ve müziği vardır Sin Tıbbı Nebi 7 13.03.19 14:54
Hucurat Suresi Açıklamalı Tefsiri Havasokulu Kuran-ı Kerim Tefsiri 3 03.07.18 00:58


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 19:46.


Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
HavasOkulu.Com

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147