#1
|
||||
|
||||
ahh hayat ahh
Bazen insanlar susar, gözleri konuşmaya başlar. Bazen gözler
bile çaresiz kalir insanin hissettiklerini söylemeye... Yüreğin onca acısını anlatmaya ne dilin dili, ne gözlerin dili yeter. Ne diyecegini, nasıl bakacağını bilmez. Yürek içten içe bağırırken, kıvranırken insan ne ağlayacağını bilir, ne bağıracağını, ne de susacağını... Yürekte fırtınalar koparken içinde volkanlar patlarken sessiz kalır. Ya da sessiz kalmak zorunda bırakılır. Gözlere yaş hücum edip feryat figan bağıracakken yine susturulur. Töreymiş, gelenekmiş, gururmuş... Bu defa sinir basar insana. Tam dilinin ucuna gelir, kendini savunmaya kalkarsın; bu defa da adı saygisizlik olup insanın diline ve gözlerine bir kilit daha vurulur. Ne yapacagini şaşırırsın. Şaşkınlık, üzüntü ve daha niceleri... Kendi yüreğinin acisi yetmezmiş gibi bir de dıiardaki baskıdan gelen duygular var. Düsüncelere dalarsın. Bir of çekersin. Hasretlenirsin. Sevdiklerinin halleri, yaptığınız çılgınlıklar aklina gelir. Özlem sarar dört bir yanını. Sonra zehirden bir hançer saplanır yüreğinin taaa orta yerine. Terkedilmişliğin acısı.. Bir daha baştan yaşarsin aynı duyguları. Kısır bir döngü içerisindesindir aslında. Sanki bir labirent içerisinde kaybolmussun da tam yolu buldum, özgürlüğüme kavuştum derken bir de bakmişsin ki hala kayıpsın ve hala başladığın yerdesin. Umutsuzluk, çaresizlik, unutulmuşluk, sevgi, saygı, aŞk, aile, yaşam, ölüm... Bütün bunlar arasinda bir de unutma çabası var. Yasamak çok zor. insan tam birseylere ulaştım artik geceleri rahat bir sekilde uyuyabilirim diyor. Mutlulugu, huzuru bulduguna inanıyor. Tam basini yastığa koymuş uyuyacakken bir de bakıyor ki elleri bomboş.. Sanki sen küçücük bir çocuksun. Hayatta sana arkadaşlık eden başka bir çocuk. Paylaşıyor elinde ne varsa seninle. Ne bileyim mesela bir portakal.. Alıyorsun portakalı. Zorlukla, güçlükle soyuyorsun kabuklarını. Bir dilim alıyorsun. Daha o dilimin yarısını bitirmeden, sana portakalı veren çocuk huysuzlanmaya başlıyor, ağlıyor ve portakalını istiyor. Vermek zorundasın. Veriyorsun. Peki şimdi için hangi birine yansın? Kabuğunu güç bela soydugun portakalın bir dilimini bile yiyemediğine mi; çocuğun ettiği huysuzluğa mı; yoksa o çocuğun portakalı geri isteyeceğini bile bile portakalı kabul ettiğine mi?.. Çocuk portakalı bırakıyor bir köşeye va sana daha başka bir seçenek sunuyor. Şeker veriyor. Sadece bir defa tadıyorsun ve hevesin yine kursağında kalıyor. Çünkü çocuk, yani hayat elinden o şekeri de alıyor. Her seferinde daha başka, daha cazip bir seçenekle çıkıyor karşına. REDDEDEMiYORSUN. Ya hayatın sana verdigi kırıntılarla beslenmek zorundasın ya da ölmek zorundasın. Hersey zıttıyla vardır. Birinden birini seçmek zorundasın. Doğru ya da Yanlış, Evet ya da Hayır, Yaşam ya da Ölüm... Tercih acımasız bir şekilde sana bırakılıyor... |
#2
|
|||
|
|||
Guzelmis sagolun
|
#3
|
|||
|
|||
Allah razı olsun bu güzel paylaşım için.
. |
#4
|
|||
|
|||
PayLaşım İçin TeşekküRLeR..
|
#5
|
|||
|
|||
Allah razı olsun
|
#6
|
|||
|
|||
Bir profesör konferans vermek üzere salona girer ve dinleyicilere "Hayat nedir? " diye sorar.
Böyle bir soru beklemeyen dinleyicilerin kısa sessizliğinden sonra sözlerine devam eder: "Bir insan ortalama 70 yıl yaşar. Günde 24 saatin ortalama 8 saatini uykuda geçirir, kalır 16 saat. İş ve yolda da ortalama 10 saati geçer, kalır 6 saat. Yemek ve fiziksel ihtiyaçlar için de 2 saati düşersek kalır 4 saat. Bir insanın günde ortalama üç saat televizyon seyrettiğini düşünürsek kalır 1 saat. Bu 1 saati bütün ömrü için toplarsak 3 yıl yapar. Yani ortalama bir insanın ruhunu ve beynini geliştirecek faaliyetlerde bulunması, sevdikleriyle beraber olması, hayatına güzellikler katması için yalnızca üç yılı vardır. Sadece televizyon seyretmeyi bıraksa 9 yıl kazanır. Uykusundan bir saat fedakârlık etse 3 yıl daha kazanır. Her anın önemli olduğunu düşünerek yaşarsa buna daha yıllar ekler. Hayat yaşadığımız zamandır ve zaman su gibi akıp geçer. İnsan ne yaşarsa bu yıllar içinde yaşar veya yaşamaz."
__________________
O kadar kimsesizim ki Hani ölsem Cesedim geçmişin tozuna karışır gider Yediğim yemekten içtiğim suya kadar tadsızım Saçının telinden ayak parmaklarının ucuna kadar özledim seni.. |
#7
|
||||
|
||||
Allah razı olsun paylaşım için sıkılmadan okudum teşekkürler
__________________
Ya Fettah Ya Mucibu Ya Melik Ya Cebbar... |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Güzel hayat nedir? | Gercek | Sizden Gelenler | 1 | 17.11.24 01:31 |
Hastalıkların ruhsal nedenleri ve gereken olumlama-yaptırımlar | lindaa | Zahiri Hastalıklar | 5 | 13.05.24 12:08 |
Rüyada Abı Hayat Suyu Görmek | NGB | A Harfi Rüya Tabirleri | 0 | 29.07.23 19:58 |
Ab-ı hayat | Hal | Kadim Bilgelik | 2 | 18.01.19 12:12 |
Dünya dışı hayat var mıdır? Dünya dışı hayat ıspatlanırsa islama zararı olur mu? | esram2159 | Derin Konular & Beyin Fırtınası | 0 | 08.05.17 14:37 |