|
|
LinkBack | Seçenekler | Stil |
#1
|
|||
|
|||
Aşık Olmanın Dayanılmaz Ağırlığı
AŞK BÜTÜNLEŞME VE BİR OLMA İHTİYACININ DIŞA VURULMASIDIR"¦
Aşk deneyimini yaşamak, hiç kimsenin kaçamadığı ve hayatının bir bölümünde mutlaka karşılaşıp kendi olmaktan vazgeçtiği bir kaderdir, kederdir. Aşk uyarılma ile başlar. İnsan, kabuğuna çekilmiş kaplumbağa misali, dış bir etken olan yoğun duygular tarafından dürtülerek uyanır. Aslında çok derinlerinde hissedilen arzunun ve eksiklik hissinin karşılanma ihtiyacıyla, insan gelecek olanın aşk olduğunu bilemeden, bilinçsiz bir şekilde uyanmayı bekler. Bu nedenle aşk, insanın çocukluktan getirdiği bütünleşme ve bir olma ihtiyacının sonucu oluşan bir duygudur aslında. Bu durumu âşıklar şöyle tarif ederler: "ËœKalp dediğin atıyor zaten, marifet ritmi değiştirebilende sevgili, yani sende, sende olan bende, bende olan sende sevgili!' AŞKIN GÖZÜ NEDEN KÖRDÜR? Denizden, köpükler içinde, boynunda incilerden bir kolye ile doğan Venüs, aşkın sembolüdür ve birçok yerde, elinde bir ayna ile kendine bakarken resmedilir. Bu tasvirde, deniz, ayrıştırılmamış yaşam enerjisini ve keşfedilmemiş derinlikleri temsil eder. Denizin içinde tüm yaşamlar aşk yanılsamasındaki gibi bir olur. Yüzyıllardır değerli süs maddeleri arasında yer alan ve bir canlı tarafından yaratılan tek mücevher incidir. Yumuşak ve tatlı pırıltılarıyla inci, hemen her dilde güzellik, aşk, saflık, masumiyet ve yüksek değerle eşanlamlı bir sözcük olarak kullanılır. İnci, başta istiridye, tarak ve bazı midye türlerinin içinde oluşur. Bunlar denizlerde yaşayan yumuşakçalar sınıfından kabuklu canlılardır. İşte, bu canlılar yumuşak vücutları içine giren yabancı bir maddenin zararsız duruma getirilmesi için çevrelerinde kılıflar oluşmaya başlarlar. Böylece soyutlanan yabancı madde zamanla kalınlaşır ve çeşitli katmanlarla yuvarlak bir biçim alır. Daha çok istiridyenin içinde gelişen bu kat kat kılıflar sedef katmanlarıdır. İnci bu katmanların tümünün küresel bir biçimde oluşmasıdır. Aşkta aynı inci gibi katmaları gibi oluşur, bir başkası ve ona ait olan duygular yabancı bir madde gibi insanın ruhuna girer ve zamanla değerli ve vazgeçilmez olur. Âşıklar birbirlerinin gözlerinin aynasında kendilerini görürler, eksik parçalarını bulurlar, denizin ayrıştırılmamış yaşam gücü gibi, ayrışmış ruhlarını bütünleştirmek isterler, farklı bir dünyayı fark ederler. Bu fark ediş inci gibi bir parıltılıdır ve gözü kör eder. Bu nedenle "ËœAşkın gözü kördür!' derler. İncinin renk ve parlaklığı alttaki katmanların ışığı yansıtma ve kırmasıyla oluşan ilginç bir olaydır. Nasıl ki bir incinin değeri göz alıcı doğal pırıltılarının yanı sıra kendine özgü değeriyle ölçülüyorsa, aşkın değeri de âşıkların kendi değerleriyle ve gözlerindeki parıltılarla ölçülür. Nasıl ki bir incinin değeri ışığı yansıtmasının yanı sıra şeklinin düzlüğüyle ölçülüyorsa, aşkların değeri de âşıkların karakterlerinin düzgünlükleriyle ölçülür. Nasıl ki incinin rengi istiridyenin cinsine, suyun içirdiği tuzun niteliğine, suyun derinlik ve ısı derecesine bağlıysa, aşkların rengi de âşıkların derinliklerine bağlıdır. Nasıl ki inci genellikle beyaz, fildişi, pembe ya da açık gül renginde, mavimsi hatta siyah olabiliyorsa, aşkta rengârenktir ama en çok kırmızı ve türkuazdır. Nasıl ki, değerli inci için istiridyenin kabuğunun iç yüzeyini kaplayan sedef tabakasının parlak, düzgün ve temiz renkli olması gerekiyorsa, aşkın kalitesi için de âşıkların saf ve masum olması gerekiyor. Bu nedenle aşık olmanın dayanılmaz bir ağırlığı vardır. YALANCI AŞKLARI GERÇEK AŞKLARDAN AYIRMAK GEREKİYOR"¦ Mevlana'ya sormuşlar "ËœSevgili" nasıl olmalı?' diye; "ËœSevilecek biri olmadığı zamanlarda bile seni sevmeli. Sarılacak biri olmadığı zamanlarda bile sana sarılmalı, DAYANILMAZ OLDUĞUN ZAMANLARDA BİLE SANA DAYANMALI.' demiş... Mevlana gerçek aşkı tarif etmiş. "ËœBu gece meltem gibi es yüreğime, ay ışığı vursun bensiz titreyen tenine, mehtap sarılırken çaresizce kadehime, sen de kana kana iç şerefime!' dedirten gerçek aşk, gerçek inci gibidir; "ËœSeni seviyorum, kalbim sende emanet, ona iyi bak!' demektir. Yalancı aşk ise kültür incisi gibidir. Japonlar 1800 yıllarda istiridyeden daha çok ve daha ucuz inci elde etmenin yollarını geliştirmeye giriştiler. Bugün tüketim toplumunun bir yansıması olarak kültür incisi üretimi Japonya'da büyük bir sanayi durumuna geldi. Kültür incisi elde etmek için ufak ve yuvarlak bir sedef parçası canlı istiridyenin içine yerleştiriliyor. Sonra bunlar dibe serili ağdan yataklar üzerine indirilerek orada 3"“5 yıl süreyle bırakılıyor. Böylece istiridye içinde oluşan inciler hem sayı bakımından çok oluyor hem de kısa sürede oluşuyor ama gerçek inciler kadar değerli olmuyorlar ve bunların iyileri gerçek incilerden ancak deneyimli gözler tarafından ayırt edilebiliyor. Şimdiki aşklarda kültür incisi gibi olmaya başladı. Sanal âlemde, barlarda veya cafelerde başlayan yakınlaşmalar aşk olarak görülüyor ve yalancı aşklar dışarıdan gerçek aşk gibi görünebiliyor.Gerçek aşk gönül işiyken yalancı aşk akıl işidir. Şems-i Tebrizi bu durumu şöyle anlatır: "ËœSanmayasın ki aşk akıl işidir, gül ki her gönlün mürşididir, kimini kokusuyla şad eder, kimini de dikeniyle irşad eder!' Mevlana ise aşkın önce yüreğe düşmesi gerektiğini söyler ve "ËœAşk-ı zikretmek için söz dudağa gelmeden önce cemre gibi yüreğe düşmelidir!' der. Bu nedenle gerçek aşkla yalancı aşkı birbirinden ayırmak gerekiyor.
__________________
Kaybettiklerim arasında en çok kendimi özledim, oysa ne güzel gülerdim.. |
#2
|
||||
|
||||
Farkında olunduğu anda ayarları bozulan tarifsiz duygu..
Tarifi yapılmaya çalışıldığında duyguları yükleyecek kelimeler bulunamadığından insanı hastalığını anlatan bi hasta konumuna sokan, psikolojik sorunlu gibi gösteten, kendi kendine güldüren, yürürken havada yürürmüş gibi hisstettiren, acayip bir şey. Ha bu arada herkese nasip olmaz ayrıca hiç biri ilkinin yerini tutmaz..
__________________
öLürüm yoLuna öLürümde yine boyun eğmem, yakarım dünyayı uğruna ama sana eğiLmem.. öyLe sInIrsIz öyLe Derin öyLe Çok Severim ki KORKARSIN!! Kuruyup çöLe dönsemde Pare Pare oLsamda YENiLMEM!!.. |
#3
|
|||
|
|||
Alıntı:
Güzel yorumunuz için teşekkür ederim adminim. iki şey söyleyim hemen; 1) Sen çıkınca aradan, kalır seni Yaradan. İlahi aşk tektir. 2) Hangisinin ilk oldugunu bilemezsin ki .. .
__________________
Kaybettiklerim arasında en çok kendimi özledim, oysa ne güzel gülerdim.. |
#4
|
|||
|
|||
Allah razi olsun insAllah
|
#5
|
||||
|
||||
Doğru söylüyorsun.
__________________
öLürüm yoLuna öLürümde yine boyun eğmem, yakarım dünyayı uğruna ama sana eğiLmem.. öyLe sInIrsIz öyLe Derin öyLe Çok Severim ki KORKARSIN!! Kuruyup çöLe dönsemde Pare Pare oLsamda YENiLMEM!!.. |
#6
|
||||
|
||||
Allah razı olsun bu güzel paylaşım için. @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
__________________
Hiç kimse vazgeçilmez değildir. Ve kimse kendini vazgeçilmez sanan biri kadar aptal değildir. |
#7
|
|||
|
|||
Allah razı olsun, teşekkürler
|
#8
|
|||
|
|||
teşekkürler
|
#9
|
|||
|
|||
Alıntı:
İkincinin ilki de sensindir belki ? Ona da yazık degilmi Ahh bi bilselerdi kimse ikinci olmak istemezdi ---------- Post added 10.08.17 at 21:05 ---------- Aşkın tarifi yoktur o sadece yaşanır .. |
#10
|
||||
|
||||
Farklı duygu oluşur. O duygununda belki eşi yoktur o da çok güzeldir. Ama ilkinin yerini tutmayacaktır çünkü onu daha önce yaşamamışsındır.
__________________
öLürüm yoLuna öLürümde yine boyun eğmem, yakarım dünyayı uğruna ama sana eğiLmem.. öyLe sInIrsIz öyLe Derin öyLe Çok Severim ki KORKARSIN!! Kuruyup çöLe dönsemde Pare Pare oLsamda YENiLMEM!!.. |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Allah'a âşık olmanın şartları | Cazgircinx | Tasavvuf Sohbetleri | 0 | 19.02.24 20:50 |
Aşık Veysel'in Hüzünlü Evlilik Hikayesi | Erzurum | Hayat Dersleri & Hikayeler | 1 | 21.06.21 12:41 |
Uyanmak ve Aşık olmak birbirine çok benzer. | LindaLi | Tekamül & Kozmik EnerJi | 1 | 08.05.21 13:00 |
Ebced Hesabı ve Âşık Paşa Türbesi | Havasokulu | Ebced & Cifir & Remil | 14 | 17.12.20 11:04 |
Aşk acısı çekenlerin hükmü. | PARADOX | Hayat Dersleri & Hikayeler | 5 | 02.05.19 14:14 |