Gerçek simya, kişinin kendini altına; yani ruhsal farkındalığa dönüştürmesidir. Simyanın aslı budur.

Simua adında İnternet tercümesi bir kitap okudum. Yazar bir üniversitede simya dersi almış. 20. yüzyılda, Avrupa da, bir üniversitede akademik olarak ders vermeye başlayan bir simyacı varmış. Adını unuttum. Onun öğrencisiymiş. Kitapta diyor ki, Eski Mısırda iyileştirici yağlar varmış. Kitapta yağların yapım teknikleri de var. En değerlisi damıtma yöntemiymiş. Simya aslında bu yağları yapmakmış. Bu yağlar çok değerliymiş. Mısırlılar mezarlara da yağ koyarmış. Mezar soyguncuları eski zamanlarda yakalandıklarında idam ediliyormuş. O yüzden ilk hırsızlar lahiti açıp ve ya çevredeki büyük altın eşyaları taşımak yerine yükte hafif pahada ağır yağları çalmayı tercih ediyormuş. Yağlar altından da değerli deniyormuş. Bu yağlar zamanla unutulmuş, ve simya kurşunu altın yapmak olarak kalmış. Bu bir hurefe idi aslında diyor. İskenderiye kütüphanesinde çok simya formülü varmış. Ve altını çok olanın ordusu da çok olurmuş. Bu yüzden Romalı bir imparator İskenderiye kütüphanesini yakmış. Simya ile uğraşmak yasaklanmış. Cezası ölümmüş....

Her hakiki öğretinin yayilmasiyla yozlastirilma sureci de beraberinde başlıyor; simya icin de astroloji bilimi vs. icin de bu böyle... O yuzden her yazilani dogru kabul etmek yerine gercek olani araştırmak gerekli...

Peki simya ilmi herhangi birşeyi alına dönüştüren bir ilim değilse bu adamlar bu kadar altını nasıl çıkardılar ve nerden çıkardılar. şuan ki teknoloji bile bukadar zorlanıyorken. Akıl sıra erdiremiyorum. Bunun bir teknolojisi olmalı

Antik Mısırda firavunların hepsi olmasada bir kaçı metali altına dönüştürmeyi biliyordu mısırda altın madeni yoktu fakat ellerinde altından bol bişey yoktu firavun mezarlarından çıkan anlamsız saçma sapan düz metali bile altına cevirmişler maksat ölen firavun öbür hayattada bolluk içinde yasasın

Hayır karun biliyordu onu yapmayı

altın yapmak hurafe mi gerçekten varmıymış , konu ile ilgili kaynak varmı

Osmanlı imparatorluğu döneminde 3. Muradın bir danışmanı simya ilmine hakimmiş..(Ömer Faruk İSPİR Hoca youtube ta anlatmıştı) aklımda kaldığı kadarıyla..Onun döneminde 1 milyon altın yapılmış ve bir kısmı fakir, fukaraya dağıtılırken bir kısmıda ordunun ihtiyaçları için karşılanmıştır diye bir programında anlatmıştı..

Simya temelini gelişimini unutulmuş birçok uygulamayı bugün günümüzde tekrar keşifleri mevcuttur. Simya denince altın değerli metal akla gelir hemen. Ama gerçekten tıptan astrolojiye matematiğe kadar akıl almaz detayları bugün "teknolojisi" açıklamasında boğulup kalıyor. Çağlar öncesinde ise medeniyetleri bizden çok üstün yönleri vardır. Simyada bir sürü uygulama gelişmiştir. unutulan, deforme olan bazen bilinçli yok edilen ya da yozlaşan çok şey var. Mesleki olarak bildiğim şeyler de var. Kimi çalışma çağ döngüsü içinde yok olmuştur. İlimlerin bir çoğunda olduğu gibi simyada da bağnazlık aklı evvel toptancı retler vs mevcuttur