Sarhoş Bebekler - Havas Okulu
 

Go Back   Havas Okulu > Sağlık & Şifa > Sağlık

Acil işlemleriniz için instagram: @HavasOkulu
Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
  #1  
Alt 25.09.21, 00:36
 
Üyelik tarihi: 15.01.18
Bulunduğu yer: İzmir
Mesajlar: 174
Etiketlendiği Mesaj: 6 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart Sarhoş Bebekler

ETANOL (ALKOL) ve ASETALEDEHİD
Otizm, DEHB, şizofreni, disleksi, dispraksi ve diğer psikolojik problemler söz konusu olduğunda alkolizm genellikle akla gelmez.
Ama aralarında ciddi bir ilişki vardır.
GAPS hastalarında çeşitli faktörlere bağlı olarak patolojik vücut florasının aşırı çoğaldığını biliyoruz.
Bu patojenlerin bir grubu da neredeyse istisnasız olarak, aralarında Candida
türlerinin de bulunduğu mantarlardır.
Mantarlar, glikozla ve diğer şeker türleriyle beslenir.
Şeker, karbonhidratların sindirilmesiyle açığa çıkar.
Sağlıklı insanlarda glikoz adı verilen biyokimyasal işlem sonucu glikoz, laktik asit, su ve enerjiye dönüşür.
Mantarların aşırı çoğaldığı bir vücutta Candida glikozu ele geçirir ve glikozun, akollü fermantasyon adı verilen bir işlemle sindirilmesine neden olur.
Bu biyokimyasal süreçte Candida ve diğer mantarlar, besinlerden alınan glikozu alkole (etanol) ve yan ürünü olan asetaldehide çevirirler.
Bu olgu ilk kez, alkol tüketmeden sarhoş gibi olan yetişkinlerde tespit edildi. Bu yetişkinlerin bağırsaklarında mantarların aşırı çoğalarak alkol ürettikleri ve kişiyi sürekli “sarhoş” durumuna soktukları anlaşıldı.
KARBONHİDRATLAR İLE SARHOŞ OLMAK
Bu kişiler özellikle karbonhidratlı yiyecekler tükettiklerinde “sarhoş” oluyorlardı.
Karbonhidratlar, Candida tarafından tüketilip alkol olarak ortaya çıkıyordu. Bu kişiler alkol kullanmasalar da alkolizmin tipik belirtilerini taşıyorlardı.
Alkol ve yan ürünlerinin moleküler ağırlığı düşüktür.
Bu sayede vücuttaki bariyerleri kolaylıkla geçerler.
Kana kolayca karışır, plasentayı geçerek anne karnındaki bir cenine rahatça ulaşabilirler.
Hamilelik, bağışıklığın doğal olarak baskılandığı bir süreçtir.
Bir kadının vücudunda hali hazırda Candida artışı varsa, hamilelik durumu daha da kötüleştirir.
SARHOŞ BEBEKLER
Hamile kadının vücudunda çoğalan mantarlar, alkol ve yan ürünlerini ortaya çıkararak bebeğin gelişimini etkiler.
Çocuk doğduktan sonra da anne sütüyle birlikte alkol ve yan ürünlerini almaya devam eder.
Anne sütündeki alkol miktarı genellikle karnındakiyle aynıdır.
Annesinin mantar miktarı yüksek vücut florasını miras aldığı için, çocuğun vücudu da kendi alkolünü ve diğer toksik maddeleri üretmeye başlar.
Babanın alkol tüketimi ve vücudunda mantar artışı da çocuğun gelişimini etkiler..
ALKOLÜN YIKICI ZARARLARI
Alkolün özellikle de çocuklar için toksik olduğunu hepimiz biliyoruz.
Çok az miktarlarda da olsa, sürekli alkol alımından etkilenmeyecek bir organ yoktur.
Vücutta sürekli olarak alkol bulunmasının birkaç sonucuna bir göz atalım:
– Mide duvarının mide asidi üretme yeteneğinde azalma.
– Pankreasın hasar görmesi ve pankreas enzimlerinin azalması sonucu sindirimin bozulması.
– Bağırsak astarının doğrudan hasar görerek emilim bozukluğunun ortaya çıkması.
– Çoğu vitamin, mineral ve amino asidin kötü emilimi sonucu oluşan besin eksikliği. Özellikle B ve A vitamini eksiklikleri.
– Bağışıklık sisteminde hasar.
– Karaciğer hasarı sonucu ilaçların, diğer toksinlerin ve kirli maddelerin yeterince temizlenememesi.
– Karaciğerin eski nörotransmitterleri, hormonları ve normal metabolizmanın diğer yan ürünlerini atma yeteneğinde azalma. Sonuç olarak bu maddeler vücutta dolaşarak davranış anormalliklerine ve başka sorunlara yol açar.
– Öz kontrol eksikliği, koordinasyon bozukluğu, konuşma gelişiminde bozukluk, öfke, zihinsel gerilik, hafıza kaybı ve uyuşukluk haliyle kendini gösteren beyin hasarı.
– Periferik sinir hasarıyla birlikte hislerde değişme ve kaslarda zayıflama.
– Kas dokusunun doğrudan zarar görmesiyle birlikte kasılma ve rahatlama hareketlerinin değişime uğraması, kasların zayıflaması.
– Yaygın olarak kullanılan ilaçların, çevreden gelen kirli maddelerin ve diğer toksinlerin etkilerinde artış.
– Vücuttaki proteinlerin, karbonhidrat ve yağların metabolizmalarında değişiklik.
Asetaldehid, alkol yan ürünlerinin en toksiği olarak bilinir.
Bu kimyasalın en yıkıcı etkilerinden biri, proteinlerin yapısını değiştirebilme yeteneğidir.
Büyük oranda proteinlerden meydana geliriz.
Hormonlardan enzimlere kadar vücudumuzda bulunan sayısız ve çeşitli aktif madde proteindir.
Yapıları asetaldehidle değiştinde, fonksiyonlarını gereğince yerine getiremezler.
Asetaldehid’in değiştirdiği proteinlerin, bağışıklık sisteminin kendi vücuduna saldırdığı pek çok otoimmün reaksiyondan sorumlu olduğu düşünülüyor.
Asetaldehidin değiştirdiği proteinleri yok etmesi için bağışıklık sistemi tarafından üretilen antikorlar, vücutta benzer yapıya sahip normal proteinlere de saldırabiliyorlar.
GAPS hastalarında genellikle kendi dokularına saldıran antikorlar bulunuyor. Bunların en yaygınlarından biri, miyelin adı verilen bir maddedeki proteinlere saldırır.
MİYELİN ....
Miyelin, beyin anatomisinin ve sinir sisteminin geri kalanının ayrılmaz bir parçasıdır.
Beyin hücrelerini ve bu hücrelerin uzantısı olan sinir tellerini kaplar. Yetişkinlerde miyelin hasarı kendini multipl skleroz hastalığı olarak gösterir.
Otizm ve dispraksi hastası çocuklarda görülen nörolojik tablo, multip skleroz hastalarınınkiyle benzerlik gösterir.
Sebebi, bu çocuklarda aşırı mantar artışının asetaldehid üretimine yol açması olabilir.
Alkol ve asetaldehid, vücutta pek çok temel besini işe yaramaz hale getirir. Örneğin proteinlere bağlanan asetaldehid; nörotransmitter üretiminde, yağ asitlerinin metabolizmasında ve vücutta daha pek çok süreçte rol alan B6 vitaminin işlevsel eksikliğine yol açar.
İşlevsel eksiklik nedir?
B 6 İŞGAL EDİLİR
Kişi, besinlerden yeterince B6 vitamini alabilir ama asetaldehid, bu vitaminin proteinler üzerindeki çalışma alanını işgal ederek işini yapmasına engel olur.
Böylece vitamin vücutta amaçsızca dolaştıktan sonra dışarı atılır. Bu durum sadece B6 vitamini değil, işlevini yerine getirmek için proteinlere bağlanması gereken daha bir çok maddenin başına da gelir.
GAPS hastalarında bir başka yaygın işlevsel eksiklik, tiroit yetmezliğidir.
Tiroit bezi yeterince hormon üretse de, çalışma alanları asetaldehid ve diğer toksinler tarafından işgal edilmiştir.
Sonuç olarak kişide tiroit yetersizliğinin tipik belirtileri olan depresyon, cansızlık, yorgunluk, kilo alma, vücut ısısı kontrolünün zayıflaması, bağışıklığın zayıflaması, vb. görülür.
Böylece çocuklar ve genç yetişkinlerde alkolizmi ele almış olduk.
Çok şaşırtıcı, değil mi?

Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler
alkol, candida, disleksi, dispraksi, etanol, glikoz, miyelin, sarhoş, şizofreni


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevap Son Mesaj
Hizbul Sakran (Sarhoş) Adalet Korunma Uygulamaları 9 30.08.24 15:37
Sarhoş nasıl yola gelir Zeytinn Sorularınız 13 02.04.23 11:42
Ailenizde içki içen, eve sarhoş gelen kimse var mı? Gercek Derin Konular & Beyin Fırtınası 0 30.12.21 17:31
Kilolarca üzüm yesen sarhoş olmazsın.. Laci Kadim Bilgelik 1 11.11.21 23:18
Bebekler Ölüm Ve Cennet H3roglif Derin Konular & Beyin Fırtınası 0 27.01.20 10:26


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 18:31.


Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
HavasOkulu.Com

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147