|
|
LinkBack | Seçenekler | Stil |
#1
|
|||
|
|||
Vücudumuzun Hormonları Yönettiğini Biliyor musunuz?
Vücudumuzdaki tüm organların ve sistemlerin düzgün çalışması endokrin sistemin yani hormonların düzgün çalışmasına bağlıdır. Vücudumuzun herhangi bir yerinde olabilecek aksaklık ya da bozukluk hormonlarımızla yakından ilgilidir ve hastalığın teşhisinde hormonal tetkiklerin yapılması gerekir.
Yrd. Doç. Dr. Hasan Aydın / Endokrinoloji ve Metabolizma Hast. Uzm. Hormonlar belli organlar tarafından üretilen, kana salınan ve gidip başka bir dokuda etki eden maddelerdir ve insan bedeninde hormon salgılayan pek çok organ vardır. Hipofiz bezi, hormon salgılayan diğer organların kontrol merkezidir. Troid bezi, metabolizmamızı, paratroid bezleri kalsiyum dengemizi, pankreas bezi ise şeker dengemizi kontrol eden endokrin organlarımızdır. Bunun yanısıra vücudun su, kortizon dengesini kontrol eden ve bazı cinsiyet hormonlarının salgılandığ böbrek üstü bezleri ve son olarak erkeklerde testisler kadınlarda yumurtalıklar olmak üzere üreme organları diğer hormon salgılanan organlarımızdır. Hastalıkların Teşhisinde Hormonlar Akla Getirilmeli Bir organda oluşan hastalık doğrudan ya da dolaylı olarak endokrin sistemi etkiler. Aynı şekilde endokrin sistemdeki bir hastalık bütün organları etkileyebilir. Dolayısıyla her hastalığın teşhisinde ‘acaba hormonlarda bir problem mi var?’ yaklaşımı benimsenmeli ve hasta gerekli taramalardan geçirilmelidir. Örneğin troid bezlerinde oluşan bir bozukluk tüm bedeni etkiler. Bu hormon metabolizmayı yani organların çalışma temposunu yönettiğinden fazla salgılanması, organların fazla çalışmasına ve yorulmasına neden olur. Bu durum kalbi yorar, kas kasılmalarını artıracağı için kas dokusunu etkiler; titremelere neden olur. Sinir dokusunu etkiler; uykusuzluk ve sinirlilik gibi şikayetlere yol açar. Bağırsak hareketlerini etkiler, sık tuvalete çıkılmasına neden olur. Cildin incelmesine ve saçların dökülmesine neden olur. Paratiroid hormonunun fazla salgılanması kemik erimesine, böbrek taşı oluşumuna neden olur. Aynı şekilde böbreküstü bezlerinden salgılanan bazı hormonların fazla salgılanması tansiyon yüksekliğine yol açar. Özetle bir hormonun fazla ya da az salgılanması bedenimizin farklı yerlerinde bulunan farklı organları etkileyebilir. Şikayetler tüm bedeni kapsar. Adet Düzensizliğinin Nedeni Büyük İhtimalle Hormonlarla İlgilidir Adet düzensizliğinin altında yatan neden büyük ihtimalle hormonal bir bozukluktur. Bu illa yumurtalıklardan salgılanan bir hormonun bozukluğu olmak zorunda değildir. Böbrek üstü bezleri ya da hipofiz bezinde kaynaklanan bir sorun da olabilir. Dolayısıyla tek bir şikayette üç farklı organın taranması gerekebilir. Bu durumda ilk olarak hormon sistemi incelenmeli, eğer bir sorun yoksa jinekolojik bir nedenden şüphelenilmelidir. Diğer şekilde hasta vakit kaybedecektir.
__________________
Kaybettiklerim arasında en çok kendimi özledim, oysa ne güzel gülerdim.. |
#2
|
|||
|
|||
HORMONLARINIZI DENGELEYİN
Hormon takviyelerine karşı mesafeli olun Ergenlik dönemindeki gelişimsel bozukluklar, adet düzensizlikleri, infertilite (kısırlık) ve sorunlu menopoz gibi durumlarda kadınlara medikal olarak hormon takviyeleri (doğum kontrol hapları vs.) önerilebiliyor. Elbette ki acil durumlarda hekimlerin önerdiği bu tür ilaçlar çok daha hızlı ve etkili sonuçlar verebiliyor ancak, yapılan araştırmalar yapay olarak alınan hormon takviyelerinin uzun vadede rahim ağzı kanseri, meme kanseri ve benzeri birçok hastalığa neden olabileceğini de ortaya koyuyor. Eğer hormon dengesizliğine bağlı bir sorun yaşıyorsanız, doktorunuzla medikal hormon takviyeleri yerine doğal yöntemleri denemeyi konuşabilirsiniz. Beslenme ve gündelik alışkanlıklarınıza dikkat ederek, bazı doğal yöntemler uygulayarak hormonlarınızı dengelemeniz mümkün olabilir. Ancak ciddi ve acil müdahale gerektiren durumlarda yapay hormon takviyeleri tercih edilmelidir. Şekerden uzak durun Şeker tüketimi, hormon dengesini önemli ölçüde etkileyen faktörlerden biri. Düzenli olarak fazla miktarlarda tüketilen şeker, vücudumuzda salgılanan hormonların işlevlerini bozduğu gibi, sağlıklı bir kiloda kalmamızı da engelliyor. Kilo ile ilgili problemler yüzünden hormon dengesinin bozulması da kaçınılmaz olabiliyor. İnsülin, leptin gibi metabolik işlevleri düzenleyen hormonların şeker tüketimi ile bozulması, enerji seviyemizi ve menstrual döngülerimizi de etkiliyor; aynı zamanda enflamasyonu artırarak östrojen ve testosteron dengelerini bozabiliyor. Yediğiniz yemeklerin ve tükettiğiniz içeceklerin mümkün olduğunca az şekerli veya tamamen şekersiz olmasına özen göstermelisiniz. Bolca sebze tüketin Sağlıklı beslenme ve kilo kontrolü için sebze tüketmenin önemini biliyoruz ancak özellikle bazı sebzeler, hormon dengesini sağlamak için de oldukça faydalı. Turp, beyaz lahana, kara lahana, brüksel lahanası, karnıbahar, brokoli, roka, tere, kale gibi turpgiller familyasına ait sebzeler, sindirim sisteminin sağlıklı bir şekilde çalışmasına yardımcı olarak vücuttaki fazla hormonların atılmasına yardımcı olurlar. Özellikle son yıllarda önemini daha iyi anladığımız bağırsak mikrobiyomunun da desteklenmesi, hormonal dengeyi sağlamak adına önemlidir. Turpgillerin içerdiği sülforafan ve indol-3-carbinol adlı maddeler, özellikle östrojen fazlalığı durumunda oldukça etkilidir. Stresten uzak durun Kronik stresin pek çok hastalığa neden olduğu bilinen bir gerçek. Aynı zamanda hormon dengesi de strese bağlı salgılanan fazla kortizol hormonundan olumsuz yönde etkilenebiliyor. Psikolojik stres kadar, güçlü diyet ve egzersiz pratiklerinin neden olabildiği fiziksel stres de hormon dengesini etkiler. Düşük karbonhidrat diyetleri, uzun süren oruç ve yoğun egzersiz, vücuttaki stres seviyesini önemli ölçüde artırabilir. Hormonal dengesizlik yaşıyorsanız, bir süreliğine daha hafif diyetler ve yoga, meditasyon gibi pratikler sizin için daha uygun olacaktır. Özellikle düzenli olarak yapılan mediasyon, stres seviyesini azaltmada oldukça etkilidir. STRESE VE YORGUNLUĞA İYİ GELEN BİTKİ ÇAYLARI Adaptojenlerin gücünden faydalanın Ashwaganda, ginseng, maca kökü ve rhodiola gibi bitkisel ürünler, vücudu genel olarak dengeleyen adaptojenlerdir. Ülkemizde henüz yaygın olarak kullanılmıyor olsalar da, yapılan araştırmaların da desteğiyle dünyada gün geçtikçe daha fazla tercih edilen bu ürünlerin, özellikle strese bağlı rahatsızlıkların giderilmesinde oldukça etkili olduğu biliniyor. Stres seviyelerinin dengelenmesi de hormonal sağlık için çok önemli. Bir uzmana danışarak günde ne kadar adaptojen alabileceğinizi öğrenebilir, düzenli kullanım ile hormonal dengenizi adaptojenler ile koruyabilirsiniz. Bağırsak sağlığınızı önemseyin Mikrobiyom üzerinde yapılan yeni araştırmalar, bağırsakların ve sindirim sistemindeki bakterilerin bilinenden çok daha önemli olduğunu, hatta bağırsakların adeta ikinci bir beyin gibi işlev gördüğünü ortaya koydu. Birçok metabolik işlevi etkilediği gibi bağırsaklar; kadınlar için en önemli üç hormon olan östrojen, progesteron ve testosteron dengesini de etkiliyor. Gereksiz antibiyotik ilaçlardan ve antibakteriyal ürünlerden kaçının, probiyotik takviyesi alın ve toprakla haşır neşir olarak vücudunuzu sağlıklı bakterilere uygun bir yaşam alanı haline getirin. Aynı zamanda sindirim sisteminin düzenli çalışması için de bol su içmeyi ihmal etmeyin. |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Vücudumuzun biyolojik saati nasıl işliyor? | Tuana | Sağlık | 1 | 06.05.17 09:06 |
Vücudumuzun 7 EnerJi Kaynağı (vitamınler) | SiLence | Sağlık | 2 | 18.04.17 11:56 |