|
|
LinkBack | Seçenekler | Stil |
#1
|
||||
|
||||
Diabet (şeker hastalığı) ve göz
Diabet, insulin eksikliğine veya etkinliğinin azalmasına bağlı kan şekerinin yükselmesiyle (hiperglisemi) karakterize bir hastalıktır. Göz de dahil olmak üzere birçok organımızda hasar yapabilmektedir. 20 ile 65 yaş arasındaki insanlarda görülen en sık körlük nedenidir.
Kaç çeşit diabet vardır? 2 çeşit; 1.İnsuline bağlı diabet, tip 1 olarak da bilinmektedir. Sıklıkla 10 ile 20 yaşları arasındaki insanlarda gelişmesine rağmen, daha yaşlı insanlarda da ortaya çıkabilir. 2.İnsuline bağlı olmayan diabet, tip 2 olarak da bilinmektedir ve sıklıkla 50 ile 70 yaş arasındaki insanlarda gelişir. Hangi hastalar göz açısından risk altındadır? Şeker hastalığının süresi arttıkça gözde hasar yapma riski artmaktadır. Şeker hastalığı iyi kontrol edilmemiş hastalar daha yüksek risk altındadır. Bununla birlikte, iyi bir metabolik kontrol gözde hasar yapma riskini ortadan kaldırmamaktadır. Ayrıca, hamilelik, hipertansiyon, böbrek hastalığı ve anemi varlığı şeker hastalarında göz tutulumunu kötü yönde etkileyebilmektedir. Gözde ne gibi hasar yapmaktadır? Katarakt, diabeti olanlarda olmayanlara oranla daha sıklıkla ve daha genç yaşlarda oluşmaktadır. Ayrıca, görme sinirini etkileyebilir ve göz kaslarında felçlere yol açarak paralitik göz kaymasına (şaşılık) yol açabilmektedir. Diabetin en önemli komplikasyonu retina tutulumudur. Retinada ödem (su tutulması), kanama odakları ve yeni damarlanmaya yol açabilmektedir. Bu yeni oluşan hassas damarlar da kanayarak göz içi kanama ve retina dekolmanı oluşturabilmaktedir. Hastalığın daha ileri evrelerinde de glokom (göz içi basıncının artması) oluşabilmektedir. Hastalık ve komplikasyonları tedavi edilmezse körlükle sonuçlanabilmektedir. Hastalar hangi şikayetlerle doktora başvurur? Hastalarda, genelde yavaşca ilerleyen görme azalması olabileceği gibi ani görme kayıplarıda olabilir. Bununla birlikte, hastaların gözlerinde hasar başlamasına karşın görmeyle ilgili hiçbir şikayetleri olmayabilir. Bu da, şeker hastalarının muayenelerinin, diabetologla birlikte göz doktoru tarafından yapılmasının önemini göstermektedir. Erken teşhis ve tedavi ve sık kontrollerle birçok diabetli hastada ciddi görme kayıpları engellenebilmektedir. Teşhis için yapılan tetkikler nelerdir? Retinadaki hasarın belirlenmesi ve tedavinin planlanması için fluorescein anjiografisi yapılmaktadır. Burada, hastanın kolundaki bir damardan boyayıcı bir madde verilerek göz filmleri çekilmektedir. Bu tetkikin göze hiçbir zararı yoktur. Nadir durumlarda, hastalarda kusma, bulantı ve kaşıntı olabilmektedir. Yan etki olarak, deri ve idrar 1 gün boyunca sarıya boyanır ve kendiliğinden geçer. Retina tutulumunda tedavi nedir? Tedavi, çoğunlukla lazerle yapılmakta ve ana hatlarıyla ikiye ayrılmaktadır. Birincisi, retinada yeni oluşan damarların gerilemesini sağlayacak şekilde lazer yapılarak göz içine kanama, retina dekolmanı ve glokom oluşması engellenir. Çoğu hastada istenilen sonuç elde edilmekle birlikte, bazen yapılan etkin lazer tedavisine rağmen bu komplikasyonlar oluşabilmektedir. İkincisi, maküla denilen görme merkezinde ödem (su toplanması) olan hastalarda ödemi azaltmak veya yok etmek için yapılan lazer tedavisidir. Tedaviyi takiben ödem kaybolsa veya azalsa bile görme artmayabilmektedir. Bunun için, bu lezyonlar ne kadar erken tedavi edilirse, görme o kadar iyi düzeyde kalmaktadır. Bununla birlikte, tedavi sonrası görmenin daha iyileştiği veya daha kötüleştiği de olmaktadır. Lazer tedavisine rağmen göz içine kanama, retina dekolmanı ve glokom olan veya makula ödeminin devam ettiği durumlarda vitrektomi ameliyatı yapılmaktadır. Günümüzde vitrektomi ameliyatlarıyla başarılı sonuçlar elde edilmektedir. Neye dikkat etmeliyiz? Diabetik hastalar görmelerinde azalma olmasını beklemeden göz doktoruna muayane olmaları gerekmektedir. Erken evrede tespit edilen lezyonlar daha etkin ve güvenli bir sekilde tedavi edilebilmektedir. Kan şekeri düzeyi, hipertansiyon, kolesterol düzeyi ve diğer önemli tetkiklerin de şeker hastalığınızla ilgilenen doktor tarafından kontrol altında tutulması gerekmektedir. |
#2
|
|||
|
|||
Şeker hastalığı ve göz
Şeker hastalığının yol açtığı önemli göz sorunlarının çoğu, ağ tabaka (retina) hasarına bağlıdır. (Retinopati) Gözün arkasında bulunan, retina adı verilen kısım, pek çok ufak kan damarı tarafından beslenmektedir. Bu kan damarları yüksek kan şekeri tarafından hasara uğratılan ilk yapılardandır. Yaklaşık 20 yıllık Tip 1 Diyabetik olan hastaların tamamında, Tip Il’de ise her 10 hastanın 6’sından daha fazlasında, bir şekilde göz hasarı ortaya çıkmaktadır. Bir kısım şeker hastalarında sadece hafif görme problemleri yaşanırken, diğer bir kısmında ise etkiler daha ciddi olup, körlüğe kadar gidebilmektedir.
Şeker hastalığı ABD’de erişkinler arasında önde gelen körlük nedenidir. Retina hasarından ayrı olarak görüntünün ağ tabaka üzerine odaklanmasını sağlıyan göz merceği de (lens) şeker hastalığından etkilenilebilir. Ancak bu geçici bir durumdur ve ortaya çıkan görme bulanıklığı gözlükle düzeltilebilir. Kan şekeri kontrolden çıktığında lens şişer ve hastanın görmesi bozulur. Kan şekeri kontrol altına alındığında lens, dolayısıyla görme normal haline döner. Sonuç olarak, tavsiyemiz, bir göz uzmanını görmeden önce görme problemlerinizin ortaya çıkmasını beklemek yanlış olacaktır. Çünkü tipik olarak şikayetler ortaya çıktığında, bir takım kalıcı hasarlar oluşmuş olacaktır. Bu nedenle görme şikayetiniz olmasa da, eğer şeker hastası iseniz, görme ile ilgili problemleri erken dönemde, yani halen tedavi edilebilir aşamada yakalamak için yılda bir kez düzenli olarak göz muayenesi yaptırmak en doğrusu olacaktır.
__________________
Kaybettiklerim arasında en çok kendimi özledim, oysa ne güzel gülerdim.. |
#3
|
|||
|
|||
Şeker hastalığının ana sebeblerinden biri magnezyum eksikliğidir)1)magnezyum içeren besinler tüket 2)vucudun besinlerdeki magnezyumu alabilmesi için d vitamine ihtiyaç vardır d vitamini için saat 11-16 arası güneşin altında yarım saat yürü 3) tüketdiğimiz asitik gıdalar vucuddaki magnezyumu yokeder örnek bir mol şeker 56 mol magnezyumu yokeder şekerli unlu mamuller hazır gıdalar ve kafeinli içecekler (çay kahve kola neskafe kola ) ve sofra tuzu (kaya tuzu tüket) az tüket
2) şeker hastalığınının sebeblerinden biride pankreasın yeterli karbonat üretemesidir günde 2 bardak karbonatlı su iç su klorlu çeşme su olmayacak karbonat kapalı ambalaj ve markalı olacak bol su içilecek (bunları yaparsan tuz oluşmaz dolaysıyla tansiyon yükselmez 3)şeker hastalığının sebeblerinden birisi yetersiz omega 3 alımıdır. insan vucudunun hücreleri zarla çevrilidir bu zar omega 3 dür omega 3 ü vucud üretemez her gün alınmalıdır asitler hücre zarını tahrip eder hücreye besin ve oksijen giremez omega 3 için hergün bir yumurta .her gün yeşillik hafta da bir küçük balık (hamsi istavrit sardalye) tüket 4)şeker hastalığının en önemli sebebi epifiz bezinin kireçlenip yeterli melatonin üretemesidir (görme özürlülerde hiç şeker hastası yoktur onların epifiz bezi karanlıkta yeterli melatonin üretir ) kireçlenen epifiz bezini çalıştırmak için 1) günde bir bardak üzerlik tohumu çayı iç 2) saat 11de karanlıkta uyu 3)florürlü dişmacunu klorlu çeşme suyu ve içinde çin tuzu olan hazır gıdaları kullanma bunlar epifiz bezini kireçlendirir bunların hepsini 2 ay yaparsan şeker hastalığından kurtulur 10 yaş gençleşirsin Magnezyum içeren besinler Kabak çekirdeği, fındık, badem, ıspanak, yeşil sebzeler, kakao, kepek, baklagiller sade maden suyu magnezyum kaynağıdır. . |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Hastalıklar için bitkisel çözümler | Anka58 | Alternatif Tıp ve Bitkiler | 1 | 22.07.19 14:27 |
şeker en tatlı zehirdir . | aşk | Sağlık | 4 | 18.06.19 11:39 |
Şeker hastalığı | SiLence | Sağlık | 6 | 17.08.18 18:57 |
beSLenme | SiLence | Sağlık | 3 | 18.04.17 12:23 |
Jinekoloji (kadın hastalıkları ve dogum) | SiLence | Sağlık | 65 | 16.04.17 14:11 |