#1
|
|||
|
|||
Kış depresyonuna dikkat!
Günümüzün en popüler hastalıklarından birisi haline gelen depresyonda ana mekanizma stres faktörlerinin artması olmakla birlikte yüksek bir orana sahip yanlış beslenme, bedende tespit edilememiş alerjiler, karaciğer yağlanması ve daha pek çok kronik hastalık sayılabilir. Bunlardan en sık olanlarından birisi son yıllarda önemi fark edilen ve depresyonla karıştırılan kronik yorgunluk sendromudur.
Kendilerine alerji yapan gıdalardan uzaklaşmaları ve düzenli egzersiz yapmaya başlamalarının ardından pek çok insan bu amansız hastalıktan kurtulmayı başarır. Tedavi edildiğinde tamamen iyileşen bir hastalıktır. İlerlemiş depresyon vakalarında mutlaka ilaç kullanılması ve psikoterapi uygulaması yapılmalıdır. Böylesi durumlarda sadece Tamamlayıcı Tedavilere yönelerek iyileşmeyi beklemek hastalığın kronikleşmesine neden olabilir. Depresyondan korunmada en önemli faktörlerden birisi de beden özelliklerine göre beslenme alışkanlığına sahip olmak ve bunu bir yaşam biçimi haline dönüştürmeyi becermektir. Depresyon kalp krizini tetikliyor Yapılan son araştırmalar depresyon hastalığı ile kalp krizi arasında güçlü bir bağın olduğunu ortaya çıkardı. Kanada'da yapılan yeni bir araştırma ise bazı kalp hastaları için ilaç kullanmanın bir psikolog veya psikiyatristle konuşmaktan daha etkili olmadığını gösterdi. On yıl önce Dünya Sağlık Örgütü tarafından yapılan ve bugün hala geçerliğini koruyan bir araştırma, depresyon geçiren kişilerin daha sık hastalandığını gösteriyor. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre depresyonda olan yaşlı hastaların ölüm oranı depresyonda olmayanlardan dört kat fazla ve ölüm nedeni çoğu kez kalp krizi veya felç. Bu oranlardan anlaşılacağı üzere depresyona giren bir insanın genel sağlığı her bakımdan etkilenmektedir. Sadece kalp krizi değil tüm damar sistemi depresyondan etkilenmekte beyin kan dolaşımı, ayak ve ellerdeki periferik ince kan damarlarındaki dolaşım bozulmakta beden kendi kendisini temizleyemez ve yenileyemez hale gelmektedir. Sonbahar ve kış depresyonu Sadece sonbaharda değil özellikle kış aylarında görülen ve mevsimsel depresyon olarak adlandırılan depresyon çeşidi artıyor. Özellikle büro çalışanları, memurlar ve ev hanımlarında görülen hastalık artık gençleri de etkilemeye başlamış durumda... Toplumdan her kesimini etkisi altına alan hastalığın tedavisi için en popüler tavsiyemiz egzersiz ve sportif etkinliklere ağırlık vermek... Kapalı mekânlara dikkat edin! Birçok insan kışın havaların soğuması nedeniyle kapalı mekânlarda yaşamaya başlıyor. Oksijen eksikliği, güneşten yeteri kadar yararlanamama, dolaşımda yavaşlama ve yemek miktarının arttırılması bu hastalığın ortaya çıkmasını kolaylaştırıyor. Bu yüzden muayeneye gelerek kışın keyiflerinin kaçtığını ifade eden her hastamıza mutlaka günlük yürüyüş miktarlarını kesinlikle arttırmalarını tavsiye ediyoruz. İlerlemiş olanlarda farklı tedaviler yapmamız gerekiyor. Özellikle mevsimsel depresyonda Nöral Terapi çok ciddi faydalar almamızı sağlıyor. Bu tedavi yöntemi hem hızlı, hem de çok pratik ve ucuz çözüm imkânı veriyor... Kronik yorgunluk sendromu Bu hastalığın etkisi altına aldığı insan sayısı tahminlerin çok üzerindedir. "Avrupa ülkelerinde ve Amerika'da uzun yıllardır bilinen kronik yorgunluk sendromu, son yıllarda Türkiye'de de tanınmaya başlandı. Sağlık profesyonelleri genellikle kronik yorgunluk sendromu ile depresyonu karıştırmaktadır. Hakikaten pek çok hastada tarif edilen yakınmalar depresyonla kronik yorgunluk sendromunun karışmasına neden olabilecek kadar benzerlikler taşır. Kronik yorgunluk sendromu nedeni ve başlangıç tarihi tam olarak bilinmeyen ancak çok da uzun süreli olmayan bir yorgunluğun en az 6 ay veya daha uzun bir süre devam etmesiyle ortaya çıkan bir durum olarak tanımlanır. Kronik yorgunluk belirtilerine dikkat! * 1. Kısa süreli bellekte veya konsantrasyonda önemli bozulma * 2. Boğaz ağrısı * 3. Lenf bezlerinde hassasiyet * 4. Kas ağrısı * 5. Çeşitli eklemlerde kızarıklık veya şişlik olmaksızın ağrı olması * 6. Yeni oluşan, şekil değiştiren veya ciddileşen baş ağrısı * 7. Sabah uyanınca kendine gelememe (uykulu olma halinin devam etmesi) * 8. Yapılan bir iş sonrası 24 saatten fazla sürede geçen kırıklık Bu esas semptomların yanı sıra karın ağrısı, alkol intoleransı, şişkinlik, göğüs ağrısı, kronik öksürük, diyare, sersemlik, ağız ve göz kuruluğu, kulak ağrısı, çarpıntı, çene ağrısı, sabah katılığı, bulantı, gece terlemesi, psikolojik problemler (depresyon, sinirlilik, anksiyete, panik atak), nefes darlığı, deri duyarlılığı, karıncalanma hissi ve kilo kaybı gibi semptomların varlığı da ifade edilir. Kronik yorgunluğun 5 ana nedeni: * 1. İnfeksiyöz ajanlar (özellikle bazı virüsler suçlanmıştır) * 2. İmmunolojik nedenler (bağışıklık sistemi ile ilgili) * 3. Hormonal nedenler (hipotalamus-hipofiz-adrenal döngü ile ilgili) * 4. Nöral nedenli hipotansiyon * 5. Beslenme bozukluğu Stres yaşamın bir parçasıdır. Ancak kontrol edilemeyen stres başka hastalıkların yanı sıra kronik yorgunluk sendromunun en önemli nedeni olarak görülür. Bunun yanı sıra diğer nedenlerin de etken olabileceğine dair yayınlar bulunuyor ancak beslenme bozukluğunun tek başına bir neden olmayacağı fakat dengeli bir beslenmenin uygulanması gerektiği düşünülüyor. Kronik yorgunlukla nasıl baş edilir? Öncelikle stres kontrol edilmelidir. Herkesin bir stres eşiği vardır ve bu eşiği aşmamak gerekir. Düzenli hayat tarzı, hafif fiziksel egzersizler, sağlıklı beslenmek ve ideal kiloyu korumak kronik yorgunluk sendromu ve benzeri rahatsızlıklardan korunmak için uygulanması gereken temel kurallardır. Ayrıca uyku ritmine dikkat etmek gereklidir. Rahat bir uyku için yatağa girmeden önce günlük bütün stres nedenlerinizi aklınızdan uzaklaştırmak, hoşa giden konuları düşünmek veya hoşlandığınız bir filmi seyretmek, düzenli bir uykuyu sağlayabilir. Alkol ve sigarayı azaltmak da yorgunluktan kurtulmada en önemli etkenlerden birisidir. Mümkünse iş yoğunluğunu azaltmak, sorumlulukları paylaşmak veya kısa süreli iş ortamından uzaklaşmak faydalı olabilir. Hatta iş yerinde küçük fiziksel değişikliklerin bile faydası olabilir. |
#2
|
|||
|
|||
Bilgilendirme için teşekkürler.
__________________
Kaybettiklerim arasında en çok kendimi özledim, oysa ne güzel gülerdim.. |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Dikkat Eksikliği | aşk | Sağlık | 7 | 15.11.24 11:38 |
İnternet ve Güvenliğiniz İçin Dikkat Etmeniz Gereken Önemli Bilgiler | MrBerkHD | Web & internet | 16 | 11.12.21 01:36 |
Havass ilmi Kursu-3 Vefk yapılırken dikkat edilecek hususlar | HavasHoca | Havas Dersleri | 6 | 09.09.20 16:11 |
Dikkat Dağıtıcılar | SiLence | Gizemli Olaylar ve Mekanlar | 3 | 15.06.18 22:23 |
Dikkat! Sıcaklar yatağa düşürmesin | aşk | Sağlık | 1 | 06.05.17 08:49 |