#1
|
||||
|
||||
Uyuşturucu Madde Bağımlılığı
insanlarda sakinleştirici, keyif veren veya uyarıcı etkileri olan, giderek daha fazla alma isteği doğuran, bırakıldığında yoksunluk belirtileri doğuran kimyasal maddelere ve ilaçlara uyuşturucu madde adı verilir.Zararlı etkileri bilindiği halde uyşturucu maddelere karşı duyulan sürekli alma isteğinin engellenememesine uyuşturucu madde bağımlılığı denir.
Uyuşturucu maddelerin bir kısmı tedavi amacıyla kullanılır.Bir kısmı isesadece keyif verici veya uyarıcıetkileri sebebiyle kullanılmaktadır.Tedevi amacıylakullanılan maddeler de doktor kontrolü dışında sakinleştirtici veya keyif verici etkileri sebebiyle kötü kullanılmakta ve bağımlılığa yol açmaktadır.Uyuşturucu maddeler yıllardır ruhsal duruma olumsuz etkileri olduğu bilinen maddelerdir.Günümüzde en gelişmiş ülkelerden geri kalmış ülkelere kadar çok yaygın olarak uyuşturucu madde kullanılmaktadır.Bazı ülkeler uyuşturucu madde kullanımı ve taşınmasına ağır cezalar uygulamaktadır. Bazı ülkelerde ise bu serbest bırakılmıştır. A) Uyuşturucu Maddeler Ve Etkileri: Uyuşturucu olarak kullanılan birçok madde vardır. Bunların kimyasal yapıları birbirinden farklıdır. Kullanıldıklarında merkezi sinir sisteminin farklı bölümlerini etkileyerek değişik belirtilere yol açarlar. Uyuşturucu maddeleri ve özelliklerini aşağıdaki gibi sınıflandırabiliriz. Afyon, morfin, eroin grubu uyuşturucular:Bu grup uyuşturucular afyon bitkisinden elde edilir. Güçlü ağrı kesici özelikleri vardır. Merkezi sinir sisteminde yatıştırıcı etki yaparlar. Bu maddeler kullanıldığında sakinleşme, neşelenme meydana gelir. Kaygılar ve sıkıntılar kaybolur.Düşünme yeteneği azalır, irade zayıflar.Kişilik bozukluğu,ilgisizlik, ruhsal çöküntü meydana gelir.Kan basıncı düşer, nabız ve solunum sayısı azalır.Göz bebeklerinde küçülme, ağız kuruluğu, bulantı, kusma görülür. Çok kolay bağımlılık yapan maddelerdir. Yoksunluk durumunda burun akıntısı, titreme, terleme, kramplar, panik ve bilinç kaybı meydana gelir. Esrar:Hint kenevirinden elde edilen bir uyuşturucudur. Merkezi sinir sisteminde yatıştırıcı etki yapar. Özellikleri ve yoksunluk tablosu afyon ve türevlerine benzer. Kullanıldığında rahatlama ve uyuşukluk meydana getirir. Kişi bir rüya alemine dalar, halisinasyon görür. Uzun süre kullanıma bağlı olarak karakter kaybı ve akli durumda bozukluklar meydana getirir. Barbituratlar ve sakinleştiriciler:Barbituratlar, diazem benzeri sakinleştirici ilaçlar tıpta kullanılan maddelerdir. Bunların doktor kontrolü dışında kullanlması bağımlılığa yol açar. Merkezi sinir sisteminde yatıştırıcı etkisi olan bu maddeler kullanıldıklarında gevşeme, rahatlama ve uykuya eğilim meydana getirirler. Uzun süre kullanıldıklarında karaciğerde kanser, kan dokuda bozukluk meydana gelir. LSD, Meskalin, PCP:Bu grupta yer alan maddeler hayal gördürücü maddelerdir. Kullanıldıklarında önce neşe, sevinç ve tatlı hayaller görülmesine yol açarlar. Daha sonra endişe, panik, kusma, hafıza kaybı meydana getirirler.Şiddet eğilimine ve ruh hastalıklarına yol açarlar. Kokain:Koka bitkisi yapraklarından elde edilen bir maddedir. Uyarıcı bir özelliği vardır. Kullanıldığında yalancı bir kuvvet hissi, konuşma isteğinde artma, cinsel uyarı yaratır. Daha sonra ruhsalçöküntü, halisinasyonlar, kalp ve solunum yetmezliği durumlarına yol açarlar. Amfetaminler:Uyarıcı özelliği olan ilaçlardır. Genellikle doping amacıyla kullanılırlar.Uykusuzluk, aşırı haretlilik ve halisinasyona yol açarlar. Karaciğer hasarına sebep olurlar. İnhalanlar:Solunum yoluyla çekilen uyuşturucu maddeler, solventerler(çözücüler), yapıştırıcılar gibi maddelere inhalanlar denir.Bu maddeler baş ağrısı, görme bulanıklığı, uyuşukluk meydana getirir. Kısa sürede karaciğer ve böbrek hasarı, bilinç kaybı, kemik iliğinde baskılanma sonucu kansızlık meydana getirirler. Bu maddelerin etkilerini bir bütün olarak ele alırsak; FİZİKİ ETKİLERİ Beyin ve Merkezi Sinir sisteminde : Sigaradan itibaren bütün uyuşturucuların en büyük zararı ve tahribatı beyin ve merkezi sinir sistemi üzerindedir. Bu sebeple beynin mazrufu olan aklı ve iradeyi işlemez hale getirir. Kişiyi dengeden, normal yaşam ve davranışlardan uzaklaştırırlar. Beyin ve akıl sağlığının en büyük düşmanı uyuşturuculardır. Bağımlılarda beliren ilk olgu; akıl ve sinir hastalıkları ve arızalarıdır. Delilik, erken bunama, şuur kaybı, uykusuzluk, felçler hezeyan (sayıklama, saçmalama, akıl dışı davranışlar ) hallüsinasyon (vehim, hayal görme, işitme vs. ) lar, zeka ve hafıza kayıpları.En kısa ifade ile: Akıl hastalıkları, zihni ve ruhi karmaşa ve kaoslar. Sindirim Sisteminde: Bulantı, kusma, karın ağrıları, kabızlık, ishal, mide ve bağırsak spazmları, kanama ve yaraları, gastrit, ülser vs. Karaciğer ve Böbreklerde: Bu zehirlerin organizmadan atılmasında en ağır görev bu organlara düşmekte olup, karaciğer ve böbreklerde büyük arıza ve tıkanmalara, karaciğerde yetersizlik, yağlanma,sertleşme (siroz)... Böbreklerde büyük tahribat, albümin, kan ve idrar çoğalması, tıkanmalar,ağır böbrek hastalıkları. Gözlerde: Işık ve mesafede uyumsuzluk, şaşılık gece körlüğü, göz bebeği büyümesi, küçülmesi, göz adele felci bilinen sonuçlar ve tezahürlerdir. Solunum Sisteminde: nefes darlığı, öksürük, boğulma hissi, bu yolla kalp sıkışmaları, solunum felçleri ve ölümler bilinen olaylardır. Kan organlarında: Kan,insan hayatının en önemli organı olup, uyuşturuculardan büyük zararlar görür. Kansızlık,kan zehirlenmeleri, kan hücrelerinde şekil ve miktar değişiklikleri, kanın korkulu arızası olan pıhtılaşma ve kangrenler başlıca arızalardır. Zehirlenme: Uyuşturucuların başta gelen olumsuzluğu zehirlenmeler ve bu yolla gelen ölümlerdir. İlk defa olursa HAD, tekerrür ederse "Müzmin Zehirlenme" adını alır. SOSYAL ve MADDİ ETKİLERİ Sosyal bir varlık olan insanın çevresi ile uyum içinde olması, akıl ve zihin sağlığı ile mümkündür. Bu sebeple akli ve zihni hayatın en büyük düşmanı olan uyuşturucular, insanın uyum gücünü zaafa ve iflasa götürmekle onu aileden, toplumdan ve çevresinden kopararak, yalnızlığa, bunalıma ve hemen ardından da sorumsuz, hipisel (hayvani) bir hayata mahkum eder. Bağımlıyı yaşayan bir ölü haline getirir. (Hip Kültür) Bu sebeple, uyuşturucuların, bağımlıya, aile hayatına, doğacak çocuklara, iş hayatına, aile ve ülke ekonomisine, ferdi ne toplumsal ahlaka (namus,iffet, şeref, haysiyet v.s.) verdiği zararlar ifadelere sığdırılamaz. İntiharların, cinayetlerin, her türlü fuhşiyat, gasp ve anarşinin temelinde uyuşturucu vardır. İç ve dış düşmanların en tahripkar silahı uyuşturucu ve uyuşturucu salgınlarının itici gücü olan uyuşturucu kültürü (hip kültür) dür. Cemiyetleri inkıraza götüren her türlü maddi ve manevi tahribatın temeldeki sebebidir. Bunlar, ayrıca AİDS, frengi, verem, kanser, kangren ve benzeri bir çok ölümcül hastalığın yayılmasında da en büyük fail uyuşturucular ve bağımlılarıdır. B) Uyuşturucu Madde Bağımlılığı: Uyuşturucu maddeler fiziksel ve psikolojik bağımlılık meydana getirirler. Psikolojik bağımlılık:Keyif verici maddeyi belirli aralıklarla alma isteği duyulmasına denir.Kişi maddenin yokluğuna bağlı huzursuzluk duyar. Fiziksel bağımlılık:Merkezi sinir sistemi hücrelerinin normal görevlerini yapabilmeleri için alışılan maddeye sürekli ihtiyaç duyulmasına denir.Alışılan maddenin alınmaması halinde vücutta ortaya çıkan belirtilere yoksunluk belirtisi adı verilir.Fiziksel bağımlılıkta yoksunluk belirtileri ölüme yol açacak kadar şiddetli olabilir. Maddenin kullanımıyla duyulan keyif ve mutluluk kişilerde tekrar kullanma isteği doğurmaktadır. Oluşan yalancı hayal dünyasına kavuşmak isteyen kişilerde psikolojik bağımlılık meydana gelmektedir.Uyuşturucu maddeler merkezi sinir sistemindeki reseptör(alıcı) hücreler tarafından alınarak etkilerini gösterirler. Bu reseptörler kısa sürede uyuşturucuya alışır ve normal görevlerini yerine getirebilmek için uyuşturucuya ihtiyaç duyarlar. Böylece fiziksel bağımlılık meydana gelir.Fiziksel bağımlılıkta yoksunluk durumu çok ağırdır.Yoksunlukta psikolojik belirtilerin yanında merkezi sinir sistemine ait belirtiler görülür. Maddenin bulunamaması durumunda bulantı, çarpıntı, baş ağrısı, panik, sıkıntı, terleme, saldırganlık, unutganlık, ishal, kişilik bozuklukları, baygınlık, koma ve ölüm görülebilir.Uyuşturucu maddeler, merkezi sinir sistemindeki reseptörleri etkilediği için bir kez dahi kullanmak bağımlılığa yol açabilir.Bu yüzden merak amcıylakullanmaktan dahi kaçınmalıyız. 1.Sebepleri Uyuşturucu madde bağımlılığının sebeplerini üç grupta toplayabiliriz. Uyuşturucu maddenin yapısal özellikleri:Uyuşturucu maddelerin kimyasal yapıları gereği merkezi sinir sisteminin reseptör hücrelerine bağlanarak etki gösterirler ve bağımlılık yaratırlar. Bu nedenle tedavi amacıyla verilen uyuşturucu nitelikteki ilaçların aşırı ve yanlış kullanılmasıyla da bağımlılık oluşmaktadır. Hekim önerisi ve kontrölü dışında keyif almak veya sakinleşmek amacıyla uyuşturucu özelliğindeki ilaçların kullanılmasına kötüye kullanma adı verilir.Ağrı kesiciler dahil bir çok ilaç hekim önerisi dışında kullanılmakta, bu durum direnç arttırımına(tolerans) ve bağımlılığa yol açmaktadır.Örneğin; kaza veya ameliyat sonucu kullanılan kuvvetli ağrı kesiciler kolaylıkla bağımlılık oluşturabilmektedir. Kişisel özellikler:Uyuşturucu madde bağımlılığı özellikle gençler arasında hızla yayılmaktadır. Ergenlik dönemi problemleri arasında bocalayan gençler sorunlarının çözümünü uyuşturucularda aramaktadır.Grup arkadaşlarının baskısı, onlara uyum sağlama isteği, merak ve macera tutkusu, yasaklara karşı gelme isteği, sorumluluktan kaçma, başarısızlık ve güvensizlik gibi duygulardan kurtulma gibi nedenlerle kişiler uyuşturucu maddeleri denemektedir."Nasıl olsa ben alışmam, bir defa denemekten ne çıkar, istediğim zaman bırakırım" gibi düşüncelerle kişiler uyuşturucu bağımlısı haline gelirler. Çevresel faktörler:Uyuşturucu madde bağımlılığında sosyal çevrenin önemli rolü vardır. Aile içindeki huzursuzluklar, aşırı kısıtlayıcı ve baskıcı tutumlar veya aşırı serbest davranılması, ailede uyşturu kullanan bireyler olması gibi sebepler kişileri uyşturucuya itebilir. Arkadaş gruplarının baskısı veya özendirmesi uyuşturucuya başlamakta etkendir. Özellikle ergenlik döneminde grupların etkisi fazladır. Uyuşturucu satıcılarının hedef kitlesi gençlerdir. Lise ve üniversite gençleri arasında uyuşturucu madde kullanımı yaygınlaştırarak büyük paralar kazanmaktadırlar. Bazı ülkelerde uyuşturucu kullanımına hoşgörüyle bakılmakta ve suç sayılmamaktadır. Bu durum bağımlılığın yayılmasına yol açmaktadır. Ülkemizde uyuşturucu maddelerin üretimi, ithali, alımı, satımı, bulundurulması, alımına yardımcı olunması ve sahte reçeteyle alınması şuçtur ve ağır cezalar uygulanmaktadır. Güçlü ağrı kesiciler ve sakinleştirici ilaçlar da özel reçetelerle satılmakta Saklık Bakanlığı tarafından sıkı şekilde denetlenmektedir. 2.Sonuçları: Uyuşturucu madde bağımlılığı üç dönemde incelenebilir. Alışma dönemi : Uyuşturucu maddeyle ilk tanışma dönemidir. Bu dönemde yalancı bir dünyaya dalarak keyif alma duygusu ön plana çıkar. Kişi kararsızdır, uyuşturucuya başlamamak için direnir. İstediği zaman uyuşturucuyu bırakacağını düşünür. Vücutta kalıcı bir fiziksel hasar yoktur.Gerekli tıbbi yardım yapılırsa kolaylıkla uyuşturucuyu bırakabilir.Kişilerde yersiz davranışlar, aşırı neşe ve durgunluk, dalgınlık, unutkanlık arkadaşlardan ayrılarak yeni gruplara katılma gibi değişiklikler uyuşturucu kullanmaya başladığının belirtileridir. Doyma dönemi:Bu dönemde kişi yaşantısını devam ettirebilmek içinuyuşturucu maddeyi kullanmak zorundadır.Artık keyif alma ihtiyacı yoktur.Maddenin yoksunluğunda büyük sıkıntı ve problemler doğmaktadır.Görme bulanıklığı, göz bebeklerinde küçülme, ağız kuruluğu, ellerde titreme, nabız ve solunum sayısında azalma,tansiyon düşüklüğü, kabızlık, hafızada zayuflama, ruhsal durgunluk, dikkatsizlik, irade ve kişilik kaybı, hallüsinasyonlar vardır. Karaciğer, kalp, solunum ve sindirim sisteminde hasarlar ortaya çıkmaktadır.Bağımlının gittikçe daha fazla miktarda maddeye ihtiyacı olmaktadır. Bu dönemdeki bağımlıyı kurtarmak için ciddi bir tedavi gereklidir. Düşkünlük dönemi:Bu dönemde organlarda ağır hasarlar ve ruhsal çöküntü görülür. Kalp ve solunum problemleri, karaciğer hastalıkları ortaya çıkar. Aşrı zayıflama, kusma, kalp ve solunum yetmezliği görülür. Bağımlının hastalıklara karşı direnci azalır. Zatürre hepatit(sarılık) AIDS gibi hastalıklar meydana gelir. Beyin hasarı, kişilik kaybı, ağır ruhsal problemler ortaya çıkar.Kişi kendine bakamaz ve yardıma muhtaç hale gelir. Madde bulabilmek için her yolu dener, hatta suç işleyebilir. Yaşantısını devam ettirebilmek için aldığı uyuşturucu miktarını arttırmak zorundadır. Uyuşturucu kullanımında aşırı doz alımına bağlı olarak zehirlenme ve ölüm olayı görülebilir.Aşırı doz alındığında başlangıçta husursuzluk,sesli ve ışıklı uyarıcılara karşı aşırı tepki görülür. Hallüsinasyonlar, terleme, bulantı ve kas krampları meydana gelir. İdrar ve dışkı kontrölü kaybolur. Solunum düzensizleşir.Kalp atımı ve kan basıncı düşer. Titremelerle baygınlık, koma ve ölüm meydana gelir. Uyuşturucu bağımlılığı erken dönemde yakalanıp tedavi edilemez ise kişiyi ölüme sürükleyen bir alışkanlıktır. C) Uyuşturucu Bağımlılığının Tedavisi Uyuşturucu bağımlılığının tedavisinde önemli iki nokta vardır: Bağımlılının kendisinin tedavi olmaya ve bağımlılıktan kurtulmaya istekli olması. Bağımlılığın erken teşhis edilerek tedaviya başlanması. Uyuşturucu madde bağımlısı istekli ise tedavi şansı son derece yükselmektedir.Aksi halde zorlamayla kişileri bağımlılıktan kurtarmak mümkün değildir. Bağımlının kalıcı organ hasarları, ağır ruhsal problemler oluşmadan teşhis edilmesi tedaviyi kolaylaştırmaktadır.Erken teşhis edilemeyen vakalarda tedavi uzamakta ve iyileşme süreci gecikmektedir. Uyuşturucu madde bağımlılığının tedavisi:Uyuşturucu madde bağımlılığının tedavisi, tedavi ve rehabilitasyon olmak üzere iki aşamada gerçekleştirilir. Tedavi aşmasında kişi bağımlı olduğu maddeden uzaklaştırılarak yoksunluk belirtileri ile savaşılır.Vücut organlarında meydana gelmiş hasarlar tedavi edilir. Bu safhada bağımlı hastanede gözlem altında tutulmalıdır.Yoksunluğa bağlı geçirdiği krizler son derece tehlikeli olabilir.Bu yüzden ölüme ve intihar girişimlerine sık rastlanır.Vücuttan toksit madde uzaklaştırılıp yoksunluk belirtileri kaybolduktan sonra ikinci aşamaya geçilir. Rehabilitasyon aşamasında kişilerin ruhsal problemleri çözümlenmeye çalışılır. Tekrar iş gücü kazandırılarak çalışabilecek ve topluma yararlı olacak hale getirilir.Sağlığa zararlı bu alışkanlıklar yerine olumlu hobiler kazanması sağlanır. Kötü arkadaş çevresinden uzaklaşmasına ve kendine destek olacak kişilerle bir arada olmasına çalışılır.Sağlığa zararlı alışkanlıkların tedavisi için hastanelerin psikiyatri bölümlerine veya bu konularla özel olarak ilgilenen gönüllü kuruluşlara baş vurmak gerekir. Sağlığa zararlı alışkanlıklardan korunmak, bu zararlı alışkanlıkların tedavisinden çok daha kolaydır. Bu alışkanlıklardan korunmak için alınması gereken önlemler ve aileye, devlete, medyaya düşen görevler; 1. Aileye Düşen Görevler Uyuşturuculardan korunmada en büyük vazife aileye düşmektedir. Aile toplumun temel çekirdeğidir. En başta anne ve baba, çocuklara örnek olmalıdır. Çocuklar, her türlü sıkıntılarını ve problemlerini öncelikle anne ve babalarına açabilmelidirler. Problemlerin ilk defa aile büyüklerince değerlendirilmeleri şarttır. Bu konuda gençlerimizin dikkat edecekleri noktalara gelince; • Gerek sevgiyi ve mutluluğu muhakkak ki kendi yuvalarında aramalıdırlar. • Kötü arkadaş guruplarından uzak durmaları gerekir. Böyle kişiler davranışlarından, hareket ve sözlerinden anlaşılır. • Boş zamanları en iyi şekilde (okumak, kültürel ve diğer faydalı faaliyetlerde bulunmak gibi meşguliyetlerle) değerlendirmelidirler. • Yine gençlik dönemi ; halk arasında söylendiği şekliyle "delikanlılık" devresidir. Bu yaşlarda kişilik icabı, gelecek için her an problem oluşturabilecek hareketlere girilebilir, kararlarda isteksizlik olabilir. Gençler bu hususu daima göz önünde tutmalı büyüklerin uyarılarını dikkate almalıdırlar. Son olarak gençlerimizi uyuşturucunun içine çeken alt kültürden bahsetmek istiyorum. İçki uyuşturucu, kumar, şans oyunları, sapıklıklar, fuhuş evden kaçma gibi faaliyetlerin tümünü besleyen, ortaya çıkaran ortama "Uyuşturucu Kültürü" adını veriyoruz. Zararlı alışkanlıkların temelinde bu vardır ve bunu önlemek uyuşturucu kültürüyle mücadeleye bağlıdır. Bu kültürün filizlendiği birahane, pub, diskotek, kahvehane, kumarhane, meyhane ve benzeri yerlerden uzak durmalıdır. Bira ve "alkolsüz" denilen bira, alkolizm ve uyuşturucu batağının başlangıç basamağıdır. Yine milli manevi değerlerimiz, yüzyıllardan beri nesilden nesile intikal eden geleneklerimiz uyuşturucu kültürünün panzehiridir. Bu değerlere sarılmak zorundayız. |
#2
|
|||
|
|||
İslam Perspektifinden Uyuşturucu ve Toplum, Seyda Şeyh Abdulkerim Çevik (k.s) - Makalenin tamamı
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla... İslami açıdan uyuşturucuyu ele aldığımız zaman Kur’an’a bakmamız gerekiyor. Meseleyi bu bağlamda değerlendirmek daha sağlıklı sonuçlara varmamızı sağlayacaktır. Uyuşturucudan kasıt müskir yani sarhoş edici olan her şeydir. Kur’an-ı Kerim, hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak şekilde aşağıdaki ayeti kerimelerde konuyu izah etmiştir: يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِنَّمَا الْخَمْرُ وَالْمَيْسِرُ وَالْأَنْصَابُ وَالْأَزْلَامُ رِجْسٌ مِنْ عَمَلِ الشَّيْطَانِ فَاجْتَنِبُوهُ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ إِنَّمَا يُرِيدُ الشَّيْطَانُ أَنْ يُوقِعَ بَيْنَكُمُ الْعَدَاوَةَ وَالْبَغْضَاءَ فِي الْخَمْرِ وَالْمَيْسِرِ وَيَصُدَّكُمْ عَنْ ذِكْرِ اللَّهِ وَعَنِ الصَّلَاةِ فَهَلْ أَنْتُمْ مُنْتَهُونَ 90- Ey iman edenler! (Aklı örten) içki (ve benzeri şeyler), kumar, dikili taşlar ve fal okları ancak, şeytan işi birer pisliktir. Onlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz. 91- Şeytan, içki ve kumarla, ancak aranıza düşmanlık ve kin sokmak; sizi Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçiyor musunuz? (Maide 90-91) Ayrıca hadis-i şeriflerde de uyuşturucu maddelerin hepsi müskir kısma dahil edilip haram sayılmıştır: Ebu Musa (Radıyallahu Anh) Peygamber Efendimize; ya Rasulellah! Ben öyle bir yerdeyim ki bit’ ile isimlendirilen baldan içecek yaparlar, bir de arpadan yapılan mizir denilen içecek vardır. Acaba haram mıdır?” deyince Peygamber Efendimiz; “Tüm sarhoş edici şeyler haramdır” buyururlar. (Buhari) Bu hadise binaen fıkıhtaki; “Çoğu sarhoş eden maddenin azı da haramdır.” ilkesi, sarhoş verici maddelerin hem azı, hem de çoğunun haram olduğunu göstermektedir. İnsanoğlunun başı boş yaratılmadığını, bir disiplin bir nizam ve intizam içinde yaratıldığını, onun için de peygamberler gönderildiğini Kur’an-ı Kerim’de açık bir şekilde ifade edilmiştir; “İnsan başıboş bırakılacağını mı sanır?” (Kıyamet 36) İnsanoğlunun dünyada yapacağı tüm amellerinden sorumlu olduğu, bu ameli ile Yüce Mevla’ya hesap vereceği bir çok ayet-i kerimelerde ve hadis-i şeriflerde mevcuttur. Vahiy ile insana gelen emir ve nehiyler mutlaka insanın bireysel ve toplumsal faydasınadır. Buna binaen İslam, uyuşturucu ve içkiyi yasaklamışsa, bu; insanlara olan faydasındandır. Çünkü bilimsel olarak tespit edilmiştir ki; uyuşturucu, bireylere maddi ve manevi zarar vermektedir. Sadece bireylere değil aynı zamanda sosyal sorunlar meydana getirdiğinden dolayı toplum sağlığını büyük ölçüde tehdit etmektedir. Uyuşturucuyla müptela olan bir toplum, aile yapısını zedeler. Bu günkü Avrupa’da aile mefhumunun yok olmasının sebeplerinden bir tanesi de toplumsal açıdan uyuşturucuya çok yakın olmalarıdır. Uyuşturucu kullanan bireylerin hem akli hem de ruhi-psikolojik melekeleri sağlıklı çalışmamaktadır. Alması gereken doğru karaları alamamaktadır. Her an için bir diğerine veya kendine zarar verebilecek bir potansiyele sahiptir. Uyuşturucu kullanan bireylerin çokluğuna bağlı olarak o toplumda akli ve ruhi anlamda ciddi sıkıntılar çeker. Bundan dolayı da toplumsal olarak ilerleyemediği gibi hep geriye doğru gider. Uyuşturucudan kazanılan haram paranın kolay yoldan ve kısa sürede kazanılması toplumsal dengesizlikleri doğurduğu gibi kolay yoldan kazanılmış olması hasebiyle de insanları bu yola teşvik etmektedir. Bu vesileyle toplumda tembellik ve haksız kazanca sevk etmek, ayrıca yasal açıdan yasak olması da bu ticareti yapan insanların genellikle yakalanıp hapse atılması sonucunu doğurmaktadır. Sağlık yününden de toplumsal bir felakete yol açmaktadır. Toplumun terakkisi için harcanacak çaba ve gayretler, uyuşturucu ve onunla mücadeleye harcanmakta, toplumun ilerlemesi için çalışması gereken gençler hep hastane köşelerinde bu illetle boğuşmaktadır. Son yıllarda uyuşturucudan ölen insanlarımızın çokluğu da sağlık yönünde bu tehlikenin büyüklüğünü göstermektedir. Uyuşturucuyla müptela olan genç kızlar, uyuşturucu bulamaya çalışırlarken bir takım cinsel istismarlara maruz kalmaktadırlar. Bunun sonucunda toplumsal yozlaşma, ailede kopmalar hatta intiharlar meydana gelmektedir. İslam dini, insan sağlığına önem vermiştir. İslam, insana verilen nimetlerden istifade etmeyi isterken bunda ölçülü olmamızı istemiştir. Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) sağlık ve boş vakit hakkında ümmetini uyararak şöyle demiştir: “İki nimet vardır ki insanların çoğu bunda aldanmışlardır. Bunlar; sıhhat ve boş vakittir.” (Buhari) Hadis-i şerif, tam da uyuşturucu gibi maddelerin sonucunda ortaya çıkan, tüm toplumu ifsat eden iki temel zarara işaret etmektedir. Çünkü uyuşturucu, insanları sıhhatinden etmekte ve kıymetli vakitlerini de boşa geçirmektedir. Ayrıca vahiy; can, mal, din, nesil ve aklı muhafaza altına almıştır. Uyuşturucu ve kumar, muhafaza altında olan bu beş şeyi tehdit etmektedir. Aslında uyuşturucu gibi maddelerin zararları göz ününe alındığında bunların muhafaza altında olan can, mal, din, nesil ve aklın ifsadı sonucunu doğurduğunu görmekteyiz. Örneğin içkiyi ele aldığımızda; içkiyi içen bir insanın öncelikle aklı gider. Aklı giden bir insan kendini kontrol edemez ve sağa sola saldırabilir. Bu kişi, insanların mallarına zarardan geri durmaz, her an bir cana kıyabilir. O insan için namus, ırz mefhumu bir şey ifade etmez. İslam nazarında zararlı maddelerin bu denli kerih görülmesinin nedenlerinden biriside bu maddelerin kullanımının insanlar arsında çok hızlı bir şekilde yayılması ve telafisi zor birtakım yaralara yol açmasıdır. Yapılan bazı araştırmalar, zararlı madde kullanımı, gençler arasında yayılma hızı dünya nüfus artış hızından daha fazladır. Sadece bu gerçek bile tehlikenin boyutunu ortaya koymaktadır. Bali gibi ucuz, ulaşımı kolay bazı maddelerin çocuklar tarafından yaygın olarak kullanılmasıyla özellikle fakir, şehirlerin varoşlarında yaşayan çocukların yukarıdaki gibi bir takım zararlara daha çok maruz kalmaktadırlar. Uyuşturucu kullanımının bir tek sebebinden söz etmek mümkün değildir. Bilakis birçok sebebi bulunmaktadır. Bunlar: Teknolojinin getirdiği safahatın dünyada yaygınlaşması, dünya gençliğini uçuruma götürmesi, gençlikte bir arayış, bir boşluk oluşturmaktadır. Bu boşluk; iman, amel-i salih ile doldurulmadığı taktirde, bir yerlerden bunu telafi etmeye çalışırlar. Evvela içki gibi ulaşımı daha kolay olan alışkanlıklarla başlar, daha sonra bu onu tatmin etmeyince bali, esrar, eroin, kokain gibi hayati tehlike oluşturan maddeler ile kendini tatmin etmeye çalışır. Buna rağmen hiçbir surette tatmin olamamakta, hatta bu boşluk gittikçe derinleşmektedir. Halbuki iman nuru, amel-i salih ile kalbini nurlandırdığı zaman sefahatın zararından emin olur ve o nurla huzuru bulur. Yirmi birinci yüzyılın globalleşen dünyasında bir yerde çıkan bir kötülük aynı anda dünyanın bir diğer ucunda ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla zararlı maddelerin kullanımı sadece ilk olarak çıktığı yerde kalmıyor. Dünyanın her tarafına dağılıyor. Her ne kadar bazı toplumlarda birtakım kötü alışkanlıklar o toplumun yapısıyla dokusuyla bağdaşmıyorsa da çağımız iletişim araçları özellikle bazı filmlerdeki uyuşturucu reklamları sayesinde çok kolay bir şekilde o toplumun gençleri tarafından kabul görmektedir. Sınırsız hürriyet, yukarıda zikredilen ayet-i kerimede; Allah, insanları başı boş yaratmadığını, kendi isteği doğrultusunda her şeyi yapamayacağını ifade etmiştir. Ancak dünyada var olan sınırsız, seviyesiz had ve hudud tanımayan özgürlüğün doğurduğu medeniyet, gençliği bu felaketlere götürmektedir. Devletler bazında uyuşturucuya karşı getirilen müeyyideler ise sadece satıcılara karşı getirilmiştir. Kullananlara karşı hiçbir müeyyide getirilmemiştir. Bu da şu demektir; kullanıcı açısında her hangi bir yasak söz konusu değildir. Arkadaş ortamı, uyuşturucuya karşı getirilen müeyyideler ise sadece satıcılara karşı getirilmiştir. Arkadaş ortamı, uyuşturucunun yaygınlaşması için önemli bir faktördür. Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem); “Kişi arkadaşının dini üzerinedir.” hadisi ile arkadaş ortamının ne denli önemli olduğuna dikkat çekmektedir. Aile terbiyesi, küçük yaşlarda zararlı maddelere maruz kalma veya bu gibi maddelerden uzak durmada etkili unsurlardan birisidir. İslam, yedi yaşına gelmiş bir çocuğa ailesine o çocuğa doğruları ve yanlışları öğretmesini farz saymıştır. İşte yedi yaşında uyuşturucu ve diğer günah olan hasletlerin kötülüğünü ders alıp bilinçlenen bir çocuk ilerki yaşlarda hep kendisini bundan uzak tutar. Maalesef gönümüzde İslam ahlak ve terbiyesi yerine, sokakların ahlakı, tv ve internet ahlakıyla ahlaklanmalarına biz büyükler olarak seyirci kalmaktayız. Çok az kişi çocuklarını bu müfteris (yırtıcı) hayvan hükmünde olan tehlikelerden koruyabilmektedir. Fakirlik, göç ve daha nice sıralayabileceğimiz uyuşturucuya götüren yollar mevcuttur. Hulasa uyuşturucu konusunda geldiğimiz nokta şudur: Dünya’nın her yerinde uyuşturucu alabildiğince yayılmaktadır. İslam alemi, özellikle ülkemiz, doğusu ile batısı ile küçük şehir demeden hızlı bir şekilde bu illete müptela olmaktadır. Buna maddi ve manevi alanlarda tedbir getirilmediği taktirde maddi ve manevi çöküş, toplumsal problem ve neslin yok oluşu meydana gelir. İlerki yıllarda toplumu idare edecek liderlere bu liderlere itaat edecek bir toplum kalmayacak, daha acıklısı; doktorlardan çok psikiyatri uzmanlarına ihtiyaç duyulacak, ancak bu psikiyatri uzmanlarına topluma çare bulamayacaklardır.
__________________
Kaybettiklerim arasında en çok kendimi özledim, oysa ne güzel gülerdim.. |
#3
|
||||
|
||||
Kisinin madde bagimliligindan kurtulmasini istiyorsan
Nur suresinin 35.arapca yaz vesuya at ardından 11 defa verecegim dua okunur ecip eyyühel hatmahatlefyail, batyail, el reisul ekber ( Anne adı ve kişinin isim) söylenir kötü aliskanliklardan kurtulsun diye dua edilir .
__________________
Ne senle yaşanıyor Ne de sensiz oluyor Şu garip bomboş dünyada.. |
#4
|
|||
|
|||
Alıntı:
kendimi hiç bu kadar çaresiz hissettmemiştim |
#5
|
||||
|
||||
Alıntı:
Muddessir siresi kisinin ahlakini guzellestirir ve anlarsa hayati degişir Kocasina karşida hasbinAllah ni'mel vekil ni'mel mevla ni'mel nesir gece gunduz okusun Rabbim kimseyi evladiyla sinamasin evlat zordur istememki sokakta gezen kopegin dahi cigeri yansin Allah kerimdir ğaniydir Hay dir Ona yeni yaşam versin bagimlilik için se ya Hay esmasini ve internette duasida vardi surekli okusun Allah yardim cisi olsun zor bi durum
__________________
Resulullah sav buyurduki 'herkim kendisine fayda veya zarar giderdigine inanarak muska takarsa Allah onun hayatta hiçbir işini tamamlamasın başka bi rivayette ise 'kim muska veya temime takarsa Allah'a şirk koşmuştur . (Ahmed. 17372 ,Ahmed 16781.Elbani 492.) |
#6
|
|||
|
|||
Allâh'u Zül Celâl razı olsun
|
#7
|
|||
|
|||
Şehri terket ortam degistir.
|
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Kanal istanbul Gerçekleri ve Manipülasyonlar | fatih1 | Derin Konular & Beyin Fırtınası | 13 | 14.01.20 15:20 |
Ruh için Felsefe Ne diyor ??? | Celil | Parapsikoloji & Spiritüalizm | 0 | 26.12.19 18:32 |
Çakmak gazı bağımlılığı | aşk | Sağlık | 1 | 01.06.17 10:45 |
Madde Kullanımı Ve Sebep Olduğu Bozukluklar | aşk | Sağlık | 1 | 01.06.17 10:43 |
Alkol ve Madde bağımlılığı.. | SiLence | Sağlık | 1 | 16.04.17 16:58 |