|
|
LinkBack | Seçenekler | Stil |
#1
|
|||
|
|||
Rüya yolu ile ölülerin hallerinin bilinmesi
Resûlullah (sallâllahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:
— Bir kimse beni rüyada görürse gerçek bilsin ki, o rüyada beni görmüştür. Çünkü şeytan benim kılığıma giremez. Hazret-i Ömer (Allah ondan razı olsun) dedi ki: Resûlullah’ı rüyamda gördüm ki, bana karşı bir üzüntüsü vardı. O’na: Yâ Resûlâllah! Ne oldu? dedim. O da: Oruçlu iken karını öpmemek elinden gelmez mi? diye buyurdu. "Evet! Oruçlu iken ev halkını öpmek gerçi haram değildir. Fakat yapılmaması daha iyidir". Nitekim Hazret-i Ömer bundan sonra oruçlu iken karısını hiç öpmedi. Sıddık olanlarda böyle birşey hoş görülmez. Belki başkalarında göz yumulabilir, müsamaha gösterilir. Ömer bin Abdülaziz dedi ki: — Ben Resûlullah Efendimiz’i rüyamda gördüm. Hz. Ebû Bekir ve Hz. Ömer’le oturuyordu. Ben de birlikte oturdum, ansızın Hz. Ali ile Hz. Muâviye’yi getirdiler, bir odaya sokup kapıyı ka- padılar. Hz. Ali (Allah ondan razı olsun) hemen odadan dışarı çıktı ve: — Allah hakkı için benim hakkımı verdiler! dedi. Sonra da ardından Hz. Muâviye hızla çıktı: — Beni de Allah hakkı için bağışladılar! dedi. Zübeyde’yi (Halife Harun Reşid'in hanımıydı, yardımsever, takva ehli biriydi) rüyada gördüler. Ona: — Hak Teâlâ sana ne kıldı? dediler. Zübeyde: — Hak Teâlâ beni affetti ve bana rahmet kıldı! dedi. Ona: — Kâbe yolunda nafaka kıldığın maldan ötürü mü? dediler. O da: — Onların sevabı o malın sahiplerine gitti. Beni ise niyetimden ötürü affetti! dedi. Süfyân-ı Sevrî’yi rüyada gördüler. Ona: — Hak Teâlâ sana ne kıldı? dediler. O da: — Bir ayağımı sırat köprüsünün üstüne koydum, birini de Cennet’e astım! dedi. Ahmed bin el Havârî dedi ki: — Bir kadını rüyada gördüm. Onun güzelliğini hiçbir şeyde görmemiştim. Onun yüzü, parlaklıkta şimşek nuru gibiydi. Ona: — Bu senin yüzünün parlaklığı nereden geliyor? dedim. O: — Hatrında mıdır ki, filân gece Hak Teâlâ’yı anıp ağlardın! dedi. — Hatrımdadır! dedim. Kadın da: — Senin gözünün yaşını yüzüme sürdüm. Bütün bu nur ondandır! dedi. Kettânî, Cüneyd-i Bağdâdî Hazretlerini rüyada gördü ve ona sordu: — Hak Teâlâ sana ne kıldı? Cüneyd de şu cevabı verdi: — Hak Teâlâ bana rahmet kıldı. O, bütün ibâdet ve taatlerimi yele savurdu. Bana onlardan hiçbir yarar olmadı. Yalnız iki rekâtlık bir namazı gece kılmıştım, o bana fayda sağladı! dedi. Bişr-i Hâfi’yi rüyada gördüler. Ona: — Hak Teâlâ sana ne yaptı? dediler. O da: — Bana rahmet kıldı ve: “Benden bu kadar korku duymaya utanmaz mıydın?” dedi. Süfyân-ı Sevrî’yi rüyada gördüler. Ona: — Allahü Teâlâ sana ne yaptı? dediler. O da: — Rahmet eyledi! dedi. Yine: — Yâ Abdullah bin Mübarek’in hali nedir? diye sordular. O da: — Ona her gün iki kez izin verirler, Hak Teâlâ Hazretlerini görür, dedi. İmam Mâlik bin Enes’i rüyada gördüler. Ve ona: — Hak Teâlâ sana ne yaptı? dediler. O da: — Hz. Osman bin Affan’dan işittiğim bir sözle rahmet kıldı. Ne zaman bir cenâze görse: “Sübhane’l-hayyi’llezi lâ yemût — Tesbih ederim o Allahu Teâlâ’yı ki, diridir ve ölmez,” buyururdu, dedi. Hasan-ı Basrî (Allah rahmet eylesin), Allah’ın emrine boyun eğip O’na kavuştuğu gece bir kişi rüyasında gök kapılarının açıldığını ve şöyle nidâ edildiğini duydu. Bu ses: — Hasan, Hak Teâlâ’yı gördü ve Rabbi ondan hoşnut oldu! diyordu. Cüneyd-i Bağdâdî, şeytanı rüyada görmüştü. Bağdat çarşılarında çıplak dolaşıyordu. Cüneyd ona: Şu Âdemoğullarından utanmaz mısın? diye sordu. Şeytan da: Bunlar adam değil ki! dedi. Adam olan onlardır ki, Şunîziyye Mescidinde bulunurlar. Hem de beni zebûn kılmış, âciz bırakmışlardır, dedi. Cüneyd sonrasını şöyle anlattı: Ertesi sabah Şunîziyye Mescidine vardım. O kişilere uzaktan baktım. Hepsini düşünürken gördüm. Başlarını dizlerinin üstüne koymuşlardı. Bana seslenip: O mel’unun sözüne bakıp aldanma sakın! dediler. Ukbetül-Gulâm, Cennet hurîlerinden birisini rüyasında gördü. Güzel mi güzel bir hurîydi. Utbe’ye: Ben sana vurgunum, âşıkım. Sakın, beni senden yasaklayacak bir iş işleme! dedi. Utbe de: Dünyayı üç talakla boşadım. Tâ ki sana erişinceye kadar onun çevresinde dolaşmayacağım! dedi. İmam Şâfiî dedi ki: Bir müşkül işle, karşılaşmıştım. Onu çözemedim. Âciz kaldım. Rüyamda bir kişinin geldiğini gördüm. Bana: Şu duayı oku! dedi. Dua şuydu: “Ey Allah’ım! Benim kendi nefsimin zararı veya yararı, ya da yaşaması veya ölümü kendi elimde değildir. Senin ihsan buyurduğundan başka bir şey almaya gücüm yok. Senin beni korumandan başka sakınmak da elimden gelmez. Ey Allah’ım! Sen bana sevip rıza gösterdiğin söz ve hareketlerde yardım buyur.” Bu duayı, uykudan uyanınca okudum. Kuşluk zamanına kadar o güçlüğümü çözdüm. Utbetü'l-Gulâm’ı kimi kişiler rüyada görmüşlerdi. Ona: Öldükten sonra Hak Teâlâ sana ne kıldı? diye sordular. Utbetü'l-Gulâm da: Hak Teâlâ bana rahmet kıldı! dedi ve sonra içlerinden bir kişiye: Bu rahmet de senin evinin duvarında yazılı bulunan duadan ötürü oldu! dedi. Ertesi sabah o kişi uykudan uyandı. Gerçekte evinin duvarında Utbetü'l-Gulâm’ın kendi elyazısı ile yazılmış olan şu duayı gördü: “Ey azmışlara hidâyet verici, ey günahkârlara rahmet edici, ey din yolunda sürçenleri kurtarıcı olan Allah’ım! Ey hata edenlerin hatasını bağışlayıcı! Büyük tehlikede olan bu kulunu bağışla! Ve bütün müslümanlara mağfiret eyle ve bizi kendilerini ebedî hayatla diri kılıp nimetlerinle rızıklandırdığın dostlarından eyle ki, onlar nebîler, sıddıklar ve şehitlerdir. Ey âlemlerin Rabbi! Duamızı kabul eyle.” İmam Gazâlî/ Ölüm ve Ötesi, s. 34-38 |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Rüya tabirleme ilmi & Rüya alemi & Rahmani ve şerli rüyalar | El Yiğit | Tecrübe Ettikleriniz | 14 | 03.07.23 22:30 |
Ölülerin ardından konuşmak... | Torlak | Ölüm & Kabir & Kıyamet | 7 | 29.03.22 15:47 |
Ölülerin bu dünya ile bir bağı varmıdır? | Mhmt19 | Sorularınız | 2 | 10.02.22 02:01 |
İlkyardımda bilinmesi gerekenler | Tuana | Sağlık | 5 | 29.06.19 19:36 |