|
|
LinkBack | Seçenekler | Stil |
#1
|
|||
|
|||
Rihul-Ahmer Daül-Ekber Duası ve Mucizevi Faydaları
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Rîhu'l-Ahmer Dâü'l-Ekber Duâsı ve Mûcizevî Faydalar Allâh katında makbul buyurulan dehşetli duâlardan biriside ‘Rîhul Ahmar, Dâül Ekber’ duâsıdır. Çünkü bu mübarek duâ hem Peygamber Efendimizin hadîsi şeriflerinde geçmektedir ve hemde içerisinde ism-i âzam mertebesinde esmâlar ve âyetler bulunmaktadır. Hadis-i şerifte "Rîhi Ahmer" duâsı şöyle cereyan etmektedir; Bir gün Peygamber efendimizin torunu Hz.Hasan kanama ile ilgili bir rahatsızlığa yakalandı. Ashab durumu Peygamberimize bildirdi. Bunun üzerine Cebrâil Â’leyhi’s-Selâm Rasûlülláh’a gelerek "Ey Allâh’ın Resûlü; Hasan’ın hastalığı Rîhul ahmer, Dâül ekber’den dir" buyurdu. Şifâsı içinse; aynı isimle anılan bu duâyı okumasını tavsiye etti. Peygamber efendimizde Hz Hasanın üzerine bu duâyı okudu ve rahatsızlık tamamen geçti, şifâya kavuştu. Bazı rivayetlerde Cebrâilin Peygamber efendimize ve yine bazı rivayetlerde ise; korkunç bir rûhâni ve yaratık şeklinde (o devirde) insanlara görülüp zarar veren, aynı adı taşıyan ‘Rûhı Ahmer’ bu duânın on dört (14) çeşit hastalığa şifa olduğunu beyan etmişlerdir. Ve bu hastalıklarda genel olarak insanın karşı karşıya gelebileceği her nevî rahatsızlıkları kapsamaktadır. Bu Rîhi Ahmerin aslı nedir ve ne manaya gelmektedir diyenler içinse şöyle bir rivayet vardır. Bir gün Süleyman peygamber veziri Âsıf b. Berhiyâ Hz’leri ile sohbet esnasında, Âsıf b. Berhiya Süleyman Â’leyhi’s-Selâm’a senin emrine verilmeyen canlı mahlukat varmıdır diye sorar, tam bu esnada oldukça korkunç ve etrafa ateşler saçarak gelen bir yaratık görünür. Ben Süleyman Â’leyhi’s-Selâm’ın emrine verilmedim der. Bunun üzerine Süleyman Â’leyhi’s-Selâm "Sen kimsin ? "diye sorar. Benim adım "Rîhi Ahmer dâü ekberdir. Allâh bir kimseye baş ağrısı, yel (vücutta gezen ağrılar), kanla ilgili rahatsızlıklar, bâsur, mesane ve iç hastalıkları, karın ve kasıklarda şişme, kalp ve mide ağrıları, sonradan gelen delilik, kısmi yâda umûmî felç ve sonradan gelen cin ve şeytanla ilgili vesvese, kâbus, baygınlık, titreme vb herhangi bir rahatsızlık vereceği zaman beni vazîfelendirir. Bende gider o kişiye musallat olur, o rahatsızlığın verilmesine vesile olurum buyurdu. Bu cevap karşısında Süleyman Â’leyhi’s-Selâm öfkelendi ve bu hastalık ve dertlerden korunmanın veya bu rahatsızlıklara yakalananların kurtulmalarının bir yolu olup olmadığını sordu. Bunun üzerine bu korkunç mahlûk kendi adıyla anılan bu ‘Rîhul Ahmar, Dâül Ekber’ duâsının yukarıda saydığımız rahatsızlıkların hepsine şifa olduğunu ve bu duâyı okumaya devam eden kimselerinde asla böyle bir rahatsızlığa yakalanmayacağını söyledi. ‘Rîhul Ahmar, Dâül Ekber’ duâsı on dört çeşit hastalığa şifadır; ‘Rîhul Ahmar, Dâül Ekber’ duâsı yukarıda saydığımız 14 çeşit hastalığa şifadır. Duânın içerisinde kuvveli esmalar ve ayetler mevcut olduğundan her ne dilek için okunursa geri çevrilmez. Duâ her hastalık ve dert için 3-7 kez bir bardak su üzerine ve hastaya okunur nefes edilirse şifaya kavuşur. Kim! Eşref bir saatte miski amber mürekkebi ile iki adet yazar ve birisini sabahları aç karına içmeye devam eder ve diğerini de üzerinde taşırsa üzerindeki her çeşit rahatsızlıklardan şifaya kavuşacağı gibi, her türlü hastalıktan kaza ve belalardan da korunmuş olunur. ARAPÇA YAZIYLA بِسْمِ اللهِ وَحْدَهُ بِسْمِ اللهِ وَبِاللهِ وَ فِى سَبِيلِ اللهِ وَالْحَمْدُ ِللهِ وَلاَ إِلَهَ إِلاَّ اللهُ وَاللهُ أَكْبَرُ* وَأَعَزُّ وَأَجَلُّ وَأَعْظَمُ وَأَقْدَرُ مِمَّا أَخَافُ وَأَحْذَرُ* وَ اللهُ أَكْبَرُ كَبِيراً وَالْحَمْدُ ِللهِ كَثِيراً* وَسُبْحَانَ اللهِ بُكْرَةً وَأَصِيلاً* بِسْمِ اللهِ الشَّافِي هُوَ اللهْ بسم الْكَافِى هُوَاللهْ بِسْمِ اللهِ الْمُعَافِي هُوَ اللهْ بِسْمِ اللهِ الَّذِي لاَ يَضُرُّ مَعَ اسْمِهِ شَيْءٌ فِى اْلأَرْضِ وَلاَ فِى السَّمَاءِ وَهُوَ السميع الْعَلِيمِ* وَنُنَزِّلُ مِنَ اْلقُرْآنِ مَا هُوَ شِفَاءٌ وَرَحْمَةٌ لِلْمُؤْمِنِينَ* اَللَّهُمَّ أَنَا الرَّاقِى وَ أَنْتَ اْلوَاقِي وَأَنْتَ الشَّافِي* وَأَعُوذُ بِكَ مِنْ شَرِّ مَا قَضَيْتَ يَا ذَا الْجَلاَلِ وَاْلإِكْرَامْ* اَللهُ اَكْبَرُ اَللهُ اَكْبَرُ اَللهُ اَكْبَرُ اَيُّهَا اْلمَلَكُوتِ وَالْعَظَمَةِ وَالْجْبَرُوتِ* سُبْحَانَكَ مَا أَعْظَمُ شَأْنُكَ لِمَنْ فَكَّرَ فِي قُدْرَتِكَ يَعْمَلُونَ بِأَمْرِكَ يَا فَاطِرَ السَّمَاوَاتِ وَاْلأَرْضِ يَا مَلْجَأَ الْقَاصِدِينَ مُغِيثَ الْمَلْهُوفِينَ وَ رَاحِمَ الْمَسَاكِينَ* وَرَازِقَ الْخَلْقِ أَجْمَعِينَ* أَعُوذُ بِاللهِ رَبِّى وَرَبُّكُمْ وَخَالِقِى وَخَالقِكُمْ وَمُصَوِّرِى وَمُصَوِّرُكُمْ* أَعُوذُ بِاللهِ مِنْ جَمِيعِ الاَفَاتِ وَالعَاهَاتِ وَالْبَلِيَّاتِ وَلأَمْرَضِ وَالأَرْيَاحِ وَلأَوْرَامِ وَالأَسْقَامِ وَالْكَسَلِ وَالْجُنُونِ وَالْخُمُودِ وَ الْهُمُومِ وَالْمَغْمُومِ الْكُرُوبِ وَالسّكْتَةِ وَالدَّهْشَةِ وَارَّعْشَةِ وَالطَّوْشَةِ وَالزَّيْغِ وَالْحُزْنِ وَالسِّحْرِ وَالْعَقَدِ وَالْمَكْرِ وَالْقَدَرِ وَالْفُتُوُرِ وَالْوُحُوشِ وَالْهَوَامِ وَمُشَاحَنَةِ الْعَوَامِ وَاْلإِنْهِزَامِ وَشَرِّ الشِّيْطَانِ وَالسُّلْطَانِ وَالْحُنَّامِ وَالظُّلاَمِ وَالْقَحْطِ وَالْوَبَاءِ وَالْهَبَاءِ وَالْغَلاَءِ وَالْجَلاَءِ وَالزَّلْزَالِ وَالْبَلاَءِ وَهَدْمِ الْبِنَاءِ وَعُدَالِ الدَّاءِ وَخَيْبَةِ الرَّجَاءِ وَشَمَاتَةِ اْلأَعْدَاءِ وَشَرِّ اْلأَشْرَارِ وَكَيْدِ الْفُجَّارِ وَْلإِنْهِِزَامِ وَالآلاَمِ أَعِينُوا حَامِلِ كِتَابِى هَذَا أوْ لِمَنْ شَرِبَ هَذَا أَوْ لِمَنْ قَرَءَ هَذَا بِأَسْمَاءِ اللهِ الْكِرَامِ وَآيَاتِهِ الْعِظَامِ وَ بِنُورِ وَجْهِ اللهِ * يَا حَنَّانُ يَا مَنَّانُ يَا ذَا الْجَلاَلِ وَاْلإِكْرَامْ* وَ أَعُوذُ بِكَ مِنْ عَذَابِ اْلأَبْدَانِ وَمِنْ تَوَاتُرِ اْلاِمْتِحَانِ* وَأَعُوذُ بِكَ مِنَ الرِّيِحِ اْلأَحْمَرِ وَالدَّاءِ الأَكْبَرِ وَمِنَ اْلأَلَمِ اْلأَكْبَرِ وَالدَّمِ الأَصْغَرِ وَمِنْ تَوَاتُرِ اْلاِمْتِحَانِ فِي النَّفْسِ وَفِي الرُّوحِ وَالدَّمِ وَالْعَظْمِ وَالْجِلْدِ وَالْعُرُوقِ وَالْعَصَبِ وَاشَّعْرِ وَبِعِزَّةِ مَنْ إِذَا قَضَى أَمْرًا فَإِنَّمَا يَقُولُ لَهُ كُنْ فَيَكُونُ* وَ مَااخْتَلَفَ عَلَيْهِ الَّليْلُ وَالنَّهَارُ مِنْ طَوَارِقِ اْلإِنْسِ وَالْجَانِّ إِلاَّ طَارِقًا يَطْرُقُ بِخَيْرٍ يَا رَحْمَنُ* وَمِنْ شَرِّ كُلِّ شَيْطَانٍ رَجِيمٍ*وَمِنْ شَرِّ كُلِّ دَابَّةٍ أَنْتَآخِذٌ بِنَاصِيَتِهَا إِنَّ رَبِّى عَلَى صِرَاطٍ مُسْتَقِيمٍ* أَنْتَ رَبِّى وَعِلْمُكَ حَسْبِى فَنِعْمَ الرَّبُّ رَبِّى عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ وَإِلَيْهِ اُنِيبْ* سُبْحَانَكَ إِذَا قَضَيْتَ شَيْئاً تَقُولُ لَهُ كُنْ فَيَكُونْ* اَللهُ اَكْبَرُ اَللهُ اَكْبَرُ اَللهُ اَكْبَرُ* يَا رَبِّ يَا بَارِئُ يَا غَنِيُّ يَا نُورُ يَا نَافِعُ يَا غِيَاثَ الْمُسْتَغِثِينَ يَا مَنْ أَمْرُهُ بَيْنَ الْكَافِ وَالنًّونِ* يَا جَبَّارُ يَا قَهَّارُ يَا بَاسِطُ يَا مُقْسِطُ يَا رَبَّاحُ يَا مَوْلاَهُ يَا مُحْشِنُ يَا مُؤْمِنُ يَا مُنْعِمُ يَا مُتَفَضَّلُ يَا مُتَكَرِّمُ يَا مَنْ يَعْلَمُ مَا نُخْفِى وَمَا نُعْلِنُ يَا أَحْكَمَ الْحَاكِمِينَ* يَا وَلِىَّ الْمُؤْمِنِينَ* يَا عَوْنَ الضُّعَفَاءِ وَالْمَسَاكِينَ* يَا كَافِى الْمُتَوَكِّلِينَ* يَا مُكَوِّرَ الَّليْلِ عَلَى النَّهَارِ وَمُكَوِّرَ النَّهَارِ عَلِى اللَّيْلِ* يَا قَاهِرَ كُلِّ شَيْطَانٍ مَرِيدٍ* يَا قَامِعَ كُلِّ جَبَّارِ عَنِيدٍ* يَا نِعْمَ الْمَوْلَى وَنِعْمَ النَّصِير* يَرَزِقَ الطِّفْلِ الصَّغِيرِ* يَا إِلَهَ اْلأَوَّلِينَ وَالآخِرِينَ* يَاأَرْحَمَ الرَّاحِمِينَ* يَاحَبِيبَ التَّوَّابِينَ* يَا خَيْرَ الْغَافِرِينَ* يَاخَيْرَ الْوَارِثِينَ* يَا خَيْرَ الْوَاصِلِينَ* يَا مَالِكِ يَومِ الدِّينِ* يَا مَنْ إِيَّكَ نَعْبُدُ وَ إِيَّكَ نَسْتَعِيُ* يَا قَائِماً بِالْقِسْطِ يَا صَرِيخَ الْمُسْتَصْرِخِينَ يَا شَاكِرُ يَا غَافِرُ يَا مُعِينُ يَا رَؤُوفُ لِلْعِبَادِ يَا نَاصِرُ وَيَا مُقْتَدِرُ يََا مُبَاشِرُ يَا عَظِيمُ الشَّأْن وَعَالِماً مَا كَانَ يَا خَالِقُ اْلإِنْسِان ومنزل القرآن يَا حَيُّ يَا قَيُّومُ يَا قَائِماً عَلَى كُلِّ نَفْسٍ بِمَا كَسَبَتْ يَا عَوْنُ مَنْ لاَ عَوْنَ لَهُ يَا كَنْزُ مَنْ لاَ كَنْزَ لَهُ يَا رَاحِمُ الْمَسَاكِينْ يَا وَلِيُّ الْمُؤْمِنِينَ يَا قَاهِرُ الشَّيَاطِينْ يَا نِعْمَ الْمَوْلَى وَنَعْمَ النَّصِيرْ يَا مَالِكِ يَوْم الدِّينْ* إِكْفِنَا شَرِّ مَا كَانَ وَمَا يَكُونُ وَأحْفَظْنَا بِحِفْظِكَ وَاَحْرِسْنَا بِعَيْنِكَ الَّتِي لاَ تِنَامُ وَأكْفِنَا مِنْ جَمِيعِ اْلأَسْقَامِ وَاْلأَمْرَاضِ وَجَمِيعِ اْلعِلَلِ وَالْخبل وَالْجُذَّامِ وَاْلأَوْجَاعِ وَالْكَسَلِ اَللهُ نَجِّنِي مِنْ هَذَا الدَّاءِ اْلأَكْبَرِ وَالرِّيحِ اْلأَحْمَرِ* وَمَااخْتَلَفَ عَلَيْهِ اللَّيْلُ وَ النَّهَارُ مِنْ طَوَارِقِ اْلإِنْسِ وَالْجَانِّ إِلاَّ طَارِقًا يَطْرُقُ بِخَيْرٍ يَارَحْمَنُ* وَمِنْ شَرِّ كُلِّ شَيْطَانٍ رَجِيمٍ مِنْ شَرِّ كُلِّ دَابَّةٍ أَنْتَ آخِذٌ بِنَاصِيَتِهَا إِنَّ رَبِّى عَلَى صِرَاطٍ مُسْتَقِيمٍ* أَللَّهُمَّ أَنْتَ رَبِّى وَعِلْمُكَ حَسْبِى عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ وَإِلَيْكَ إِلْتَجَأْتُ يَا نِعْمَ الْمَوْلَى وَيَا نِعْمَ النَّصِيرُ* وَأَنْتَ حَسْبِى وَنِعْمَ الْوَكِيلُ وَلاَ حَوْلَ وَلاَ قُوَّةَ إِلاَّ بِاللهِ الْعَلِىِّ الْعَظِيمِ* حَسْبُنَا اللهُ وَنِعْمَ اْلوَكِيلُ* نِعْمَ الْمَوْلَى وَنِعْمَ النَّصِيرُ* غُفْرَانَكَ رَبَّنَا وَ إِلَيْكَ الْمَصِيرُ* وَصَلَّى اللهُ عَلَى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَعَلَى آلِهِ وَصَحْبِهِ وَسَلِّمْ تَسْلِيمًا كَثِيرًا دَائِمًا بَاقِيًا* OKUNUŞU Bismillâhirrahmânirrahîm. Bismillâhi vahdehû, Bismillâhi ve billâhi ve fî sebîlillâhi, Ve’l-hamdü lillâhi ve lâ ilâhe illallâhu vallâhu ekber* Ve eazzü, ve ecellü, ve a’zâmu ve Akdaru, mimmâ ehâfü ve ahzerü* Vallâ ekberü kebîran ve’l-hamdü lillâhi kesîrâ* Sübhânellâhi bübraten ve esîlâ* Bismillâhi'ş-şâfî hüvellâh, Bismillâhi'l-kâfî hüvellâh, Bismillâhil muâfî hüvellâh, Bismillâhillezî lâ yedurru measmihî şey'ün fi'l-ardi velâ fi's-semâi ve hüve's-semîu’l-alîm* Ve nünezzilü minel kur’âni mâ hüve şifâün ve rahmetün lil mü’minîn* Allâhümme ene'r-râkî, ve entel vâkî, Ve enteş-şâfî ve eûzübike min şerri mâ kadâyte Yâ Ze'l-Celâli ve’l-ikrâm* Allâhû ekber, Allâhû ekber, Allâhû ekber, Eyyühe'l-melekûti ve’l-azâmeti ve’l-ceberût* Sübhâneke mâ a’zamu şe’nike, limen fekkere fî kudretike, ya’melûne bi-emrike Yâ Fâtire's-semâvâti ve’l-ard* Yâ Melce'el-kâsidîn veyâ mukîse'l-melhûfîn ve Yâ Râhimel mesâkîn* Ve Yâ Râkal halkı ecmaîn* Eûzü billâhi Rabbî ve Rabbüküm ve hâlikî ve hâlikiküm ve musavvîrî ve musavvirukum* Eûzü billâhi min cemîıl-âfâti, ve’l âhâti, ve’l beliyyâti, ve’l emrâdi, ve’l eryâhi, ve’l-eskâmi, ve’l-kesel, ve'l-cünûni, ve'l-humûdi, ve'l-hümûmi, ve'l-mağmûmil kürûbi, ve's-sekteti, ve'd-dehşeti, ve'r-ra’şeti, ve't-tavşeti, ve'z-zeyği, ve'l-huzni, ve's-sihri ve'l-akdi, ve'l-mekri, ve'l-kaderi, ve'l-hederi, ve'l-vühûşi, ve'l-hevâmi, ve'l-vesâvisi, ve’l müşâheneti'l-avâmi, ve’l-inhizâmi, ve şerri'ş-şeytâni, ve’s-sultâni, ve’l-hukkâmi, ve’z-zulâmi, ve’l-kahti, ve’l-vebâi, ve’l-hebâi, ve’l-ğalâi, ve’l-celâi, ve’z-zilzâli, ve’l belâi, ve hedmil binâi, ve udâli'd-dâi, ve haybeti'r-recâi, ve şemâteti'l-a’dâi, ve şerri'l-eşrâri, ve keydil füccâri, ve’l-inhizâmi, ve’l-êlêmi, eînû hâmili kitâbî hâzâ ev limen şeribe hâzâ ev limen karae hâzâ bi-esmâillâhi'l-kirâmi, ve âyâtihi'l-ızâmi, ve bi nûri vechillâh* Yâ Hannânu Yâ Mennânü Yâ Deyyânü, Yâ Ğufrânü, Yâ Ze'l-Celâli ve’l-İkrâm* Ve Eûzübike min azâbil ebdân* Ve min tevâtüril imtihân* Ve eûzübike mine'r-rîhil ahmeri ve’d-dâil ekberi, Ve minel elemil ekberi, ve’d-demil asğari, Ve min tevâtüri'l-imtihâni fi'n-nefsi, ve fi'r-rûhi, ve ve’d-demi ve’l-azmi, ve’l-cildi ve’l-urûki ve’l-asabi, ve’ş-şa’ri ve bi-ızzeti men izâ kadâ emran fe-innemâ yekûlü lehû kün feyekûn* Ve mahtelefe aleyhilleylü, ve’n-nehâru, min tavârikil insi, ve’l-cânni, illâ târikan yetruku bi hâyrin Yâ Rahmân* Ve min şerri külli şeytânir-racîm* Ve min şerri külli dâbbetin, Ente âhizün bi nâsiyetihâ, inne Rabbî alâ sırâtim-müstakîm* Ente Rabbî ve ılmüke hasbî, fe-ni’mer-Rabbu Rabbî, Fe ni’mel hasbü hasbî, âleyke tevekkeltü ve ileyke ünîb* Sübhâneke izâ kadayte şey'en tekûlü lehû kün feyekûn* Allâhû ekber, Allâhû ekber, Allâhû ekber* Yâ Rabbi, Yâ Bâriü Yâ Ğaniyyü, Yâ Nûrü, Yâ Nâfiu, Yâ Ğiyâse'l-müstakîsîn* Yâ Emruhû beynel kâfi ve’n-nûn, Yâ Cebbâru, Yâ Kahhâru, Yâ Bâsitu, Yâ Muksitu, Yâ Rabbâhu, Yâ Mevlâhu, Yâ Muhsinü, Yâ Mün'imu, Yâ Mütefaddilu, Yâ Mütekerrimu, Yâ men ya’lemü mâ nuhfî vemâ nu’linü yâ ahkemel hâkimîn* Yâ veliyyel mü’minîn, Yâ avne'd-duâfâi ve’l mesâkîn* Yâ kâfil mütevekkilîn* Yâ mükevvirelleyli ale'n-nehâri, ve mükevvirrennehâri alelleyli* Yâ Kaâhira külli şeytânin merîdin, Yâ Kâmia külli Cebbârin anîdin* Yâ ni’mel Mevlâ ve Yâ ni’men-nasîr, Yâ Râzika't-tıfli's-sakîr* Yâ ilâhel evvelîne vel âhirîn* Yâ Erhame'r-râhimîn* Yâ Habîbe't-tevvâbîn* Yâ Hâyre'l-ğâfirîn* Yâ Hâyrel vârisîn* Yâ Hâyrel vâsilîn* Yâ Mâliki yevmiddîn* Yâ men iyyâke na’büdü ve iyyâke nesteîn* Yâ Kâimen bi'l-Kısti, yâ Sarîha'l-müstasrihîn* Yâ Şâkiru, Yâ Ğâfiru, Yâ Muînu, Yâ Raûfu lil ıbâdi, Yâ nâsıru, Yâ Muktedirü, Yâ Mübâşirü, Yâ Azîmü'ş-şâ’nü, Yâ Hayyu Yâ Kayyûmü Yâ Kâimen alâ külli nefsin, bimâ kesebet, Yâ Avnü men lâ avne lehû, Yâ Kenzü men lâ kenze lehû, Yâ Râhimü'l-mesâkîn, veyâ Veliyyül mü’minîn, veyâ Kâhirü'ş-şeyâtîn, Yâ ni’mel Mevlâ veyâ ni’men-nasîr* Yâ Mâliki yevmi'd-dîn* İkfinâ şerri mâ kâne vemâ yekûnü, vahfeznâ bi-hıfzike ve ahrisnâ biaynikelletî lâ tenâmüvekfinâ min cemî’ıl eskâmi, vel emrâdi, ve cemiıl ıleli, ve'l-hubli, ve'l-cüzzâmi, ve'l-evcâi, ve'l-kesel* Allâhû neccinî min hâze'd-dâil-ekberi ve'r-rîhil ahmeri ve min külli emrâzi'r-rûhâniyyeti-zâhireti ve'l-bâtıneti ve min külli kadâi ve belâi'd-dünyâ, bi hakki kelâmike'l-kadîm ve Rasûlike'l-kerîm ve bi elfi elfi lâ havle velâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azîm* Hasbünallâhu ve ni’mel vekîl ni’mel Mevlâ ve ni’men-nasîr, Ğufrâneke Rabbenâ ve ileykel masîr* Lâ havle velâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azîm* Ve Sallallâhu alâ seyyidinâ Muhammedin, ve alâ âlihî ve sahbihî ve sellim, teslîmen kesîran, dâimen bâkiyâ Alıntı Dua Rihul Ahmer Kübra Büyük Kırmızı Yel Duası : بَسْمِ الله الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ. وَبِهِ نَسْتَعِيْنُ بِسْـمِ اللهِ ، وَبِاللهِ ، وَمِنَ اللهِ ، وَإِلَى اللهِ ، وَالْحَمْدُ لِلَّهِ ، وَلاَ إِلَهَ إِلا الله وَاللهُ أَكْبَرُ ، وَاَعَـزُّ وَاَجَلُّ مِمَّا اَخَافُ وَأَحْذَرُ ، اَللهُ أَكْبِرْ كَبِيْرًا ، وَالْحَمْدُ لِلَّهِ كَثِيْرًا ، وَسُـبْحَانَ اللهِ بُكْرَةً وَأَصِـيْلا ، بِسْـمِِ الله الْشَّافِى ، بِسْـمِ اللهِ الْكَافِى ، بِسْـمِ اللهِ الَّذِى لا يَضُرُّ مَعَ اسْمِهِ شَئُُُ فِى الاَرْضِ وَلا فِى الْسَّمَاءِ وَهُوَ الْسَّمِيْعٌ الْعَلِـْيم ، وَنُنَزِّلَ مِنَ الْقُرْْءَانِ مَاهُوَ شِفَاءٌ وَرَِحْمَةٌ لِلْمُؤْمِنِيْنَ ، اَللَّهُمَّ أناََ الرَّاقِى وَاَنْتَ الشَّافِى أَعُوْذُبِكَ مِنْ شَرِّ مَا قَضَيْتَ ، اللهُ أَكْبَرْ ، اللهُ أَكْبَرْ ، اللهُ أَكْبَرْ ، أَيُّهَا الْمَلَكَانَ الأَكْبَرَانَ ، أَعُوْذُ بِاللهِ رَبِّى وَرَبُّكُمَا ، وَخَالِقِى وَخَالِقِكُمَا ، وَمُصَوِّرِى وَمُصَوِرَكُمَا ، خَالِقِ الْصُّوَرِ وَرَازِقِ الْبَشَـر ، أَعُوْذُ بِاللهِ مِنْ جَمِيْعِ الآفَاتِ وَالْعَاهَاتِ وَالْبَلاَءِ وَالأمْرَاضِ وَالأسْقَامِ وَالْكَسَلِ وَالْخُمُوْدِ وَالْخَبَالِ ، اَعِذْ حَامِلَ كِتَابِى لِهَاذَا بِاسْـمِكَ الْعِظَامِ ، وَآلآئِكَ التَّمَامِ ، يَا ذَا الْجَلالِ وَالإكْرَامِ ، يَا مَنْ لَهُ الْمُلْكُ وَالْمَلَكُوْتُ ، يَا مَنْ لَهُ الْجَلالُ وَالْجَبَرُوْتُ ، سُبْحَانَكَ مَا أَعْظَمَ شَأنُكَ ، يَا فَاطِرِ السَّمَوَاتِ وَالأرْضِ ، يَا مَلْجَاءَ الْمَلْهُوْفِيْنَ ، يَاَ رْاحَمَ الْمَسَاكِيْنَ ، يَا ذَا الْعَظَمَةِ وَالْسُّـلْطَانَ ، يَاذَا الْرَأْفَةِ وَ الإِحْسَانِ ، يَا حَنَّانُ ، يَا مَنَّانُ ، يَا قََاهِرُ لا يُقْهَرُ ، يَاجَائِرُ لايُجَارُ عَلَيْهِ ، أَعُوْذُبِكَ مِنْ عَذَابِ الْبَدَنِ وَالْمِحَنِ ، وَأَعُوذُبِكَ مِنَ الرِّيْخِ الأحْمَرِ ، وَمِنَ الدَّاءِ الأكْبَرِ ، فِىْ النَّفْسِ وَالرُّوْحِِ وَالدَّمِ وَاللَّحَمِ وَالْعِظَمِ وَالْجِلْدِ وَالْعَرُوْقِ وَالْعَصْبِ ، سُبْحَانَكَ إِذَا قَضَيْتَ أَمْرًا فَإِنَّمَا تَقُوْلُ لَهُ كُنْ فَيَكُوُْن ، اَللهُ أَكْبَرْ ، اَللهُ أَكْبَرُ ، اَللهُ أَكْبَرُ ، يَا بَارِىءُ ، يَا بَرُّ ، يَا مُغِيْثُ ، يَا جَبَّارُ يَا قَهَّارُ ، يَا قَاسِطُ ، يَا مُقسِطُ ، يَا قََائِمًا بِالْقِسْطِ ، يَا صَرِيْخَ الْمُسْتَصْرِخِيْنَ ، يَا مُبْدِىءُ ، يَا مُعِيْدُ ، يَا دَافِعُ ، يَا كَافِى ، يَا شَافِى ، يَا مُعَافِى ، يَا غَيَاثَ الْمُسْتَغِيْثِيْنَ ، يَا شَاكِرُ ، يَا شَكُوْرُ ، يَا عَطُوْفُ ، يَا رَؤُوْفُ ، ياَ نَاصِرُ، يَا نَصِيْرُ، يَا قَادِرُ، يَا مُقْتَدِرُ، يَا اَهْيَا يَا شَرَاهِيَا اَدْوَنَاىَ اَصْبَاؤُتَ آلِ شَدَّاىْ ، اَلْوَهَيْمَ ، يَا بُيُوْنَا شَمْخِيَّا ، يَا شَمْخِيْثَا ، يَا عَظِيْمُ ، يَا مُقَدِّمُ ، يَا مُؤَخِّرُ ، يَا حَىُّ ، يَا قَيُّوْمُ ، يَا قََائِمًا عَلَى كُلِّ نَفْسٍ بِمَا كَسَبَتْ ، يَا سَيِّدَاهْ ، يَا مَوْلاهُ ، يَا مَالِكَاه ، يَا غَايَه ، يَا رَغَبَاه ، يَا مُجِيْرُ ، يَا مَنْ يَعْلَمُ مَا نُخْفِى وَ مَا نُعْلِنُ ، يَا أَحْكَمَ الْحَاكِمِيْنَ ، يَا وَلِىُّ الْمُؤْمِنِيْنَ ، يَا عَوْنَ الْضُّعَفَاءِ وَالْمَسَاكِيْنَ ، يَا كَافِى الْمُتَوَكِّلِيْنَ ، يَا مُكَرِّرَالْلَّيْلِ عَلَى الْنَّهَارِ ، وَالْنَّهَارِ عَلَى الْلَّيْلِ ، يَا قََاهِرَ كُلِّ شَيْطَانٍ مَرِيْدٍ ، يَا قَاهِرَ كُلَّ جَبَّارٍ عَنِيْدٍ ، يَا نِعْمَ الْمَوْلىَ وَ يَا نِعْمَ الْنَّصِيْر ، يَا رَازِقَ الطِّفْلِ الصَّغِيْرِ ، يَاَ رَاحِمَ الشَّيْخِ الْكَبِيْر ، يَا وَلِىَّ الْمُؤْمِنِيْنَ ، يَا إِلَهَ الاؤَّلِيْنَ وَ الْلآخِرِيْنَ ، يَا حَبِيْبَ التَّوَابِيْنَ ، يَا اَرْحَمَ الرَّاحِمِيْنَ ، يَا خَيْرَ الْغَافِرِيْنَ ، يَا خَيْرَ الْوَارِثِيْنَ ، يَا خَيْرَ الْفَاصِلِيْنَ ، يَا مَالِكِ يَوْمِ الدِّيْنَ ، اَللَّهُمَّ إِيَّاكَ نَعْبُدُ وَ إِيَّاكَ نَسْتَعِيْنَ ، وَعَلَيْكَ نَتَوَكَّلُ وَ فِيْكَ نَرْغَبُ وَ فِيْمَا لَدَيْكَ نَرْجُوْ وَ مِنْكَ نَخَافُ ، اَللَّهُمَّ اكْفِنِىْ جَمِيْعَ اَلآلآمِ وَ الأسْقَامَ ، وَجَمِيْعَ الأمْرَاضِ وَالْعِلَلِ وَالدَّمِ اْلأَسْوَدِ ، اَللَّهُمَّ اكْفِنِى الدَّاءَ اَلأكْبَرْ وَالرِّيْحَ اْلأحْمَرَ وَالدَّمَ اْلأصْفَرَ وَجَمِيْعَ اْلآفَاتِ وَالْعَاهَاتِ وَالسَّكِْتَةَ وَالْهَمَّ وَالْغَمَّ وَالْخُزْنَ وَالسَّجْنَ ، اَللَّهُمَّ اكْفِنِى شَرَّ الْحُوْشِ وَالْهَوَامِ ، وَمُشَاحَنَةَ الْعَوَامِ وَاْلإنْهِزَامِ ، وَشَرَّ الْشَّيْطَانِ وَالسُّلْطَانِ وَالْقَحْطِ وَالْغَلاءِ ، وَالزِّلْزَالِ وَالْبَلاءِ وَهَدْمِ الْبِنَاءِ وَشَمَاتَةِ اْلأعْدَاءِ ، اَللَّهُمَّ اكْفِنِىْ شَرَّاْلأشْرَارِ ، وَكَيْدِ الْفُجَّارِ ، وَ مَا اخْتَلَفَ عَلَيْهِ الْلَّيْلُ وَالْنَّهَِارُ إلا طَارِقًا يَطْرُقُ بِخَيْرٍ ، يَا أَرْحَمَ الرَّاحِمِيْنَ ، أَعُوْذُبِكَ مِنْ شَرِّ كُلِّ دَابَةٍ اَنْتَ آخِذُ بِنَاصِيَتِهَا إِنَّ رَبِّىْ عَلَىْ صِرَاطٍ مُسْتَقِيْم ، اَنْتَ رَبِّىْ وَعَلَيْكَ تَوَكَّلْتُ ، وَ اَنْتَ حَسْبِىْ وَنِعْمَ الْوَكِيْل ، نِعْمَ الْمَوْلَىْ وَنِعْمَ الْنَّصِيْر، وَ لا حَوْلَ وَ لا قُوَّةَ إِلا بِاللهِ الْعَلِىِّ الْعَظِيْمِ ، وَ حَسْبُنَا الله وَنِعْمَ الْوَكِيْل ، نِعْمَ الْمَوْلَىْ وَنِعْمَ الْنَّصِيْر، اَللهُ الْكَافِى ، اَللهُ الْشَّافِىْ ، اَللهُ الْحَافِىْ ، وَ صَلَّى اللهُ عَلَى سَـيِّدِنَا مُحَمَّد وَعَلَى آلِهِ وَصَحْبِهِ وَسَلَمْ وَالْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِيْنَ Bismillahirrahmannirrahim Ve bihî nesteînü bismillâhi, ve billâhi ve minellâhi ve ilellâhi velhamdülillâhi velâ ilâhe illellâhü vallâhü ekber.Ve eazzü ve ecellü mimma ehâfü ve ahzeru Allahu ekber kebiyra velhamdulillahi kesiyra ve subhânellâhi bükraten ve esıylâ.Bismillâhişşâfî bismillâhilkâfî bismillâhillezî lâ yedurru measmihî şey' ün fil' ardı velâ fissemâi ve hüvessemîul alîm. Ve nünezzilü minelkur' âni mâ hüve şifâün ve rahmetün lil mü' minîn. Allâhümme enerrâkiy ve enteşşâfî eûzübike min şerri mâ kadayte allâhü ekber, allâhü ekber, allâhü ekberu eyyühel melekânil azıymân. Eûzü billâhi rabbî ve rabbükümüllâhü ve hâlikıy ve hâlikukümâ ve müsavvirî ve müsavvirukümâ hâlikussuveri ve râzikulbeşer. Eûzü billâhi min cemîıl âfâti velâhâti velbeliyyâti vel' emrâzi vel' eryâhı vel evrâmi vel eskâmi velkeseli velcünûni velhumûdi vel' âlâmi eıynû hâmile kitâbî hâzâ biesmâillâhil kirâm ve âyâtihil ızâmi binûri vechillâhi zilcelâli velikrâm.Mâlikel mülki vel melekûti vel ızzeti velceberût. Elhayyiddâimilbâkıllezî lâ yemûtü sübhânehû mâ a' zame şânehû ve erfea mekânehû ve eazze sültânehû âtırassemâvâti vel' ardı âlimelǧaybi veşşehâdetirrahmânirrahıymi melceelkâsidîne müǧıyselmelhûfîn Râhımedduafâi velmesâkîn ve râzikalhalkı ecmaıyn. Zül' azameti vessültâni verra' feti vel' ihsâni velcûdi vel imtinâni elhannânil mennâni erraûfiddeyyân elkahhârillezî lâ yukherulǧâlibül- mücîrullezî lâ yücâru aleyhi eûzü bihî min şerril fiteni velmihani ve cemîı emrâzıl bedeni ve minerrıyhıl ahmeri veddâil ekberi finnefsi verrûhı vellahmi veddemi vel cildi vel azmi vel urûkı vel asabi veşşâ' ri bi ızzeti men izâ kadâ emran fe innema yegulü lehu kun fe yekun Fesübhânellezî bi yedihî melekûtü külli şey' in ve ileyhi türceûn. Allâhü ekber, allâhü ekber allâhü ekber yârabbi yâ bâriü yâ muǧıysü yâ cebbâru yâ gahhâru yâ muksitu yâ kâimü yâ dâimü yâ mübdiü yâ muıydü yâ sabûru yâ vedûdü yâ kâfî yâ âfî yâ müâfî yâ vâkıy yâ bâkıy yâ sarîhalmüstasrihıyne yâ ǧıyâselmüsteǧıysîne yâ men emruhû beynelkâfi vennûni yâ atûfu yâ şefûku yâ gadiru yâ mugtediru ya ehyâ yâ şerâhiyâ yâ berâhiyâ edûnây asbâüt âli şedâyül vehîm yâ büyûnâ yâ şemhıtâ yâ azıymü yâ mükaddimü yâ müahhıru yâ alîmü yâ hakîmü yâ azıymü yâ hayyü yâ gayyûmü yâ kâimen alâ külli nefsin bimâ kesebet yâ câmiu yâ nâfiu yâ rabbâhü yâ mevlâhü yâ seyyidâhü yâ mâlikâhü yâ ǧâyete raǧbetâhü yâ muhsinü yâ mün' ımü yâ mütefaddılü yâ mütekerrimü yâ men ya' lemü mâ nuhfî vemâ nu' linü yâ ahkemel hâkimîn yâ veliyyel mü' minîn yâ avned duafâi vel mesâkîne yâ kâfil mütevekkilîne yâ mükevviral leyli alen nehâri ve mükevviran nehâri alel leyli yâ kâhira külli şeytânin merîdin yâ kâmia külli cebbârin anîdin yâ ni' mel mevlâ ve ni' men nasıyr yâ râzikattıflis saǧıyri yâ râhimeşşeyhıl kebîri yâ câbiral azmil kesîri yâ ilâhel evvelîn yâ âhiral âhırîn yâ erhamer râhımîn yâ habîbet tevvâbîn yâ hayral ǧâfirîn yâ hayral vârisîn yâ hayral vâsılîn yâ mâliki yevmiddîn yâ men iyyâke na' büdü ve iyyâke neste' ıyn vealeyke netevekkelü ve fîke nerǧabü ve fî mâ ledeyke nercû ve fîke nehâfü allâhümmeşfi hâmile kitâbî hâzâ min cemîıl emrâdı vel eskâmi vel ıleli vel haleli vel âlâmi vel meleli vel keseli vel veceli vel evhâmi vezzeleli vez zeheli vel müǧali vel evrâmi ved demil esvedi vel maǧzıl enkedi verrîhıl ahmeri veddâil ekberi ved demil asǧari ve cemî' ıl âfâti vel âhâti vel hümûmi vel maǧmûmi vel kürûbi ves sekteti veddehşeti verra' şeti vet tavşeti vezzeyǧı vel huzni vessıhri vel mekri vel kaderi vel fütûri vel vühûşi vel hevâmi ve müşâhanetil avâmi vel inhizâmi ve şerriş şeytâni ves sültâni vel hukkâmi vez zullâmi vel kahtı vel vebâi vel hebâi vel ǧalâi vel celâi vez zilzâli vel belâi ve hedmil binâi ve üdâlid dâi ve haybetir racâi ve şemâtetil a' dâi ve şerril eşrâri ve keydil füccâri vel inhizâmi ve mahtelefe aleyhilleylü vennehâru min tavârikıl insi vel cânni illâ târikan yetruku bi hayrin yâ rahmân ve min şerri külli şeytânin racîm ve min şerri külli dâbbetin Ente rabbî ve ılmüke hasbî aleyke tevekkeltü ve ileyke iltece' tü yâ ni' mel mevlâ ve yâ ni' mennasıyr ve ente hasbî ve nimel vekil vela guvvete illâ billâhil aliyyil azıym.ve sallallâhü alâ seyyidinâ muhammedin ve alâ âlihi ve sahbihî ve sellim.velhamdulillahi rabbil alemin. En son bu dua üç defa okunur. Dua Rihul Ahmer Suğra (Kırmızı Küçük Yel Duası) اَللّهُمَّ إِنِّيْ أَعُوْذُ بِكَ وَبِكَلِمَاتِكَ تَامَّةِ مِنَ الرِّيْحِ اْلأَحْمَر وَمِنَ الدَّاءِ اْلأَكْبَر فِيْ نَفْسِيْ وَرُوْحِيْ وَدَمِىْ وَلَحْمِىْ وَشَحْمِيْ وَجِلْدِيْ وَعَرَقِيْ وَعَصَبِيْ فَإِذَا قَضَيْتَ أَمْرًا فَإِنَّمَا يَقُوْلُ لَهُ كُنْ فَيَكُوْن. الله أكبر الله أكبر الله أكبر وَلاَ حَوْلاَ وَلاَ قُوَّةَ إِلاَّ باللهِ الْعَلِيِّ الْعَظِيْم. Allahümme inni eûzü bike ve bikelimâtike tammâti miner rihul ahmer ve mined dail ekber fi nefsi ve demi ve lahmi ve şahmi ve cildi ve aragı ve asabi feiza gadayte emran fe innema yegulü lehu kun feyekun Allahu ekber Allahu ekber Allahu ekber ve la havle ve la kuvvete illa billahil aliyyil azim. [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] |
#2
|
|||
|
|||
Esselamu aleyküm, dua için Allah razı olsun. Bir sorum var. Bazı satır sonlarında * işareti var. Bunlar tekrar için mi, eğer öyleyse kaç kez okumak gerekir?
|
#3
|
|||
|
|||
Büyü bozmak için okunma tertibi nedir?
. |
#4
|
|||
|
|||
Değerli kardeşimiz,
Rih-i Ahmer duası doğru değildir. Kar amaçlı istismar edilen bir hazine görünümündedir. Çünkü; a) er-Rihu’l-Ahmer, cinlerin musallat olmasından kaynaklanan bir hastalık olarak bilinmektedir. Bu hastalığın tılsımları arasında bu duaya rastlayamadık. b) Aslı Arapça internet sayfalarından Türkçeye tercüme edilmiş bir bilgidir. Orada istismara taraftar olmayanların verdiği bilgiye göre, bu duanın Peygamberimizden yapılan rivayetlerin aslı-astarı yoktur. c) Kıssanın Hz. Süleyman ile ilgili tarafını rivayet edenler “ruviye an Asab b. Berhiya - Asab b. Berhiya’dan rivayet edilmiştir..” tarzında bir klişe kullanılmaktadır. Bu zat, Hz. Süleyman peygamberin zamanında, onun ileri gelen cemaatinden biri olduğu bilinmektedir. İnsan merak etmez mi; acaba bu kıssayı binler sene önce yaşamış bir zattan kim rivayet etmiş olabilir? Ravisi belli olsaydı, meçhul sigasıyla “Ruviye = rivayet edilmiştir ki..” diyerek bu önemli kıssanın değerini düşürme hakları var mıydı? d) Bu kıssanın buraya kadarki versiyonu -kuvvetli ihtimalle- İsrailiyat denilen hurafeler hazinesinden alınmıştır. e) Hz. Muhammed (asm) ve torunu Hz. Hasan’la ilgili versiyonu için ise, hiçbir ravi uydurulamamıştır. Buradaki klişe “ve Kad ittefeka..” (Bir tesadüf eseri Hz. Hasan da böyle bir hastalıktan şikayet etti… ve Hz. Cebrail bu duayı getirdi..) şeklindedir. Hz. Hasan’a cinlerin çarptığına dair kaynaklarda hiçbir bilgiye rastlayamadık.. f) Söz konusu duada ayetler ve hadislerde geçen ifadeler ve Esma-i Hüsnadan isimlerin bulunması duanın ziynetini arttırmaya yönelik gibi görünmektedir. g) Duanın muhtevasına bir diyeceğimiz olamaz. Fakat bunu Hz. Peygamber (asm)’e isnad edilmesi, hadis kriterleri bakımından bir yalancılıktır. |
#5
|
|||
|
|||
Alıntı:
|
#6
|
|||
|
|||
hz peygambere dayandırılması doğru değildir.
|
#7
|
|||
|
|||
Efendimizin sav adı kullanılarak yalan söylenmesi nasıl bir kör cesaret nasıl bir gözükaralıktır anlamıyorum
|
#8
|
||||
|
||||
Ahmer; Kafir cin padişahının adı değilmi dua içinde ne işi var ben anlayamadım
|
#9
|
|||
|
|||
Thank you sir
This Dua even in our country in west Africa is same Dua and indication Allahu Akbar |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Ruhü ahmer ve daü ekber | Resul aksoy | Cin & Şeytan & Melek & Ruh | 4 | 19.09.24 18:51 |
Sadece 9 Günde Etkisini Gösteren Döngel Duası! | MrBerkHD | Dualar & Dua Kardeşliği | 15 | 29.07.24 13:06 |
Rih-i ahmer ve duası | Dire Vengeful | Dualar & Dua Kardeşliği | 9 | 09.06.24 15:26 |
Tahamidiye Duası (Bağımlılık-Kötü Huylardan Kurtulmak) | Celcelutiye | Zahiri Hastalıklar | 91 | 09.05.24 23:28 |
Ruhü Ahmer ve Daü Ekber | Gercek General | Havas ilmi Genel Bilgiler | 0 | 11.05.17 01:10 |