Sivas’ta düzenlenen ”Çocuk istismarı ve ihmali” konferansına katılan Marmara Üniversitesi Çocuk Koruma, Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Tolga Dağlı, ”Son olaylara bakıldığında gerçekten yıpratıcı, şiddetli vakalarla karşılaşıyoruz. İnsan bu tür haberleri okurken ürperiyor” dedi.



Sivas Valisi Ali Kolat da son günlerde artan çocuk istismarının önüne geçilmesi gerektiğini kaydederek, üniversite bünyesinde Çocuk Koruma, Uygulama ve Araştırma Merkezi kurduklarını, bu yönde çalışmaların devam ettiğini söyledi.



Çocuk istismarının son günlerde arttığına değinen Prof. Dağlı, istismar olayları sonunda çocuğun ya da kişinin aradan belli bir zaman geçtikten sonra adli makamlara başvurmasının bu tür olaylarda yapılan en büyük yanlış olduğunu belirtti, ”Olaydan sonra çocuk banyo yaptırıldıktan sonra adli makamlara başvuruluyor. Bu ise delillerin yok olmasına ve yapılan muayenelerde sonuca ulaşılmada sorun yaşanmasına sebep oluyor” dedi.



“DEFALARCA OLAYI HATIRLAMAK ZORUNDA KALIYOR”

Mağdurun karakol veya savcılık sorgulamasından sonra muayeneye gönderildiğini belirten Dağlı, ”Toplumsal değerler açısından olayı gizlemek istiyorlar, saklıyorlar. Bazen de çok uzun yıllar sonra ortaya çıkıyor. Önce mahallelerdeki karakollara gidiliyor. Oradan doktor muayenesine gidiliyor. Daha sonra hukuki süreç başlıyor ve bu süreçte çocuk defalarca muayene ediliyor. Çocuk defalarca olayı hatırlamak zorunda kalıyor ve psikolojik travma yaşayabiliyor” diye konuştu.



Marmara Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Akif İnanıcı ise olayların mağdur ve fail tarafı olduğunu belirterek, bu tip olayların ev ve okul arasında geliştiğini ifade etti. İnanıcı, Marmara Üniversitesinde oluşturdukları Çocuk Koruma Uygulama ve Araştırma Merkezi hakkında bilgi verdi.



Bu tip çocuk koruma birimlerine hastanın Cumhuriyet savcısının sevki sonucu geldiğini ifade eden İnanıcı, adli görüşme, öykü alma, fiziki muayene ve ruhsal tedavinin bir bütün içinde gerçekleştiğini söyledi.

Emeğine sağlık

Allah ıslah etsin

Devletin tv kanallarının ve diyanetin bu işe el atması lazım bir kereden bişey olmaz diyen bir aile Bakanı varken durumlar baya bir üzücü

Istismar kadin cinayetleri o kadar artti ki devlet bence de biraz üzerine düşmeli bu durumun ama malesef olan cocuklara kadinlarimiza oluyor

İlk eğitim ailede başlanır. Öncelikle aile bireyleri çocuklara özel bölgelerini öğretmeli. Buraya çocuğun kendisinden başka kimsenin dokunamayacağını söylemelidir.