|
|
LinkBack | Seçenekler | Stil |
#1
|
|||
|
|||
Kafam karışık çünkü kararsızım
Alışverişe çıktığımız zaman hep ikilemde kalıyoruz, sosyal hayatımız ise sırf son noktayı koyamadığımız için kör topal ilerliyor. Kararsızlığımız biraz çizmeyi aşmaya başlamadı mı?
İnsanın kararsız kalması ne kadar da zor. Yolunu kaybetmiş gibi oradan oraya savrulur, hayatına bir yön çizemez. Çoktan seçmeli hayatta, onun cevabı a, b, c, d ve e seçeneklerinden hiçbiridir. Kararsızlık insanın içini acıtır, azap çektirir, pişmanlık yaşatır. Yıllar geçse de hep elinden kayıp giden fırsatları düşünür. Ne yazık ki, birçoğumuz şimdilerde böyleyiz. Dönem dönem kararsızlıklar yaşıyoruz, yapmamız gerekenleri hep öteliyoruz. Alışverişte, çocuklarımızı yetiştirirken, kısacası sosyal yaşantımızı sekteye uğratacak şekilde kararsızlığımızla baş başa kalmış durumdayız. Tamam, bir parça kararsızlık güzel. En azından aceleci kararlar vermemizi engeller ama dediğimiz gibi bu kararsızlığın sadece bir parçası. Her durum karşısında “Bir türlü karar veremiyorum. Eyvah şimdi nasıl karar vereceğim?” diyorsanız, çağımızın hastalığı kararsızlığın nedenlerini ve çözüm yollarını açıklıyoruz. Her şey çocuklukta başlıyor Kararsızlığımız aslında hep çocuklukta yaşadığımız olaylarla bağlantılı. Çünkü çocuklar kendi başlarına hareket etmeye başladıkları andan itibaren seçim sürecine giriyor. İşte tam da bu dönemde anne-babalara büyük görev düşüyor. Çocuklara seçim yapabilme özgürlüğü vermeleri gerekiyor. Psikolog Doktor Ferahim Yeşilyurt “‘Sen bilmezsin. Ben senin yerine karar veririm’ demek, çocuğun karar verme davranışının gelişimini sekteye uğratır. Çocukluktan beri hangi yemeği ne kadar yiyebileceğinin kararı kendisine bırakılmayan bir kişi, yetişkin olduğu zaman nasıl karar verebilir ki? Böyle bir ortamda büyüyen kişiler, çoğunlukla kararsızlıkyaşar, önemli kararları bile bir büyüğüne bırakır, kendisi yerine kararları bir başkasının vermesini bekler” diyor. Seçenekler dünyasında işler zor Neden kararsız kalıyoruz ve bu durum son zamanlarda herkeste sık rastlanılıyor? İngiltere’deki Bristol Üniversitesi’nden Sosyoloji Profesörü Harriet Bradley’e göre bu durumun tek sorumlusu, günümüzdeki seçenekler dünyası. Bu kadar seçeneğin karşısında kafamız karışıyor. Sonsuz seçenekler karşısında hep yenilikleri yakalamanın peşindeyiz. Tamam, Bradley’in dediği gibi kişisel özgürlüklerimiz genişliyor ama bu seçenekler bizi seçim yapmaya ve sorumluluk almaya zorladığı için stres ve kaygı oluşturuyor. Stresin ve kaygının birleşimi de bizi kararsızlığa sevk ediyor. Kuşkusuz tüketim toplumuna dönüşmemiz de kararsızlığımızda kilit rol oynuyor. Kararsız kalmamızın nedenleri: Özgüven eksikliği “Hayır” diyememe “Başkaları ne der?” korkusu Yetiştiriliş tarzı Gelecek kaygısı Bedel ödemekten korkma Sorumluluktan kaçma |
#2
|
|||
|
|||
Allah razı olsun inş
Sayın Tuana, konu paylaşımınız için teşekkür ederiz. |
#3
|
||||
|
||||
Kararsız olma. Yanlış yola sapman endişe yaratmasın. Sorunlardan biri bu: İnsanlara asla yanlış bir şey yapmamaları öğretiliyor, onlar da yanlış yapmaktan o kadar korkmaya başlıyorlar ki, hiçbir şey yapmıyorlar. Hareket edemiyorlar. Yanlış bir şey olabilir. O zaman bir kayaya dönüşüyorlar, hareket kabiliyetlerini yitiriyorlar.
Mümkün olduğunca çok sayıda hata yap ama bir şeyi unutma: Aynı hatayı tekrarlama. O zaman gelişirsin. Yoldan sapabilmek özgürlüğünün bir parçasıdır. Tanrıya karşı çıkmak dahi gururunun bir parçasıdır. Ve bazen Tanrı'ya bile karşı çıkmak güzeldir. Bu şekilde, bir omurgaya sahip olmaya başlarsın; yoksa omurgasız milyonlarca insan var. Sana söylenmiş olan her şeyi unut: "Bu doğru ve bu yanlış!" Hayat o kadar kesin değil. Bugün doğru olan bir şey, yarın yanlış olabilir; şu an yanlış olan bir şey, bir sonraki an doğru olabilir. Hayat o kadar kolay istiflenemez, onu bu kadar kolay etiketleyemezsin: "Bu doğru ve bu yanlış." Hayat her şişenin etiketli olduğu ve neyin ne olduğunu bildiğin bir eczane dükkanı değil. Hayat bir gizemdir: Bir an, bir şey uygundur ve o yüzden doğrudur; bir sonraki an, köprünün altından o kadar çok su akmıştır ki, artık uymaz olur ve yanlıştır. Benim doğruluk tanımım ne mi? Varoluşla ahenk içinde olan doğrudur ve varoluşla ahenk içinde olmayan yanlıştır. Her an tetikte olman gerekir, çünkü kararın o an verilmesi gerekir. Neyin doğru, neyin yanlış olduğu hakkında önceden hazırlanmış yanıtlara güvenemezsin. Sadece aptal insanlar önceden hazırlanmış cevaplara güvenir, çünkü o zaman zeki olmalarına gerek yoktur. Neyin doğru, neyin yanlış olduğunu zaten bilirsin. Listeyi ezberlersin; liste o kadar uzun değil. .
__________________
Yarına kaldı şarkılar aman Bu yaraya deva değil zaman Ateş düştüğü yeri yakar Bu düzeni bozuk dünya yalan.. |
#4
|
|||
|
|||
Paylaşım için teşekkür ederim.Forumun bu bölümünde okuduğum her konuda kendi sıkıntılarımla yüzleşiyorum resmen
|
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Letaifler, Letaiflerin Görevleri, Letaif Zikri (Zikr-i Letaif) | Sin | Tasavvuf & Tarikatler | 16 | 19.11.24 01:33 |
Muhyiddin ibn-i Arabiden Tavsiyleler (Mutlaka Okuyun) | HeartLess | Tasavvuf & Tarikatler | 20 | 02.11.24 21:53 |
ibn-i Arabi'den Tavsiyeler | Och | Tasavvuf & Tarikatler | 6 | 24.09.20 07:27 |
Theosophie (teozofi) — tasavvuf. Islâm tasavvufu. | Celil | Parapsikoloji & Spiritüalizm | 0 | 29.12.19 22:28 |
DNA ve insan Irkının Tarihi | SiLence | Gizemli Olaylar ve Mekanlar | 1 | 30.01.17 23:48 |