Bipolar Bozukluk (İkiuçlu bozukluk, Manik Depresif Hastalık) - Havas Okulu
 

Go Back   Havas Okulu > Sağlık & Şifa > Sağlık > Ruh Sağlığı

Acil işlemleriniz için instagram: @HavasOkulu
Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
  #1  
Alt 13.02.17, 02:51
Güvenilir
 
Üyelik tarihi: 07.01.15
Bulunduğu yer: Adana
Mesajlar: 4,671
Etiketlendiği Mesaj: 131 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart Bipolar Bozukluk (İkiuçlu bozukluk, Manik Depresif Hastalık)

Bipolar Bozukluk (İkiuçlu bozukluk, Manik Depresif Hastalık)

İki uçlu bozukluk (bipolar bozukluk, eski adıyla manik-depresif hastalık) iki ayrı hastalık dönemleriyle karakterize bir ruhsal bozukluktur. Bu hastalık dönemlerinden bir tanesinde taşkınlık (mani), diğerinde ise çökkünlük (depresyon) bulunmaktadır. Birbirlerine zıt gibi görünen bu iki hastalık dönemi yatışma ve alevlenmelerle seyreder. Hastalık dönemleri dışında ise hasta hemen tamamen normale döner. Bazı hastalarda ise günlük yaşamı kısmen etkileyen kalıntı belirtiler görülmekle birlikte, hastalar düzelir.
Hastalık dönemlerini ele almak gerekirse, mani veya taşkınlık dönemi duygudurumun çok yükseldiği, hastanın aşırı coşkulu olduğu dönemdir. Bu dönemde hastada abartılı önemli düşünceler veya ayağı yere basmayan projeler, kendini olduğundan çok daha yüksekte hissetme, büyüklük düşünceleri, düşüncelerin hastanın zihninde adeta yarışması, kendini aşırı enerjik hissetme, uyku gereksiniminde azalma, hatta uyku gereksinimini inkar etme, sonuçlarını düşünmeden heyecanlı veya eğlenceli faaliyetlere kalkışmak (çok fazla para harcama, aşırı hızlı araba kullanma) görülen belirtilere örnektir.

Diğer yandan depresyon veya çökkünlük dönemi ise yukarıda yazılan durumun tam tersidir. Depresyonda ise hastada mutsuzluk, karamsarlık, umutsuzluk, özgüvende azalma, değersizlik hissetme, abartılı suçluluk veya pişmanlık duyguları, eskiden zevk aldığı faaliyetlerden zevk alamama, iştahsızlık veya uykusuzluk gibi değişiklikler, ölüm ve intihar düşünceleri, bedeninde nedeni açıklanamayan ağrılar ortaya çıkabilir.

İki uçlu bozukluk toplumlara arası farklılık göstermemekte ve ortalama olarak %2-3 civarında görülmektedir. Erken kadın oranı eşittir ve ortalama başlangıç yaşı 20–25 arasındadır.
Hastalığın ortaya çıkma nedenleri arasında genetik etkenler azımsanmayacak orandadır ve ortalama olarak 2/3 oranında genetik nedenler sorumlu tutulmaktadır.
Nedenlerden bir diğeri ise beyinde hücreler arası iletiyi sağlayan kimyasal maddelerin taşınmasında veya düzeylerinde ortaya çıkan değişikliklerdir ve beyinde iletiyi bozarak düşünce, bellek, öğrenme ve duygudurumun düzenlenmesini etkiler.

Stresli veya travmatik olaylar da iki uçlu bozukluğun ilk hastalık döneminin ortaya çıkmasına neden olabilir veya ilerleyen nedenleri tetikleyebilir. Bu kimi zaman ailede görülen bir ölüm, işini kaybetmek, doğum veya taşınma gibi olaylardır.
İki uçlu bozukluğun seyrindeki en önemli özelliklerden birisi ise mevsimsellik göstermesidir. Mevsimsel özellik olarak hastalar ilkbahar – yaz aylarında taşkınlık, coşkunluk yaşarken, sonbahar – kış aylarında ise çökkünlük, durgunluk içinde girerler. Özellikle ilkbahardan yaz aylarına geçiş hastaların alevlenmesi açısından en riskli dönem gibi görünmektedir. Hastaların yaklaşık dörtte biri bu mevsimsel özellik nedeniyle içinde bulunduğumuz ilkbaharın son günleri, yazın ilk günlerinde kötüleşirler. Kötüleşme yaşanan bugünlerde hastalarda dürtüsel, tepkisel davranışlar, saldırganlık eğiliminde artma, öfke patlamaları, aşırı para harcama, taşkınlaşma azımsanmayacak orandadır. Bunların yanı sıra zaman zaman intihar eğilimi, daha doğrusu kendine zarar verme davranışı da görülebilir. İntihar bu dönem için çok yüksek oranlarda olmasa bile, artmış risk yönünden dikkatli olmakta yarar vardır. Hatta bu mevsimde hastaların dikkatleri daha bozuk olur. Sonuç olarak, bu mevsim hastaların hastalanma eşikleri göreceli olarak düşük olmaktadır ve buna bağlı olarak da hem kendisine hem çevresindeki kişilere zarar verme riski taşıyan davranışlar gösterme riski taşırlar.
İki uçlu bozukluğun tedavisinde ilaç tedavileri önem taşımaktadır. Hastalığın ilk on yılında ortalama bir insanda görülen hastalık dönemi sayısı dörttür. İlk on yılın ardından, hastalık dönemleri arasında ortalama süre yaklaşık 1–2 yıldır. Bozukluk tedavi edilmezse, ortalama bir mani dönemi birkaç ay sürebilir. Tedavi edilmeyen depresyon döneminin süresi ise en az 6 aydır. Hastalık dönemleri arasında birçok kişi normal duygudurumlarına döner. Kimileri ise çökkün veya durgun bir duygudurum içerisindedir. Birtakım kişilerin hastalık belirtileri arasında hiç ara olmazken, kimilerinde kısa süreli aralar görülebilir. Ama en çok görülen durum hastalığın ilk yıllarında hastalık dönemleri arasında süre uzun iken, ilerleyen yıllarda bu süre giderek kısalma eğilimi gösterir.
İki uçlu bozukluğun belli bir tedavisi yoktur, her hastaya göre doktoruyla ortaklaşa olarak bir tedavi programı hazırlanır. Bu tedavi programında ilaç tedavisi yanı sıra yaşamın düzene sokulması, kötü beslenme ve alkol – madde kullanım alışkanlıklarından uzaklaşma, pozitif düşünme ve davranma becerilerini geliştirme, stresle başa çıkma stratejilerini öğrenme, hastalığın seyri konusunda ayrıntılı bilgiye sahip olma bulunmaktadır. İlaç tedavisi olarak tercih edilen ilaçların başında lityum gelirken, ayrıca valproat, karbamazepin gibi antiepileptikler, antipsikotikler kullanılabilmektedir.
İki uçlu bozukluğun tedavisinde hastalık dönemlerinin tedavi edilmesi kadar, hastanın yeniden hastalanmasını engellemek adına koruyucu tedavi de planlanmaktadır.
Hastalara günlük hayatları için bazı önerilerde bulunmak gerekebilmektedir:

• Arkadaşlarınız, aile bireyleri veya eşinizle (şayet varsa) rahatsızlığınızı paylaşın
• Mümkün olduğunca düzenli uyku uyuyun
• Çok az alkol tüketin veya hiç tüketmeyin. Uyuşturucudan uzak durun.
• İşte ve evde stresinizi azaltın.
• Düzenli beslenin.
• Düzenli egzersiz yapın.
• Nefes egzersizleri yapın.
• Öfke ve depresyon (çökkünlük) gibi duygularla teker teker başa çıkmayı öğrenin.

Günlük rutinlerinizi belirlemenin size mutlaka yararı olacaktır. Bu sayede mani veya depresyon dönemlerini tetikleyen potansiyeli de ortadan kaldırmış olursunuz.

Hastalık dönemi öncesinde uyarıcı belirtileri fark etmek, erken müdahale açısından oldukça önemlidir. Hastanın arkadaşlarına ve aile bireylerine de bu uyarıcı belirtileri anlatarak, onların da fark etmelerini sağlayabilir.

Bu mevsim geçişlerinde hastaya olabildiğince yakın olmakta yarar vardır. Hastanın uyarıcı belirtilerini yakından takip etmelidir. Bu dönemde hastanın alkol ve diğer uyuşturucu maddelerden uzak durması gereklidir. Mutlaka uyku düzenini korumalı, gece uykusuna özen göstermelidir. Günde sekiz saat uyumak kadar bu uykuyu gece almak da gereklidir. Hasta taşkınlaşmaya başladığı takdirde, hızla yakınlarına ve doktoruna ulaşmalıdır. Hastalığın tırmanmasını beklemek hastalığın kontrolünü çok zorlaştırır. Erken müdahale tedavi yanıtını arttırır. Ayrıca yine bu mevsimde taşkınlaşma riski nedeniyle kredi kartlarını hastadan uzak tutmak, araba anahtarını kontrollü vermek, ilişki kurduğu arkadaşlarını takip etmek olası zararları engeller.

Bu dönemde uyarıcı belirtiler arasında:
• Az uyuma veya uyumama isteği
• Etrafı rahatsız edecek davranışlarda bulunmak
• Çok sayıda düşüncenin zihinde uçuşması
• Aşırı konuşkanlık
• Kolayca heyecanlanmak veya huzursuz hissetmek
• Pervasızca para harcamak
• Kilonuzda ve iştahınızda aşırı düzeyde değişiklik bulunmaktadır.

Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 08.04.17, 17:17
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 21.12.16
Mesajlar: 10,466
Etiketlendiği Mesaj: 1587 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Hayatları boyunca ilaç kullanmak zorunda olduklarını duymuştum.

__________________
Kaybettiklerim arasında en çok kendimi özledim, oysa ne güzel gülerdim..
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 08.04.17, 17:57
 
Üyelik tarihi: 28.11.16
Bulunduğu yer: Türkiye
Mesajlar: 2,272
Etiketlendiği Mesaj: 110 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Rabbim esirgesin inş teşekkürler

.
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 19.05.18, 01:28
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 28.04.15
Bulunduğu yer: Nefes Aldığım Yerde
Mesajlar: 14,873
Etiketlendiği Mesaj: 900 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Sayın Tuana, konu paylaşımınız için teşekkür ederiz.

__________________
Sözün kıymetini '' Lal'' olandan,
Ekmeğini kıymetini ''Aç '' olandan,
Aşkın kıymetini ''Hiç'' olandan öğren..

Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 14.06.23, 12:13
Üye
 
Üyelik tarihi: 12.06.23
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 76
Etiketlendiği Mesaj: 0 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Musallat veya büyü olduğunu düşünüyorum. Bana da bu hastalığın teşhisini koydular. Psikiyatırlar sebebini bilmiyor. Mani dönemi belirtilerinden olan "Uçuşan fikirler" adeta bir vesvese bombardımanı gibi. Birbirinden ayrı olaylar arasında bağlantı kuruyorsun. Aşırı konuşkan ve dışa dönük oluyorsun, her şeyi hızlı yapıyorsun, günahları önemsemek hiç yok, ateş tabiatlı gibi oluyorsun. Değişik şeyler de görüyorsun, sanki istidracın açılıyor. Başlarında kafam kendiliğinden yukarı kalkıp, ağzım kulaklarıma kadar açılmıştı. Herhalde içime girdiler. Sonra vucudum kendi kendine hareket etmişti. Bir de içimde çok ince bir kadın sesiyle ve yüksek sesle "Ya Allah" zikri duydum. Bedenimin her yerinin sıcaklığı artmıştı. Annemin gözlerini kırmızı görmüştüm. Bir de başlarda ölüyorum sandım. Sonra cinsiyetim değişecek sandım. Belki karşı cinsten mi musallat olmuştu? Sonra, heralde bu yüzden, başka kötü fiillerim ve eğilimlerim de oldu. Çok sonra bir kere uyku ile uyanıklık arasında ayaklarım hızlı hızlı yukarı aşağı hareket etti ve siyah bir duman çıktı, biraz da sancılı bir durumdu. Uyanınca kısa süre içinde tekrar uyudum. Bu sefer rüyamda boş bir oda gördüm, kimse yoktu ama sesli olarak "La ilahe illallah" zikri çekiliyordu. Heralde müslüman oldular. Bir süre rahat ettim ama hala varlar. Ya büyü + musallat vardı, musallat kalktı ama büyü tekrar yenilerini getirdi. Ya da başka sebeple geldiler. Banyoda kırmızı ve yavaş hareket eden bir örümceği öldürmüştüm, belki onun için geldiler. Kökten bir çözüm bulmak isterim. Bekar olduğum için bazı günahlardan uzak duramıyorum, belki de musallatın tesiriyle. Çocukken yalnızken kendi kendime konuşurdum, başka yaramazlıklar da yapardım. Belki çocukluktan beri vardır. Müzikle uğraşırdım, gitar çalar şarkı söyler sık aşık olurdum.

Hastalığımızın sebebini bilmeyen doktorlar bizi tedavi ediyor. Bu anlattığım hikayem ışığında bana kendi teşhisini koyabilecek biri var mı? Her türlü ihtimal içeren cümle kabulümdür. Hayırlı günler.

Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 14.06.23, 13:07
iron - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: 11.08.20
Bulunduğu yer: Istanbul
Mesajlar: 465
Etiketlendiği Mesaj: 21 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
inSane Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Musallat veya büyü olduğunu düşünüyorum. Bana da bu hastalığın teşhisini koydular. Psikiyatırlar sebebini bilmiyor. Mani dönemi belirtilerinden olan "Uçuşan fikirler" adeta bir vesvese bombardımanı gibi. Birbirinden ayrı olaylar arasında bağlantı kuruyorsun. Aşırı konuşkan ve dışa dönük oluyorsun, her şeyi hızlı yapıyorsun, günahları önemsemek hiç yok, ateş tabiatlı gibi oluyorsun. Değişik şeyler de görüyorsun, sanki istidracın açılıyor. Başlarında kafam kendiliğinden yukarı kalkıp, ağzım kulaklarıma kadar açılmıştı. Herhalde içime girdiler. Sonra vucudum kendi kendine hareket etmişti. Bir de içimde çok ince bir kadın sesiyle ve yüksek sesle "Ya Allah" zikri duydum. Bedenimin her yerinin sıcaklığı artmıştı. Annemin gözlerini kırmızı görmüştüm. Bir de başlarda ölüyorum sandım. Sonra cinsiyetim değişecek sandım. Belki karşı cinsten mi musallat olmuştu? Sonra, heralde bu yüzden, başka kötü fiillerim ve eğilimlerim de oldu. Çok sonra bir kere uyku ile uyanıklık arasında ayaklarım hızlı hızlı yukarı aşağı hareket etti ve siyah bir duman çıktı, biraz da sancılı bir durumdu. Uyanınca kısa süre içinde tekrar uyudum. Bu sefer rüyamda boş bir oda gördüm, kimse yoktu ama sesli olarak "La ilahe illallah" zikri çekiliyordu. Heralde müslüman oldular. Bir süre rahat ettim ama hala varlar. Ya büyü + musallat vardı, musallat kalktı ama büyü tekrar yenilerini getirdi. Ya da başka sebeple geldiler. Banyoda kırmızı ve yavaş hareket eden bir örümceği öldürmüştüm, belki onun için geldiler. Kökten bir çözüm bulmak isterim. Bekar olduğum için bazı günahlardan uzak duramıyorum, belki de musallatın tesiriyle. Çocukken yalnızken kendi kendime konuşurdum, başka yaramazlıklar da yapardım. Belki çocukluktan beri vardır. Müzikle uğraşırdım, gitar çalar şarkı söyler sık aşık olurdum.

Hastalığımızın sebebini bilmeyen doktorlar bizi tedavi ediyor. Bu anlattığım hikayem ışığında bana kendi teşhisini koyabilecek biri var mı? Her türlü ihtimal içeren cümle kabulümdür. Hayırlı günler.
Duzenli olarak gidebilecegin bir hoca, düzenli zikirler,
Namazlari elinden geldiğince düzenlersen ve ailen de seni anlar ve sana destek olursa, ilaclari birakip kendine duzenli bir yasam kurabilirsin. Degisimler üzüntüler stres gibi durumlarla bas edebildiginde hafifliyor.
Gecmez sadece basetme yöntemlerini öğrenmelisin.
Ilim sahibi bir hoca ilaclari yavas yavas bıraktırır. Modern zehirler olarak görüyorum ilaclari. Kediler bile hasta oldugunda bir ot bulup yiyor. Herseye ilac dogada var.
Dizide bile adami ney ile tedavi ettiler kii bu kayitlarda da var zaten. Uygulanmis birsey

Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler
bipolar, bozukluk, depresif, hastalik, manik, İkiuclu


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevap Son Mesaj
Bipolar Bozukluk Tek Soru ve Tek Cevap Brave Sorularınız 16 10.11.23 22:56
Bipolar bozukluk rahatsızlığı için ne yapılabilir? sahinoz79 Sorularınız 3 29.05.23 15:26
Hastalık hastalığı aşk Sağlık 1 06.05.17 08:55


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 18:58.


Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
HavasOkulu.Com
Havasokulu.com appears to be a website focused on "Havas ilmi," which involves various metaphysical and spiritual practices such as vefk (amulets), tılsım (talismans), bağlama (binding spells), celb (attraction spells), nazar (evil eye protection), rukye (healing through prayer), and other related topics like hadim, hüddam, and tasavvuf (Sufism). The site offers content related to personal development, metaphysical studies, and secretive or esoteric knowledge.

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147