|
|
LinkBack | Seçenekler | Stil |
#1
|
|||
|
|||
ÇOCUKLAR, GENÇLER ve ORUÇ İBADETİ
Çocuklar 6-7 yaşlarında temyiz, eğitim ve öğretim çağına gelirler. Bu yaşlarda ilk eğitim ve öğretime başlarlar. Kız çocukları âdet görmeye başlamakla, erkek çocukları ise ihtilam olmakla veya bu yaşa gelmekle ergenlik çağına ulaşırlar. Çocuklar, ergenlik çağına gelmeden önce Kur’ân okumayı, ibadetleri, helal ve haramları öğrenmiş olmalı, özellikle namaz kılmaya alışmış olmalı, oruç ibadetine de alıştırılmalıdır.
Çocuklar, ergenlik çağına erdiği andan itibaren gençlik çağına başlarlar. Gençlik çağı bülûğa erme ile başlar. Bülûğa erme yaşı çocukların fizikî bünyelerine, bedensel gelişimlerine ve bölgelere göre farklılık arz eder. Ülkemizde yapılan bir araştırmaya göre (Seyfullah Kara, Peygamber Döneminde Gençlik, s.14) bülûğa erme yaşı kızlarda en erken 10, en geç 18, erkeklerde ise en erken 9, en geç 19 yaş olduğu tespit edilmiştir. Bir hadis-i şerifte de çocukluktan kurtulup gençlik çağına geçme bülûğ çağı olarak ifade edilmiştir: “Uyanıncaya kadar uyuyandan, gençlik / bülûğ çağına gelinceye kadar çocuktan ve aklı başına gelinceye kadar akıl melekesini yitiren ma’tuh (bunak) kimseden dinî sorumluluk kaldırılmıştır.” (Tirmizî, “Hudud”, 1; Ahmed, I, 118) Bu tespitler ve yapılan gözlemler, dinî tutum ve davranışların küçük yaşlardan başlayarak telkin ve taklitler yoluyla öğrenildiğini göstermektedir. Bu itibarla ergenlik çağından önce çocuklara ibadetlerin öğretilmesi ve onlara alışkanlık kazandırılması dindarlık açısından oldukça önemlidir. Kötü alışkanlık sahibi ve dinin emirlerine lakayt insanlarla arkadaşlık kuran genç, bu kötü alışkanlıklara bulaşabilir. Gençlik dönemi bülûğ çağında başladığına göre dinî görev ve sorumluluklar da bu çağda başlamaktadır. Bütün dinî sorumluluklar bülûğ / ergenlik ile başlar. Bu konuma gelen gençler artık; Yaratan’ını, peygamberini ve dinini tanımak, şartlarına uygun iman etmek, günde beş vakit namazı kılmak, Ramazan aylarında oruç tutmak, içki, kumar, zina, hırsızlık, yalan, hile, aldatma, iftira ve benzeri dinin haram kıldığı şeylerden kaçınmak zorundadırlar. Dinî görevleri ihmal etmeleri, haram söz ve fiilleri işlemeleri onları günahkâr yapar. Gençler, bülûğa erdiklerinde “amel defterleri” günah açısından tertemizdir. Kişi dinî görevleri terk ederse amel defterine günah yazılmaya başlar. Günahlar çoğaldıkça kalpler kararır ve katılaşır, dinden soğur ve uzaklaşır. (bk. Mutaffifîn, 83/14; İbn Mâce, “Zühd”, 29) Dolayısıyla gençlerin dinin emir ve yasaklarını öğrenmeleri ve uygulamaları bu açıdan önemlidir. Ancak gençlik döneminin ibadetle geçirilmesi ve günahlardan uzak durulması kolay değildir. Çünkü gençlerin yetişkin insanlar gibi ağır başlı ve sakin olmaları, nefsanî duygularına sahip çıkabilmeleri zordur. Bunun için de gençlik dönemlerinde yapılan ibadetler daha değerlidir. Peygamberimiz (s.a.s.) kıyamet gününde Allah’ın arşının gölgesinde gölgelenebilecek olan yedi sınıf insanı sayarken âdil yöneticilerden sonra ikinci sırada Allah’a ibadetle yetişen gençleri zikretmiştir. (bk. Buhârî, “Ezan”, 36) Gençlik dönemini ibadetle geçirmek, yaşlılık dönemleri ve ahiret hayatı için büyük kazanım olur. Çünkü gençlik yıllarını ibadetle ve günahsız geçiren yetişkin, yaşlılık dönemlerini de ibadetle geçirir, böylece Allah’ın rızasını ve ahiret saadetini kazanır. Peygamberimiz (s.a.s.), gençlerin dinin kurallarına, emir ve yasaklarına, helâl ve haramlarına uymalarına önem vermiş, gençlerin ibadet eder bir şekilde yetişip dindar birer insan olmaları için alınması gereken tedbirleri evlilik ve çocukluk dönemlerinden başlatmıştır. Gençlere eş olarak dindar kimseleri seçmelerini (Buhârî, “Nikâh”, 15) doğan çocuğun sağ kulağına ezan, sol kulağına kamet okunmasını (Münâvî, VI, 238), yedi yaşına geldiklerinde namazın öğretilmesini, on yaşında namazı aralıksız kılmalarını tavsiye etmiştir. (Ebû Dâvûd, “Salât”, 26), Bu itibarla gençler, bülûğ çağından itibaren özellikle beş vakit namazını kılmaya özen göstermeli, Ramazan orucunu tutmalıdırlar. Çünkü namaz ve oruç, onları her türlü haram, kötülük, günah ve edep dışı davranışlardan alıkoyacaktır. (Bakara, 2/183; Ankebût, 29/45) Gençlerin dindar olabilmelerinde, beş vakit namazını kılabilmelerinde, oruçlarını tutabilmelerinde, diğer dinî görevleri yerine getirmelerinde dini öğrenmeleri kadar anne-baba ve aile kadar arkadaş çevresinin de etkisi vardır. Çünkü gençlerin iyi ve güzel olan şeylere alışmasında veya haramlara yönelmesinde arkadaş çevresinin tesiri büyüktür. Bu sebeple olmalı ki Peygamberimiz (s.a.s.); “Kişi dostunun dini / ahlakı üzeredir. Öyle ise sizden biriniz kiminle dostluk kurduğuna iyi baksın” (Tirmizî, “Zühd”, 45) buyurmuştur. Bir ankete göre ailede anne-babanın oruç tutma oranı ile çocukların oruç tutma oranlarında paralellik vardır. (Uysal, Psiko-Sosyal Açıdan Oruç, s. 76) 3 Notlar:: 3) Bu konuda geniş bilgi için bk. İsmail Karagöz, Gençlik ve Aile, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, Ankara, 2007. |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Alnı secdeli gençler | Sin | Hadisler | 4 | 13.06.22 11:12 |
Flörtçü çocuklar ve gençler diyorum.. | DiLara | Derin Konular & Beyin Fırtınası | 19 | 01.06.22 16:40 |
Evlenmeyen gençler için kesin çözüm | mgunes27 | Celb & Muhabbet & Kısmet | 8 | 24.05.21 21:45 |
1 Gün Oruç= 1 sene oruç. Riyazetli oruç fırsatı!!! | Merih | Ramazan & Oruç | 1 | 25.11.19 13:38 |
Gençler | Devrimci | ibadetler | 8 | 05.07.19 23:16 |