Süt kardeşlerin en hayırlısı: Hz. şeyma - Havas Okulu
 

Go Back   Havas Okulu > islam & Tasavvuf > Peygamberler

Acil işlemleriniz için instagram: @HavasOkulu
Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
  #1  
Alt 22.03.20, 15:56
Acemi
 
Üyelik tarihi: 22.03.20
Bulunduğu yer: Türkiye
Mesajlar: 20
Etiketlendiği Mesaj: 1 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart Süt kardeşlerin en hayırlısı: Hz. şeyma

SÜT KARDEŞLERİN EN HAYIRLISI: HZ. ŞEYMA



Mekke sokakları, Alemlerin Övüncü Efendimiz ile O’nun yoluna canını, yüreğini koyan sevdalıların bir kutlu hedefe doğru sabırlı yolculuklarına şahitlik ediyordu. Bu yolculukta nice Hak yolcusunun yolları kesişiyordu.
İşte Peygamberimiz ve Hz. Şeyma da o yol üzerinde buluştular. Allah’ın elçisi, yıllar sonra süt kardeşiyle karşılaşıyordu.

Mekke ve çevresi, inananların nice eziyetlere katlandığı, binlerce yürek parçalayan olayın yaşandığı yer. Allah’ın ayetleri indikçe, bir yanda hasta kalplilerin kini artıyor, diğer yanda ise Allah Rasulü’ne duyulan muhabbet büyüyordu. Her tozu şirkten temizleninceye kadar çelişkilerin kıskancında kıvranan bu kutsal belde, bir taraftan da son nübüvvetin mucizelerini yaşıyordu.
İşte böyle bir atmosferi yaşayan Mekke sokakları, Alemlerin Övüncü Efendimiz ile O’nun yoluna canını, yüreğini koyan sevdalıların bir kutlu hedefe doğru sabırlı yolculuklarına şahitlik ediyordu. Bu yolculukta nice Hak yolcusunun yolları kesişiyordu.
İşte Peygamberimiz ve Hz. Şeyma da o yol üzerinde buluştular. Allah’ın elçisi, yıllar sonra süt kardeşiyle karşılaşıyordu.

Öz Kardeşinden Öte Kardeşlik
Mekke’nin havası ağır ve sıcak olduğu için küçük çocuklara iyi gelmezdi. Bu sebeple Mekke eşrafı çocuklarını süt annelere verirlerdi. Çevre kabilelerden kadınlar Mekke’ye inip, emzirmek üzere çocuk alırlardı.
Hz. Halime de Peygamber A.S. Efendimiz’i almıştı. Hz. Halime ve eşi Haris Peygamberimiz’i öz evlatlarından daha çok seviyorlardı. O’nun gelmesiyle evlerine bereket bolluk da gelmişti.
Hz. Halime’nin üç çocuğu vardı. Özellikle Şeyma adında olanı, bu olağanüstü süt kardeşi çok severdi. Hz. Şeyma, Muhammed A.S.’dan yaşça büyüktü. O’na arkadaşlık eder, O’nunla birlikte oynar, adeta bir gölge gibi peşi sıra dolaşırdı.
Şüt kardeşinden hiç ayrılmayan bu sevimli kız, onun her hareketini annesine haber verirdi. Hz. Halime “sıcakta oynuyorsunuz” diye söylendiğinde, “Anneciğim” derdi; “bizi merak etme, bizim başımızda bulut geziyor. Hiç sıcaklamıyoruz.”
Rasulullah A.S., Hz. Halime’nin yanında beş yıl kalmıştı. Peygamberimiz’in birçok olağanüstü hallerine daha dünya O’ndan habersizken Hz. Halime ve Şeyma şahit olmuştu.
Aradan yıllar geçmiş, Peygamber A.S. Efendimiz Hz. Hatice Annemiz’le evlenmiş, ticaret dolayısıyla meşguliyeti artmıştı. Maddi durumu oldukça iyiydi. Hz. Halime ve süt kardeşlerini hiçbir zaman unutmadı. Her vesileyle onlara hediye gönderirdi. Onlar da Mekke’den birisi geldiği zaman Rasulullah’tan gelen selam ve hediyeyi heyecanla beklerlerdi.
Peygamber Efendimiz’in vefası ve cömertliği onları hep duygulandırırdı. Mekke çevresinde büyük kıtlık yaşandığı bir dönemde, Hz. Halime Mekke’ye gelerek O’nu bulmuş, evine bir deve ve kırk koyun hediyeyle dönmüştü.

Öyle Bir Buluşma Ki
Kainatın Efendisi, İslâmiyet’i tebliğ etmeye başlamıştı. Hz. Halime, eşi Haris ve iki çocuğu (Abdullah ve Şeyma) müslüman olmuştu. İnsanların artık grup grup hidayetle şereflenmeye başladığı o dönemde, Ebu Cehil’in oğlu İkrime de Mekke’nin fethinden evvel Allah’ın Dini’ne girmiş, İslâm ordusunda yerini almıştı.
Bu ordunun büyük başarı kazandığı savaşlardan biri de Huneyn Savaşı’dır. Bu savaşta müminler altıbin kişiyi esir almıştı. Bu esirler içinde Hz. Şeyma’nın kabilesi de vardır. Hz. Şeyma bir ara bu esirlerin arasına girdiğinde İkrime R.A.: “Sen Rasulullah’ın süt kardeşisin, lütfen esirlerin içerisine karışma. Onların hesabı çok ağır!” diye uyarır.
Hz. Şeyma ise: “Onlar benim kavmim, akrabalarım, bırakamam onları! diye cevap vermektedir.
Tartışmanın uzaması üzerine, Hz. Şeyma Hz. İkrime’ye, “Rasulullah’tan bir ricada bulunmak istiyorum.” der. O da Efendimiz’e sorup gelir ve onu beklediğini söyler.
Hz. Şeyma yılladır Peygamberimiz’i görmemiştir. Çadırdan içeriye girerek şöyle seslenir: “Ya Rasulallah ben senin süt kardeşin Şeyma’yım!” Allah Rasulü “Delilin var mı?” diye sorar. Bunun üzerine Hz. Şeyma: “Sen çok küçüktün ve ben seni arkamda taşırken, benim omuzumu ısırmıştın.” der. Peygamberimiz onu tanır, çok duygulanır ve gözleri yaşarır. Hemen ridasını çıkarıp hemen yere serer ve süt kardeşini oturtur. Pek çok ikram ve iltifatta bulunur. “İstersen” der; “benim yanımda kal, ikram ve sevgi gör. İstersen sana mal vereyim, kabilenin yanına dön.” Hz. Şeyma: “Ya Rasulallah; benim bütün akrabalarım esirdir. Lütfen söyleyin, onlara iyi davranılsın.” diye cevap verince, Hz. Peygamber A.S. Hz. İkrime’ye Huneyn’de kaç esir alındığını sorar. O da altıbin esir olduğunu bildirir. Efendimiz: “Esirlerin hepsi serbesttir. Herkes dilediği yere gidebilir.” buyururlar.
Bu o zamanki savaş kurallarına göre olmayacak bir şeydi. Çünkü esirlerin ya diyet ödemesi, ya okuma yazma öğretmesi ya da çalışması şarttı. Ama bu kaide bozuldu. İkrime hayretler içerisindeydi ama emri veren Allah’ın elçisiydi.
Hz. İkrime emri yerine getirmek için dışarı çıkmıştı. Bu emre rağmen Hz. Şeyma mutlu değildi, ağlıyordu. Efendimiz onun bu halini görünce: “Memnun değil misin ya Şeyma, istediğin bu değil miydi?” diye sorar.
Elbette kavminin esirlikten kurtulması sevindiriciydi. Fakat o, bir mümine yakışan kemalâtla onların manevi esaretten de kurtulmalarını istiyordu.
“Başlangıçta bunu istiyordum ama düşündüm ki esirlikten kurtulacaklar da ne olacak? Onlar nefislerinin esiri. Üç-beş gün sonra bu esarette ölüp, telef olup gidecekler.” cevabını verir.
Biliyordu ki Allah Rasulü A.S.’ın duaları rahmet kapısının anahtarıydı. “Merhamet et ya Resulallah! Dua buyur, Allah bunları nefislerinin esaretinden kurtarsın.” diyerek asıl arzusunu dile getirdi.
Ve... Efendimiz’in duasıyla birlikte, aynı anda iki kilometre kadar öteden sesler geliyordu: “Allahu Ekber! Allahu Ekber!”

Mucizeler Zinciri
Bu, Hz. Şeyma’nın Allah Rasulü’ne sevgisinden kaynaklanan bir mucizeydi. Yüce Allah bu sevginin hatırına neler ihsan etmezdi!
Olağanüstü olaylar bu kadarla da bitmiyordu. Hz. Şeyma’nın kabilesinden altıbin kişi hidayete ermiş, fakat kocası Bigat iman etmemişti. Bu olay Hz. Şeyma’yı çok üzdü. Bigat’ın iman etmesini o kadar çok istiyordu ki!
Bunun üzerine Rasulullah A.S.: “Ya Şeyma; Bigat’ın kalbi mühürlü ama Rabbimin izniyle o da olacak.” buyurdular. Gerçekten de bir süre sonra Bigat geldi ve İslâm’ı kabul etti.
Bu nasıl bir sevgi ki, mucizelere sebep olabiliyor! Bir kavim yüzünü Allah’a çeviriyor. Hz. Şeyma’nın bu rahmanî sevgisinde ne anlamlı ibretler var! Bugün biz, ailemizden, komşularımızdan, içinde yaşadığımız toplumdan şikayet ederken kendi nefsimizi, kalbimizi ne kadar hatırlıyabiliyoruz? Oysa her şeyi değiştirecek o tılsım bizim kalbimizde gizli.
Tıpkı Hz. Şeyma gibi...

Alıntı

Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevap Son Mesaj
ölümün de hayırlısı IQeCc ilginç konular & Teoriler 0 07.05.22 22:18
Erkek ve Kız Çocuğu isteyenler (Hayırlısı ile) Yahyahoca Tıbbı Nebi 3 10.08.20 17:29
Ümmedin En Hayırlısı havashavas Tasavvuf & Tarikatler 3 25.06.20 17:33


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 19:02.


Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
HavasOkulu.Com

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147