#1
|
|||
|
|||
Ruhsal hiyerarşi
GÖREMEYENİNDE BURNUNUN DİBİNDE
Herkesin tanrı anlayışı tanrı inancı tahayyülü yani gözünde düşüncesinde aklında canlandırdığı şekli farklı farklıdır. Hala '' kitabı yanlış '' , ''duası başka '','' peygamberi farklı '' diye düşünceniz varsa, bu içteki ayrıcalık yüzünden, siz herkesin aynı tanrı yolunda olduğunu bilmiyorsunuz demektir. Bu insanı geliştirmeyen bir inanç şeklidir ve yeni bilgi kapılarını da kapatmaktadır. Yeni bilgilerin kapanışı kalplerin mühürlenişi veya gözlere perdelerin çekilişi diye de benzetebiliriz. Ve artık bundan sonra ıstırap kaçınılmaz olacaktır. İyi bilinmesi ve şuurlu yaşanması gereken evrensel yasalardan bir yasa vardır. Bu yardımlaşma ve dayanışma yasasıdır. Güçlü zayıfa kanat gerer veya bir üstteki bir alttakine yol verir, yardım eder, bilgi verir, korur. Şimdi, şu anda her şeyin karışık ticarete döndüğü günümüzde hangi üst bir alta veya muhtaç olana yardım ediyor. Eğer öyle görünüyorsa işte bu yardım çanağının dışıdır, temizdir. Reklamı yapılan niyettir, ancak uzaktan öyle görünür. İçi ise içler acısıdır ve görmenize izinde verilmez. Bunu görmenize engel olan kişi değil sizin kendi anlayış şeklinizdir. Çünkü gören göz için her şey ortada. Göremeyenle bilemeyeni sizde bilemezsiniz tanıyamazsınız eğer görenlerden değilseniz. Nasıl insanların arasında bir derece varsa, bir hiyerarşi varsa parmaklar farklıysa bu, ölmüşler içinde öyledir. Orada da bazen herkes birbirini göremez biri iyi bir yerde diğeri daha aşağı seviyelerde olabilmektedir. Demek ki ölüler arasında da bir çok basamaklar var, işte bu değişik yerlerdeki ölülere yardım eden, onları kontrol eden Ruhlar var. Bu Ruhlar arasında da birbirinden sorumlu olanlar var. Yani onlar da insanlar gibi, ama çok düzenli bir şekilde birbirlerinden sorumludur. Yani, bir hiyerarşi vardır. İşte bu hiyerarşik idare en küçük bilemeyecek ve araştırılamayacak kadar küçük idareden başlayıp gene kafamızın alamayacağı kadar büyük idarelere kadar çıkar gider, işte bunun başı sonu yoktur. Büyük idareciler arasında bizim idarecilerimizin yaptığı gibi, inanıyorum inanmıyorum sanıyorum sanmıyorum doğru yanlış gibi veya bir şeyin uğruna kavga yada anlaşamamazlıkların çıkmasına imkan ihtimal yoktur. Çünkü evrensel yasalarda hata bulunmaz. Herhangi bir yasanın hatası bir mekanizmanın bir organizasyonun hatası ancak onun nasıl çalıştığını bildikten sonra bulunabilir. İşte burada siz kıyametin neden bu kadar gerekli kaçınılmaz, peşinen kabul edilmesi gereken, oynak ve düzenli bir şekilde gerçekleşmesi gerektiğini düşünebilirsiniz. Bir başkasının inancı sizinkiyle ne eşit, ortak olur ne de onu kendinize benzetmeye hakkınız vardır ve ne de o inançsız kalır. Buları yazmaktan maksadım Ruhsal hiyerarşinin varlığını ve zorunluluğunu anlatabilmek içindir. Bu sözler imanı kıt olanları alındırabilir incitebilir. Bu hiyerarşi, fizik dünyamızda da manevi dünyalarda da sonsuza dek sürer gider. Ruhsal hiyerarşinin mevcudiyeti, var olduğuna dair sağlam bilgiler var. Akıl sahipleri için din kitaplarında bile vardır. Er geç herkes tarafından çok aşikar bir biçimde de bilinecektir. Bunları göremeyenler, bu durumda olup kendisi hakkında bilgi sahibi olmayan veya olmak istemeyen hiç kimse bu bilgilerine tanrının kendilerine arka çıkacağını sanmasın. En önemlisi de gelen dinsel kökenli bilgilerin, Ruhsal kökenli bilgilerin, kitapların var edici tek bir Allah’tan geldiğini sanki oradaymış gibi, oradaymış ta görmüş gibi veya bu bilgileri teyid eden araştırmalar yapılmış ta tek doğrusu buymuş gibi olduğunu hiç mi hiç sanmasın. Akıl Mantık var. Sonunu düşünemediğiniz kainatlar ve bu kainatları idare eden çok yüce varlıklar var, onlar da yaratılmışlardır. Tanrı gibidir her yerde elleri gözleri var . İlahi varlıklardır. ilahtırlar sonsuzdurlar, hem çok uzaktalar hem çok yakında. Mevcudiyetleri veya yetkileri bizim red veya kabulümüze kalmış değildir. Ve siz, onları da var eden yüce bir kudretin doğrudan gelip te muhatap olabileceğini veya karşılıklı şu görünen seviyede konuşabileceğinizi zannediyor musunuz? Siz neye inanıyorsanız ancak o sizi ilgilendirebilir. Yoksa, bir başkasının inancı sizi doğru yola veya doğru anlayışa getirmez. Bu yüce varlıklar ki, yücelerinde yücesidir. Dinleri kesiyoruz artık dinsel bilgi vermeyeceğiz bu sondur dedikleri zaman insanın eli ayağı bağlı ancak elindekilerle yetinmek zorundadır diye bir bilgiyle hiç karşılaştınız mı? Yoksa bir bilene sorunuz mu derler. Siz sormayınca kimin ne bildiğini nereden bileceksiniz. Yoksa hiçbir bilgisi olmayana danışıp onun tahminlerini gerçek olarak mı kabul edersiniz. Ruhsal hiyerarşi bilgisi anlaşılmaz kabul edilemez bir bilgi değildir. Bunu anlaşılmaz hallere sokup sokup tek kalemde yok eden sebep inanç kabuklarıdır. Ruhsal hiyerarşi konusunda burada ayrıntılı bilgiler vermek yerine küçük bir alıntı yaparak yetineceğiz… Muharrem Gök RUHSAL İDARE MEKANİZMASI Grafik düşünce sistematik olduğundan insana anlama kolaylığı sağlar. Bu bakımdan, düşüncemize kolaylık getirmek ve bazı kavramları daha rahat tasavvur edebilmek için çeşitli bilgilerden yararlanmak suretiyle şekil 1 deki üçlü sistemi anlamamızda yarar vardır. Spiritüel tasavvura göre ilahi kudretin yayılışı şekilde belirtilen kademeler tarzında oluşur ve varlıklara ulaşır. Bu üçlü sistem bütün yaratıkları kapsamaz. Yani mevcudatın tümü buradan kaynaklanıyor değildir. Bu sistem, en geniş haliyle, en geniş şekliyle,en uzak yöresi ile ki buna Kur’an diliyle ‘’ Sitret-ül Münteha ‘’ denmiştir. Astronomik bir kavrama bağlı şekilde hareket edersek, belki bizim Samanyolu galaksimiz için geçerlidir. Ondan ötesini bilmiyoruz. Eldeki bilgilerimize göre ifade ettiğimiz bu spiriütüel tasavvurda kesin bir gerçek değildir. Zaten bilgiler için kesinkes hiçbir şey yoktur. Ruhsal idare mekanizması, ancak alemlerin Rabbi ile mekanik idare mekanizması (MİM) arasında; biri yüksek diğeri alçak bu iki seviye arasında, mediatör,mutavassıt rolünü oynar. Ama aracılık ettiği iş, yıldız sistemlerini, bir Samanyolu galaksisini kapsayacak derecede büyüktür. KUR’AN DAKİ ‘’BEN ‘’ KELİMESİ ALEMLERİN RABBİNİ, ‘’BİZ’’ KELİMESİ İSE RİM’ İ İFADE EDER : Dikkat edilecek olursa, tesir daima yukarıdan aşağıya doğru inmektedir. Kur’an da geçen ‘’ Rahman olan Alemlerin Rabbi’’ terimi , Kur’an ayetlerinde kesinkes ‘’ Ben’’ olarak ifade edilmiştir. Ben ile başlayan her cümle, Rahman olan alemlerin Rabbini bağlar. Bu tebligatı veren meleküt Alemine dahil varlıklar tarafından. O’nun indirmesiyle, O’nun müsaadesiyle bir fiil olarak gerçekleştirilir. Ve gene Kur’an dilindeki ‘’Biz’’ sözcüğü Ruhsal idare mekanizmasını ifade eder. Bunların tevil yoluyla başka anlamlara geldiğini belirtmek beyhudedir. Büyüklük olsun diye ‘’biz’’ denmemiştir. Yalnızlık olsun diye, tek olsun diye de ‘’ Ben’’ denmemiştir. ‘’ Ben’’ sözcüğü Alemlerin Rabbini ‘’ Biz’’ sözcüğü ise ‘’ RİM’’ i ifade eder. Ve zaten, ilahi tebligatın çeşitli seviyelerde: Hz. İbrahim de, Hz. Nuh ta, Hz. Musa da, Hz.İsa da diğerlerinde, inişinde Rimin doğrudan doğruya hiçbir müdahalesi , dahli yoktur… ( Ruh ve Madde Yayınlarından' E.Arıkdaldan alıntıdır) (Sevgimle kalın)
__________________
Kaybettiklerim arasında en çok kendimi özledim, oysa ne güzel gülerdim.. |
#2
|
||||
|
||||
Allah razı olsun bu güzel paylaşım için.
__________________
Hiç kimse vazgeçilmez değildir. Ve kimse kendini vazgeçilmez sanan biri kadar aptal değildir. |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Ruhsal Gelişimde Açlık ve Ruhun Yükselişi | Och | Parapsikoloji & Spiritüalizm | 2 | 09.06.24 10:27 |
Ruh Fotoğrafçılığı-1 | madlen | Gizemli Olaylar ve Mekanlar | 3 | 30.05.24 18:45 |
Ruhsal Güçler, Kaynağı ve Yaşanan Sorunlar | Och | Parapsikoloji & Spiritüalizm | 1 | 18.08.20 16:26 |
Ruhsal enerjiler | SiLence | Parapsikoloji & Spiritüalizm | 3 | 07.07.20 18:42 |
Ruh fotoğrafçılığı-2 | madlen | Gizemli Olaylar ve Mekanlar | 3 | 30.05.18 10:43 |