#1
|
|||
|
|||
İçsel Ateşimiz
Her gün hayatlarımızın geri kalan kısmını etkileyecek yüzlerce seçim yapıyoruz. Bazı kararlar zor bazı kararlar çok kolay veriliyor. Bazıları başarısızlıkla sonuçlanırken bazıları başarı ile sonuçlanıyor. Bazıları önemsiz görünürken bazıları ölüm kalım savaşı haline geliyor. Asıl bilinmesi gereken yaptığımız her seçimin hayatımızı ciddi bir şekilde değiştireceğidir.
Seçim yapma yeteneğimiz, belirli hakları ve özgürlüğü içinde barındırır. Eğer seçim yapabiliyorsak o zaman bedenimiz,sağlığımız,ilişkilerimiz,mali durumumuz,kariyerimiz,sosyal yaşantımız ve inançlarımız üzerinde verdiğimiz kararları belirleyebiliriz. Karşımızda bir yada birden fazla yol vardır. Ve biz bunlardan birisini seçeriz. İlerleriz yada gerileriz, mutlu oluruz yada üzülürüz, severiz yada nefret ederiz,huzurlu oluruz yada huzursuz,doyumlu yada doyumsuz.....ama en önemlisi yaşarız yada ölürüz... tüm bunları belirleyen şey özgür irademiz ile şu anda yaptığımız seçimlerdir. Seçim yapmak,öz benliğimiz yada egomuzu yansıtan bir yolu izleyebilmektir. Seçim hakkı tanrının bize verdiği en değerli armağandır..sihirlidir..ve kendi içinde gücü vardır. Zamanla o kadar yaşamla meşgul olmaya başlarız ki seçimlerimiz hareketlerimiz ve sonuçları konusunda seçimlerin önemini kavrayamaz hale geliriz ve sağduyumuzu yitiririz. insanlar içinde bulundukları realiteleri kendileri yarattıklarını hatırlamaz hale gelirler. Farkına vardığımızda ise yıllardır aynı hedefler ve istekler üzerinde çalıştığımızı ama bunların bir türlü gerçekleşmediğini görür ve şok oluruz. Üstüne üstlük olduğumuz yerden başkalarını suçlamaya başlarız. Sürekli olarak bilinçsiz kararlar veririz ve bu kısır döngü bir türlü kırılmaz. Şu anki realitemizi neden ve nasıl yarattığımızı anlamak istiyorsak, geçmişte yaptığımız seçimlere bakmalıyız. Aynı şekilde gelecekteki koşullarımızın nasıl olacağını bilmek istiyorsak ta bugün yaptığımız seçimlere bakmamız gerekmektedir. Birçoğumuz alışkanlıktan , tembellikten,korkudan,rahattan dolayı aynı seçimleri yapmaya devam eder ve sürekli olarak geçmişimizi tekrarlar dururuz. Beklenen mutluluk, huzur, kariyer, sevgi, sevgili zenginlik bir türlü gelmez nedense. Ama suçu hep başkalarına atmaya devam ederiz. Sürekli bir şeyler ile meşgul olur, seçimlerimizin ve hareketlerimizin umutlarımızla yada hayallerimizle ilgisi olmadığını idrak etme gücünü bile yitiririz. Evrende boş durmaz bu arada siz değiştirmediğiniz için aynı kalıpları tekrarlar durur.......... Her hareket bir tepkiye neden olur bu en basit kural olan etki-tepki kanunudur. Bunun tersine inanarak ancak kendimiz kandırırız. Tüm seçimlerimiz geleceğimizi etkiler dünyada değişim yaratabilen insanlar ancak çok cesur kararlar almayı başarmış insanlardır. Net ve kesin bir sekil de odaklanmış ve karar vermişlerdir. Hayallerini,hedeflerini ve yaşam güçlerini etkileyen ve destekleyen davranışlarda bulunmuşlardır. Ancak biz yüreğimizdeki arzularla tutarsız seçimler yapıyoruz ve bu yüzden dilediğimiz gibi yaşamıyor ve kesinlikle yaşamsal gücümüzü bizi fiziksel ve ruhsal olarak canlandıran eşsiz içsel gücü tüketiyoruz. İnsanların yaşamlarının devamlılığını sağlayan şey işte bu eşsiz içsel enerjidir. Hayatlarını sürdürebilmeleri , başarı,mutluluk,huzur,doyum,zenginlik, servet, haz vs... bunların hepsine ulaşabilmeleri için insanoğlunun öncelikle bu enerjiye sahip olması gerekmektedir. Bu içsel enerji içimizde yanan ateştir. Eğer bu yaşam ateşi söner ise yaşamlarımızda eninde sonunda söner zaten...bu süreç önce huzursuzluk,mutsuzluk,yaşamdan keyif alamama,hiçbir şeyden tatmin olamama, ne istediğini bilememe ile başlar...ve hastalık,ani kazalar yada ölüm ile sonlanır. Çünkü içlerindeki yaşam enerjisi sona ermiştir. İçimizde yanan mum sönmüştür. Bu ateş zayıfladığında; savunmasız kalır , kendimizi kaygılı ve güçsüz hissetmeye başlarız. Özgüvenimiz kaybederiz,sürekli yanlış kararları almaya devam ederiz,insanlardan gittikçe uzaklaşırız. kendimizi daha iyi hissetmek için dışarıdaki şeylerin açlığını gittikçe artan bir şekilde duymaya başlarız. Başkaları ile olan ilişkilerimizi kısıtlarız.Gittikçe daha şüpheci ve alaycı davranırız. Duyarsızlaşır ve tutarsızlaşırız. İnsanların bizi kullanacağından korkarız.Felaketleri , şüpheyi,kaygıyı,kendimize duyduğumuz nefreti,bağımlılığı yada eleştiriyi defedecek gücümüzü gittikçe kaybederiz ve bir türlü bulamaz hale geliriz. Ateşimiz çok zayıf olduğundan sürekli onu bir başkasının alevlendirmesini bekleriz. İçsel Ateşimiz bizim öz varlığımızdır. İçsel ateşimizin ilgiye sevgiye ve korunmaya ihtiyacı vardır. Dünyaya geliş amacımız bu ateşi korumaktır. O bize tanrının emanetidir. Çünkü o bizim yaşamsal ve tanrısal gücümüzdür. Yaptığımız her seçim işte bu yaşamsal devamlılığı sağlayan içsel ateşi ya körükler yada söndürür. Işığımızın hep yanmasını, güvenilir bir şekilde kendimizi ifade etmeyi, ve hedeflerimizi gerçekleştirmeyi diliyor isek , ilk kararımız içsel ateşimizi –yaşamsal gücümüzü- korumak ve onu güçlü tutmak olmalıdır. Ancak bu ateşi koruyabilirsek arzuladığımız sevgiyi, parayı, mutluluğu, başarıyı, güvenliği ve huzuru bulabiliriz. Ateşimizi zayıflatan seçimler; » Sizi eleştiren insanlarla olmak ve potansiyelinizin farkına varmamak » Olması gerekenler(-meli,-malı) » Yapılması zorunluluk olan şeyler » Hoş olmak için aşırı çaba harcamak » İletişimleri kesmek ve onlara bir sınır getirmek » Bağımlı olmak » Kendinize yalan söylemek » Dedikodu yapmak » Geç kalmak » Başkalarının duygularını önemsememek » Kendinizi başkalarıyla kıyaslamak » Başkalarını yargılamak » Kendinizi yargılamak » Eğlenmeye zaman ayırmamak » Başkalarının sizi mutlu etmesini beklemek » Korkuyla yaşamak » Kendinizi başarıdan uzak tutmak » Başkalarının sizden daha iyi oldugunu düşünmek » Gücünüzü boşa harcamak » En derin arzularınızı görmezden gelmek » Aşırı harcamak » Aşırı yemek » Aşırı içmek » Zamanı boşa harcamak » Kendinizi övgüye değer görmemek » Olmadığınız biri olmak » Güçlü sınırlar çizmemek » Sadece kendinizle olacağınız bir zaman ayırmamak » Kendinizi onaylamak » Aşırı derecede kendinizi yıpratmak » Sevgiye kapalı olmak » İçsel sesinizi duymazdan gelmek Ateşimizi canlandıracak seçimler; » Kişisel bakım » Kendimize zaman ayırmak » Sevdiklerimize zaman ayırmak » Ne yaptığımızın farkında olmak » Bedenimize iyi bakmak » Dinlenmek » Eğlenmek » Egzersiz » İyi beslenme » Makul para harcama » Gelecek için plan yapma » Size ilham veren insanlarla birlikte olma » Eğitime zaman ayırma » Kendimizin ve toplumun yararına birşeyler yapma » Kendini onaylama » Sözünü tutma » Günlük işleri yapma » Faturaları zamanında ödeme » Sevginizi ifade etme » Sevdiğimiz şeyleri yapma » Hayallerin peşinden gitme » Gitmek istediğiniz yer hakkında kesin kararlar verme » Dans etme » Affetme » Sorumluluk alma » Neyin iyi olacağını araştırma » İşinizi iyi yapma » Partnerinizle ilgilenme » Başkalarını içtenlikle dinleme » Başkalarının sevgisini kabul etme » Etrafınızdakilere güç verme » Size yardımcı olmalarına izin verme » Doğru bildiğinizi konuşma » Hayır demeyi bilme gerekmektedir. İçsel ateşiniz ne durumda? Dinamik canlı ve cesur mu? Gökyüzünü aydınlatabilir mi? Bir ortama girdiğinizde ışığınız hissediliyor mu? Yaşamınıza dürüst bir şekilde bakın ve olmak istediğim kişi miyim? Bedenimin içindeki güç ne durumda? Yaptığım seçimler bu ateşi güçlendiriyor mu azaltıyor mu? İçsel ateşimizi sahipsiz bırakırsak ve daha kötüsü o bizi bırakıp giderse hiç kimse kazanmaz.. Psk.Derya Öztürk'Alıntıdır) (Sevgimle kalın)
__________________
Kaybettiklerim arasında en çok kendimi özledim, oysa ne güzel gülerdim.. |
#2
|
||||
|
||||
Allah razı olsun bu güzel paylaşım için.
__________________
Hiç kimse vazgeçilmez değildir. Ve kimse kendini vazgeçilmez sanan biri kadar aptal değildir. |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Pratik Bitki Simyası | Arma | Simya ve diğer ilimler | 3 | 13.05.24 15:27 |
İcsel huzur | Afitap06 | Sorularınız | 2 | 03.10.19 02:33 |
İçsel insan | SiLence | Parapsikoloji & Spiritüalizm | 1 | 21.03.17 16:38 |
İçsel boşluk | SiLence | Parapsikoloji & Spiritüalizm | 1 | 21.03.17 15:59 |
Zihinsel Güçleri Harakete geçirmede 7 yöntem | SiLence | Parapsikoloji & Spiritüalizm | 2 | 21.03.17 15:51 |