|
|
LinkBack | Seçenekler | Stil |
#1
|
|||
|
|||
Psişik Yetenekleri Geliştirmek ve Psişik Okuma
Şuurumuzu şimdiki farkındalığımızın ötelerine genişletme gücü hepimizin içinde saklı olarak vardır. ‘Psişik Okuma’nın en kısa tanımı da şuurumuzu şimdiki farkındalığımızın ötelerine genişletme gücü demektir. Bu yönümüze ya da bu yeteneğimize aslında “Psişik Yetenek” denir. Aslında herkesin psişik yeteneği vardır, fakat çok az sayıda insan bu yeteneklerini nasıl kullanacağını ya da nasıl kontrol edebileceğini bilir. Pek çok insan gibi görme, işitme, tatma, koklama, dokunma gibi bilinen beş duyunun ötesindeki algılama, görme, duyma, sezme yeteneği gibi yetenekleri olan insanlarda vardır ve onlara yapılan tanım rahatlıkla “Psişik Okuma” yapan insanlar tanımı olabilir. Bazılarında çok küçük yaşlardan itibaren ortaya çıkarlar bazılarında ise zaman içinde tek tek ya da hepsi bir arada belirmeye başlayabilirler. Yağmura hazırlıksız yakalananlar gibi el çantanızda minik bir şemsiyeniz ya da yağmurluğunuz yoksa bir anda sırılsıklam olabilir ve karşılaştığınız şeyden ilk anda hiç hoşlanmayabilirsiniz. Ama bu yetenekler yağmurun yağması ya da güneşin doğması gibi doğal olaylardır.
Psişik Yeteneklerin nasıl kullanılacağı konusu binlerce yıl içinde hep saklı tutulmuştur. Bunun nedeni de bilinmeyen durumlara pek alışık olmayan günlük dünya içindeki kişileri ürkütmemek ve bazı bilgilerin kötüye kullanılmasını engellemek olmalıdır. Oysa şimdi UYANIŞ zamanında olduğumuz için tüm bilgiler ve kullanım alanları iyisi ile kötüsü ile ortalık yerdedir. Olur olmaz herkes bu yeteneklerini daha fazla güç ve maddiyat elde edilmesi konusunda nasıl kullanacağımızı parlak, gösterişli ve tabi ki yüksek ücretli seminerlerle bize tanıtmaya çalışmaktadır. “Yeteneğini kullan, en kısa yoldan bilgeliğe uzan onunla da yetinme istediğin ne varsa onu elde et” tarzındaki popüler seminerlere ve toplantılara öyle sık rastlar olduk ki, gerçekten Psişik Yetenek ve Psişik Okuma nedir? Nasıl kullanılmalıdır? soruları, hırs ve kariyer gürültü-patırtıları arasında cılız sorulara dönüştü. Kullan da nasıl kullanırsan kullan mantığının en geçersiz olduğu alan bu alandır ve zararlı sonuçlarla karşılaşmamak için baştan dikkatli olmakta, bilgiyle hareket etmekte, ağır ve emin adımlarla gitmekte çok yarar vardır. Psişik Yeteneklerin Eğitimi Yaygın bir kanıya göre bazı insanlar, Allah vergisi ihsanlar 'la doğarlar sözü her zaman geçerli olmayabilir. Pek çoğumuz zekamızı, bedenimizi, aklımızı, bilgimizi geliştirmek için ne kadar uğraş veriyorsak, psişik yeteneklerimizi de ciddiye alıp onları da aynı ciddiyetle geliştirme gayreti içinde olmalıyız. Yeteneklerin eğitimini hafife almak hiçbir yetenek için kabul edilir bir şey değildir. Psişik yeteneklerimizi geliştirmek istiyorsak, iç benliğimizle çalıştığımızı unutmamalı ve onun dilinin dış benlikten farklı olarak kısa iç konuşmalardan ve telkinlerden oluştuğunu öncelikle bilmeliyiz. İ ç benliğimiz, sadece şuurumuzun inandığı bir sınır varsa, işte onunla sınırlıdır. Bir şeyi yapamayacağımıza dair şuurlu bir kanımız varsa içsel benlik bunu kabul eder ve uygulamaya koyar. Kararı gerçekleştirmek için tüm gücünü ortaya koyar ve inanın ki onun gücü haylidir. Örneğin ben asla piyano çalamam derseniz hiç şüpheniz olmasın ki çalamazsınız ama neden olmasın, dünyanın en ünlü piyanisti olmasam da çalmak ve o notaların tınılarını duymak istiyorum derseniz, bir süre sonra epey hüner kazanmanız mümkündür. Psişik yeteneklerinizi eğitmek ve geliştirmek istiyorsanız öncelikle daha önce yapamadığınız için belli bir şeyi yapamayacağınızı söylemekten kaçınmalısınız. Eğer bir şeyi denememişsek ve o şey olmamışsa, bu o işi yapamayacağımız anlamına gelmez; sadece biraz daha çalışmaya gerek olduğu anlamına gelir. Kazanmak istediğimiz beceride ustalık kazanmış birini gözlemlemek, fevkalade bir öğrenme yoludur. İç benliğin doğasında olan taklit etme becerisi, becerileri geliştirmede kullanılabilir. Diğer iki yol ise öğrenme yani o konu hakkında okuma ve bilgilenme ve denemeden geçer. Hepimiz Psişik Yeteneğe Sahibiz Bize, başkalarının beğenisini kazanacak şekilde düşünmek ve davranmak üzere, iç hissedişlerimizi dikkate almamayı öğrettiler. Sezgisel zihnimizden gelen mesajlara açık olmak, psişik yetenek pratiklerinde büyük önem taşır. Sezgisel zihin, beynin sağ yarıküresinde yerleşmiştir. Şuurumuzun bulunduğu rasyonel zihin ise soldadır. Hemen bu ikisinin altındaki limbik bölge de programlamalı zihne aittir. Programlamalı zihin şuuraltıdır. Burası rasyonel zihin tarafından alınan dış dünya hakkında sezgimizden ve hissedişimizden gelen materyali absorbe eder. Limbik bölgenin altında, tüm bedensel fonksiyonları yöneten objektif zihin bulunur. Bu zihinlerin tümü pozitif ve yansıtıcı yönüyle enerji yayınlar. Aynı şekilde, negatif ya da alıcı tarafının bir fonksiyonu olarak da enerji çekerler. Bu enerjiler farklı frekanslarda hareket ederler ya da titreşirler. Frekans yavaşladıkça mantal madde kabalaşır. Objektif zihin, şuuraltı programlamalı zihinden daha düşük frekansta titreşir. Benzer şekilde şuuraltı programlamalı zihin, şuurumuzun rasyonel düşünen zihninden daha düşük frekansta titreşir. Sezgisel zihin ise şimşek hızıyla çalışır. “Evrensel” düşünceleri, gelişsinler ve kuvvetlendirilsinler diye şuura aktarır. Herkes bu zihin seviyeleri ve yayınladıkları frekanslarla donatılmış durumdadır. Başkalarından gelen düşünceleri, duyguları, heyecanları toplamak üzere hepimizin “alıcı cihazı” vardır. Ama herkes cihazlarını nasıl kullanacağını maalesef bilemez. Köpek nasıl birçok insanın duymadığı sesleri duyuyorsa, arılar nasıl bizim asla göremediğimiz renkleri görüyorlarsa, bazı insanlar da diğerlerinin algılayamadıklarını algılarlar. Çevremiz, titreşimlerin farkına varışımızın seviyesi, doğrudan doğruya geliştirdiğimiz psişik becerilerin seviyesine bağlıdır. Şuur dışı seviyede, psişik becerilerin zaten büyük ölçüde gelişmiş olduğunu bilmek önemlidir. Düşündüklerimiz ve hissettiklerimiz bizden çıkıp sessizce yayınlanırlar. Bu duygu ve düşünceler, bilmediğimiz bir şekilde, çevremizde etki yaratırlar. O sıradaki ilişkileri ve kendi kişiliğinizi etkilerler. Biz çevremizi ne derecede etkilediğimizin farkında değilizdir. Yansıtıcı şuur dışı ve algılayıcı şuur dışı arasındaki etkileşme, dünyamızı yaratmak üzere devam ede gelen bir süreçtir. Psişik becerilerin gelişmesi, sadece bu süreci şuurlu yönlendirme alanına getirir. Böylelikle hem giren hem çıkan akışı kontrol etmeyi öğrenebiliriz.
__________________
Kaybettiklerim arasında en çok kendimi özledim, oysa ne güzel gülerdim.. |
#2
|
||||
|
||||
Allah razı olsun bu güzel paylaşım için.
__________________
Hiç kimse vazgeçilmez değildir. Ve kimse kendini vazgeçilmez sanan biri kadar aptal değildir. |
#3
|
|||
|
|||
Allah razıolsun inş
. |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Okuma hızını artırmak İçin yapılması gerekenler | SiLence | Parapsikoloji & Spiritüalizm | 2 | 28.10.18 03:18 |
Psişik Okuma Ve psişik Yetenekleri Geliştirmek | bitter | Psişik Yetenekler | 3 | 01.06.18 10:22 |
Psişik yetenekler ve otomatik okuma | Tuana | Psişik Yetenekler | 2 | 01.06.18 10:22 |
Psisik Yetenekleri Geliştirmek | SiLence | Parapsikoloji & Spiritüalizm | 3 | 23.07.17 00:40 |
Psişik Okuma Ve Psişik Yetenekleri Geliştirme | SiLence | Parapsikoloji & Spiritüalizm | 2 | 04.04.17 08:42 |