#1
|
|||
|
|||
İnsan
Ruh ve beden ilişkisini daha iyi anlatabilmek için önce insanı tanımlamakla işe başlayalım. İnsan dediğimiz varlığın aslı nedir? İnsan sadece bedenden mi ibarettir? Yoksa doğrudan doğruya ruhun yansıması mıdır? Beden ölümle çürümeye başlayınca o insandan geriye kalan sadece bir avuç toprak mıdır?
İnsan ne salt bedenden oluşmuştur, ne de ruhtan. İnsan ruh ve bedenden oluşmuş üçüncü bir varlıktır. Tıpkı sodyum ile klorün birleşip sodyum klorür, yani tuz olması gibi bir bileşkedir. İnsanın bir bedeni vardır, bir de ruhu vardır diye kesin bir ayrım yapılamaz. Beden ruhun uzantısıdır. Bedeni şekillendiren ruhtur. Spatyomdaki(öte alemdeki) imajinasyonunu anne karnındaki cenine yansıtarak onu şekillendirir. Aslımız ruhtur. Beden ruhun amacına hizmet eden çok kıymetli bir araçtır. RUH BEDENİN İÇİNDE MİDİR?Sonsuzluğu içinde barındıran o müthiş ilâhî kudret maddî ortama doğrudan yansıyamaz. Ruh ve madde ilişkisinde, ruh, beden içinde bir mekâna sahip değildir. Yani bedenin içine şişeye doldurulmuş su gibi bir ruh varlığı kapatılmış değildir. Beden içinde ruh aramak yanlıştır. Bu nedenle, “Neşterimin ucuna ruh diye bir şey dokunmadı.” diyen bilim adamı fark etmeden bir gerçeği ifade etmiştir. Ruh ne bedenin içindedir ne de tam manasıyla dışında. O bedeni etkisi altında tutarak onu canlı kılar. Örneğin, siz Ay’da araştırmalar yapmak isteyen bir bilim adamısınız. Önünüzde harika bir ekran var. Ay’a bir robot yolladınız. Onun aracılığıyla çok değerli araştırmalar yapıyor ve onu her an izliyorsunuz. Ama siz o robot değilsiniz. O sizin sadece bir aracınız. Ve bağlantıyı kestiğiniz anda hareketsiz kalmaya mahkûm. Onun hareketliliği ve araştırma yapabilme yeteneği bizden kaynaklanıyor. İşte ruh ve beden ilişkisini de buna benzetmek mümkün. Ruh maddesel enerjiyi yönlendirir ve idare eder. RUH NEDEN MADDEYE BAĞLANIR?Ruh etki eden, madde etkilenendir. Maddeden kendi kendine maksatlı hareketler yapması beklenemez. Maddesel evrenler ruhun yaratıcı gücü ve kontrolü altında varlıklarını sürdürürler. Ruh öz itibarıyla, yaradılışından ötürü bu güce sahiptir ve maddeye onu harekete geçirecek, geliştirecek gücü sağlar. Ruhun önündeki en temel bilgi, kozmik yasa ve ilkeleri doğru uygulama bilgisidir. Ve tanrısal ilkeleri kozmosa yayma vazifesini yüklenmiştir. Böylece hem maddeyi geliştirir, hem de kendi deney ve gözlemlerini geliştirir.Bilgisi, görgüsü artar. Bir gün yasaları kullanma yetisini elde etmenin adayı olarak var olmuştur ve bu onurlu görevini yerine getirmek çabalar, çalışır, uğraşır, bazen sevinir, bazen üzülür… Bu nedenle yaşam çok ama çok değerlidir… Yaşamı iyi değerlendirmek ve hızla yüksek titreşimli ortamlara geçebilmek gayreti, insanoğlunun en güçlü ve en kutsal yönüdür… (Sevgimle kalın) (Kaynak: Metafizik'Alıntıdır)
__________________
Kaybettiklerim arasında en çok kendimi özledim, oysa ne güzel gülerdim.. |
#2
|
||||
|
||||
Allah razı olsun bu güzel paylaşım için.
__________________
Hiç kimse vazgeçilmez değildir. Ve kimse kendini vazgeçilmez sanan biri kadar aptal değildir. |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Yaradılış | Celil | Derin Konular & Beyin Fırtınası | 2 | 08.04.24 00:11 |
Düşünmek Farzdır | Tuana | Sizden Gelenler | 0 | 09.06.19 23:52 |
Simge Kavramı | uyurgezer | Kadim Bilgelik | 1 | 28.05.18 14:00 |
NEFSİN SIFATLARI .. MUHTEREM ÖMER ÖNGÜT Hayati saadetlerinden inciler | Aliye | Tasavvuf & Tarikatler | 5 | 31.07.17 09:01 |
insan zihni ve BiLgisayarLar.. | SiLence | Sağlık | 1 | 18.04.17 14:22 |