|
|
LinkBack | Seçenekler | Stil |
#1
|
|||
|
|||
Evrene bağlanmayı yeniden hatırlayın
Evrenle uyum içinde yasamak, onunla aynı frekansta olmak ve onun bir parçası oldugunu fark etmek büyük bir ayrıcalıktır. Bu ayrıcalık sayesinde istedigimiz hayatı yasarız. Yine
bu ayrıcalık sayesinde isteklerimizin ve arzularımızın gerçeklesmesi için evren bizimle çalısır. Aslında bunun bir ayrıcalık olmaması gerekir. Fakat dogal olarak ortada olması gereken bu baglantı, dogdugumuz andan itibaren üzerimize yüklenen kurallar, korkular, endiseler sayesinde kirlendigi ve bozuldugu için; basit islevsiz bir antenle televizyonda yarım yamalak görüntü elde etmeye benziyor. Yani bu baglantı aslında bizim dogal hakkımız. Hiç kimseniz tekelinde degil ve herkes istedigi kadar istedigi sürece baglı kalabilir. Peki bu hakkımızı tekrar elde ettigimizde degisen ne olacak? Çok sey degisecek, tabii bu degisimin ana hatlarını yine biz belirleyecegiz. Kimimiz bir arabayla yetinecek, kimimiz bir evle. Bazılarımız daha çok bilgi isteyecek, bazılarımız ise sevgi. Hatta aramızdan öyleleri çıkacak ki hepsini isteyecek. Uyum ve akıs yakalanırsa, evren birini de verir hepsini de... istege göre... Örnegin, birileri size sürekli gülümsüyorsa, muhtemelen siz de herkese gülümseyen birisinizdir. Tam tersine, gülümsemiyor buna karsılık sürekli asık suratlı takılıp insanları süzüyorsanız, o zaman sizi gören insanlardan gülümseme bekleyemezsiniz. Hatta beklemezsiniz, çünkü bu durumda genellikle “kimseden bir güler yüz görmüyorum” seklinde yakınıyor olursunuz. Aynanın karsısına geçip, o an ki yüzünüzü görseniz, eminim siz de kendinize gülümsemezdiniz. Benzer benzeri çeker. “Çekim Yasası”, “Sır”, “Secret”, ya da her ne ad verirseniz verin, ortada kesin olarak isleyen bir kural var. Bu kural benzer seylerin birbirini çekmesidir. Zihnimiz, düsüncelerimiz çekim gücündeki en önemli faktör aslında. Bir gözlemci olarak her seyi zihnimizle algılarız. Algıladıgımız her seyi yine zihnimizde tasnif ederiz. Peki neye göre? Daha önceki deneyimlerimizde gördügümüz o “sey” bize hangi duyguyu yasattıysa, dogrudan o duygunun çekmecesine. Ya da ilk defa yasanan bir olaysa onu da hissettigimiz sonuca göre yeni bir klasöre koyarız. Size basit bir örnek vereyim. Yıllar önce bir kuruyemisçinin önünden geçerken, mis gibi taze kavrulmus çerezlerin kokusu o kadar güzeldi ki, hemen içeri girip küçük bir kese kagıdı içine biraz çekirdek, fındık, fıstık doldurttum. Bir yandan yolda etrafıma bakınıyor, bir yandan elimi kese kagıdına daldırıp çerezleri agzıma atıyordum. O anda agzıma tuhaf bir tat geldi ve ne ısırdıgımı anlamak için elime baktıgımda, karsımda çıtır kavrulmus bir K.K.B ( kumral kalorifer böcegi) ile karsı karsıyaydım. Hemen yere tükürdüm. Kesekagıdını en uygun yere fırlatıp attım, igrenerek ve söylenerek yürümeye devam ettim. Bu olay benim zihnimde dogrudan igrenme dolabında, en üst rafta yeni bir klasör açtı. Bu klasör yukarıdaki olayın her detayını ( üstelik o an var olan, ama benim farkına varmadıgım detaylar da buna dahil) içeriyordu. Bu klasörleri sakın ola basite almayın, orada kayıtlı bilgilerden yalnızca birisini bile anımsasanız, görseniz, duysanız ya da koklasanız hemen harekete geçer. Size dosyanın içinde kayıtlı yasanmıs ne varsa hepsini hatırlatır. Hepsini hatırlatmasa bile sonucun verdigi duyguyu, hissi hemen harekete geçirecektir. Zihnimde bu klasörü açtıktan sonra uzun süre kuruyemis yiyemedim, herhangi bir alısveriste sürekli kesekagıtların içlerini kontrol ettim. Hatta tarlada ayçiçeklerini gördügümde bile igrenmeye varacak kadar ileriye götürdüm bu olayı. Ve hemen her seferine igrenmek için bir sebep buldum. Çünkü evren bana istedigim duyguyu yasatmak üzere çalısıyordu. Taa ki zihnimdeki klasörlerle evrenin baglantısını anlamaya baslayana kadar. 7sin sırrını çözünce bir daha basıma böyle bir olay gelmedi ve ben artık keyifle kuruyemis yiyor ve hiçbir kötü deneyim yasamıyorum. Zihnimiz duyguları iyi ya da kötü olarak ayırt edemez, olaylar zinciri sonucunda hissettiklerimize göre tasnif yaparlar. Bu klasörler algıda seçicilik yaratırlar ve biz klasörlerimizdeki bilgilerin benzerlerini günlük hayatın içinden seçeriz. Öncelikle seçeceklerimiz ise en çok kullanılan klasörlerdir, çünkü onlar o kadar çok kullanılıyorlar ki, bir türlü dolaba kaldırılamıyor, hep masanın üzerinde gözümüzün önünde kalıyorlar. Zihnimizdeki her klasör aynı zamanda evrenle sürekli baglantı halindedir ve bu sayede hep benzer deneyimleri çagırırız. Masa üzerindeki klasörler evrende de öncelik sahibidir. Onların baglantıları bakımlı ve daha kalındır, kullanıldıkça gelisirler. Bu arada unutmayın, bazen masanın üzeri o kadar dolu ve karısık olur ki, biz bile hangi dosyaların açık orada durdugunu bilemeyiz. Bu farkında oldugumuz ve olmadıgımız klasörler ise evrene bizim neyi deneyimlemek istedigimizi iletirler. istedigimiz hayatı, deneyimleri, duyguları kendimize çekebilmek için evrene dogru mesajları göndermeyi, klasörlerimizi düzenlemeyi, temizlemeyi ögrenmeliyiz. Bunu ögrenmenin yolu evrene güvenmekle baslar. Hesap kitap yapmadan, evrene güvenerek istemek. Genellikle hepimiz birçok sey isteriz ve istedikten sonra bunun nasıl olabilecegine dair hesap kitap yapmaya baslarız. Hesap kitap sonucunda mantıklı bir yol göremezsek istegimizin olacagına dair güvenimiz azalır ve süphe duyarız. Süphe duydugumuz anda “ya olmazsa” lar beynimizde yankılanır ve sonunda “ya olmazsa” galip gelir. Peki süphe olmazsa ne olur? Yine kendimden bir örnek vereyim. 1995 Yılının ilk aylarında yolum istanbul’da Beyaz Yıldız adında bir danısmanlık ofisine düstü. Bu danısmanlık ofisinde üç aylık bir Pozitif Düsünce Gücü egitimi veriyorlardı. Karsımdaki kisiye o kadar güvenmistim ki, hemen egitimi almak istedim. ilk hafta bana istediklerimi bir deftere yazmamı ve aklımda herhangi bir olumsuz düsünce, fikir belirirse ya da agzımdan herhangi bir negatif cümle çıkarsa içimden “İPTAL” dememi istedi. Aslında hayatımda her sey yolundaydı ama denemeye de degerdi. Bir gün boyunca ne istesem diye düsündüm ve ardından deftere yazmaya basladım. Tabii tüm bu süreç içine ne kadar çok “İPTAL” demek zorunda kaldıgımı belirtmeme gerek yok sanırım. maasım iki kat artsın altımda bir araba olsun (rengini modelini bile yazdım) evden çalısayım ve sabah erkenden köprü trafigine girmek zorumda kalmayayım yazdıklarımı götürdügüme bana hocamın ilk söyledigi, simdi bunları simdiki zamanda sahipmis gibi yazmamdı. Hemen maddeleri düzelttim. ben her ay düzenli olarak ..... YTL kazanıyorum Her yere .... marka... model..... renk arabamla gidip geliyorum. Her sabah dokuzda kalkıp evdeki ofisimden çalısıyorum. Ardından bunu her sabah kalktıgımda tekrarlamaya basladım. Aradan bir hafta geçtiginde eski bir arkadasım telefon açtı. Gazetede yabancı bir firmanın is ilanını görmüs ve tam bana göre oldugunu düsünmüs. Hocam bana karsına isaretler, fırsatlar çıkacaktır sakın hiç birini atlama diye tembihlemisti. Hemen firmaya özgeçmisimi faksladım ve bir hafta sonra görüsmeye çagrıldım. Bir otel lobisinde yapılan görüsmeye gelen o kadar çok aday vardı ki, bir an ümidim kesilir gibi oldu. Hemen içinden “İPTAL” dedim. Sıra bana geldiginde birde ne göreyim. Yabancı firma sahiplerinin yanında eskiden tanıdıgım baska bir is arkadasım oturuyor. Hemen sohbete ve ardından görüsmeye basladım. Bana tam o an aldıgım maasın iki katını teklif ettiler ve çalısmak için bir arabaya ihtiyacım oldugunu söylediler. Arabam yok dedigimde problem olmadıgını bana toplu avans gönderebileceklerini ve sonra bunu çok küçük miktarlarla maasımdan kesebileceklerini eklediler. Kulaklarıma inanamamıstım. Son olarak Türkiye de bir ofislerinin olmadıgını ve evim müsaitse eger isi evimden yürütmemi istediler. Hemen evet dedim. Sanki biraz oyalanırsam büyü bozulacak zannettim. Otelden çıktıgımda hala yasadıgım olayın sokundaydım. Eve dönüs yolunda hem evrene tesekkür ettim, hem de bu keyifli oyunu her zaman oynamaya karar verdim. 1995 yılının baslangıcı hayatımın tamamen degismesine sebep oldu ve o günden beri evrenle baglantımı kesmemek için çalısmalarıma hiç ara vermedim. Hayatım güzel bir serüvene dönüstü ve etrafımızın ne kadar çok mucizelerle çevrili oldugunu gördüm. Simdi hep birlikte bu serüvenin içine atılalım ve birlikte bu çalısmalara baslayalım. Haftaya ve belki ondan sonraki birkaç hafta evrenle akıs halinde ve baglantıda olmak için neler yapmamız gerektigi üzerinde duracagım. Önümüzdeki haftaya kadar öncelikle “İPTAL” çalısması yapalım. Aklınızdan olumsuz bir sey geçtiginde; herhangi bir konuda kaygı, endise, süphe, korku duydugunuzda; öfkeli oldugunuzda ya da agzınızdan olumsuz ---------- Post added 01.02.17 at 15:21 ---------- bir cümle çıktıgında bir hafta boyunca kocaman bir “İPTAL†deyin. Bu arada evrenden ne isteyeceginizi de düsünün isterseniz. Gelecegi tahmin etmenin en iyi yolu onu tasarlamaktır†Russell L. Ackoff Kocaman bir “ PTAL†Geçen hafta bahsettigim “ PTAL†çok basit bir çalısma olmasına ragmen, farkındalıgınızı artırmak ve zihninizi kontrol etmeyi ögrenmek için çok etkili bir yöntemdir. Bu çalısma sayesinde bir süre sonra, zihninizde fark etmeden beliren düsünceleri yakalamayı ve onları süzmeyi ögrenirsiniz. “ PTAL†çalısmalarınızın ilk filtresidir. Bu süzgeçten sadece sizin izin verdiginiz sözler, duygular, düsünceler ve cümleler geçebilir. Filtreden geçen her sey arınmıs, pozitif, iyi niyetli, sevgi dolu ya da nötr durumdadır. Geçen haftaki yazımı okuduktan sonra bu çalısmayı yapmaya karar verenler, aslında günlük hayatımızda ne kadar çok “ PTAL†tusuna basmamız gerektigini fark etmislerdir. Bir yandan “ PTAL†çalısmanızı günlük hayatınızda sürdürürken, diger yandan bundan sonraki asamaya geçelim isterseniz. Olumlamalar , size özel, sizim seçtiginiz mıknatıslardır. Olumlamalarınızı belirlerken hayatınıza ne çekmek istediginize karar vermelisiniz. Ardından bunu en basit cümlelerle, simdiki zamanda, su an sahipmis gibi, pozitif bir kurguyla yazmalısınız. Olumlamalarda “istiyorum, olacagım, olacak, vs.†gibi gelecege yönelik cümlelere yer yoktur. Tüm varolus anın içindedir ve yasam sadece anda mevcuttur. Evren bilinci de sadece anda vardır. Onun geçmisi ya da gelecegi yoktur. Hep simdidedir. Evren bilincinde “gelecek†hep “gelecek†olarak kalır. Zaman farklılıkları sadece bizim göreceli dünyamıza aittir. Bu yüzden bu altın kuralı unutmayın. steginiz her ne olursa olsun mutlaka “simdiki Olumlamalarınızın içinde kişisel gelişimden tutunda, sevgi, maddesel arzular, başarı, mutluluk, sağlık, ..... her şey olabilir. Buradaki sınır sizsiniz. Başlangıçta “az isteyeyim, şimdilik ancak bunu başarabilirim, bu benim ilk denemem†diye düşünürseniz, size az gelecektir. Çünkü isteğiniz budur. Hemen başlar başlamaz “ ne istersem gerçekleşir†inancına sahipseniz, o zaman daha ilk siparişte istediğinizi alabilirsiniz. Burada miktarı ve süreyi sizin inancınız belirler. Bir önceki yazımda bazı olumlamalarımdan bahsetmiştim. O dönem bir arkadaşım da benimle birlikte pozitif düşünce eğitimi alıyordu. Ancak arkadaşım, işin sihri kaçar diye olumlamalarımızı birbirimizle kendi kurrs sonuna kadar paylaşmamamızı istemişti. Üç ayın sonunda birbirimize olumlamalarımızı gösterdik. Arkadaşım, üç ay içinde herhangi birinden bir paket iyi bir marka çikolata gelmesini istemişti. Olumlaması da bu yöndeydi. Gerçekten de iki buçuk ay içinde hiç beklemediği birinden bir kutu çok lezzetli çikolatasına kavuştu. Çikolataları bizimle paylaştı, ancak yine de bunun olumlaması olduğunu bize söylememişti. Ben ise, daha iyi bir iş ve yeni bir araba için olumlama yapmıştım ve olumlamalarımda süre de koymamıştım. Evren her ikimizinde isteklerini gerçekleştirdi. Hocamız bizi isteklerimiz ile ilgili olarak hiç yönlendirmedi. İstediklerimizin gerçekleşmesi ve gerekli inanca sahip olmamız için, onları hiçbir etki altında kalmadan kendimiz belirlemeliydik. Bize sadece “isteyin, gerçekleşsin†dedi. İsteklerimizin sınırları tamamen kendimize aitti. Olumlamaları zihninizdeki klasörlere yerleştirebilmeniz için, onları bir süre tekrar etmelisiniz. Zihninizin alıcılarının en açık olduğu saatler gece uykudan hemen önce ve sabah uykudan uyandığınızdadır. Bu yüzden bu saatleri iyi değerlendirmek gerekir. Olumlamalarınızın etkili olması için, bu saatlerde onları mutlaka kendinize tekrarlayın. Taa ki zihniniz bu olumlamaları kabul edene kadar, yani kayıtsız şartsız inancınız oluşana kadar. Bu süre bazılarınız için 3 gün, bazılarınız içinse 40 gün olabilir. Kavuşma heyecanını yitirmeden sabırla geçirilmesi gereken bir süreç. Ancak altını çizmeliyim; bu çalışmalardaki en önemli faktör güvendir. Evrenin isteğimizi gerçekleştireceğine dair güven. Güvendiğiniz dostunuzdan ya da yakınınızdan bir şey istediğinizde onu sadece bir kere söylemeniz yeterlidir. Çünkü onun bunu yerine getireceğine inandığınız için talepte bulunursunuz. Evren size en güvenilir dostunuzdan daha yakındır. Aranızdaki bağ anne-çocuk arasındaki bağdan bile güçlüdür. Bu yüzden olumlama çalışmalarınız dışında, lütfen güvensizlikten kaynaklanan tekrarlardan uzak durun. Hatta olumlamalarınızı düşünmeyin bile. Üzerinde fazla düşünerek blokaj oluşturabilir, güveninizi yitirebilirsiniz. Olumlamaları belirli bir süre sistematik olarak tekrar etme sebebi evrene olan güvensizlik değil, zihninizi istediklerinize programlamaktır. Bu ikisi birbirine karıştırılmamalıdır. Çünkü bu sistemli çalışma sayesinde zihniniz endişe ve kuruntudan uzak kalmaya programlanacak ve negatif düşünceler üretmeyecektir. Ola ki yine de olumsuz bir düşünce zihninizden geçti, burada hemen “İPTAL†tuşunu devreye sokmak ve kocaman bir “İPTAL†demek yeterli olacaktır. Olumlamalara başlar başlamaz farkındalığınızı artırmalı ve çevrenizde/içinizde olan bitene dikkat kesilmelisiniz. Bir yerden gelen bir davet, sizi isteğinize ulaştırabilecek yol olabilir. Ya da zihninizde birden beliren bir arkadaşınızın ismi, evrenin onu aramanız için bir sinyali olabilir. Hatta ardından o kişi “tesadüfen†karşınıza çıkarabilir. Tesadüf yoktur. Bu gibi durumları değerlendirin. O arkadaşınızdan duyacaklarınız sizi ihtiyacınız olan tarafa yönlendirebilir. Lütfen sezgilerinize ve çevrenize dikkat edin. Evren sizi birçok değişik yoldan isteklerinize kavuşturacaktır. Günlük hayatınızda hiçbir olayı hafife almayın ve özellikle dikkatinizi çekmeye çalışan olayları önemseyin. İlk başta bazı şeyler gözünüze çok hoş görünmese de, sizi nereye yönlendireceğini bilemezsiniz. Bunların hepsi evrenin birer işaretidir. Evrenin kuryesi yoktur. O paketini size ulaştırırken maddi/manevi herşeyi, insanları, olayları, duyguları, sezgileri, rastlantıları, rüyaları, sözleri vs. paket servisi olarak kullanabilir. Evet, ilk filtreniz olan “İPTAL†çalışmanıza bir de “Olumlama†mıknatısı ekledik. İkinci bir filtre olarak, fiziksel bedeninizle sıkı bir bağlantı halinde olan enerji bedeninizi evrenle yeniden uyumlamak için bazı çalışmalar yapmanız gerekiyor. Unutmayın, evrenle bağlantı halinde olmak sadece isteklerinizin gerçekleşmesi için değil; aynı zamanda huzurlu, mutlu, sağlıklı bir hayat içinde gereklidir. Fiziksel bedeninizi ve enerji bedeninizi evren ile uyumlamak için gerekli çalışmalardan sadece bir kaçına bu yazımda değineceğim. Bunlar, olumlamalarla birlikte başlamak için yeterli olacaktır. Bedeninizi arındırmak için, bu çalışmalar süresince çay, kahve ve gazlı içeceklerden uzak duruyorsunuz. Sabah kalkar kalkmaz aç karnına sıcağa yakın ılık su içiyorsunuz. Gün boyunca sıvıya ihtiyaç duydukça bol bol yine aynı şekilde sıcağa yakın ılık su içmeye devam edin. “İPTAL†ve “OLUMLAMA†çalışmalarınızın yanında, bir de yukarıdaki basit kuralı uyguluyorsunuz.
__________________
Kaybettiklerim arasında en çok kendimi özledim, oysa ne güzel gülerdim.. |
#2
|
|||
|
|||
ALLAH razı olsun güzel çalışma
|
#3
|
||||
|
||||
Allah razı olsun bu güzel paylaşım için.
.
__________________
Hiç kimse vazgeçilmez değildir. Ve kimse kendini vazgeçilmez sanan biri kadar aptal değildir. |
#4
|
|||
|
|||
Çok güzel anlaşılır bir yazı olmuş. Ancak zihnimiz boşluğu sevmez.
iPTAL dedikten sonra iptal ettiğimiz konunun yerine ne koyacağız? İptal ettiğimiz negatif düşüncenin pozitifini sadece iptal diyerek koymak kolay değil, onun için an az bir yıl enerji/frekans çalışmalarını yapılmalı. |
#5
|
|||
|
|||
Cook guzrl bir paylasim sagol
|
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
ilk Adım Sizi Gitmek istediğiniz Yere Götürmez ama Olduğunuz Yerden Ayırır | Och | Pozitif Düşünce | 5 | 12.05.24 12:44 |
Dökülen Saçları yeniden çıkarmak - Saçın Yeniden Çıksın | RvP | Rukye ve Tedavi | 81 | 03.05.24 03:03 |
Kıyametin Dehşetli Sahnesi, İnsanın Yaratılışı ve Yeniden Dirilişin Delilleri | Gercek | Ölüm & Kabir & Kıyamet | 0 | 18.03.22 02:13 |
yeniden Doğuş | gunes | Güzel Sözler & aŞka Dair | 11 | 19.10.17 20:12 |
Geçmişi Yeniden Yaşadılar | SiLence | Parapsikoloji & Spiritüalizm | 2 | 21.03.17 14:02 |