Asansör dehşeti !! - Havas Okulu
 

Go Back   Havas Okulu > Evrensel Enerjiler & Parapsikoloji > Parapsikoloji & Spiritüalizm

Acil işlemleriniz için instagram: @HavasOkulu
Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
  #1  
Alt 31.01.17, 01:09
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 21.12.16
Mesajlar: 10,484
Etiketlendiği Mesaj: 1587 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart Asansör dehşeti !!

Zaten gün hiç güzel başlamamıştı. Önceki gece üçte yatmışım, nette işim vardı. Hesapta bugün Cumartesi, geç kalkıcaz. Ama mümkün mü? Sabahın on birinde çalıştırdı yine makineyi deli kadın. Mecazi olarak söylemiyorum, kadın gerçekten manyak. Temizlik hastalığı var, her gün, HER GÜN iki kere elektrik süpürgesiyle evi bir saat dolaşır. Allah belamı versin bi kere gece dört buçukta yukarıdan çamaşır makinesi sesi geliyodu! Belki de yukarda bi haltlar yiyolardır, duyulmasın diye açıyolardır sesini. Neyse ölmüş kadının günahını almayalım. Laf aramızda şimdi düşünüyorum da, aslında iyi oldu geberdiği. Bunu kayıttan siler misin doktor?

Adını bilmiyorum. Ben ona “Ayşen’in manyak annesi” diyodum. Doğru bildin, Ayşen onun kızı, valla sen de cinsin be doktor. Altı yaşında bir kız çocuğu hayal et. Nası? Çok şirin değil mi? Peki şimdi de şirin olmayan altı yaşında bi kız çocuğu hayal et. Olmadı mı? Peki altı yaşında ve itici tipli bir kız çocuğu hayal et? Edemezsin doktor, boşuna kasma, gözlerinle görmen lazım. Onları üst katıma Allah Baba yolladı doktor. Onlar Allah’ın belaları. Kız her gün evine arkadaşlarını çağırır, ortalığı yıkar, annesiyle çığırışır, orgu açar ve sesi sonuna kadar açıkken rastgele düğmelere basar, saatlerce… Arada sırada at gibi koştururken yere kapaklanıp zırlamaya başlar, ama o o kadar da kötü değil, en azından o da acı çekiyor, katlanmaya değer.

Kadının manyaklığına şarkı bile yazdım, biraz arak oldu ama, söyliyim mi?

Göklere, göklere yükseltin,

Yükseltin bu güçlü sesiiiiiiii,

Ayşen’in manyak annesiiiii…

Her neyse senin kafanda bi fikir oluşmuştur. Kalktım yüzümü yıkadım, sonra balkona çıktım, temiz hava alıcam, hesapta tabi. Balkonun parmaklıklarına aniden BAM diye bişey çarptı. Korkudan geriye düşüyodum nerdeyse. Kadın bu sefer de halı silkmeye başlamış. Diyorum ya, şanssızlık falan değil, direk planlı programlı işler bunlar, kadın bilinçli ve sistematik olarak hayatımı mahvediyor. Ama o da ne? Halının ucu bizim balkona kadar sarkıyor. Her silkelediğinde bir saniye orda duruyor. Ben o halıyı bi çekiversem… Bu kadar temiz bir cinayet olabilir mi? Sana yemin ederim çok istedim. Bir saniye içinde her şey bitebilirdi. Hiç kimse farkedemezdi. Kadın halıyla birlikte aşşağı uçsa… kafa üstü arabalara çakılsa. Yapmıycaktım tabi ama, ben yine de bi etrafa baktım, kimse yoktu, ama tam aşağıda bizim araba varmış. Neyse zaten yapmıycaktım.

Evde de kahvaltılık yok tabi. Nefret ediyorum sabah kalkıp aç aç dışarı çıkmaktan. Ev halkı kimbilir yine nerde. Eve bi ekmek bıraksalar olmaz mıydı? O ekmeği bırakmış olmaları ne kadar önemliydi benim için biliyo musun? Hiçbir şey gelmiycekti başıma, eski hayatıma devam edecektim. Seninle hiç tanışmayacaktık. Öööööffff…

Dışarı çıktım, merdivenlerden zemin kata indim. Ve tam o sırada asansörün kapısı açıldı. Ayşen’in manyak annesi karşımda, o da markete gidiyo herhalde. Hızlı adımlarla arayı açtım. Girdim markete, ekmek bitmiş, o saate kalmaması doğal tabi. Bakkal bakkal dolaştım, uykum bile açıldı. En sonunda bayat mayat ayarladık bi tane. Yolda gelirken tam da onu düşünüyodum. Yani hayatımı zindan eden bu aileden nası kurtulucam diye. Ya gerçekten aslında iyi oldu doktor. İyi oldu kabul ediyorum, ama bende sevinecek kafa mı kaldı anasını satıyım? Hem zaten günah, belaya sevinilmez.

Apartmandan içeri girdim, bi yerlerden kadın konuşması geliyodu. Yine birileri birileriyle kavga ediyor diye düşündüm. Ama sesler birinci kattan geliyordu. Hiç aldırış etmedim. Asansörü çağırdım, daha doğrusu çağırmak için düğmeye bastım, çalışmadı. Aslında bizim ev ikinci katta, ama kavga eden karıların yanından geçmek istemedim. Tabi asansör bozuk olduğu için başka çaremiz yok. Dikkat ediyo musun, nası sistematik olarak bela çekiyo beni?

Birinci kata geldiğimde kimsenin kavga etmediğini farkettim, gürültüler asansörden geliyordu. Dışarıda iki karşı komşu, Fahrigül Teyze, bi de karşısında oturan kadın – her kimse - kapıyı açmaya çalışıyolar. Asansörün camı kırılmış. İçerde kim var dersin? Evet, Ayşen’in manyak annesi, artı Ayşen’in kendisi. Ayşen gözükmüyodu ama zırlamalarından içeride olduğunu belli ediyodu. Hala daha kurtulma şansım vardı, ama son şansımı da harcadım:

“Teyze uğraşma boşuna yine elektrikler kesildi herhalde, baksana ışıklar da yanmıyo zaten”

“Sen bi yukardan çağırır mısın çocuğum asansörü?” dedi teyze.

“Elektrikler kesikken nası çalışçak ki asansör?” dersin ama nah kafa kadında. İlla çıkacam o düğmeye basacam. E tabi ben de çıktım bastım, hiçbişey olmadı, indim aşağıya, “bastım bişey olmadı” dedim. “Olsun sen hepsini tek tek dene, bak kadıncağız fenalaşçak içerde” ne dersin ki? Gebersin, çok da umrumdaydı mı diycen? Elimde ekmek, çıkarsın üst kata üçe. Sonra dörde beşe. Salaklık bende kadının dediğini yapıyorum. Onuncu kata geldim…

Aşağıdan çook silik, belli belirsiz sesler geliyodu. Bağırış inleyiş panik falan, “dur yapma” gibi bi laf duydum bi de. Bi yandan da ağırdan alıyorum, kadın çeksin cezasını diye. O esnada elektrikler gelmiş. Ben nerden bilebilirdim ki? Bastım düğmeye… Sanki o düğme asansörün değil de çığlık makinesinin düğmesiydi. Bastığım anda yukarıya dalga dalga çığlıklar yükseldi. Ne olduğu hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Kat göstergesinde “5” yazıyodu. Aman tanrım, resmen aşağıda milletin üzerine kızgın yağ döküyolar, karılar yine sebepsiz birbirine mi girdi acaba dedim. “6”, alt katlardan kapılar açıldı. “7” çığıran insan sayısı artıyodu, şimdi bi de merdivenlerde koşan ayak sesleri duyuyordum. Bu arada sanki biri osurdu, ama etrafta kimse yoktu ki, ben de artık biliyorum hötümün “8” ayarını. Nası görüş alanımın dışındaki bi insanın osuruğu bu kadar kesif kokar “9” ki? Ayak sesleri giderek yaklaşıyordu. Ve sonunda asansör geldi…

Kapıyı tuttum, çektim. Kapının açılmasıyla birlikte dalga dalga bir koku yüzüme rüzgar gibi çarptı, kafamı çevirmek zorunda kaldım. Hani seksen yaşında nineler olur ya, ayda bir giysi değiştirir üç ayda bir yıkanırlar, görüntülerinden önce kokuları girer görüş alanına, işte aynen öyle bi koku. Sonra.. sonra ayakkabılarımın ıslandığını hisettim. Yere baktım……. yerde… yerde… bir kan gölünün üstünde durduğumu farkettim. Kapının aralığından dışarıya kan akıyordu. Ve ben kapıyı açmış bulunmuştum! Zaten bişeyi hep önce yapar sonra düşünürüm. Ne geldiyse başıma bu aceleciliğmden dangalaklığımdan geldi! Olanı biteni farkedemeden ayakkabımın üstüne bişey düştü. Ne düşmüş diye yere baktım. Sen bakmaz mısın doktor? Ayağının üstüne bişey düşmüş, bakmaz mısın? Ben de öyle yaptım, baktım, anasını avradını s.ktiğimin yerine baktım. Tam bir saniye boyunca onun ne olduğunu anlayamadım. Ayağıma düşen Ayşen’in annesiydi. O baktığım şey de dildi. Dilini görüyodum, dişlerini görüyodum, yemek borusunu görüyordum, kıllara benzeyen şeyler de saçları olmalıydı. Yukarısı yoktu. Çenesinin üstü yoktu. Yemek borusundan oluk gibi kan süzülüp dilinin üstünden, dişlerinin arasından yere akıyordu. Biliyorum yaşamasına olanak yoktu ama… canlı gibiydi; elleri kolları bacakları, elektrik çarpmış gibi saçma sapan titriyordu. Sanki Nükhet Duru yere yatmış dans ediyor. Her titreyişinde kan biraz daha tazyikleniyor, sonra yavaşlıyor, sonra tekrar… Kimse bana kalkıp “ben kanı vahşeti severim” demesin. Anasını s.kerim! Sen dersen senin de ananı s.kerim. O vücuda tam iki saniye baktım, ambale olmuş olmasaydım hemen çekerdim kafamı, ama yeterince bakmıştım, kusmaya yeterince, hayatımın geri kalanına yeterince. Kadının üstüne kustum, midem boştu, safra kusuyordum, kusacak bişeyim yoktu, hava kusuyodum. Nefes aldıkça kokudan midem tekrar kalkıyor, tekrar hava kusuyordum. Arkamdan koşarak geldiler en sonunda. Hepsi yetmezmiş gibi bu sefer de çığlıklar başladı. Çığıran insanlar beni kendime getirdi. Ayağımı geri çektim. Ceset yere düştü ve dil yana sarktı. Kafası tam ağzından parçalanmıştı. Bu da mı bi işaret sence? Sabah akşam ölmesini istediğim biri sonunda ölmüştü, ve ben buna rağmen şoktan titriyordum. Elimde ekmek, tuttuğum yerden parçalanmış, yürüyerek ikinci kata indim, ki zaten o asansöre bi daha binmedim. Her katın camında şerit şeklinde kan vardı. Her kat hafiften kokuyodu. Veya bana öyle geliyodu. O ekmeği hiç yemedim.

Sevdiğim biri olsaydı, sevdiğim birisi ağzından parçalanmış, beyni birinci katta dili vücudu onuncu katta aniden, lamba gibi ampul gibi üstüme düşseydi? İşte o zaman Ayşen gibi olurdum. Ben kesinlikle unutmuştum, ama o da o asansördeydi. Bir daha hayatı boyunca konuşmadı. Bense, şu fotoğrafa bak, bu iki sene önceki halim. Beş altı ay sadece ölmeyecek kadar yedim, ölmeyecek kadar uyudum. O günden sonra zaten hiç et yemedim. Keşke yaşadıklarımı anlayabilseydin, ne zaman cesaretlenip et yemeye kalksam eti ısırdığımda sanki o kadının cesedini çiğniyormuşum gibi geliyordu. Onun çiğ parçaları ağzımda dağılıyordu.

Devamlı çizgi film, Şaban falan seyrediyodum, başka hiçbir şey kaldıramıyodum. Şaban biraz kafamı dağıtıyodu, ama er ya da geç gece oluyordu, kendimle başbaşa kalıyordum… Toplam tam on bir kilo verdim. Sen de bana yardım edemezsen zayıflıktan ölücem.

Sonuç olarak, hep dilediğim şey gerçekleşmişti, ne yazık ki gerçekleşmişti. Şöyle bi laf vardır doktor bilir misin: “Care for what you wish, you just might get it” Bu arada belki ilerde bi zayıflama merkezi açarım, şok yöntemiyle garantili zayıflama…



Alıntıdır..

__________________
Kaybettiklerim arasında en çok kendimi özledim, oysa ne güzel gülerdim..
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler
asansor


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevap Son Mesaj
Rüyada Asansör Havasokulu A Harfi Rüya Tabirleri 5 16.02.22 15:21
Asansör düğmeleri umumi tuvaletten çok daha kirli Tuana Sağlık 2 10.05.18 09:10


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 12:33.


Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
HavasOkulu.Com

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147