|
|
LinkBack | Seçenekler | Stil |
#1
|
|||
|
|||
Rüyalarda Telepati ve Durugörü
Bilimsel eğitim almış emekli bir yönetici olan Bob’un bana anlattığı iki durugörü rüyasına geçelim. Bob annesinin “biraz garip” olduğunu bilen fakat bu tecrübelerden dolayı eğlenen İrlanda kökenli bir adamdır. İlk rüyası 20 yaşındayken yaşadığı ilk DDA deneyimidir ve Bob’un Auckland’da büyük bir inşaat şirketinde işe yeni girdiği döneme denk gelmiştir. Bob o zamanlar yeni nişanlanmıştır ve nişanlısının ailesini ziyaret etmek için Limited Express ile Wellington’a gece seyahati yapmayı planlamaktadır.
Rüya Raporu: Kırık Bacak Patronumun yengesinin (biz Mary diyebiliriz) Waterloo Oteli’nin geniş otel girişindeki spiral bir merdivenden siyah beyaz kareli mermer zemine düştüğünü gördüm. Etrafına bir kalabalık toplandı ve bacağının kırıldığı anlaşıldı. Rüya sahnesi değişti ve yengesiyle birlikte uçakla seyahat eden patronumun arabasını Auckland’a geri getirmek için Wellington’a gitmem gerekti. Kendisi için arabayı sık sık kullanmak zorunda kalırdım. Uyandım ve arabayı bulup getirmek için şirketin talebini nasıl karşılayacağım konusu ve partiye gitmek üzere nişanlımla buluşmak için verdiğim söz zihnimi karıştırmış bir halde, yatağın ucuna oturdum. Ayarlandığı gibi Wellington’a trenle gitmeye, patronun arabasını almaya, partiye onunla gitmeye ve Pazartesi günü arabayı Auckland’a geri getirmeye karar vererek meseleyi çözdüm. Sonra rüyanın etkisinden çıkıp gülebildim; bu sadece bir rüyaydı. İşe geldiğimde sekreter, “Ne oldu tahmin et” dedi. Bir saniye bile düşünmeden “Mary düştü ve bacağını kırdı, benim gidip arabayı geri getirmem gerekiyor” dedim. “Aa öyleyse biliyorsun, patron seni aradı mı?” dedi. Trenle Wellington’a gittim, patronun arabasını aldım, herkesi gümüş renkli Jaguar ile etkileyerek partiye gittim ve eve geri döndüm. 40 yıl kadar sonra, hala aynı şirkette çalışırken şirket ürünlerinin müşteri değerlendirmesi için dolaşıyordum. Merkez tren istasyonunun karşısındaki Waterloo Oteli’nin önünden geçerken iş arkadaşım oteli göstererek “Alamadığımız tek iş” dedi. “Bir iki dakika durabilir misin? Bir bakmak istiyorum” dedim. Böylece ikinci kez otelin girişine baktım. Rüyamdaki kadar netti: resepsiyon masası solda, dönerli merdiven sağda. Onun düştüğünü gördüğüm basamağı size gösterebilirdim. Ah! Ya zemin? Halıların yeninde döşenmesi bitmemişti. Bir köşeyi kaldırdım ve işte siyah beyaz kareli zemin oradaydı! Bob ikinci durugörü rüyasını 50 yaşındayken gördü. Bu rüya da aynı şirkette aynı bölümde çalışan kuzeni John hakkındaydı. Rüya Raporu: Hastaneden Eve Uyandığımda rüyayı hala hissediyordum; evlerinin ön kapısında ayakta durarak utangaçlıkla karışık kocaman gülümsemesiyle içeri bakan kuzenim John’un canlı, basit bir resmi. Lacivert bir takım elbise giymişti ve kravatsız açık renk bir gömleği vardı. Hiçbir telaş, gerginlik veya hareket fark etmemiştim, sadece onun kendine özgü gülümseyişi vardı. O sabah, işe geldiğimde bir meslektaşım, “John’ın dün gece öldüğünü biliyor musun?” dedi. Bilmiyordum. Cenaze töreni sırasında ve yıllar sonra rüyayı düşündüm. John’ın ölümü hakkında dul eşiyle görüşmek için en uygun zaman iki yıl sonra geldi. O sabah John çok fazla göğüs ağrısı çekmişti ve eşi de onu Greenlane hastanesine götürmüştü. Bir dizi test yapılması gerekiyordu. Eşinin eve dönmesine ve sabahleyin hastaneyi aramasına karar verildi, böylece eşi eve gitti… Ancak, testler ciddi bir durum göstermediğinden John’a gece saat 23:00’te eve gidebileceği bildirildi. Karısını yeninde aramaktansa bir taksiye bindi. Eve gelince duşa girdi ve karısını rahatsız etmek istemediğinden gidip misafir odasına yattı. Sabah karısı ona bir bardak çay getirdiğinde ölmüştü. Hastaneden eve döndüğünde John’ın ne giydiğini hatırlayıp hatırlamadığını sordum. Lacivert takım elbise ile açık renk gömlek giydiğini ve kravat takmadığını anlattı. Önceki rüyanın bir eylem hazırlığı, sonrakinin de kuzeniyle şuurdışı bir vedalaşması olması dışında Bob’ın bu iki sahneden herhangi birini yakalamak için herhangi bir önemli amacı varmış gibi görünmüyor. Bunların her ikisi de başkalarının hayatlarındaki önemli olaylar olmalarına rağmen, kendi hayatındaki pekçok başka olay onun üzerinde daha büyük etkiler bırakmıştır. Bunlar, kişinin özellikle geliştirmediği, kendisinde zaten kalıtımsal olarak bulunan bir psişik yetenekle, rastgele yakalanmış gibi görünmektedir. DDA (Duyu Dışı Algılama), insanın doğal bir yeteneğidir ve muhtemelen çoğumuzda değişik derecelerde mevcuttur. Dolayısıyla, her insani beceri gibi iyilik veya kötülük için kullanılabilir. Son olarak bir uyarı: Durugörü, çok süptil seviyede algılama berraklığına bağlı görünen bir yetenektir. Diğer herhangi bir iletişim biçimindeki kadar yanlış algılama içerebilir. Canlı bir durugörü rüyası veya vizyonu, genelde doğru olabilir, fakat bazı doğru olmayan ayrıntılar da söz konusu olabilir. Bu yeteneğe sahip kişilere sesleniyorum; bir kişiye başka birisi hakkında bir imaj iletiyorsanız, onların iznini alarak ve bu sırada onların duygularına saygı göstererek duyarlılıkla davranmak gibi ahlaki bir sorumluluğunuz var, sakın unutmayın! Margaret B. Bowater; Ruh ve Madde; Ağustos 2001 *Durugörü: Durugörünün çok yaygın bir alanı vardır. Durugörü (ruhsalgörü de denilebilir), beş duyunun dışında eşyaları ve fikirleri algılama ve görmedir diyebiliriz. Esas itibarıyla duyularla ilgisi olmayan ruhsal bir yetenektir. (Ansiklopedik Metapsişik Terimler Sözlüğü; Ergün Arıkdal; RM Yay.)* |
#2
|
|||
|
|||
Paylaşım için teşekkürler, enteresan birşey, ne acayip sırlar mevcut şu kainatta.Allah’ın işine akıl sır ermiyor gerçekten.
|
#3
|
|||
|
|||
Rüyada Durugoz
durugoz çok merak ediyorum 2dir ruya gordum bununla ilgili ilk ruyamda birseyler görucem karanlıktı göremiyordum dün gece rüyamı hatırlamıyorum sanki biri bana ogretiyordu birseyler görüyordum hatirlamiyorum aydınlıktı heryer birden benim mürşidim kim rüyanın içinde ya başka varlik bana öğretirken karşılığında benden birsey isterse dedim hemen rüyamdan uyandım.. bilinçaltıma yerleştiği için mi bu tür rüyalar görüyorum..
. |
#4
|
||||
|
||||
Alıntı:
__________________
Ya ALLAH La ilâhe illallâh Yâ bâkî entel bâkî 2023..(Saff - 8)..2053 Hayat akıp gidiyor. Ertelemek, zaman kaybından başka bir şey değil. Sonrası olur da, sen olur musun acaba...? |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Telepati Ve Durugörü Arasındaki Farklar | Tuana | Telepati | 1 | 23.04.17 11:32 |
Telepati-Durugörü | SiLence | Telepati | 1 | 25.03.17 02:59 |
Telepati ve Durugörü islamiyet Açısından Örneklerle Açıklama | madlen | Telepati | 0 | 25.03.17 02:41 |
Uzaduyum (Telepati) ve Ruhsalgörü (Durugörü) | SiLence | Psişik Yetenekler | 0 | 02.02.17 22:08 |