imajinasyon nedir - Havas Okulu
 

Go Back   Havas Okulu > Evrensel Enerjiler & Parapsikoloji > Parapsikoloji & Spiritüalizm

Acil işlemleriniz için instagram: @HavasOkulu
Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
  #1  
Alt 17.05.21, 00:59
 
Üyelik tarihi: 14.06.19
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 165
Etiketlendiği Mesaj: 4 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart imajinasyon nedir

Yaratılış imajinasyon ile başlar. İmajinasyodan da önce irâde söz konusdur. Bu nedenle, asıl konumuz olan imajinasyona girmeden önce, irâde kavramıyla ilgili bilgilerimizi gözden geçireceğiz. Ancak, irâdeye sâhip olmak canlılığın bir belirtisi, canlılara özgü bir nitelik ve canlılıkla birlikte var olan bir melekedir. Bu nedenle irâde ile imajinasyon arasındaki bağlantıya girmeden önce, can ve canlı sözcüklerinden ne kastedildiğine bakalım:

Enkarne varlıklarda irâdenin başladığı ruhsal gelişim düzeyi hayvanlık düzeyidir, bitkilerde irâde yoktur. İrâde melekesinin ilk ortaya çıktığı aşama hayvanlık aşamasıdır. İrâde melekesi; hayvanlık aşamasından başlayarak, beşer ve beşer üstü aşamalarda sürüp gider. İrâdenin başladığı gelişim düzeyinin genel gelişim süreci içindeki adı can aşaması'dır. Bu duruma göre, bitkilere enkarne durumda bulunan ruhlar henüz can aşaması'nda değildir. Varlığın gelişim süreci içinde can aşaması, kat edilip geçilecek bir merhaledir. Beşeriyet mertebesinden sonraki bir gelişim aşamasından sonra, irâde melekesi bizim anlayamayacağımız daha yüksek melekelerin yanında şimdiki önemini yitirecektir. İrâde, canlı varlıkların bir şeyi istemesidir.
Bu arada, irâde ile arzu'nun aynı şeyler olmadığını belirtmekte de yarar vardır: Arzu, bir şeye karşı sâdece eğilimdir ve daha çok, nefs kaynaklıdır. Arzu ile irâde arasında çok fark vardır. Çünkü eğilim gösterilen şeyin, yönünde irâde bildiriminde bulunmak ayrı bir şeydir: Bir şeye eğilim gösterebilirsiniz ama onu istemeyebilirsiniz, irâde bildiriminde bulunmayabilirsiniz. Arzu, belki; irâde aşamasına geçmemiş eğilimdir(temâyül). Bireyde arzu (eğilim, temâyül) var ama bu arzu irâde aşamasına fiiliyata yönelik bir etkinliğe / eyleme geçmemiş olabilir. Arzu, irâdeye dönüşmeden, imajinasyon başlamıyor. Arzuda ruhsal bir eğilim yokken, irâdede bilfiil istemeye yönelik bir ruhsal eğilim ve dolayısıyla imajinasyon vardır.

Yukarıda da belirttiğimiz gibi, imajinasyonun bir önceki aşaması irâdedir ama arzu değildir. Başka türlü bir söylem ile, imajinasyonun sâdece başlaması değil, bitişi de irâde iledir. İmajinasyon irâdesiz olamaz ve irâdesiz süremez. İmajinasyonu yönlendiren ve yöneten irâdedir. Ancak, ruhun maddeye bağlılığı yüzünden; yani, şuur daralmasından ve kapanmasından(1) dolayı irâde şuura geçmeyebilir. Yani, kendi irâde etkinliğinden haberdar olmayabilir. Dolayısıyla bir enkarene varlık beşerî ve dünyasal / maddesel koşullandırmalara kapılmış, iğvanın kurbanı olmuş(2) ve maddesel değerlerle ne kadar özdeşleşmiş ise, irâdî etkinliklerinden o kadar habersizdir. Hatta hayvanlar irâdeye sâhip olmalarına rağmen,onların kendi irâdelerinden habersiz oluşları bundandır (maddesel esâret altında oluşlarından).

İleri hayvanlık düzeylerinde ve beşerî aşamada, enkarne varlık maddenin esâretinden kurtulabildiği ölçüde, kendi irâdesini fark eder düzeye gelir. Maddeye bağımlılık, serbest irâdeyle ilgili şuura sâhip olma farkındalığını engeller. Örneğin, varlık spatyomun ilk aşamalarında, irâdeye elbette ki sâhiptir ama bırakıp geldiği bedenli yaşama hâla bağlılığından dolayı bunun (irâdeye sahip olduğunun) farkında değildir. Bundan dolayı da, spatyomun bu ilk aşamasında irâde dışı imajinasyon (kendiliğinden imajinasyon) varlığı bir süre etkisi altında tutar.(3)

Tüm varlıkların, kendi imajinatif etkinliklerinin tesirliliği altında olduklarını söyleyemeyiz: Kendi imajinatif melekeleri belli bir düzeye gelmemiş varlıklara, imajinasyonda yol kat etmiş olanlar yardım eder. Bir ruh varlığına egemen olan başka bir ruh varlığı; onun maddeleri üzerine, imajinatif etkinliği ile ve bu varlığın irâdesini kullanarak etkili olabilir ki, bu durum genellikle telkin ile ya da telkin altında kalmak ile karıştırılır.
Bunun deneysel örneklerini hipnotik çalışmalarda görürüz(4). Hipnozda, operatörün etkisi altında bulunan süje, operetörün oluşturduğu imajlara, (kendi serbest irâdesiyle) uyar. Burada en önemli koşul; süjenin irâdesinin her noktada, operatörünki ile uyuşma / örtüşme durumunda olmasıdır. Bu uygunluk ve örtüşme için, en uygun deneysel koşullar hipnoz durumunda ortaya çıkar. Ama bu durum, genellikle, yukarıda da belirttiğimiz gibi, telkin ve kendi kendine telkin şeklinde ifâde edilir. Böyle ifâde edilse bile, telkin içeriğinin de imajinasyona dayandığı ortadadır. Bu arada, hayvanlara telkin yapılamamasının açıklaması da ortadadır: Hayvanlara telkin yapılamaz, çünkü onlar imajinasyon melekesinden yoksundurlar.

İşte buraya kadar anlatılan esaslardan hareketle, spatyomdaki bir varlık da dünya yaşamında gerçekleştireceği beden ve yaşam şeklini spatyomda imajinatif etkinliklerde bulunarak saptar. Bu etkinliğin tesirliliği, varlık enkarne olduktan sonra bedensel ben üzerinde egemenliğini korur ama enkarne varlık(birey) bunu anımsamaktan yani, spatyomda kendi oluşturduğu imajinatif maketlere göre, kendi imajinatif maketlerine / kalıplarına göre yaşamakta olduğunu anımsamaktan acizdir. İrâdemizin bu tesirliliği o kadar kapsamlıdır ve bizler kendi irâdemizden o kadar habersiziz ki, bu nedenle böyle bir gerçeğin olduğunu rahatlıkla reddedenlerimizin sayısı az değildir.

(1) dar şuur, kapalı şuur: Varlıklar üç şuur türünden biriyle enkarne durumdadırlar: Açık şuur, dar şuur, kapalı şur. Bunlardan “açık” ve “kapalı” şuurlar, planlarını öyle yapmış, yaşam planları bunu gerektiriyor. Ama “dar” şuur, (ataletten / duraganlıktan ve kendinden habersizlikten dolayı) açık şuurun daralmış şekli olmaktadır.

(2) iğva : Beşeri varlıklar olarak bizler için her şey iğva aracı durumundadır ama bunları 3 ana grupta toplayabiliriz: İhtiyaçlar, icaplar, gelişim. Bununla birlikte iğvaya kapılmaktan korkmamak gerek; yeter ki, farkında olalım ve “bir elimiz hep göğe doğru” uzanmış olsun.(Sadıklar Planı Tebliğleri, Celse 64) bizi iğva edeni gerçek sanarak, onunla özdeşleşmeyelim.

(3) Burada durumdan habersiz olan, bedensel bendir. Ama varlık dezenkarne durumda ise, ruh varlığının spatyomdaki (fizik bedeni yeni terk etmiş olan) astral bedenidir.

Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler
imajinasyon, imajinasyon nedir


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevap Son Mesaj
Derslerde başarı ve özgüven için imajinasyon Naim Sembol dili - Bilinçaltı 6 23.02.24 18:26
Rabıta (imajinasyon) nedir? RvP işaretler 9 08.12.23 23:58
imajinasyon imgeleme La Tahzen12 Sorularınız 36 23.11.21 02:12
Avam nedir? Havas nedir? Bişey bilmeyen ben gibiler nedir? Kgumus Sorularınız 30 04.07.21 18:41
Aktif imajinasyon SiLence Parapsikoloji & Spiritüalizm 2 11.10.19 15:21


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 04:45.


Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
HavasOkulu.Com

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147