Bilinçaltının Gücü - Havas Okulu
 

Go Back   Havas Okulu > Evrensel Enerjiler & Parapsikoloji > Parapsikoloji & Spiritüalizm

Acil işlemleriniz için instagram: @HavasOkulu
Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
  #1  
Alt 25.03.17, 03:51
Güvenilir
 
Üyelik tarihi: 07.01.15
Bulunduğu yer: Adana
Mesajlar: 4,671
Etiketlendiği Mesaj: 131 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart Bilinçaltının Gücü

Arkadaşlar Joseph Murphy'nin Bilinçaltının Gücü adlı kitabı hakkında araştırmalarım sonucunda böyle bir yazı buldum ve sizlerle paylaşmak istedim. Kitabı 20 ayrı bölümde incelemişler ve kitap için genel değerlendirme yapmışlar.
Not: Kitabı okumanızı tavsiye ederim.

1. HERŞEY DÜŞÜNCEDE BAŞLAR :
Kendimiz için yarattığımız dünyadan hoşlanmıyorsak, hoşlanabileceğimiz yeni olaylar başlatabilecek bir dünya yaratma hakkı bize verilmiştir. Düşünce hem yönetici hem üreticidir. Hayatın erkek boyutu, hepimizin içindeki bilinçli ve yönetici düşüncedir. Dişi boyutu ise bilinçaltından gelen alıcı ve yaratıcı yollardır.
2. KENDİNİ YÖNETMENİN YOLU :
Bilinçaltı, bedenin yapıcısı olarak bilinir. Bedenin fonksiyonlarının otomatik olarak yürümesini sağlar. Bilinç emirleri verir, bilinçaltı da uygular. Bilinç; bilinçaltına direktifler verir. Bilinçaltı yalnızca emirler alıp bunları mantıki kıyaslamayla ( kurala dayalı çıkarımla ) yargılayarak yerine getirdiği için gönüllü hizmetkar adını alır. İnsanlar, gereksiz sınırlamaları kabul ederek kendilerini hipnotize ederler. İnsanlar kendileri için kurallar, yasalar koyuyorlar, sonrada bunların esiri olup mutsuz oluyorlar.
3. İSTE VE SAHİP OL :
Aklımızdan geçen şeyler ergeç ortaya çıkar. Bilinçli olarak düşünülen her düşünce, bilinçaltını etkiler ve bu etki, düşüncedeki güç ve arzunun derecesine bağlı olarak eyleme dönüşür. Bilinçli olarak yeni bir hayata başlamaya karar versek de bilinçaltına yeni düşünce biçimimizi işlemedikçe o, bir hafta, bir ay, bir yıl önce verdiğimiz emirleri yerine getirmeyi sürdürür.
4. KENDİNİZ OLMA CESARETİNİ GÖSTERİN :
İnsan kendisini küçümser ve sürekli başkalarıyla karşılaştırır.Yalnız bir insan dünyada ne yapabilir.? Çok şey. Büyük işler başarabilir. İnsan bilinçli olarak düşünebildiği, güvenle beklediği ve mümkün olduğuna inandığı her şeyi yapabilir. Evren sınır koymaz; biz inançlarımızla sınırlarız kendimizi. Bir insan kendini arıyorsa kaybettiği yere bakmalıdır. Acaba hiç tanımış mıdır kendisini? Hayatımıza hakim olmanın yolu bilincimizi kullanmaktan geçer. Yönetimi yürüten bilinçtir. Deneyimlemek istediğimiz şeylerin kalıbını hazırlayarak düşünce çeşitlerini seçiyoruz. Bilinç, hayatla nasıl ilişki kuracağımıza karar verir, ifade yollarını seçer.
5. AMAÇLARA ULAŞMAK İÇİN BEŞ İLKE :
İnançla başlayıp başarıyla son bulan beş basamak şöyle sıralanabilir:
1. Kendiniz için ideal zihinsel imajı belirleyin.
2. Çaba göstermeden, yalnızca inanmak hiçbir işe yaramaz.
3. Düşüncelerinizi kendinize saklayın.
4. Esnek olun; gerekirse plan değişikliği yapın.
5. Gözlerinizi hedeften ayırmayın, işi yarı yolda bırakmayın.

6. SINIRSIZ FİKİR KAYNAĞINI KULLANMA :
Hepimizin içinde, derinlerde yüzyılların bilgeliği yatar. Asla tüketilemeyecek, sonsuz bir yaratıcı fikirler kaynağı saklıdır içimizde. Yaratıcılığı geliştirmek için dört kural :
1. Düşüncelerinizi bir noktada yoğunlaştırın.
2. Derinlemesine düşünmek aceleye gelmez.
3. Fikirler geldiğinde hazır olun .
4. Şimdi fikirlerinizi kullanmaya hazırsınız.
7. YARATICI İMGELEMENİN GÜCÜ :
Yaratıcı imgelemeyi anlayarak ve uygulayarak tüm hayatınızı yeniden düzenleyebilirsiniz. Yaratıcı imgeleme sayesinde kişinin kendisiyle ve yaşadığı dünya ile ilgili inancını, dolayısıyla bu inancın ürünlerini değiştirmek mümkündür. Yaratıcı imgeleme ısrarla kullanılırsa, fikrin olduğu her yerde başarı da vardır. Hepimiz mucit olamayız. Fakat yaratıcı imgeleme bir çok yerde, hayatın basit şeylerinde de kullanılabilir.
8. KENDİNE GÜVEN NASIL OLUŞTURULUR :
Hepimiz kendine güvenin gerekliliğini biliyoruz. Bugün bir çok kulüp, dernek, birlik faaliyet göstermekte. Bunların hepsi bireyin güven duygusunu geliştirmek ihtiyacından kaynaklanıyor. Kişinin kendine güvenini yitirmesine neden olan korkulardan biri başarısızlık korkusudur. Her insan başarılı olmak ister. Onaylanmama korkusu ise yalnızca çocuklara ait bir sorun değildir; her yaşta insan bu korkuyu yaşayabilir. İşte, evde, okulda, nerede olursa olsun yaptığımız her şeyde hayatı, ifade ettiğimizi ve bu hayatın sonsuz ve mükemmel olduğunu anlamalıyız. İfade ettiğimiz bu hayat tüm hayatla birdir; bundan dolayı insanla Tanrı arasında veya insanla insan arasında ayrım yoktur.
9. İLK ADIM KARAR VERMEK :
Bilinçaltı sürekli olarak bilinçten gelen emirleri yerine getirir. Bilinçaltı, bilinç tarafından inanılan her emre yanıt verir. Kararsızlık olursa, her dakika fikir değiştirilirse, bilinçaltı karmaşaya düşer. Kesin kararlar vermeyi öğrenmeliyiz. İnsana seçme hakkı verilmiştir. Kullanıp kullanmamak kendisine bağlıdır. Unuttuğumuz bir ismi hatırlamak için kendimizi zorladıkça işimiz daha da güçleşir; bir an için rahatlayıp gevşersek birden hatırlayıveririz. Karar verirken de aynı şey geçerlidir.
10. KENDİNİ YÖNETME REFAH GETİRİR :
Her insanın kendine has bir refah, zenginlik ölçüsü vardır. Bu yüzden, para kazanmak refah bilincinin yan ürünlerinden biri olmasına rağmen, refah sahibi olmak ilahi büyük bir servete sahip olmak demek değildir. Gerçek refah içsel hakimiyetle başlar ki bu yaşamın har alanında zenginlik getirir. Para pis bir sözcük değildir. Kötü olan para değildir. Para zenginliğin kanıtıdır, takas için kullandığımız semboldür. İhtiyaç duyduğumuz şeyleri takas etmek yerine para kullanıyoruz. Demek ki para kötü dersek giyecekler, yiyecekler, yaşadığımız ev de kötü demektir. Kötü olan parayı çok fazla sevmek onu tüm iyiliklerin kaynağından önde tutmaktır. Ekonomik sistemi yermek kimseyi bir yere ulaştırmaz. Neye direnirseniz o da size direnir. Fikir birliğine varırsak hayata uyum sağlarız. Sevgi ve zenginlik birbirini tamamlar.
11. İŞLER KÖTÜ GİTTİĞİNDE NE YAPMALI
Hepimizin hayatında her şeyin kötüye gittiği zamanlar vardır; planlar ters gider, umutla beklenen kararlar gerçekleşmez, hastalık ve kazalar günlük hayatın akışını aksatır. Böyle zamanlarda hepimiz dayanacak bir şeyler ararız, güvenebileceğimiz iç kaynaklar bulmaya çalışırız. İşler ters gittiğinde gerçeği kanıtlama ve hayatımızdaki gücü gösterme fırsatına sahip oluruz. Var olan koşullara neyin neden olduğu gerçekten önemli değil. Samanlık yanıyorsa yangını neyin başlattığının ne önemi var. Sorulması gereken soru “Yangını söndürmek için ne yapmalıyım” olmalı. İnandığımız, kabullendiğimiz ve güvenle beklediğimiz her şeye sahip oluruz. Bu hayat tarafından doldurulmak üzere elimizde tuttuğumuz kalıptır. Bu büyük yaşam yasasını açıklamanın bir çok yolu var. Bu ektiğini biçmek, neden-sonuç ve benzer benzerini çeker yasaları olarak da adlandırılabilir.
12. ZAMANIN EFENDİSİ OLUN :
Zaman insanların sonsuzluk ölçüsüdür. Şimdiye kadar zamanla ilgili doğal olarak kabul ettiğimiz her şey insan düşüncesinin ürünüdür; görecelidir. Bilinçaltının düşündüğümüz gibi bir zaman kavramı yoktur. Hayatımızı yönetmesine izin verdiğimiz zaman programları kendi düşüncemizin ürünüdür. Evrensel bilinçaltında zaman ve yer yoktur. Bilinçaltı geçmiş veya gelecek diye bir şey bilmez. Hep şimdiki zamanda çalışır. Özne zihin denen bilinçaltı tamamıyla bilince bağlıdır. Tek akıl vardır; o da Düşüncenin evrensel havuzunun bireysel kullanımıdır. Bilinçaltına emirler verirken, onun zaman ve yerden habersiz olduğunu hatırlayalım. Onu koşullandıran bizleriz.
13. İYİ BİR BELLEK İÇİN DÖRT İLKE :
1) Dur-Bak-Dinle
2) Öğrenme süreci fikirlerin birleştirilmesine bağlıdır.
3) Sizin için çalışmasını istiyorsanız belleğinize güvenin.
4) Kendini yönetme, kesin sonuçlar getiren kesin bir eylemdir.
Net bir belleğe yaklaşımımızda dikkatsiz hiçbir şey olmamalı. Bizi etkileyen şeyler kolayca hatırlanır. Dikkat edersek, bilinçaltına kesin direktif verirsek, hatırlamak istediğimiz her şeyi hatırlarız. İyi bellek denen, çağırılmayı bekleyen bilgiyi hatırlama yeteneğine her yaşta sahip olunabilir.
14. SAKİNLEŞTİRİCİ HAPLAR ALMADAN RAHATLAMA :
Bugün çoğu televizyon reklamı, rahatlama veya gerilimden kurtulma ile ilgilidir. İnsan reklamlara inansa, gerilimden kaynaklanan başağrılarının ancak ilaçlarla yok edilebilecek kaçınılmaz bir dert olduğu sonucuna varırdı. İşyerinde yoğun bir günden sonra kendini tükenmiş hisseden bir çok insan bir bara koşturur ya da birkaç kadeh içki içmek için aceleyle eve gider; bunun kendilerini rahatlatacağını düşünürler. Fakat içki uyarıcıdır. Önce uyarır sonra aptallaştırır. Hepimiz hayatın dış kenarında çok hızlı hareket etmenin sonucu olan karmaşanın esaretine düşeriz sonra içimize dönmek, sakinleşmek ve asla karmaşaya düşmeyen, acele içinde olamayan ve rahatsız olmayan iç huzurunu yaşamak isteriz. Bu var oluşumuzun gerçeğidir. Onu anlamamızı bekler yalnızca.
15. ENDİŞELENMEYİ BIRAK, YAŞAMAYA BAK :
Endişe, zihinden dolaşan ince bir korku akıntısıdır, ne kadar uzun süre akarsa o kadar derin izler bırakır. Endişe her bakımdan bir sorun yaratıcıdır. Endişenin üstesinden gelmenin ilk adımı,endişenin hiçbir şey kazandırmadığını, sahibine zarar verdiğini en büyük arzularımızın gerçekleşmesine engel olduğunu, uzun vadede hayatımıza olumsuz etkileri olacağını kabul etmektir. Bu gerçekleri kabul ettik mi endişe alışkanlığından kurtulmanın gerekliliğini anlamaya başlarız.
16. KORKU SİZİ YENMESİN, SİZ KORKUYU YENİN ! :
Korku insanlığın bir numaralı düşmanıdır. Korku bir duygudur. Makul veya akılcı değildir. Her zaman için korkulacak bir şey vardır ve bu şey hakkında gerçek olmayan duygular geliştiririz. Düşmanınızın kim ya da ne olduğu hiç önemli değil, onun en güçlü silahı sizin korkunuzdur. Bu düşmandan korkmaya başladığınız an sizden güçlü duruma geçer. “Korkaklar bin kez ölür” derler. Her korku küçük bir ölümdür. Temelde her korku bir ölüm korkusudur. Ölümden korkmaktan kurtulursak hayatla korkusuzca yüz yüze gelebiliriz. Ölüme “son düşman” denir; aslında o yenmemiz gereken ilk düşmandır.
17. EVET, SİGARAYI BIRAKABİLİRSİNİZ ! :
Yapıcı ve yıkıcı alışkanlıklar vardır. Bilinçaltı ince eleyip sık dokumaz. Asla yargıda bulunmaz. Verdiğimiz emirleri harfi harfine yerine getirir. Biz emirleri veririz, bilinçaltı yerine getirmek için çalışır. Evet sigarayı bırakabilirsiniz; diğer herhangi bir alışkanlığınızı da yenebilirsiniz. Bu tamamen bilinçaltına verdiğiniz direktiflere bağlıdır. Kişi sigaradan kurtulmak istediğinde, bunun gerçekleşmesi için gerekli her şey yapılacaktır.
18. UYKUSUZLUK HASTALIĞINI YENEBİLİRSİNİZ ! :
Herhangi bir şeye dikkati yöneltmenin zihni uyanık tuttuğu bulunmuş; çoğu zaman uykun içinde geçerli bu. Uykunun mutlaka gerekli olmadığına, bedenimizin uyumadan da ihtiyacı olan dinlenmeyi sağlayabileceğine ikna olursak bizi uyumaktan alıkoyan endişenin hakkından gelebiliriz. Aklın kendini yönetme gücü sayesinde, sonuç olarak bilinçaltının uyku fonksiyonuyla ilgilenmesini sağlayan emirleri zihninize verebilirsiniz. Bir daha uyanık olarak yatakta yattığınızda kendi kendinize şunları söyleyin. “Şimdi uyuyacağım-Tüm bedenim gevşemiş durumda. Aklım dingin. Ben huzurluyum. Şimdi uykuya hazırım.”
19. CESARETSİZLİĞİN ÇARESİ :
Hepimiz ara sıra cesaretimizi yitiririz. Hayatın gerekli bir parçası olmamasına rağmen kimse ona karşı bağışıklı değildir. Cesaretini yitiren insan yalnız olmadığını, herkesin şu yada bu şekilde düş kırıklığına uğradığını anlamalıdır. Cesaretinizi yitirdiğinizi hissettiğiniz an, oturun ve önünüze bir parça kağıt koyun. Özel bir probleminiz varsa tüm ayrıntılarıyla kağıdın bir yüzüne yazın. Sonra, öbür yüzüne mümkün olan tüm çözümleri yazın. Sonra, başka bir kağıt alın ve hayatınızdaki cesaret verici her şeyi yazın. Kazançlarınız, arkadaşlarınız, yetenekleriniz v.s. Artık bitti deyinceye kadar yazın bunları kağıda. Hayatınızdaki cesaret kırıcı şeylerin tümünü de kağıdın öbür yüzüne yazın. Hepsini boşaltın. Bunu yaptıktan sonra, cesaret kırıcı şeyleri sıraladığınız taraftakileri birer birer çizin ve “Bununla işim bitti. Hakkımdaki gerçek bu değil” deyin. Şimdi tüm dikkatinizi hayatınızdaki cesaret verici şeylere yoğunlaştırın. Dikkatimizi verdiğimiz şeyler gelişir, büyür. Dikkatimizi iyiye, olumluya ve doğruya yöneltirsek yaşadıklarımız bunlar olur.
20. KENDİNİ İYİ YÖNETME, SÜREKLİ HUZURDUR :
Her erkeğin ve kadının amacı olan gerçek huzur bir sükunet halidir; rahatsızlık endişe, sıkıntı ve heyecanlardan sıyrılmaktır; hayat ve çevremizdekilerle uyum içinde olmaktır. Yaratıcı olmak için hayatla uzlaşmak gerekir. Her durumda dayanabileceğimiz iyi bir şey bulalım. Eski düşman direnci saf dışı etmenin en iyi yoludur bu. Her durumda olumlu karşılık vermeye çalışın. İyiyi bulun. Eleştiri veya suçlamada bulunmayın Bu yöntemi bir hafta kadar deneyin; sonunda yaratıcılığa giden yolu bulduğunuzu göreceksiniz.
SONUÇ :
A. KİTABIN ANA FİKRİ :
Evrenin en büyük gücüne sahibiz. Bu güç düşüncedir. Yaşamımızı yöneten şey aslında düşünme biçimimizdir. Psikojenez (düşünce+başlangıç) “her şey düşüncede başlar” demektir. Her birimiz evrensel zeka’nın birer fikri ürünüyüz. İster hoşlanalım ister hoşlanmayalım yaşadığımız dünya zihinsel bir dünyadır. Düşünce sonsuzdur. Düşüncenin insan beyniyle sınırlı olduğunu düşünmek bizi yanıltır. İnsan evrensel akılla birlikte kendi hayatını yaratır.
B. KİTABIN GETİRDİĞİ YENİLİKLER :
Düşünme biçimimiz bizi başarıdan başarıya ya da tam bir başarısızlığa götürebilir, bize sevgi ve mutluluk ya da yalnızlık ve sefil bir yaşam verebilir.
C. KİTAP HAKKINDA GENEL DEĞERLENDİRME VE TEKLİFLER :
İnsanın önünde gerçekten yeni bir ufuk açan bu kitapta Evrensel Akıl’ın bilgeliğini kullanabilmemizi sağlayacak,benliği sınırlayan düşünce kalıplarını ortadan kaldıracak, başarısızlığı olağanüstü bir başarıya dönüştürecek bilgiyi ortak bilinçten nasıl elde edebileceğimiz öğretiliyor. Yazar söz ettiği prensiplerin geçerliliğini kanıtlamış bir uzman olarak, yanılmaz bir otoriteyle insanın mucizevi gerçeğini gözler önüne seriyor. Evet hayatımızı, geleceğimizi düşüncelerimizle yaratıyoruz.
Not : Kitap özetlerindeki fikirler yazarların özel fikirlerini yansıtmaktadır

Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 15.04.19, 01:38
 
Üyelik tarihi: 14.03.19
Bulunduğu yer: izmir
Mesajlar: 169
Etiketlendiği Mesaj: 11 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Allah razı olsun

Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 20.09.19, 00:44
DiLara - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Manevi
 
Üyelik tarihi: 28.11.15
Bulunduğu yer: Yesil Gunes
Mesajlar: 630
Etiketlendiği Mesaj: 29 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

İnsanların Bilinç altları ne dendiğine değil, neyi demediğine, saklayıp tuttuklarına bakar, konuşurken kontrollü sustuğumuzda kontrolü kaybeder, zihin dişlilileri arasında çatur-çutur düz gider, kıyım yaparız, alır-verir-veriştiririz çoğu zaman.

İntiba kalblerin avıdır, Kalbler arasında suptil bir ağ vardır, bağ, bağlantı alttan altta gider, gelir, konuşurken sadece dil değil bağırsak,amigdala, hafıza, bilinç altına dair ne varsa ‘ o ‘ sahnede yerini alır.
Basiretle bakış yapılabilirse bir çok ipucu gelir muhatabın enerji alanından.

Örneğin bir iş görüşmesine, mülakata girecek onca kişi arasından sıyrılıp, o makamın vizyonunu sizinle paylaşacaklar.
Fakat, iç bünyede güvensizlik, telaş ve panikle iç ses alacaklarını hiç düşünmüyorum, benden bir cacık olmaz, alıpta başlarına işmi çıkartacaklar diye düşünüp, onaylı duruma girdiğinizde, sürüyün tepesinden hiç zahmet edip zaman harcamayın. Mülakat esnasında az evvelki negatif iç harcamalar kalplere, işe alacak olan ekibin vicdanına çarparak, eksi puana tabi tutacaklar.
Aynı yayını yankılamak vicdanlarada aynı intibayı verecektir.
İnanmadan inandıramaz başarılı olamazsınız, gayret Azim esmasının vizyonu.
Mevlanın, kalblere koyduğu hayat enerjisini barındırır.
Tohumu çatlatmak için önce toprağı temizlemek, sulamak ve sonrada harlamak gerek, insan önce kendine samimi olacak, nasıl olsa varlık Esmaların seyrinde, su akacak yolunu bulacaktır..

.
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 12.10.20, 03:51
 
Üyelik tarihi: 28.11.17
Bulunduğu yer: EDİRNE
Mesajlar: 110
Etiketlendiği Mesaj: 3 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Bilinçaltı gerçekten de istediğini veriyor. Kendi tespitlerimle gördüm. Önemli olan imajine edeceğimizi şeyi iyi detaylandırmak ve çocuksu bir kalple istemek ve unutmak. İşsel konularda da muhakkak çalışmak eklenmeli. Ben bu yasanın çalıştığına defalarca sonradan farkında olarak şahit oldum. Benim için en etkili iki hal var. Birinci kalp temizliği, çocuksu sevgiyle farkında olmadan bir şeyler ister, aman ya neyse deriz.Bu gerçekleşir.
O an, isteme anı, trans anı gibidir. Olunca da şaşırır bilseydim başka bir şey isterdim deriz. Aslında farkında olmadan evrenle kurduğumuz saf enerji ve trans hali, bizim talebimizin bize ulaşılabilirliği ne kadar kolaysa hızlı olmuştur. Çevre etkeni bu konuda çok önemlidir. Bir diğer hal ise gerçekten canınızın yanması halidir. Canınız gerçekten yandığınızda enerjisel açıdan çok yüksekteyiz. Düşününce negatif gibi geliyor ama değil. Canımız yandığında da kalbimiz, sevgimizi hissederiz. O an neler istersek istediğimizi bizim potansiyel durumuna ölçeklenerek bize gelir. İstediğimiz bize gelmesi ve bizim onun enerjisine yaklaşmamız doğrusal bir denklemdir. Biz ne kadar o şeye sahip olamaya layıksak o halimize ulaşma süremiz o şeyin bize gelme süresiyle doğrusaldır. İstisnalar vardır. Bu da çevredir. Bazen bizim istediğimiz çevremizdeki insanların potansiyeline uygundur ve dolaylı şekilde bu kişinin vasıtasıyla bize ulaşır. İçtenliğimiz arttıkça bize geliş hızındaki ivme artar ve her yol denenir. Bunlar benim tespitlerim yaşadıklarımdan. Olayları anlatmak isterdim ama bayağı özele girecek bu şekilde ifade etmek istedim. Gerçekten değerli bir kitaptır. Okumadan yaşadığımı farkkettiğim için okuyunca demek ki bana öyle gelmiyormuş dedirtmişti. İş olarak not düşmeliyim eylem malesef ki gereklidir. İş üzerinden talep için o işle ilgili bilgi, beceri sahibi olmak muhakkak gerekir. Bir de isterken kendinizi unutmayın. Bazen para isteriz ve gelir. Ama para kazanmayı istemek mahçubiyeti engeller.
Ek olarak da yatmadan önce merdiven tekniği ile bilinçaltımın kapısına sevgiyle soru sorarım. Rüyamda ne baskıladıysam gösterir. Örneğin bir gece aynı tekniği uygulayıp bilinçaltıma ne baskıladıysan dök, rahatla diyip uyumuştum. Rüyamda, çok konuşan sevgilimi ağzı dikişli; eski sevgilimi, çok yalancıydı, onun sesini duyamıyordum; bir bebeğin boğulduğunu gördüm.Aslında anne sıvısında boğulan bebek bendim. Bunları bir farklı zamanda baskılamışım ve rüyada açığa çıktı. Yavaşxyavaş çözümlemeler yapıyorum. Bilinçaltı bize cevap veriyor. Cidden bir gizem ya da ultra ileri teknoloji varsa bizim zihnimizdir. Belki zaman üstünlüğünü zihnimizin bilinmeyeriyle daha da aşacağız.
Bunlar benim ilk paylaşımım. Umarım farklı deneyimleri olan arkadaşlar da paylaşır. Paylaşımınızı tebrik eder. Katkılarınıza saygılarımı sunarım.

Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 10.11.21, 16:45
Üye
 
Üyelik tarihi: 13.08.21
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 60
Etiketlendiği Mesaj: 2 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Amelie Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Bilinçaltı gerçekten de istediğini veriyor. Kendi tespitlerimle gördüm. Önemli olan imajine edeceğimizi şeyi iyi detaylandırmak ve çocuksu bir kalple istemek ve unutmak. İşsel konularda da muhakkak çalışmak eklenmeli. Ben bu yasanın çalıştığına defalarca sonradan farkında olarak şahit oldum. Benim için en etkili iki hal var. Birinci kalp temizliği, çocuksu sevgiyle farkında olmadan bir şeyler ister, aman ya neyse deriz.Bu gerçekleşir.
O an, isteme anı, trans anı gibidir. Olunca da şaşırır bilseydim başka bir şey isterdim deriz. Aslında farkında olmadan evrenle kurduğumuz saf enerji ve trans hali, bizim talebimizin bize ulaşılabilirliği ne kadar kolaysa hızlı olmuştur. Çevre etkeni bu konuda çok önemlidir. Bir diğer hal ise gerçekten canınızın yanması halidir. Canınız gerçekten yandığınızda enerjisel açıdan çok yüksekteyiz. Düşününce negatif gibi geliyor ama değil. Canımız yandığında da kalbimiz, sevgimizi hissederiz. O an neler istersek istediğimizi bizim potansiyel durumuna ölçeklenerek bize gelir. İstediğimiz bize gelmesi ve bizim onun enerjisine yaklaşmamız doğrusal bir denklemdir. Biz ne kadar o şeye sahip olamaya layıksak o halimize ulaşma süremiz o şeyin bize gelme süresiyle doğrusaldır. İstisnalar vardır. Bu da çevredir. Bazen bizim istediğimiz çevremizdeki insanların potansiyeline uygundur ve dolaylı şekilde bu kişinin vasıtasıyla bize ulaşır. İçtenliğimiz arttıkça bize geliş hızındaki ivme artar ve her yol denenir. Bunlar benim tespitlerim yaşadıklarımdan. Olayları anlatmak isterdim ama bayağı özele girecek bu şekilde ifade etmek istedim. Gerçekten değerli bir kitaptır. Okumadan yaşadığımı farkkettiğim için okuyunca demek ki bana öyle gelmiyormuş dedirtmişti. İş olarak not düşmeliyim eylem malesef ki gereklidir. İş üzerinden talep için o işle ilgili bilgi, beceri sahibi olmak muhakkak gerekir. Bir de isterken kendinizi unutmayın. Bazen para isteriz ve gelir. Ama para kazanmayı istemek mahçubiyeti engeller.
Ek olarak da yatmadan önce merdiven tekniği ile bilinçaltımın kapısına sevgiyle soru sorarım. Rüyamda ne baskıladıysam gösterir. Örneğin bir gece aynı tekniği uygulayıp bilinçaltıma ne baskıladıysan dök, rahatla diyip uyumuştum. Rüyamda, çok konuşan sevgilimi ağzı dikişli; eski sevgilimi, çok yalancıydı, onun sesini duyamıyordum; bir bebeğin boğulduğunu gördüm.Aslında anne sıvısında boğulan bebek bendim. Bunları bir farklı zamanda baskılamışım ve rüyada açığa çıktı. Yavaşxyavaş çözümlemeler yapıyorum. Bilinçaltı bize cevap veriyor. Cidden bir gizem ya da ultra ileri teknoloji varsa bizim zihnimizdir. Belki zaman üstünlüğünü zihnimizin bilinmeyeriyle daha da aşacağız.
Bunlar benim ilk paylaşımım. Umarım farklı deneyimleri olan arkadaşlar da paylaşır. Paylaşımınızı tebrik eder. Katkılarınıza saygılarımı sunarım.
Ben imajinasyonla hayatımı etkileyen bir fobiyi en aza indirmek için çalışma yapıyorum fakat ya ben yanlış yapıyorum yada içerilerde bir çatışma var çözemedim henüz

Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler
bilincaltinin, gucu


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevap Son Mesaj
Sıfırın Gücü - Hiçlik.. HeartLess Sizden Gelenler 12 08.11.24 03:08
Doğum tarihine göre kişilerin özellikleri Yet80 Tecrübe Ettikleriniz 0 15.08.20 14:17
Doğum tarihi ve kişilik analizi DiLara Burçlar & Astroloji & Yıldızname 32 10.10.19 16:38
Bakara Suresi Açıklamalı Tefsiri Havasokulu Kuran-ı Kerim Tefsiri 82 03.07.18 22:33
İnsan vücudunun iç gücü "Kensou" SiLence Parapsikoloji & Spiritüalizm 2 03.04.17 19:49


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 22:43.


Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
HavasOkulu.Com
Havasokulu.com appears to be a website focused on "Havas ilmi," which involves various metaphysical and spiritual practices such as vefk (amulets), tılsım (talismans), bağlama (binding spells), celb (attraction spells), nazar (evil eye protection), rukye (healing through prayer), and other related topics like hadim, hüddam, and tasavvuf (Sufism). The site offers content related to personal development, metaphysical studies, and secretive or esoteric knowledge.

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147