|
|
LinkBack | Seçenekler | Stil |
#1
|
|||
|
|||
Tevratta incilde Ve Kur'anda Namaz
●1.1. Tevrat’ta Namaz🔻
Yahudilikte dua, ‘palel’ fiilinin karşılığı olarak kullanılmaktadır. Buna göre dua; dilekte bulunmak, uyarmak, günah çıkarmak, derin derin düşünmek, hatırlamak, şükretmek, hamdetmek, ibadet etmek, aracı olmak20 anlamlarına gelmektedir. Tevrat’ta dua/namaz, Allah’a yakınlaşma vesilesi olarak kabul edilir. Duayı/namazı ifade eden tefila kelimesi, Tevrat’ta yüz elli beş defa geçmekte ve Tanrı’dan dilekte bulunma anlamında;21 Yakmalık Sunu,22 Tahıl Sunusu,23 Esenlik Sunusu,24 Günah Sunusu,25 Suç Sunusu, 26 Kayin’in 14 M. Kâmil Yaşaroğlu, “Namaz”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi (İstanbul: TDV Yayınları, 2006), 32/350. 15 Muḥammed Murteża el-Ḥüseynî Zebîdî, Tâcu’l-ʿarûs min cevâhiri’l-ḳāmûs, tḥk. Abdüssettâr Aḥmed Ferâc (Küveyt: Matbaʿatü Hükümeti’l-Küveyt, 1385/1965), 38/437-438; Muḥammed b. Mükerrem İbn Manẓûr, Lisânü’l-ʿArab, nşr. Abdullaḥ Ali el-Kebîr (Kahire: Dârü’l-Meʿârif, 1119/1707), 4/2490. 16 Zebîdî, Tâcu’l-ʿarûs min cevâhiri’l-ḳāmûs, 38/437-438. 17 Mesut Okumuş, “Semantik ve Analitik Açıdan Kur’an’da “Salât” Kavramı”, Gazi Üniversitesi Çorum İlahiyat Fakültesi Dergisi 3/6 (Aralık 2004), 10. 18 Okumuş, “Semantik ve Analitik Açıdan Kur’an’da “Salât” Kavramı”, 10. 19 Alâuddîn Ebû Bekr İbni Mes’ûd Ḳāsânî, Bedâyiu’ṣ-ṣanâyi fî tertîbi’ş-şeʿāyi, tḥk. Ali Muḥammed Muavvez-Ali Aḥmed Abdülmevcut (Beyrut: Darü’l-Kütübi’l-İlmiyye), 1997, 1/454. 20 Gözeler, Sâmî Dinî Geleneğinde Salât, Savm ve Zekât Kavramlarının Semantik İncelenmesi, 56- 57. 21 Hakan Uğur, Tevrat’ın Kur’ân’a Arzı Kur’ân’ın Tasdik Ettiği Konular (İstanbul: Emin Yayınları, Bayrak Matbaası, 2011), 291. 22 Lev. 1: 1-14. 23 Lev. 2: 1-16. 24 Lev. 3: 1-17. 25 Lev. 4: 1-35. 26 Lev. 5: 14-19 Sunusu27 gibi hediye takdimi şeklinde -dualar olarak- anlatılmaktadır. Bu sunular/kurbanlar ile birlikte yakarış/namaz şeklinde bir ibadetten de bahsedilmekte,28 ilk meyvelerin çıkmaya başladığı ve öşür sadakalarının verilmesinden sonra kılınan bir namaz olduğu da bildirilmektedir.29 Tevrat’ta dua ve namaz, aynı anlamlara gelmektedir. Tevrat’ta seksen beş dua bulunmaktadır. Musa’nın,30 Hanna’nın,31 Süleyman’ın32 ve Hezeikel’in33 yaptığı dualar bunlara örnek olarak verilebilir. Yahudilikte günde üç vakit; sabah, öğleden sonra ve akşam vakitlerinde dua yapılmaktadır. Bu dua, ayakta durmak,34 diz çökmek,35 yere kapanmak (secde etmek)36 başını eğmek,37 elleri göğe açmak,38 başı dizlerinin arasına koymak39 ve oturmak40 şeklinde yapılmaktadır. ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ ●1.2. İnciller’de Namaz🔻 İnciller’de dua ve namaz ibadeti arasında çok sıkı bir bağlantı bulunmaktadır. Namaz ve duanın irtibatını ifade eden Matta İncili’ndeki pasajda Hz. İsa’nın öğrencileriyle birlikte Getsemani denilen yerde yüzüstü yere kapanarak dua ettiği42 ifade edilmektedir. Matta’da geçen bu pasajda Hz. İsa’nın yüzüstü yere kapanıp dua etmesi, İslam’daki namaz secdesi ve secdede yapılan tesbihat dualarını andırmaktadır. Hz. İsa’nın söz konusu davranışı onun namaz kıldığını düşündürmektedir. Matta’daki bu ifadelerin yanı sıra Markos’ta da yaklaşık olarak aynı bilgiler43 bulunmaktadır. Ayrıca Matta’da Hz. İsa’nın, öğrencileriyle yüksek bir dağa çıktığı sırada görünümünün değişerek yüzünün güneş gibi parladığı, giysilerinin ışık gibi bembeyaz olduğu, parlak bir bulutun onları gölgelediği, o buluttan bir ses ve hitap geldiği ve bu hitabı duyan öğrencilerin yüzüstü yere kapanarak secde ettikleri44 anlatılmaktadır. Tanrı’nın krallığının kurulmasının ardından insanların toplanarak Tanrı’nın huzurunda hesap vermesinin anlatıldığı Vahiy’de de bütün meleklerin tahtın önünde yüzüstü yere kapanarak Tanrı’ya secde ettikleri45 belirtilmektedir. Ayrıca Vahiy’de Yuhanna’nın, kendisine gelen meleğe tapmak için ayaklarına kapandığı ancak o meleğin kendisine; “Sakın yapma!”, “Ben de senin, peygamber kardeşlerin ve bu kitabın 27 Yar. 4: 3-4. 28 Yar. 13: 4. 29 Yas. 26: 5-10; 13-15. 30 Say. 12: 13. 31 1Sa. 2: 1-10. 32 1Kr.8: 15-23. 33 2.Kr.19: 15-19. 34 1Sa.1: 26; 1Kr. 8: 22. 35 Dan. 6: 11; Ezr. 9: 15. 36 Yeşu 7: 6. 37 Yar. 24: 26-48; Neh. 8: 6. 38 1Kr.8: 22; Mez. 28: 2. 39 1Kr.18: 42. 40 2.Sa.7: 18. 41 Uğur, Tevrat’ın Kur’ân’a Arzı Kur’ân’ın Tasdik Ettiği Konular, 291-297. 42 Mat. 26: 36-39. 43 Mar. 14: 32-38. 44 Mat. 17: 1-7. 45 Va. 7: 11-12. sözlerine uyanlar gibi bir Tanrı kuluyum. Tanrı’ya tap!46 dediği anlatılarak Tanrı’ya secde etmenin gerektiği bildirilmektedir. Günümüz Hıristiyanlık dünyasında herkesin kılmakla görevli olduğu bir namaz ibadeti bulunmamaktadır. Özelde ise bu ibadetin Ortodoks Süryâniler, Ermenî Gregoryen Kilisesi mensupları ile Ortodoks manastırlarında ruhbanlar tarafından yapıldığı; Ruslarda, Yunanlılarda, Kıbtilerde, Nasturilerde, Süryanilerde, Sırplarda, Ermenilerde, Bulgarlarda, Maronilerde, Keldanilerde manastırda kılınarak yerine getirilen bir ibadet olduğu görülmektedir.47 Nitekim Aramice ‘selota’, Süryanicede ‘slutho’ kelimelerinin namaz kelimesinin karşılığı olarak kullanılması48 da namaz ibadetinin Hıristiyanlık’ta aslen var olduğunu düşündürmektedir. ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ ●1.3. Kur’an’da Namaz🔻 Kur’an’a göre namaz, Allah (cc) tarafından risaletle görevlendirilen bütün peygamberlerin ümmetlerini yapmaya davet ettikleri bir ibadettir. Genelde tüm geçmiş ümmetlere namaz ibadetinin emredildiği, 49 özelde ise namaz kılmanın İsrailoğullarına/Yahudilere ve Hıristiyanlara da farz kılındığı ancak bu ibadetin zaman içerisinde ya bütünüyle terkedildiği ya da tamamen değiştirildiği anlatılmaktadır. Kur’an’da Musa’nın (as)50 ve kardeşi Harun’un namaz kılmakla emrolundukları,51 Hz. Musa’nın (as) kavminin de namazla emredildiği52 belirtilmektedir. İsa’nın (as) da ِ ن َ ل َ ع َ ج َ و ا ً ك َ ار َ ب ُ م َ ن ْ ي َ أ ا َ م نت ُ ُ ِ ك ان ص َ ْ و َ أ َ و ة َ َل الصَّ ة ب ا َ ك َّ الز َ و ا َ م ْ ت ُ م ُ د ا ًّ ي َ ح” Nerede olursam olayım beni kutlu ve erdemli kıldı ve bana yaşadığım sürece namazı ve zekâtı emretti.”53 ifadesiyle namazı bizzat kendisinin kılmakla emrolunduğu ve görevlendirildiği toplum olan İsrailoğullarına da namaz kılmalarını emrettiği belirtilmektedir. İsa’nın (as) ümmetinden olan Ashab-ı Kefh’le ilgili olarak “Bazıları ‘üzerlerine bir bina yapın’ dediler. Rableri onları daha iyi bilir. Sözü geçenler de ‘mutlaka onların yanlarında bir mescit edineceğiz’ dediler.”54 ayetinde geçen “mescit” kelimesi de ilk Hıristiyanların namaz kıldıklarını göstermektedir. Kur’an’a göre geçmiş ümmetlere namaz kılmak emredildiği gibi her Müslüman üzerine beş vakit namazını kılmak, zorunlu bir ibadet olarak emredilmiştir.55 Yukarıdaki veriler çerçevesinde Tevrat’ta ve İnciller’de de Kur’an’da emredildiği gibi bir namaz/dua ibadetinin bulunduğu, dolayısıyla bu bağlamda Tevrat’ta, İnciller’de ve Kur’an’da bildirilen namaz ibadetinin kurallar bakımından birbirleriyle ne kadar uyuştuğunu, aralarındaki paralelliğin veya zıtlıkların neler olduğunu görmek için İslam dinindeki namazın şartları baz alınarak bir karşılaştırma yapılacaktır. Bu karşılaştırma, 46 Va. 22: 6-9. 47http://dogrulus.com/yazi/1753/MAN-VE-ISLAM/PROF-DR-MEHMET-CELIKIN HRISTIYANLIK TARIHINE -DAIR-KONFERANSI.html (Erişim 19.05.2018). 48 A. J. Wensinck, “Salat”, İslam Ansiklopedisi, MEB (İstanbul: Milli Eğitim Basımevi, 1993), 10/112. 49 Kur’ân-ı Kerim ve Açıklamalı Meâli, 2008, Âl-i İmrân 3/39; Hûd 11/87; İbrâhim 14/40; Meryem 19/55; Lokmân 31/17. 50 Tâhâ 20/14. 51 Yûnus 10/87. 52 el-Mâide 5/12. 53 Meryem 19/31. 54 el-Kehf 18/21. 55 en-Nisâ 4/103. Tevrat’ta işaret edilen namaz uygulaması ile İnciller’de geçen ve namaz ibadetini imâ eden pasajlar arasında yapılacaktır. ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ ■2. Tevrat, İnciller ve Kur’an’da Namazın Şartları ve Rükûnları Tevrat, İnciller ve Kur’an’da, namaz öncesinde namaza hazırlığı içeren ve namaz esnasında yapılması gereken bazı kurallar ve ritüeller vardır. İslam dininde bu kurallara namazın farzları, şartları ve rükûnları denilmektedir. Zikredilen bu bilgiler çerçevesinde Tevrat’ta ve İnciller’de zikredilen namazın önce şartları daha sonra da rükûnları Kur’an’a arz edilmek suretiyle bir değerlendirme yapılacaktır. ☆☆☆☆☆☆★★★★★★ ●2.1. Namazın Şartları •Abdest: Kulun Allah’a (cc) yaklaşmak maksadıyla yaptığı ibadetlerin öncesinde Rabbinin huzuruna çıkmadan önce maddi ve manevi yönden temiz olması gerekmektedir. Bu temizlik, Yahudilik’te günde üç defa yapılması gereken dua ibadetinden; 56 sabah namazı dışında sadece ellerin yıkanması veya ellerle beraber ayakların da yıkanması (tevila) sabah namazında ise el, yüz ve ayakların yıkanması57 şeklindedir. İbadet öncesi yapılan bu abdest benzeri temizliğin zorunlu olduğu,58 günümüzde de mevcut olan Tevrat’ın açık hükümlerindendir. Buna göre Tevrat’ta belirtilen ve günümüz Yahudilerince de günde üç defa icra edilen dua ibadetinden önce mecburi temizlik anlamında bir abdestin olduğunu söylemek mümkündür. Ancak uygulamadaki farklılıkların şeriatlerdeki farklılıklardan kaynaklandığı düşünülmektedir. Hıristiyanlık’ta genel manada ibadetler öncesinde bir abdest olmamakla birlikte hem Yahudilik’ten ayrılma bir din olması ve Yahudilerin zikredilen Tevrat’ın hükmünü uygulamalarından etkilenmeleri hem de İsa’nın son akşam yemeğinden önce bir havlu alarak beline doladığı ve leğene su doldurarak havârilerin ayaklarını yıkadığı ve havluyla kuruladıktan sonra da “ben Rab ve öğretmen olduğum halde sizin ayaklarınızı yıkadığıma göre sizler de birbirinizin ayaklarını yıkayın! Size benim yaptığımın aynısını yapmanız için örnek verdim.” 59 şeklinde Yuhanna’da geçen pasajdan hareket eden Katolikler tarafından Yahudilik’tekine benzer bir şekilde temizlik yapılmaktadır. Kur’an’a göre abdest, namazın farzlarındandır. Namaz öncesinde abdesti olmayanın abdest alması, cünüp olanın gusletmesi buna imkânı olmayanların ise teyemmüm etmeleri farz olarak emredilmiştir.60 Yine Hz. Peygamber (s.a.v.), namaz öncesinde abdest almış ve “İşte bu benim ve benden önceki peygamberlerin abdestidir.”61 buyurmak suretiyle abdestin daha önceki peygamberlerin de uyguladıkları ibadet öncesi bir temizlik olduğunu bildirmiştir. Tevrat’a göre icra edilen dua ibadetinden önce mecburi temizlik anlamında ellerin ve ayakların yıkanması ve İnciller’de İsa’nın öğrencilerinin ayaklarını yıkayarak öğrencilere 56 1 Sa.15: 11; Mez. I. 36: 3; Mez. I. 38: 1. 57 Sabâḥ Nâci Eş-Şeyḫalî, “Yahudi İbadetleri, Namaz Çeşitleri, Vakitleri, Duaları ve Kılınış Şekilleri”, çev. Mustafa Ölmez, Marife Dini Araştırmalar Dergisi 18/2 (Kasım 2018), 662. 58 Çık. 30: 17-21; Lev. 8: 6. 59 Yu. 13: 4-16. 60 el-Mâide 5/6. 61 Ebû Abdillaḥ Muḥammed b. Yezîd el-Ḳāzvînî İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, tḥk. Muḥammed Fuâd ʿAbdulbâkī (Lâḥor: Dâru’l-Kütübü’l-Arabî, 1952), “Taharet”, 1 (No. 420). de aynı şeyi yapmalarını emretmesi doğrultusunda Hıristiyan Katoliklerin İslam’daki abdest alma gibi ayaklarını yıkayarak ibadetlerine yöneldiği ve kısmen de olsa hem Tevrat’ta hem de İnciller’de Kur’an’da bildirilen abdeste -birebir karşılığı olmamakla birlikte- benzer bir uygulamanın olduğunu göstermektedir. ★ •Gusül: Tevrat’ta guslü ifade eden kavram Mikve’dir. Mikve, su birikintisi anlamına geldiği gibi aynı zamanda kişinin suya dalıp çıkması şeklinde gerçekleştirdiği banyo anlamında da kullanılmaktadır.62 Tevrat’ta cinsî münasebette bulunan her erkek ve kadının kirli sayıldıklarından dolayı vücutlarının tümünün Mikve’de su ile yıkanmasının gerektiği,63 adet halinden temizlenen bir kadının ise yedi gün sonra Mikve’de gusül yaparak yıkanması emredilmektedir.64 İnciller’de ise guslün şekil değiştirdiği vaftiz uygulaması görülmektedir. İnciller’de Hz. İsa’nın Şeria nehrinde Hz. Yahya tarafından vaftiz edildiği ve İsa’nın bu uygulamadan (vaftizden) sonra dua etmeye başladığı65 belirtilmektedir. İnciller’de ifadesi geçen ‘Asli Günah’tan’ temizlenme anlamında icra edilen ‘Vaftiz Müessesesi’ Kur’an’daki gusül kavramına tekabül eden bir uygulama değildir.66 Hatta Ortaçağ Hıristiyanlığında yıkanmak günah olarak kabul edilmektedir.67 “Yahudilikteki manevi kirlilik vasıfları ve bunlardan arınma ibadeti olan yıkanma ibadeti, Hıristiyanlıkta ‘vaftiz’ adı altında yeni dine girişin bir ritüeli olarak bambaşka bir konuma oturarak yeni bir ibadet hâlini almıştır.”68 Vaftiz, Hıristiyan dininin oluşumu evresinde Hz. Yahya’nın vaftizi olarak uygulanmaktayken, Pavlus’tan itibaren İsa’ya iman etme ve ‘ilk günah’tan arınma ibadeti şekline dönüştürülmüştür. Kur’an’da ise âkıl bâliğ olan her mükellefe cünüplük durumunda cünüplüklerinden temizlenmeleri,69 hayız ve nifas halinde olan kadınlara temizleninceye (gusledinceye) kadar onlara yaklaşılmaması70 gerektiği, âyetlerle ve Hz. Peygamber’in (s.a.v.) söz ve uygulamalarıyla71 farz kılınmıştır.72 Necasetten Taharet: Tevrat’ta gusül anlamında kullanılan Mikve, aynı zamanda eşyaların ve elbiselerin temizlenmesi anlamında da kullanılmakta ve Yahudilikte bu 62 Yar. 1: 10; Çık. 7: 19; Lev. 11: 36; Yşa. 22: 11. 63 Lev. 15: 16-18. 64 Lev. 15: 19-28. 65 Mat. 3: 13-17; Mar. 1: 9-11; Luk. 3: 21-22. 66 Mehmet Şener, “Gusül”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi (İstanbul: TDV Yayınları, 1996), 14/213. 67 Bk. Ziya Kazıcı, Kur’ân’ı Kerim ve Garp Kaynaklarına Göre Hıristiyanlık (İstanbul: Osmanbey Matbaası, 1971), 44-45. 68 Kazıcı, Kur’ân’ı Kerim ve Garp…”, 44-45. 69 el-Mâide 5/6. 70 el-Bakara 2/222. 71 Buḫârî, “Gusül”, 5 (No. 275); Ebü’l-Ḥüseyn Müslim b. el-Ḥaccâc Müslim, el-Câmiʿu’ṣ-ṣaḥîḥ, tḥk. Muḥammed Fuâd Abdülbâkī (Beyrut: Dâru İḥyâi’t-Türâsi̱’l-Arabî, ty.), “Hayıż”, 3 (No. 310); İbn Mâce, “Tahâret”, 1 (No. 420); Süleymân b. el-Eş’as b. İshâk e’s-Sicistânî Ebû Dâvûd, Süneni Ebî Dâvûd, thk. Muḥammed Muḥyiddîn Abdulḥamid (Beyrut: Mektebetü’l-Aṣriyye, t.y.), “Tahâret”, 1 (No. 237). 72 Şener, “Gusül”, 14/213. anlama uygun olarak tatbik edilmektedir. Bu konu Mişna’nın Tofesta Bölümü’nde geniş bir şekilde anlatılmaktadır.73 İnciller’de maddi temizlik ve görünür pislikten/necasetten temizlenmenin gerekliliği hususunda bir bilgi bulunmamaktadır. Kur’an’da ise “Elbiseni temizle.” 74 âyeti ve Hz. Peygamber’in (s.a.v.) mescide bevleden bedevinin kirlettiği yerin temizlenmesini istemesi, 75 Cibril’in (as) Hz. Peygamber’in (s.a.v.) ayakkabısında necaset olduğunu bildirmesi üzerine Hz. Peygamber’in (s.a.v.) ayakkabısını çıkarması ve bu durumda olanların da aynı şekilde davranmalarını istemesi76 hadislerine göre necasetten taharet, fakihler tarafından farz olarak kabul edilmiştir.77 Tevrat’ta bildirilen eşyaların ve elbiselerin yıkanması gerektiği bilgisi, Kur’an’da anlatılan necasetten taharete kısmen benzemektedir. Ancak İnciller’de bu konuda bir bilgi bulunmamaktadır. Setri Avret (Örtünme): Tevrat’ta örtünmenin gerekliliği ile ilgili bir emir bulunmamaktadır. Ancak Yahudi adetlerine göre Allah’a karşı tevazu sayılan kipa/takke takmak gereklidir. Bu da dinî otoritelerin çoğuna göre farz değildir. Erkekler ayrıca Tevrat’ta bildirilen ve bedenin tamamını kaplayan tallit isimli bir şalı giymek zorundadırlar.78 Yahudilerde on üç yaşına gelen her erkeğin ölene kadar namazlarda (özellikle sabah namazında) talliti giymesi zorunludur ve ölünce de onunla kefenlenmesi gerekmektedir. Kadınlar ise Tevrat ve Talmut çağlarında tevazu gereği saçlarını örterlerdi. Bu uygulama, Ortodoks Yahudilerinde hâlen bir gelenek olarak devam etmektedir. Bu gelenek doğrultusunda günümüz Yahudi kadınlarının çoğu havrada başlarını örten bir kıyafet giymeye devam etmektedirler.79 İnciller’de genel manada bir baş örtmeden bahsedilmekte, ancak kadın başını açarsa, saçını kestirmesinin gerektiği, saçını kestirmesi ya da tıraş etmesi ayıpsa, başını örtmesinin80 zorunlu olduğu bildirilmektedir. Fakat namazda örtünmeyi açık bir şekilde bildiren bir pasaj bulunmamaktadır. Günümüz Ortodoks Süryani Hıristiyanlığında ise kadınlar için namazda tesettür, İslam’da olduğu gibi farzdır. Namaz dışında dahi normal bir Hıristiyan kadının tesettürü bir rahibe tesettürü gibi olmalıdır.81 Kur’an’a göre namazda örtünmek kadın ve erkeğe farzdır. Kur’an’da tesettürle ilgili ayetlerin bir kısmında82 bu bilgiler verilmekte, özellikle Ahzâb ve Nûr Sûreleri’nde83 ise örtünmenin farziyyeti açık bir şekilde bildirilmektedir. Hz. Peygamber (s.a.v.) ise “Allah 73 Uğur, Tevrat’ın Kur’ân’a Arzı Kur’ân’ın Tasdik Ettiği Konular, 320. 74 el-Müddessir 74/4. 75 Buḫârî, “Vudû”, 4 (No. 58) 76 Ebû Dâvûd, “Salât”, 2 (No. 89). 77 Seyyid Sâbık, Fıkhu’s-sünne (Beyrut: Dâru’l-Kitâbi’l-Arabî, 1398/1977), 1/123. 78 Say. 15: 37-40. 79 eş-Şeyḫalî, “Yahudi İbadetleri, Namaz Çeşitleri, Vakitleri, Duaları ve Kılınış Şekilleri”, 664. 80 1Kr. 11: 6. 81http://dogrulus.com/yazi/1753/MAN-VE-ISLAM/PROF-DR-MEHMET-CELIKINHRISTIYANLIK TARIHINE -DAIR-KONFERANSI.html (Erişim 19.05.2018). 82 el-A’râf 7/26; 7/27; 7/31. 83 el-Ahzâb 33/59; Nûr 24/30-31; 24/60 Teâlâ, erginlik çağına ulaşan kadının namazını başörtüsüz kabul etmez.”84 demekle kadının namaz esnasında başörtülü olması gerektiğini, “Erkeğin avret yeri, göbeği ile diz kapağı arasıdır. Diz kapağı avret yerindendir.” 85 buyurmak suretiyle dizler ile göbek arasının erkeklerde de örtünmesinin farz olduğunu belirtmektedir. Tevrat’ta ibadet esnasında tüm bedeni örten tallitin erkekler için farz olduğu belirtilmekte ancak kadınlar için Tevrat’ta bir örtünme emri bulunmamaktadır. Günümüz Yahudi kadınlarının örtünmesi ise örfi olarak uygulanmaktadır. Tevrat’ta bahsedilen örtünme tallit ile Kur’an’da emredilen örtünme arasında kısmî bir benzerlik bulunmaktadır. İnciller’de genel anlamda tesettür hakkında bir bilgi bulunmamakla birlikte sadece kadınların başlarını örtmesinin gerekliliğini belirten bir bilgi verilmektedir.86 Ortodoks Süryaniler’de namaz esnasında özellikle kadınların İslam’daki gibi örtünmesi farzdır. İnciller’de örtünmenin gerekliliği bilgisi ve namazlarda Ortodoks Süryaniler’deki örtünme ile Kur’an’daki örtünme arasında kısmen bir benzerlik bulunduğunu göstermektedir. İstikbâl-i Kıble (Kıbleye Yönelme): Ahdi Atik’e göre dua ederken veya ibadet yaparken Kudüs’e veya Kutsal Mabed’e dönmek gerekmektedir.87 Çünkü Kral Süleyman, Mabed’in açılışını yaparken duaların Kudüs yönüne doğru yapılması gerektiğini88 belirtmiş ve Kudüs’e dönerek yapılan duaların ve yakarışların kabul edilmesi için Allah’a dua etmiştir.89 Ayrıca Daniel Peygamber’in de Kudüs’e doğru dönerek günde üç defa Tanrı’ya dua ettiği90 anlatılmaktadır. Kilisede özellikle Süryani Ortodoks Kilisesi’nde, ferdî veya cemaatle kılınan namazda kıble doğudur. Çünkü Hz. İsa (as), Beytlehem’de doğmuş,91 onun doğumu üzerine müneccimler doğudan gelmişler, doğumuna işaret eden yıldızları doğuda görmüşler92 ve Hz. İsa’nın tekrar gelişi de doğudan olacaktır.93 Hıristiyanlara göre Hz. Âdem ve Havva’nın bulunduğu ‘Ferdus Bahçesi’ de evrenin doğusunda yer almaktadır.94 Dolayısıyla ibadet esnasında doğuya dönmek gerekmektedir. Kur’an’da namaz kılarken Mescid-i Haram’a doğru namaz kılınması emredilmektedir. Ancak Müslümanların ilk kıblesi de doğu yani Mescidi Aksâ’dır. Müslümanlar, İslam’ın ilk dönemlerinde -hicretten on altı ay sonraya kadar- namazlarını Mescidi Aksâ’ya doğru kılmışlardı. On altı veya on yedi ay sonra Hz. Peygamber’in (s.a.v.) 84 Muḥammed b. Îsâ b. Sevre b. Mûsâ Tirmizî, Sünenü’t-Tirmizî, thk. Aḥmed Muḥammed ŞâkirMuḥammed Fuâd ʿAbdulbâkī (Mıṣır: Şirketü ve Matbaatü Mustafa, 1395/1975), Salât”, 2 (164, 377). 85 Cemâluddîn Ebû Muḥammed Abdullah İbn Yûsuf Zeylaʿî, Naṣbu’r-râye li eḥâdîsi’l-hidâye (Cidde: Dâru’l-Ḳıble, el-Mektebetü’l-Mekkiyye, t.y.), 1/297 86 “Kadın başını açarsa, saçını kestirsin. Ama kadının saçını kestirmesi ya da tıraş etmesi ayıpsa, başını örtsün.” Bk. 1 Kr. 11: 6. 87 Mez. 5: 7; Mez. 28: 2. 88 1Kr. 8: 30; Krallar 8: 35. 89 1Kr.8: 48-45. 90 Dan. 6: 10. 91 Mat. 2: 1. 92 Mat. 2: 1-2. 93 Mat. 24: 27 Beni Seleme mahallesinde kıldığı dört rekâtlı namazın; öğle veya ikindinin iki rekâtını Mescidi Aksâ’ya doğru kıldıktan sonra ka’de esnasında “Artık yüzünü Mescid-i Haram’a doğru çevir. Ne şekilde olursanız yine yüzlerinizi Kâbe tarafına döndürünüz.” 95 ayetindeki kıblenin Kâbe yönüne çevrilmesi emri ile kalan iki rekatı namaz içinde tam aksi yönde bulunan Mescid-i Haram’a dönerek tamamladığı bildirilmektedir.96 Eski Ahid’in ve Tevrat’ın ilgili pasajlarında zikredilen bilgilerde de görüldüğü üzere ibadet esnasında kıbleye yönelme esası bakımından Tevrat ile Kur’an arasında bir uyum görülmektedir. Genel olarak Hıristiyanların ayinleri esnasında Kudüs’e doğru yönelmeleri, özelde ise Ortodoks Süryaniler’in namazlarında Kudüs’e yönelerek namazlarını kılmaları ile Müslümanların ibadetlerinde önce Kudüs’e daha sonra da Kâbe’ye doğru namaz kılmaları arasında bir uygunluk ve benzerlik bulunmaktadır. ★ •Vakit: Eski Ahit’e göre yedi vakitte dua etmek gerekmektedir. Nitekim bu durum Davut Peygamber’in Mezmurlar’daki “Senin adaletli hükümlerin için, günde yedi kere sana hamd eylerim.” 97 pasajında görülmektedir. Ancak günümüz Yahudileri yoğunluklardan dolayı bunu sabah (Şaharit), ikindi (Minha) ve akşam (Ma’ariv) olmak üzere üç vakite indirmişlerdir. Sabah namazı Şaharit, beyaz ipin mavi ipten ayrıştığı andan itibaren gün ortasına kadardır. Öğle namazı Minha, güneşin zevalinden batımına kadar geçen vakit içerisinde kılınması farzdır. Akşam namazı Ma’ariv ise güneşin batımından Müslümanlardaki yatsı namazı vaktine mukabil olan karanlığın çökmesine, ufuktaki aydınlığın kaybolmasına kadarki zamanda kılınması gerekmektedir.98 İnciller’de günde kaç defa ve ne zaman dua edileceği ile ilgili olarak sadece Luka İncili’nde İsa’nın geceleyin dua ettiği99 bilgisi bulunmaktadır. Bunun dışında Elçilerin İşleri’nde Petrus’un Onbirlerle Pentikost Günü, sabahın saat dokuzunda buluştuğu ve konuştuğu100 bildirilmektedir. Buna göre Hıristiyanlık’ta belirli dua zamanları tahsis edilmiş; günlük (sabah, öğle, akşam), haftalık (pazar) ve yıllık (paskalya) olarak keşişler ve rahipler gözetiminde manastırlarda dua yapılmakta ve bu dua esnasında Pater Noster (Babamız) duası tekrar edilmektedir.101 Katolik Kilisesi’nde günde yedi ayrı dua saati bulunmaktadır. Pazar günü ayine katılarak dua etmek ise farzdır.102 Mezmurlar’da geçen pasajdan bu vakitlerin yedi olduğu103 hükmü çıkarılmıştır. Bunun yanı sıra Ortodoks Süryaniler’de dördü farz, üçü sünnet, yedi namaz vakti vardır.104 Ancak namaz kılanların 95 el-Bakara 2/144. 96 Buḫârî, “Ṣalât”, 8 (No. 31); Müslim, “Mesâcid”, 5 (No. 11-12). 97 Mez. 119: 164. 98 eş-Şeyḫalî, “Yahudi İbadetleri, Namaz Çeşitleri, Vakitleri, Duaları ve Kılınış Şekilleri”, 559. 99 Luk. 6: 12. 100 Elç. 2: 14. 101 Suat Yıldırım, Mevcut Kaynaklara Göre Hıristiyanlık (İstanbul: Işık Yayınları, 2014), 237. 102 Dr. Fabritz, Katoliklerde pazar günü ayine katılarak dua etmenin farz olduğunu bu duayı terkeden kimsenin günahkâr olacağını, pazar günü dışında günde yedi vakit yapılması gereken duanın terkedilmesinde ise bu yedi vakit duanın farz olmayıp gönüllülük esasına göre yapılması gerektiğinden günahkâr olmayacağını belirtmektedir. Ancak pazar günü dışında yapılması gereken yedi vakit duanın rahipler ve papazlar tarafından yapılmasının zorunlu olduğunu ifade etmektedir. Peter Fabritz (Kloster Strase, 15, Oberhausen/Almanya’da Katolik Kilisesi’nde Rahip/Papaz, Yaş 52), Eğitim: Doktora, Görüşme Tarihi 02.07.2020. 103 Mez. 119: 164. 104 Günay Tümer, Günümüzde Doğu Hıristiyanlığı (İstanbul: İlmi Neşriyat, 1993), 127. sayısının azalması ve namaz kılmanın insanlarda alışkanlık hâline getirilebilmesi için M.S. 325 yılında Nikya’da toplanan üç yüz on sekiz üyenin kararı ile bu mecburiyet günde yedi defadan dörde indirilmiştir. Bu bilgi Patrik 1. Afram’ın 1956 yılında baskısını yenilediği “Tahfidelruhuye” adlı namaz kitabında ve Dolapönü’nün 1958 yılında basılan “Dua” kitaplarında belirtilmektedir.105 Kur’an’da beş vakit namazı açık bir şekilde emreden bir ayet bulunmamaktadır. Bununla birlikte farklı ayetlerde beş vakit namazın, belirli vakitlerde farz kılındığı106 belirtilerek mutlak bir bilgi verilmekte, namazın belirli vakitlerde kılınması gereken bir ibadet olduğu bildirilmektedir. Namaz vakitlerinin ayrıntılı olarak verildiği diğer ayetlerde ise sabah ve yatsı namazları,107 öğle ve ikindi namazları108 ve akşam namazının109 vakitleri açıklanarak namazın belirli vakitlerde kılınmasının farziyyeti tespit edilmektedir. Zikredilen bu ayetlerin dışında namazların vakitleriyle ilgili farklı ayetlerde de benzer bilgiler bulunmaktadır. İsrâ Sûresi’nde öğle, ikindi, akşam, yatsı ve sabah namazına,110 Hud Sûresi’nde geçen ifadelerde de yine beş vakit namaza111 işaret edilmektedir. Beş vakit namazın dışında Cuma Sûresi’nin 9. âyetinde “Cuma günü kılınacak namazın da farz olduğu ve cemaatle kılınması gerektiği anlaşılmaktadır.”112 Hz. Peygamber, (sav) Medine dönemi boyunca günde beş defa insanların önüne geçerek onlara imamlık yapması hatta son hastalığında dahi cemaate katılması ve cemaatle kılınan namazın tek başına kılınan namazdan yirmi yedi derece daha faziletli olduğunu belirtmesi, 113 birçok sahih hadiste rivayet edilmektedir. Dolayısıyla Tevrat’ta ve İnciller’de bildirilen ve ibadetlerin belirli vakitlerde yapılmasıyla ilgili bilgilerin Kur’an’daki namaz vakitleriyle kısmen örtüştüğü görülmektedir. Niyet Etmek: Tevrat’ta niyet ve konsantrasyonu ifade eden Kavana kavramı, dua ederken duanın şartları arasında kabul edilmektedir. Kavana (niyet etmek), Tevrat’ın Tesniye Bölümü’nde geçen “Tanrınız Rab'bi bütün yüreğinizle, bütün canınızla, bütün gücünüzle seveceksiniz.”114 cümlesinde imâ yoluyla bildirilmektedir. Kafası karışık, konsantrasyonu tam olmayan bir kişi dua etmemelidir. Kavana, “Tanrı’ya dua ederken yoğunlaşarak O’na yönelme anlamı taşır. Bu, dua için bir hazırlık mahiyetindedir. Kavana prensibi gereğince dua ederken şahsi duaları kısa kesmeli kimin huzurunda durduğunun idrakinde olmalıdır.”115 |
#2
|
|||
|
|||
105 Hanna Dolapönü, Süryani Kadim Kilisesi’nin Şahsi Namaz ve Ayin Kitabı (y.y.: Numune Basım
Yayın, 1986), 9. 106 en-Nisâ 4/103. 107 en-Nûr 24/58; el-Kehf 18/28. 108 el-İsrâ 17/78. 109 er-Rûm 30/17-18. 110 el-İsrâ 17/78. 111 Hûd 11/114. 112 Yaşaroğlu, “Namaz”, 32/351. 113 Buhârî, “Ezân”, 30; Müslim, “Mesâcid”, 245-250. 114 Yas. 6: 5. 115 Uğur, Tevrat’ın Kur’ân’a Arzı Kur’ân’ın Tasdik Ettiği Konular, 299 İnciller’de her namazın bir niyete göre icra edilmesi gerekir. Buna göre namazdan önce kabul olduğuna inanarak, 116 yürekten117 ve kuvvetli bir inançla,118 şüphe etmeden kararlı bir şekilde,119 Allah’a karşı derin bir saygı ve temiz düşüncelere sahip olunması gibi kalbin saflığına120 işaret eden şartlar bulunmaktadır.121 Kur’an’da da niyetle ilgili bilgi verilmektedir. Fakihler, Kur’an’da geçen “Dini sadece Allah’a halis kılarak ibadet etmeyi” 122 bildiren âyeti ve Hz. Peygamber’in (s.a.v.) “Ameller niyetlere göredir.”123 şeklinde bildirdiği hadis-i şerifi, namazlarda niyetin farz olduğuna delil olarak kabul etmişlerdir.124 Tevrat’ta namaz öncesi konsantrasyonu ifade eden kavana ve İnciller’de namaz/dua öncesi ile ilgili olarak zikredilen kalbin saflığı, Kur’an’daki niyet ile bir benzerlik göstermektedir. İftitah Tekbiri: Tevrat’ta ellerin salınıp kaldırılarak namaza başlanması gerektiği hakkında yalnızca Mezmurlar’da bir pasaj bulunmaktadır.125 Yahudiler, bu pasaja göre namaza elleri salıp daha sonra kaldırarak başlamaktadırlar. İnciller’de İslam dinindekine benzer bir başlangıç tekbiri bulunmamakla birlikte Ortodoks Süryaniler, namaza başlarken sağ elin işaret parmağıyla126 veya sağ elin üç büyük parmağının birleştirilmesiyle önce alnına, sonra göğsüne ve göğsünden sağ ve sol omuzlarına götürülmesi şeklinde (istavroz çıkararak)127 namaza başlamaktadırlar. Kur’an’a göre tekbir, Allah’ın her şeyden yüce ve üstün olduğu anlamına gelen ‘Allahu ekber’ cümlesini namazın başlangıcında söylemektir.128 Kur’an’da “Ey örtüsüne bürünen! Kalk ve uyar! Sadece rabbinin büyüklüğünü dile getir.”129 ayetinde geçen َ ك َّ ب َ ر َ و ر ْ ب ّ َ ك َ ف" Rabbini yücelt!” emri ve diğer ayetlerde130 geçen ifadelerde namaza tekbirle başlamanın gerekliliği belirtilmektedir. Tekbirle namaza başlamanın zorunlu olduğunu bildiren hadisler de iftitah tekbirinin farz olduğu delil olarak kabul edilmektedir.131 Buna göre Müslümanların namaza başlarken Allahu ekber diye tekbir getirmeleri farzdır. Tevrat’ta ellerin salınıp kaldırılması ile namaza başlamayı ifade eden pasajdaki uygulamayla Kur’an’da bildirilen tekbir uygulaması, şeklen bir benzerlik göstermektedir. 116 Yak. 5: 13-16. 117 Ef. 5: 19. 118 Mar. 11: 23-24. 119 Yak. 1: 5-8. 120 Mat. 6: 6. 121 Dolapönü, Süryani Kadim Kilisesi’nin Şahsi Namaz ve Ayin Kitabı, 10. 122 el-Beyyine 74/4. 123 Buḫârî, “Bedu’l-Vahiy”, 1 (No. 1). 124 Muvaffakuddîn İbn Kudâme, el-Muġnî, thk. Muhammed Abdulfettah el-Hulû, 15 Cilt. (Riyad: Dâru Âlemü’l-Kütüb, 1417/1997), 2/ 136. 125 Mez. 28: 2. 126 P. Samuel Akdemir, Dini Kurallarımız (İstanbul: Baha Matbaası, 1972), 87. 127 Dolapönü, Süryani Kadim Kilisesi’nin Şahsi Namaz ve Ayin Kitabı, 10. 128 Saffet Köse, “Tekbir”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi (İstanbul: TDV Yayınları, 2011), 40/341. 129 el-Müddessir 7/1-3. 130 el-Bakara 2/185; el-Hac 22/37. 131 Bk. Tirmizî, “Taharet”, 1 (No. 3) İnciller’de duaya/namaza tekbirle başlamayı bildiren bir pasaj olmamakla birlikte Ortodoks Süryanilerin namazlarına istavroz çıkararak başlamalarıyla Kur’an’da bildirilen tekbir arasında bir benzerlik bulunmamaktadır. Namazda Kıyam: Tevrat’a göre kıyam amida; ibadet esnasında ayakta durmak, ibadetin asıl rüknüdür. Eski Ahit’te kıyam/amida ile ilgili olarak birçok pasaj bulunmaktadır. Örnek olarak: Hanna’nın, çocuğu doğurduktan bir müddet sonra çocuğu adamak üzere Şilo’daki tapınağa götürdüğü ve ayakta durarak dua ettiği,132 Kral Süleyman’ın Rabbin Antlaşma Sandığı’nı Siyon’dan getirmek üzere İsrail halkının ileri gelenlerini çağırdığı ve hepsinin ayakta durarak toplandıklarını133 bildiren pasajlar, namazda ayakta durmanın/kıyamın gerekliliğini belirtmektedir. İnciller’de kıyamı ifade eden pasajlarda bir Ferisi’nin ayakta dikilerek dua ettiği,134 dua ederken ayakta dua edilmesi gerektiği ifadeleri bulunmaktadır.135 Bu bağlamda Süryani Hıristiyanlarda namazda ayakta durmak namazın şartlarından kabul edilmektedir. Süryani Hıristiyanlara göre namazda ayakta durmaya ‘gıyomo/kıyam’ denilmekte ve namaz kılmaya ayakta başlanması istenmekte, ayaktayken ellerin dirseklere yakın bir yerden bağlanarak namazların kılınması gerekmektedir.136 Kur’an’da ise “Allah’a gönülden boyun eğerek (kıyam ederek) namaza durun.”137 ifadesi ile namaz kılarken ‘kıyam’ın emredildiği, İbrahim’e (as) “Kıyam edenler, rükua ve sücuda varanlar için beytin temiz tutulması”,138 emredilerek kıyam edenler için beytin hazırlanması istenmiş, “O, kıyam ettiğin zaman seni görüyor” 139 denilerek Allah’ın kıyam hâlinde olanları gördüğü, Allah için kıyam etmenin gerekliliği140 bildirilmek suretiyle namazda ferdi veya toplu olarak kıyama durulması gerektiği belirtilmiştir. Tevrat’ta ve İnciller’de dua ederken ayakta dua edilmesi gerektiği ile ilgili pasajlar, Süryani Hıristiyanların namazlarında ayakta kıyam şeklinde, elleri göğsün üzerinden bağlayarak namaz kılmalarıyla Kur’an’da emredilen kıyam arasında bir uygunluk arzetmektedir. Namazda Kıraat: Günümüz Yahudilerine göre namazlarda okunan dualar iki kısımdan oluşmaktadır. Her iki kısım da kendi arasında bölümlere ayrılmaktadır. Birinci kısımda Tevrat’ta yer alan şema (dinle) duası okunur.141 Şema, üç bölümden oluşur. Birinci Bölüm’de tevhid (Allah’ı birleme)142 ve O’na sevgisini göstermeyi ifade eden zikir yer alır.143 İkinci Bölüm’de Allah’ın emirlerine uyulduğu takdirde kişinin mükâfatlandırılacağı 132 1Sa. 1: 26. 133 1Kr. 8: 2. 134 Luk. 18: 11. 135 Kol. 4: 12. 136 “Gyomo (kıyam)”, “Slutho (salât)” kavramları, İslam’daki namaz ve kıyam kavramlarıyla çok büyük bir benzerlik göstermektedir. bk. Mehmet Sadık Gür, “Süryânice”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi (İstanbul: TDV Yayınları, 2010), 38//174. 137 el-Bakara 2/238. 138 el-Hac 22/26. 139 eş-Şuarâ 26/218. 140 Sebe’ 34/46. 141 Eş-Şeyḫalî, “Yahudi İbadetleri, Namaz Çeşitleri, Vakitleri, Duaları ve Kılınış Şekilleri”, 657-658. 142 Şema yani “dinle” kelimesi, Yas.’de geçen tevhid ayetinin ilk kelimesidir.” bk. Yas. 6: 4. 143 Yas. 6: 4-9. ve uzun bir hayat yaşayacağı, O’nun emirlerine isyan edildiğinde ise cezalandırılmayı anlatan kısım okunur.144 Üçüncü Bölüm’de ise Ehdab’ın tavsiyelerinin anlatıldığı dua okunur.145 İkinci kısım olan Amida’da ise şemone esre diye isimlendirilen ve on dokuz maddeden oluşan dua okunur. Bu on dokuz maddenin üçünde Rabbi tesbih, ta’zim, son üç maddede ise nimetlerine şükür ve barış için dua yer almaktadır. Geriye kalan maddelerde ise insanın maddi ve manevi ihtiyaçları için tevessül araçları ve ilahiler bulunmaktadır.146 İnciller’de ibadet esnasında okunması istenen duaların ne olduğu konusunda bilgi verilirken “Tam bir bilgelikle birbirinize öğretin, öğüt verin, Mezmurlar, ilahiler, ruhsal ezgiler söyleyerek yüreklerinizde şükranla Tanrı’ya nağmeler yükseltin.”147 denilerek ibadet esnasında Mezmurların, ilahilerin ve ezgilerin söylenmesi istenmektedir. Buna göre namazlarda vakitlerine göre değişmekle birlikte okunan dualar genellikle Mezmurlardan olmaktadır. Bunun yanı sıra bazı azizlerin okumuş oldukları dualar da tercihen okunmaktadır. Dua esnasında özellikle “Hazreti İsa’ya mal edilen Pater Noster (Babamız) duası tekrar edilir. Buna Rabbin duası (Piére du Seigneur) da denir.”148 Pater Noster duası,149 toplu ibadetin doruk noktasını teşkil eder.150 Luka İncili’nde ise İsa, öğrencilerinden, “Baba, adın kutsal kılınsın. Egemenliğin gelsin. Her gün bize gündelik ekmeğimizi ver. Günahlarımızı bağışla. Çünkü biz de bize karşı suç işleyen herkesi bağışlıyoruz. Ayartılmamıza izin verme.” 151 diye dua etmelerini istemektedir. “Bu duayı genellikle Tanrı’ya yönelik bir yüceltme (doksoloji) ve teslis ikrarı”152 ile ‘âmin’ tamamlar.153 Ayrıca dua ederken ikiyüzlülerin yaptığı gibi herkes kendilerini görsün diye havralarda ve caddelerin köşe başlarında dikilip dua etmekten kaçınmaları, dua edileceği zaman iç odaya çekilip kapıyı örterek ve gizlice dua edilmesi, putperestler gibi boş sözlerin tekrarlanarak söz kalabalığı yapılmaması, ‘göklerdeki Babamız, gökte olduğu gibi, yeryüzünde de egemenliğin gelsin’154 şeklinde dua edilmesi gerektiği bildirilmektedir. Kur’an’da ise namaz ibadetinin rükünlerinden olan kıraatın geçtiği ayette “Kur’an’dan kolayınıza geleni okuyun.”155 emri ile (namazda) kıraatın emredilmesi, Hz. Peygamber’in (s.a.s.) “Kıraatsiz namaz olmaz.” 156 diye buyurduğu ve namazını yanlış kılan 144 Yas. 11: 13-21. 145 Say. 15: 37-41. 146 Bk. eş-Şeyḫalî, “Yahudi İbadetleri, Namaz Çeşitleri, Vakitleri, Duaları ve Kılınış Şekilleri”, 658. 147 Kol. 3: 16. 148 Yıldırım, Mevcut Kaynaklara Göre Hıristiyanlık, 237. 149 Mat. 6: 9-13. 150 Osman Cilacı, “Dua”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi (İstanbul: TDV Yayınları, 1994), 9/530. 151 Luk. 11: 2-4. 152 Şinasi Gündüz, Hıristiyanlık (İstanbul: İsam Yayınları, 2013), 167. 153 Yıldırım, Mevcut Kaynaklara Göre Hıristiyanlık, 237. 154 Mat. 6: 5-13. 155 el-Müzzemmil 73/20. 156 Müslim, “Salât”, 11 (No. 396) bir sahabeye, namazı tarif ederken “Sonra, Kur’ân’dan ezberinde olan, sana kolay geleni oku!”157 buyurmak suretiyle sünnetle de namazda kıraatin farziyyeti tespit edilmektedir. Yahudilerin namazlarında Tevrat’ta zikredilen dualardan özellikle Mezmurlar’dan okumaları, Müslümanların namazlarında Kur’an okumalarıyla bir uyum içermektedir. Genelde tüm Hıristiyanların, özelde ise Ortodoks Süryanilerin ibadetlerinde ve ayinlerinde Mezmurlar’dan ve İncillerden okumalarıyla158 Kur’an’da namazlarda okunması emredilen kıraatın benzerlik gösterdiği düşünülmektedir. Namazda Rükû (Başı Eğme): Tevrat’ta başı eğerek ibadet etmeyi rükûyu ifade eden birçok pasaj bulunmaktadır. Her ne kadar başı eğmek rükû olarak kavramlaşmasa da yapılan ritüel,rükûyu andırmaktadır. Örneğin, Âdem’in eğilerek Rabbe ibadet ettiği,159 Kral Hizkiya, Davut ve yanındakilerin başlarını eğerek tapındıkları, 160 İbrahim’in uşağının eğilerek Rabbe tapındığı, 161 İsraillilerin Fısıh Günü eğilerek tapındıkları,162 Ezra, Yasa Kitabı’nı açtığı zaman halkın eğilerek tapındığı,163 Musa, halkın huzurunda mucizeleri gösterince tüm halkın eğilerek secdeye kapandığı164 ve Mezmurlar’da ibadet yaparken okunan ilahide başları eğerek ibadet edilmesi gerektiği165 bilgileri verilmektedir. Bu bilgiler doğrultusunda Tevrat’a göre başı eğmek suretiyle bir rükû ritüelinin olduğu anlaşılmaktadır. İnciller’de genel anlamda rükûyu belirten bir pasaj bulunmamaktadır. Özelde ise Ortodoks Süryânilerin namaz ibadeti rükûsuz olarak166 icra edilmektedir. Kur’an’da müminlere hitaben “Ey iman edenler, rükû edin, secde edin.”167 “Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin, rükû edenlerle birlikte siz de rükû edin.”168 “Sizin asıl dostunuz Allah’tır, O’nun Resulü’dür ve namazlarını kılan zekâtlarını veren ve rükû eden müminlerdir.”169 denilmekte, İbrahim ile İsmail’e “Beyti tavaf edenler ve ibadete kapananlar, rükû ve secde edenler için tertemiz tutun!”170 emri ve Meryem’e “Rabbine divan dur ve secdeye kapan ve rükû’ edenlerle beraber rükû’ et”171 ifadeleri, namazlarda rükû’nun farz olduğunu açık bir şekilde belirtmektedir. Yukarıda verilen bilgilere göre Tevrat’ta zikredilen başı eğme hareketi, Kur’an’da zikredilen ve farz olan rükûya benzemektedir. Ancak İnciller’de rükû bulunmamaktadır. 157 Müslim, “Salât”, 11 (No. 397); İbn Mâce, “İkâme”, 72 (No. 1060). 158 Pater noster duasının her namazda mutlak okunması gerekmektedir. Bu dua tıpkı Müslümanların namazlarda okuduğu Fatiha mesabesindedir. bk. Akdemir, Dini Kurallarımız, 90. 159 Bk. Yar. 24: 26. 160 2.Ta. 29: 30. 161 Yar. 24: 48. 162 Çık. 12: 27. 163 Neh. 8: 6. 164 Çık. 4: 31. 165 Bk. Mez. 95: 6. 166 [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] (Erişim 24.05.2018). 167 el-Hac 22/77. 168 el-Bakara 2/43. 169 el-Maide 5/55. 170 el-Bakara 2/125; el-Hac 22/26. 171 Âl-i İmrân 3/43. ★ •Secde: Eski Ahit’te secde (shachah, nofel ‘al-panav) kavramı, doksandan fazla yerde geçmektedir.172 Bunlara örnek olarak şu pasajları zikredilebilir: Kral Hizkiya’nın tapınağı onarıp ibadete hazır hale getirmesinden sonra kralla yanındakilerin yere kapanarak tapındıkları,173 Yusuf’un kardeşleri Mısır’a ikinci defa gelişlerinde Yusuf’la karşılaşınca saygı anlamında Yusuf’a secde yaptıkları,174 Davut’un yıkanarak tapınağa gittiği ve secde ettiği,175 İsrail halkının düşmanlarının önünde mağlup olarak kaçmalarından dolayı Yeşu’nun üzüntüden secdeye kapandığı,176 İsrailliler kentlerine yerleştikten sonra Ezra, bütün halkın toplandığı alanda Musa’ya gelen Yasa Kitabı’nı okumak için açtığı sırada tüm halkın ve Ezra’nın secdeye kapandıkları,177 Zekeriya oğlu Levili Yahaziel, Kral Yehoşafat ve Yahuda Halkı’nın düşmanlarından korkmamalarını onlara karşı Tanrı’nın yardımının geleceğini ve galip geleceklerini söyleyince Kral Yehoşafat’ın ve Yahuda Halkı’nın secdeye kapandıkları,178 Musa’nın Sina Dağı’na çıktığında Rabbinin bulutun içinde oraya inip ‘Ben Rabbim’ diyerek onunla birlikte durduğunu gördüğünde Musa’nın yere kapanarak secde ettiği,179 İlyas’ın, Baal'ın peygamberlerini Kişon Vadisi'ne götürüp orada öldürdükten sonra secdeye kapandığı180 şeklinde secdeyle ilgili pasajlar geçmektedir. Yukarıda zikredilen örnek pasajlardan sadece Yusuf’la ilgili olan pasajda yapılan secdenin o döneme ait saygıyı ifade ettiği, bunun dışındaki diğer pasajlarda ise Tanrı’ya tapınma ve secde etme anlaşılmaktadır. Ancak yapılan bu secdenin şekli, alnı tam yere koyma/yapıştırma şeklinde değildir. Çünkü Allah (cc), Tûr dağını İsrailoğulları’nın üzerine kaldırıp onlardan misak aldığında181 onlar da dağ üzerlerine düşecek korkusuyla zorla boyun eğmiş ve Allah’ın emrettiğini korkarak secde eder hâlde kabul etmişlerdi. Secdeleri ise tek bir yöne doğru, üzerlerindeki dağı görecek şekilde olmuştur. Bu secde biçimi, günümüz Yahudilerinin secdelerinde de devam etmektedir.182 İnciller’de de secdeyi gösteren pasajlar bulunmaktadır. Örneğin: Secde ve duayı ifade eden Matta İncili’ndeki pasajlarda “Öğrencilerin dehşet içinde yüzüstü yere kapandıkları”,183 “İsa’nın, Getsemani denen yerde yüzüstü yere kapanıp dua etmeye başladığı”184 ifade edilmektedir. Öğrencilerin/Havarilerin ve İsa’nın yüzüstü yere kapanıp dua etmeleri İslam’daki namaz secdesi ve secdede yapılan tesbihat dualarını andırmaktadır. Matta’daki bu ifadelerin yanı sıra Markos’ta da yaklaşık olarak aynı bilgileri185 bulmaktayız. Yuhanna 4/24’de İsa’nın (as), “Tanrı rûhtur, O’na tapınanlar (secde edenler) da Rûh’ta ve gerçekte tapınmalıdırlar.”186 sözü ile hakiki secdenin Tanrı’ya 172 Salime Leyla Gürkan, Yahudi Kutsal Metinlerinde Gayb İnancı, Kur’an ve Tefsir Araştırmaları IV (İstanbul: Ensar Yayınları, 2004), 156. 173 2. Ta. 29: 29. 174 Yar. 43: 26-28. 175 2. Sa. 12: 20. 176 Yşu. 7: 6. 177 Neh. 8: 6. 178 2.Ta. 20: 18. 179 Çık. 34: 8. 180 1Kr. 18: 42. 181 el-Bakara 2/93; en-Nisâ 154; el-A’raf 7/171. 182 Muḥammed Mütevellî Şa‘râvî, Tefsiru’ş-Şa‘râvî (Mıṣır: Aḥbâru’l-Yevm, 1991), 2/377. 183 Mat. 17: 6. 184 Mat. 26: 36-39. 185 Mar. 14: 32-38. 186 Yu. 4: 24. yapılması gerektiği vurgulanmaktadır. Vahiy’de ise “Bütün meleklerin tahtın önünde yüzüstü yere kapanıp Tanrı'ya tapındıkları”187 bildirilmektedir. İnciller’de geçen söz konusu pasajlarda yapılan bu secdelerin namaz için olduğu hakkında kesin bir bilgi bulunmamakla birlikte şeklen namaz secdesini ifade etmektedir. Nitekim bu bağlamda “İbadetleri secdeli tek Hıristiyan topluluğu olan Ortodoks Süryaniler, pazar ve bayram günleri hariç diğer günlerde ibadetlerini secdeli ve rek’atlı”188 olarak yerine getirmektedirler. Bu secdenin şekli ise Matta’da İsa’nın (as) sıkıntılı anında “Yüzüstü yere kapanıp dua etmeye başladığı”,189 Pavlus’un da Tanrı’nın huzurunda diz çöktüğü190 ifadeleri ölçü alınarak secdenin yüzüstü yere kapanma veya diz çökmek suretiyle yapılması gerektiğini göstermektedir. Secdenin günümüzdeki uygulaması ise alın yere koyularak veya yere bir karış kalana kadar yaklaştırmak suretiyle yapılmaktadır.191 Zikredilen İncil pasajlarında İsa’nın secde yaptığı ve Yuhanna’ya da secdenin emredildiği, Pavlus’un ise diz çöktüğü belirtilmektedir. Kur’an’da ise birçok ayette mü’minlere secde etmeleri192 emredilmektedir. Secde emri ile ilgili bu âyetlerin bir kısmında göklerdeki, yerdeki canlıların ve meleklerin büyüklük taslamadan Allah’a secde ettikleri,193 kendilerine ilim verilen kimselere (Hakk’ın kelâmı) okununca derhal yüzüstü secdeye kapandıkları,194 her şeyi bilen Allah'a secde etmenin gerektiği,195 meleklerin yalnız O’na secde ettikleri,196 göklerde ve yerde bulunanların gölgeleri de sabah akşam ister istemez sadece Allah’a secde ettikleri,197 “Ey iman edenler, rükû edin, secde edin.”198 buyrularak secde edilmesi emredilmektedir. Bu ve benzeri ayetlerde secdenin emredilmesi namazlarda secdenin zorunlu/farz olduğunu göstermektedir. Tevrat’ta secdeyle ilgili geçen ifadelerden Tevrat’a göre bir secde olduğu ve Kur’an’daki secdeye benzediği anlaşılmaktadır. Süryâni Hıristiyanların namazlarında ise İslam’dakine benzer bir secde yapılması namazın farzlarındandır. Buna göre secde konusunda Tevrat, İnciller ve Kur’an ayetleri arasında bir paralelliğin olduğu görülmektedir. Namazda Ka’de: Eski Ahit’te diz çökerek ibadet etmeyi ifade eden ka’de (Kore’albirkav) ile ilgili birçok pasaj bulunmaktadır. Örneğin; Daniel, Kral Darius’un yasağı içeren yasayı imzaladığını öğrenince diz üstü çökerek dua ettiği,199 Ezra’nın akşam sunusu 187 Va. 7: 11. 188 Tümer, Günümüzde Doğu Hıristiyanlığı, 128. 189 Mat. 26: 39. 190 Ef. 3: 14-15. 191https://www.hzisahristiyanmiydi.com/yahudi-ve-hiristiyanlikta-namaz-var-mi (Erişim 27.01.2023) 192 Bk. el-A’râf 7/206; er-Ra’d 13/15; en-Nahl, 16/49; el-Isrâ 17/107; el-Hac 22/18-77; el-Furkân 25/60; en-Neml 27/25; es-Secde 32/15; Sâd 38/24; Fussilet 41/37-38; en-Necm,53/62; el-Inşikâk 84/21; el-Alak 96/19. 193 en-Nahl 16/49. 194 el-İsrâ 17/109; es-Secde 32/15. 195 en-Neml 27/25. 196 el-A’raf, 7/206. 197 er-Ra’d, 13/15. 198 el-Hac, 22/77. 199 Dan. 6: 10. saatinde diz çökerek dua ettiği,200 Süleyman’ın Rab'bin sunağının önünde ellerini açarak diz üstü çökmüş bir vaziyette dua ettiği201 ve Ahav yiyip içmek için ayrılınca İlyas’ın yere kapanarak başını dizlerinin arasına koyduğu (oturduğu)202 anlatılmaktadır. Bu ifadeler Tevrat’ta da bir ka’de’nin olduğunu imâ etmektedir. İnciller’de ibadet ederken ka’deyi (oturmayı) ifade eden sadece bir pasajda İsa’nın Zeytin Dağı’nda diz üstü çökerek dua ettiği anlatılmaktadır.203 Bunun dışında ka’deyi ifade eden pasajlar, Elçilerin İşleri’nde, Pavlus’un Efeslilere Mektubu’nda, Pavlus’un Romalılara Mektubu’nda ve Pavlus’un Filipelilere Mektubu’nda görülmektedir. Buna göre Petrus’un çökerek dua ettiği,204 Pavlus’un diz çökerek dua ettiği205 ve diz çökerek dua etmenin gerekliliğini bildirdiği206 belirtilmektedir. Ancak günümüzde namazlarını ikişer rekât olarak kılan Ortodoks Süryanilerin namazlarında oturma (ka’de) bulunmamaktadır. Kur’an’da ise “Onlar otururken ve yanları üzerine yatarken Allah’ı anarlar.” 207 denilerek ka’de emredilmekte, Resûlullah’ın (s.a.v.) İbn Mes‘ûd’a (r.a.) (ö. 32/652/653) “Bunu tamamladığın zaman namazın tamamlanmış ve vazifeni yerine getirmiş olursun.”208 demek suretiyle ka’deyi emrettiği görülmektedir. Ka’de konusunda Tevrat, İnciller ve Kur’an arasında bir benzerlik ve uyum olduğu düşünülmektedir. ★ 3. Namazın Kılınış Şekli Tevrat’a göre kişi namaza başlamadan önce ellerini ve ayaklarını yıkamak suretiyle tevila/abdest alır.209 Sonra başına kipa/takke takar. Özellikle sabah namazlarında tallit denilen uçları püsküllü bir dua atkısı/şalı giyer.210 Daha sonra tefilin denilen 5 cm. çapında deriden yapılmış içerisinde Huruc ve Tesniye pasajlarının yazılı olduğu iki küçük kutunun birisini sol dirseğine diğerini ise alnına bağlar.211 Ferdî veya cemaatle kılacağı namazı kılmak için tam bir konsantrasyon içinde (niyet ederek)212 Kudüs’e doğru yönelir. Elleri salıp kaldırdıktan sonra göğsün üzerinde birleştirerek namaza başlar.213 Sabah ve akşam namazlarında ayakta/kıyamda ayaklarını bitiştirir, üç adım geri gelerek sağa sola meyleder214 ve önce Şema215 daha sonra da Şemone Esre’yi (on sekiz dua) ve Amida dualarını okur. Bu duaların yanı sıra Tevrat’tan pasajlar okur.216 Eğer namaz cemaatle 200 Ezr. 9: 5. 201 1Kr. 8: 54. 202 1Kr. 18: 42. 203 Luk. 22: 39-42. 204 Elç. 9: 40. 205 Elç. 21: 5; Ef. 3: 14-15. 206 Rom. 14: 11; Flp. 2: 10. 207 Âl-i İmrân 3/191. 208 Ebû Dâvûd, “Salât”, 2 (No. 957). 209 Çık. 30: 17-21; Lev. 8: 6; Mişna: Berekât 3: 4. 210 Say. 15: 36-41. 211 Yas. 6: 8. 212 Yas. 6: 5. 213 Mez. 28: 2. 214 eş-Şeyḫalî, “Yahudi İbadetleri, Namaz Çeşitleri, Vakitleri, Duaları ve Kılınış Şekilleri”, 661. 215 Yas. 6: 4-9. 216 Yas. 6: 4-9. kılınıyorsa cemaat bu duayı alçak sesle, okuyucu ise herkes adına yüksek sesle okur. Daha sonra Kaddiş duası okunur ve Alenu (Tanrı’ya teşekkür edilerek) ile ayaktaki dua sona erer.217 Duayı takiben başını eğer218 daha sonra secdeye gider219 ve dizüstü çöker halde/ka’de dua ederek220 namazını tamamlar. İnciller’e göre namaz kılacak kişi namaza başlamadan önce ayaklarını yıkayarak (abdest alıp) doğuya doğru yönelir. Sağ elin işaret parmağıyla221 veya sağ elin üç büyük parmağının birleştirilmesiyle önce alnına, sonra göğsüne ve göğsünden sağ ve sol omuzlarına götürülmesi şeklinde (istavroz çıkararak)222 namaza başlar. Namaza başlama esnasında yüzüne haç çekerken “Bşem Abo vabro vruho kadişo had Aloho şariro. Âmin (Baba, Oğul ve Kutsal-Rûh adına, amin) diyerek haç çıkarma duasını okur ve haç işareti yapar.”223 “Sonra düşüncesini toplayarak secde ederken Yüceltme duasını okur; ‘kuddus, kuddus, kuvvetli Rab ki yer ve gökler onun celâliyle doludur. Rabbin adıyla gelmiş ve gelecek mübarek olsun. En yücelerde hamd’ şeklinde dua eder.”224 Daha sonra üç kere “Ey Tanrı Kuddus, ey kuvvetli Kuddus, ey bizim için haça çekilen, ölmeyen Kuddus, bize merhamet et.” 225 şeklinde ‘Takdis Duası’nı okur. “Son olarak namaz kılan kişi ‘Rabbâni Dua’ (Pater Noster duasını)226 okuyup secde eder ve namazına son verir. Farz namazın bu bölümüne de ‘Rabbani Namaz’ denir.”227 Kur’an’da namazın kılınış şekli ile ilgili olarak “Namaza kalkacağınız zaman yüzlerinizi, dirseklere kadar ellerinizi ve -başlarınıza mesh edip- her iki topuğa kadar da ayaklarınızı yıkayın.” 228 denilmek suretiyle namaz için abdest alma, “Yüzünü Mescid-i Haram yönüne çevir.” 229 buyrularak kıbleye yönelme, “Allah’a gönülden boyun eğerek (kıyam ederek) namaza durun.” ifadesi ile kıyam,230 “Kur’an’dan kolayınıza geleni okuyun.”231 emri ile kıraat, “Onlar otururken ve yanları üzerine yatarken Allah’ı anarlar.”232 denilerek ka’de, “Ey iman edenler! Rükû edin, secde edin.”233 emri ile rükû ve secde 217 Ahmet Güç, “Mâbed ve İbadet”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi (İstanbul: TDV Yayınları, 2013), 43/210. 218 Yar. 24: 26. 219 Dan. 6: 10. 220 2. Ta. 29: 29. 221 Akdemir, Dini Kurallarımız, 87. 222 Dolapönü, Süryani Kadim Kilisesi’nin Şahsi Namaz ve Ayin Kitabı, 10. 223 Akdemir, Dini Kurallarımız, 88; Hanna Dolapönü, Türk Süryani Kadim Kilisesinin Mesihsal Öğretimi (Mardin: Hikmet Basımevi, 1952), 10-11. 224 Dolapönü, Türk Süryani Kadim Kilisesinin Mesihsal Öğretimi, 11. 225 Dolapönü, Türk Süryani Kadim Kilisesinin Mesihsal Öğretimi, 11. 226 Bk. Mat. 6: 9-13; Luk. 11: 2-4. 227 Cüneyt Yeşil, Süryanilerde İnanç ve İbadet Esasları (Konya: Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, “Yüksek Lisans Tezi/Master’s Thesis”, 2002), 69; ayrıca bk. Dolapönü, Süryani Kadim Kilisesi’nin Şahsi Namaz ve Ayin Kitabı, 35-44. 228 el-Mâide 5/6. 229 el-Bakara 2/144. 230 el-Bakara 2/238. 231 el-Müzzemmil 73/20. 232 Âl-i İmrân 3/191. 233 el-Hac 22/77. edilmesi belirtilmektedir. Zikredilen bu ayetlerde namazın şartlarına ve rükünlerine ilişkin bilgiler doğrultusunda namazlar kılınmaktadır. Yukarıda Tevrat ve İnciller’de namazın kılınışı ile ilgili zikredilen bilgilerden Tevrat’ta ve İnciller’de anlatılan namaz ibadetinin -abdest ve gusül aşamasından başlayarak namazdan çıkış aşamasına kadarki- farzlarının, Kur’an’da zikredilen namaz ibadetinin farzlarıyla uygulama açısından bir kısım benzerlik gösterdiği anlaşılmaktadır. Ayrıca mezkûr benzerlikler, sonuç kısmında da muhtasar olarak belirtilmiştir. ★●Sonuç●★ Bu çalışmada üç semâvî dinin kitapları olan Tevrat, İncil ve Kur’an-ı Kerim’de namaz ibadetinin farzları karşılaştırmalı bir metotla ele alınarak incelendi. Bu tahlil neticesinde bir kısım değişikliklere uğramasına rağmen günümüzde mevcut olan Tevrat’ta ve İnciller’de Hz. İbrahim’den tevarüs eden fakat günümüze gelinceye kadar gerek bu iki kitapta meydana gelen tahrif gerekse o dinin temsilcilerinin reform adı altında yaptıkları yeniliklerle bir kısım değişikliklere uğramasına rağmen hâlâ mevcut bir namaz ibadetinin ve farzlarının olduğu tespit edildi. Bunun yanı sıra her iki Kutsal Kitap’ta (Tevrat ve İnciller’de) namaz, genel olarak dua ve sunu ifadeleriyle anlatılmaktadır. Kur’an’da da dua ve namaz kelimeleri arasında sıkı bir irtibat bulunmaktadır. Bu anlamda Tevrat, İnciller ve Kur’an arasında bir uyum olduğu görülmektedir. Bu pasajlarda bahsedilen namaz ibadetinin farzlarının Kur’an’da zikredilen namazın farzlarıyla uygulama ve şekil itibariyle birçok hususta benzerlik içerdiği düşünülmektedir. Kuşkusuz bu benzerliğin en önemli nedeni, her üç kitabın da aynı kaynaktan vahiy yoluyla gelmiş olmalarıdır. Bu benzerliklerin Tevrat’ta ve İnciller’de abdest, gusül, necasetten taharet, setri avret, ibadetlerin belirlenmiş zaman dilimlerinde yerine getirilmesi, ibadet esnasında belirli bir yöne dönülmesi ve tam bir kalbî safilik/niyet halinde olunması, namaz başlangıcında ellerin salınıp kaldırılması veya göğüs üzerinde çaprazlama bağlanması, ibadet esnasında ayakta durulması, ayakta dua okunması, başın eğilmesi/rükû, secdeye kapanılması ve diz üstü çökülmesi/ka’de şeklindeki ritüellerde büyük oranda bir benzerlik olduğu şeklindedir. Ayrıca yapılan bu araştırma doğrultusunda günümüz Yahudiliğinde Tevrat bağlamında üç vakit uygulanan bir namaz ibadetinin bir kısım farzlarına uyularak bu ibadetin yerine getirildiği görüldü. Öte yandan günümüz Hıristiyanlığında ise genel anlamda bir namaz ibadeti bulunmamakla birlikte hem İnciller’de zikredilen pasajlardan hem de Ortodoks Hıristiyanların; Ermenilerin, Kıptilerin, Nasturilerin ve Süryanilerin İnciller’de belirtilen farzlarına uyarak; şartları ve rükûnları doğrultusunda bu ibadeti yerine getirdikleri tespit edildi. Sonuç olarak Tevrat ve İnciller’de zikredilen namaz ibadetinde uygulanması istenilen bu şartların ve rükûnların Kur’an’da zikredilen şartlar ve rükûnlarla büyük oranda bir uyum içerisinde olduğunu ifade etmek mümkündür. Öte yandan bu farzların pratikte uygulanması esnasındaki şekilsel bazı farklılıkların olduğu da göz ardı edilmemelidir. Bu farklılıkların, bir taraftan şeriatlardaki farklılıklardan kaynaklanabileceği diğer taraftan da aradan geçen zaman içerisinde -öz kısmında ve giriş kısmında belirtildiği üzere- bu iki kitabın günümüze gelirken geçirmiş olduğu bir kısım tahrif ve değişikliklerden dolayı meydana geldiği de tarihsel verilerden anlaşılmaktadır. Bu çalışma, konuyla ilgili zikredilen problemlerin ve soruların hepsinin cevabı niteliğinde olmamakla birlikte, bundan sonra bu konularda yapılacak çalışmalar için bir ivme kazandıracağı ümidi taşımaktadır. Buna göre Tevrat ve İnciller’de oruç, zekât ve hac gibi ibadet konularında da bu nevi çalışmaların yapılmasının gerektiği bir boşluk görüldü. Bu konuda çalışma yapmak isteyen araştırmacıların bunu göz önünde bulundurmaları, ilim dünyası açısından yeni kazanımlar sağlayacağı öngörülmektedir.★★★★★ |
#3
|
|||
|
|||
Kuran'da namaz için kullanılan salât kavramı Tevratın Daniel kitabında sela olarak geçer
. |
#4
|
|||
|
|||
Evet doğru.
|
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Kur'an'da "Aşk" neden yok? | Gercek | Derin Konular & Beyin Fırtınası | 4 | 13.09.24 19:04 |
kuranda sihri batıl eden ayetler | Ebuhamza | Nazar ve Büyü Uygulamaları | 19 | 15.06.24 01:07 |
Kuranda geçen erkek isimleri | Sadi | Kuran-ı Kerim | 1 | 09.04.24 14:55 |
Kur'an'da yazım hataları var mı? | Hal | islam & islami Konular | 40 | 18.12.20 22:25 |
Kıyamet günü olacak olaylarla ilgili ayetler ve mealleri | asterix | Diğer Havas Konuları | 1 | 05.05.19 13:45 |