Öldükten Sonra Bile Kapanmayan Amel Defterimiz Var!

36- YASİN SÛRESİ

اِنَّا نَحْنُ نُحْيِ الْمَوْتٰى وَنَكْتُبُ مَا قَدَّمُوا وَاٰثَارَهُمْۜ وَكُلَّ شَيْءٍ اَحْصَيْنَاهُ فِٓي اِمَامٍ مُبِينٍ۟ ﴿12﴾

Şüphesiz ölüleri biz diriltiriz. Onların yaptıklarını ve geride bıraktıkları izleri de yazarız. Biz her şeyi apaçık bir kitapta birer birer kaydetmişizdir.

Yasin Sûresi 12

Öldükten Sonra Bile Kapanmayan Amel Defterimiz Var!

Her insan arkasında bir iz bırakır. İnsan da bir mermi gibi arkasında bir iz bırakır. İnternete giren kişi arkasında bir iz bırakır. Suç işleyen kişi arkasında bir iz bırakır. Bu dünyada yaşayan kişi de arkasında bir iz bırakır.

Buradaki iz diğer izlerden farklıdır. Buradaki iz, hayır veya şer izidir. Allah Teâlâ bu dünyada yapıp ettiklerimizi anbean yazıyor. Gece gündüz yazıyor. Saniye saniye yazıyor. Yazılmamış hiçbir anımız yoktur. Her anımız kayıt ediliyor. Doğumumuzdan ölünceye kadar ki her anımız yazılıyor, yazılıyor.

Bu, sadece dünyada yaşadığımız zamanla sınırlı değildir. Öldükten sonra bile hayatımızla ilgili bir şeyler yazılıyor. Dünyada hayırlı işler bırakan kişinin amel defteri yazılmaya devam ediyor. Hayırsız, pis ve şer işler bırakan kişinin de geride bıraktıkları yazılmaya devam ediyor. Bu dünyadan ayrılıyoruz ve amel defterimiz kapanmıyor. Zira dünyada bıraktığımız iz bazen iyi şeylere, bazen de kötü şeylere sebep oluyor.

Sosyal medyada bugün paylaştığımız şeyler de geçen günlerde ve yıllarda paylaştığımız şeyler de yazılıyor. Paylaşımlarımızdan doğan etkiden bile hesap göreceğiz. O bile yazılıyor. Pikniğe gittiğimiz de yazılıyor, piknikte bıraktığımız kirlilik, çer çöp de yazılıyor. Yaptığımız ve yazdığımız her şey yazılıyor. Hatta ölsek de yazılıyor.

Yaptığımız şeyin etkisi devam ettiği sürece amel defterimize yazılıyor. Bu bilinçte olan biri her şeyi yazmaz, yapmaz, paylaşmaz.
Arkamızda güzel izler bırakmalıyız. Bu izleri takip edenler doğruyu, doğru yolu bulmalıdır. Bu izleri takip edenler kötü işlere bulaşmamalıdır. Aksi halde onların yaptıklarından da biz sorumlu oluruz. Onların işledikleri kötülüğün kısmen sorumlusu biz oluruz.

Peygamber Efendimiz (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Kim İslâm’da iyi bir çığır açarsa o kimseye bunun sevabı vardır. Ayrıca o açtığı çığırda yürüyenlerin (o ameli yapanların ve devam ettirenlerin) sevabından da kendisine verilir. Fakat onların sevabından hiçbir şey eksilmez. Her kim de İslâm’da kötü bir çığır açarsa o kişiye onun günahı vardır. Ayrıca o kötü çığırda yürüyenlerin günahından da ona pay ayrılır. Fakat onların günahından da hiçbir şey eksilmez.”

Allah Teâlâ bizleri arkasında güzel ameller bırakan ve amel defteri hayırlı şeylerle yazılmaya devam eden kullarından eylesin!

Mezardakilere işittiremezsin ayetini çarpıtıp, bak ayet ölü işitmez diyor diye ahkam kesen,

"Firavun ve adamları sabah-akşam ateşe atılırlar. Kıyametin kopacağı gün de denilir ki; Firavun hanedanını ateşin en şiddetlisine sokun."ayetine rağmen kabir azabını inkar eden, şefaat âyetlerini de çarpıtan bir zümre var ve müthiş şekilde insanların beyinlerini yıkamaya devam ediyorlar. Sahih dahil tüm hadisleri de inkar ediyorlar.

Hocam sizin bu paylaşımınız müthiş, elbette anlayana. Lakin etrafta bu kadar mealist varken işimiz gerçekten zor.