Buyrun buradan yakın..
Bu mudur İslam?
İnsanlar benim derdimi bir türlü anlamıyor. Hanımlar bizim kimyasal problemimiz yok, bizim "itikad" problemimiz var!
Hangi kimyasal taşını kaldırsam altından ya itikadsızlık ya tevekkülsüzlük çıkıyor.
Banane çok fit bir bedene sahip olmaktan, banane beden ölçülerimin dünya güzellik standartlarına(!) Uymasından..
Yada ben firavun muyum ki hiç başım ağrımasın, heeep çok sağlıklı olayım diye gezeyim.. Derdimiz bu değil ki ya.
Derdimiz İslamı anlayabilmek!
Rabbimizi ve bu dinin amacını anlayabilmek. Ama anlayamıyoruz!
Kimyasallarla dolan beden, sentetiğe dönüşen hücreler anlamıyor iste anlamıyor idrak edemiyor..
"AŞIRI KARIN TOKLUĞU, İNSANIN AHMAKLAŞMASINA VE ANLAYIŞININ İYİCE AZALMASINA SEBEP OLUR!" Diye hadisler, alim sözleri boş yere söylenmedi ki.. Buyrun böyle bir mesaj yayılıyor herkesin telefonunda..
Niye? Çünkü toplum buna müsait.
O kadar dinini bilmiyor ki, herşeyi dinden zannediyor.
Bunu fırsat bilenler ise resmen aklımızla dalga geçiyor.

Bu mudur Kuran?
Hayatımıza hükmeden bunca ahkama sahipken, içinde "kıl" aranan bir kitaba nasıl dönüştü gözümüzde?

Bu Rabbimize ve Kitabullahımıza hakarettir!

Sen onca ayeti görme, mide bulandırıcı bir kıl ara sayfalar arasında sonra bundan şifa um!

Ahir zamanda imanı elde tutmak, ateşten kor tutmaktan daha zor..
Diye neden buyurdun, şimdi anlıyoruz canım Peygamberim.. Utanıyorum böyle bir duruma izahat getirmekten ama toplumun geldiği nokta budur.
Teta beta şifası, yok bilmem ne bilinç altı, yok rakam telkini, yok aynı anda su içerek evrene mesaj yolla..
Yediniz bu milletin dinini imanını!
Allah için Kuran ve Sünnetten ayrılmayın kardeşler.
Korkun ya korkun! Korkmayın korkmaktan!
Bu dinden kaymaktan, caymaktan, imanı kaybetmekten korkun.. Tek korkumuz bu olsun.. Selam ve dua ile.

töbe töbe... hatirladigim su yillar önce de boyle birsey cikarmislardi 80 li yillardi..cocuklugum da kiyamet yaklasti acin bakin kil bulacaksiniz hemde Yasin i serifin arasinda paygamberimizin kili diyorlardi ne kadar korkunc... ben zaten kuran okurken kirpigimin yada babamin bi sac telinin oraya dusebilecegi asikardi.. müslümanlari nasil da alaya aliyorlar..

Bunu bana biriside gönderdi doğrumu abla diye bunlara inanmayın birde gizli kimseye söylemeyin demişler neymiş peygamber efendimizi rüyasında görüp kılı virüs için şifa olarak Kur'an'ın farklı yerlerine koymuşlar Allah insanların imanları bu kadar zayıflamış malesef Allah yardımcımız olsun imanımızı korusun insalllah

Bakara Sûresi'nde kimisi için kıl var, kimisi için akıl var. Kimin neye ihtiyacı varsa onu arar ve onu bulur.

Bundan belki 25-30 yıl önceydi. Yine bir efsane vardı. Kimin Kur'an'ında kıl varsa, (saç, sakal, kirpik kılı) güya o kıl peygamber efendimize aitmiş diye. Bu efsane yıllarca sürdü ama unutuldu.

Yine yıllardır dolaşan bir rüya efsanesi vardı. Güya peygamber efendimizin türbedarı bu rüyayı görmüş. Mektupta yazılana inanan kişiye iyi şeyler oluyor, inanmayan ise felaketlere düçar kalıyormuş... İlginç olan ise şuydu: Peygamber efendimizin türbedarı yoktur... Ama bu efsane de revaç buldu. Şimdi de revaçta...

Bir de yakın zamanda bir fasık tarafından uydurulan ve cahiller tarafından paylaşılan bir mesaj var. Buna göre Bakara Sûresi içerisinde bir kıl bulunursa, bu kıl başta korono virüs hastalığına şifa imiş...

Zavallı insanlar da kendi saçlarından ve sakallarından Kur'an'a düşen kılları suya koyup içmişler.

İşte Allah teâlâ'nın Kur'an'da defalarca aklınızı kullanın demesi boşuna değilmiş. Defalarca bu emirde ve uyarıda bulunmuştur. Zira aklını kullanmayan kişi, kıllardan medet umar. Kılın şifa olduğuna inanır. Hem de Allah'a da iftira ederek.