Arabada ya da evde "ne olur ne olmaz" diye bir sopa, demir çubuk, jop, bıçak, hatta silah bulunduruyorsan; onu nasıl eline alacağını, nasıl tutacağını, nasıl savuracağını, nasıl batıracağını, nasıl ateşleyeceğini de bir şekilde kurguluyorsun demektir.

Sen bilinçli bir şekilde bunu yapmıyor olsan da, bilinçaltı dediğimiz şey bunu yapıyor. İlk fırsatta kurulmuş bir makine gibi o aletleri kullanıyor. Ya katil oluyorsun ya da yaralıyorsun, hem de önünü sonunu hiç düşünmeden kendini kaybedebiliyorsun...

Art niyet, kötü düşünce, nefret, hınç ve gıybet de böyle! İçinizde bir yerde yeter ki saklayın, bir kenarda tutun, ilk fırsatta nice kalpler kırar, nice günahlara girer ve nice hak ihlallerine sebep olursunuz.

Kontrolsüzce saçılır dilinizden cümleler.

İş işten geçer, geri alınamaz dilden dökülenler, kırılanlar onarılamaz.

İyisi mi temizle zihninin kuytularında sakladığın keskin kelimeleri, yıllanmış ve fırsat bekleyen "elbet zamanı gelecek" diye beklettiğin o cümleleri...

Kurtul hepsinden, yoksa olmadık zamanda olmadık işler alacaksın başına!

İntikam, ne sıcak ne de soğuk yenen yemektir. Başka yiyecek mi yok, oruca niyet edin. İftara kadar Allah kerim...

Çağımız insanının psikolojisini özetlemişsiniz. Koruma ya da çözüm üretme denince akla hemen şiddet geliyor. İnsani yollar düşünülmüyor.

Allah razı olsun! İçime sekine indi