Bir görüşe göre beden insanın seytanıdır. Bedenin ruha teslim olması istenmiştir. Ruh sevgiyi, beden şehvetve arzuyu temsil eder. Amaç ve gaye işe şeytan ve Adem'in bu kavgasiyla tekamulde zirveye çıkmak, ruhu terbiye edebilmektir. Ruhun sever bedenin ihanet eder ve insan ikisi arasında ince bir çizgide gider. İşte bu sıratta düşenler, taki geçene kadar sürekli bedenlenirler. Birinin silahı yalan diğerinin silahı dürüstlüktur. Pembe dediğiniz yalanda işte burda saklıdır. Pembe yalan bu ikisinin sulhudur ve hatta ölçüdür. Bu dünyada sulhu bozar, ölçüyü kacirirsan ne olur peki? İki sonuç çıkar karşına, ruh kazanırsa takva ehli olursun, beden kazanirsa tekrar tekamule girersin, sulh olursa bir sonraki aşamaya geçersin.

yalanın pembesi olmaz

Pembe yalan değince kişilerin arasındaki yalan gibi görme, bedenin meşru ihtiyaçları olarak gör. Mesela insanın bedensel ihtiyacı için yemek yemesi, şehveti için evliliği veya sevgilisi gibi. Aşırı yemek , aldatmak vb, aşırı olanlar ruhun kandirildigi asıl yalanlardir. Diğer ölçülü olanlar ise bedenin varlığı için yalan Dünya'nın pembe varolma mecburiyeti . Bilmem anlatabildim mi

3 yer dışında yalanın pembesi, civcivli sarısı,ö havai mavisi ne renk olursa olsun kullanılmamalı ... ölçü bu olabilir insan adına, 2 insanın arasını bulmak adına güzel söz taşıma, savaş halinde ki, bu bir çok insanın hayatını kurtarabilir, yada eşiyle olan münasebetinde hayır söz söyleme onun dışındakiler sayılmaz

biz burada yaratıcının bize verdiği akıl, mantık ve vicdanla bir çok görüşü paylasiyoruz. Su kesin doğrudur bu yanlıştır demiyoruz. Ancak bir farkımız var oda bir inanç veya ideolojiye bağlı kalıp o ideojinin sözcülüğünü yapmıyoruz. Tanrının verdiği akilla fikirlerimizi mantık ve vicdani süzgeçten geçirip ortaya koyuyoruz. Kimsenin sahibi olduğu inançlara küfür etmiyoruz, yok saymiyoruz. Sadece o inançları benimsemiyoruz. Burda paylaşılanlar sadece fikir, kesin doğrudur iddiamizda yoktur. İnsanın arasını bulmak, savaş esnasinda yalan söylemek gibi söylem bizzat sana dinin ongorusudur ve ona bağlı kalmanada saygı duyuyorum

ayrıca bu ehliyet dahi çok çok mecbur olunmadığı sürece kullanılmamalı çünkü eğer bu iş aymaz nefsin hoşuna gider hale gelirse ,işlerini böyle yürüttüğünü bir norm haline getirirse ki artık bundan kurtulması zorlaşır işte o vakit güvenilmez bir toplum ortaya çıkar ortaya ...Olaya şöyle bakmak lazım insanın kendini tanıması iyi özelliklerinin yanında, neyi susitimal edecek yapıda olmasını bilmesi ve bu tehlikeli sularda temkinle dolaşmasıdır ...Yani bu yolda yürürüken her yan çivi ile dolu ayağını ona basmamak için nasıl hassasiyetle yürürsen o bakış açısı ile yürümek ...Herşeyi test ederek öğreneceksek o vakit aklın bir kıymeti kalmaz ... Önde olanların ve bazı değerli Filozofların önemi buradan gelir ki bunlar feraseti yüksek insanlar olarak başa gelmeden öngörme yetilerini kullanmalarıdır ....Bizler güvenli bir aile ,güvenilir insanlık istiyorsak bu ehliyete gerek kalmayacak sağlamlıkta ilişkiler kurmalıyız ....

evet akılla bir çok yol aşılır ama işte bazen akıl pembe yalanların hayatımızda gereklilik olduğunu fısıldar ,sonra bunlar kontrol edilemez hale gelebilir ...bizde kimsenin neye inandığı ile ilgilenmiyoruz fikir teatrisi yapıyoruz ...

Pembe yalan bir benzetme, bedenin zaruri ve dindeki tabirler helal dairesi. Yazıyı dikkatli okumakta fayda var. Bı önceki yorumunda suistimalden bahsetmissin ama unutma güzel düşünenler asla bu dünyada sistem kurup toplulukları yönetmedi. Ancak din ideoloji ve etnik hareketler toplumları yönetti devletler kurdular. Ve tarihin hiçbir sayfasında bu öğretiler insanlara huzuru getirmedi. Fikirleri ortaya koyanlar dünyanın vicdani gelişiminde önemli katkılar sağladılar ve güzel düşünceler bu katkıyı insan varolduğu sürece ortaya koyacak. Bu sayfa tekamül ve tekamule inanıyorsan bu dünyada insanın tekamül için gerekli şartlarda tastamam huzur bulması imkansızdır. Her birey kendisi için en güzelini okuyacak sonra idrak edecek ve en önemlisi hayatına tatbik edecek.

biz bunu savunuyoruz zaten sözler birşey ifade etmez ,hal diline dönüşmedikçe ...birilerinin din eksenli yönetim biçimleri yapmaları ,yada başka ideolojilerle muktedir olmaları bunların kurduklarının falsolu olması ilahi öğretinin defosundan kaynaklanmaz ...İnsanlık bu düzenin efendisidir ona verilenleri ne şekilde kullandığından sorumludur ... Doğruda bir konsensumuz yok zaten biz menfaatimiz doğrultusunda harekete eden varlıklarız, her zaman haktan ağır basan budur şu düzende ...Pembe yalanda bunun ayrı bir boyutu olabilir ...Birde aşırı subjektif şeyle bunlar sana göre pembe yalan benim için aşağılık olabilir ve yine tam terside mümkün ...Bu arada ruh terbiye olmaz ,terbiye edilmesi gereken nefs tir ...Nefsin ataklarından nasıl korunur insan bunun yolunu bulmak lazım ...Bunun panzehiri nedir ? nasıl yaparda bedeni zapt altına alır pembe yalanı dahi kendine yakıştırmaz işte o vakit Alay-ı İlliyyine çıkar ...Bu istidada sahipken niye daha ucuz bir makamla yetinelim ..Pembe yalanlar bunlara leke sürer ...

konuyu anlamamışsın. Paylaşılan yazıyı tekrar okumanı tavsiye ederim. Pembe yalanın, bedenin inandığın dine göre helal dairesi denen yaşama gereğidir. Böyle oku yazıyı. Yaşadığımız bu dünyanın yalan dünya denilmesi gibi yaşami idame ettirecek ölçülü ihtiyaç gidermedir pembe yalan. Yazida anlatılmak isteneni tekrar anlattım. Birde kafanda taasubla bağlı olduğun din var ve onu ilahi olarak benimsemişsin ve sana ilahi dediğin dinin biçtiği sınır kadar felsefi olabilirsin. Ben şahsen dinlerin ilahi olmadığını ilahi olan tek şey yaratan olduğunu ve yaradanin insanlarla vicdanla irtibatınin devam ettiğini, vicdani mutlu ve tatmin eden her şeyin ilahi lütuf , vicdani rahatsiz eden her şeyin ilahi kahır olduğunu sahip olduğum mantığıma daha uygun olarak görüyorum. Yinede gerçek budur demiyorum, benim mantığimin doğrusu bu diyorum