#1
|
|||
|
|||
Sapere Aude
Türkmen evine bir şıh misafir geldi, cübbeli, sarıklı, torba sakallı… Buyur ettiler, köylülerle birlikte odaya aldılar, köylüler ne keramet edecek diye ağzının içine bakarken, şıh arada bir irkilir gibi yapıp “Hoşt” diyordu…
Köylüler bunun bir keramet olduğunu anladılar ama ne kerameti olduğunu çözemediler, merakla sordular: “Ya şıh hazretleri nedir o arada hoşt dediğin?..” Şıh: “Bir köpek Kabe'nin duvarına işeyecek gibi niyetleniyor, onu görüyorum, hoşt diye kovalıyorum…” Köylülerin itikadı bir iken bin oldu… Olanları kapının eşiğinden dinleyen evin hanımağası sofrayı hazırladı, herkesin önüne üzerinde et olan pilav geldi… Şıhın tabağında sadece pilav vardı… Şıh bir süre etsiz tabağa baktıktan sonra, kapıda beliren hanım ağaya “Benim tabağımda et niye yok, bunun bir sebebi var mıdır ey hatun?” diye sordu… Hanım ağa yaklaştı, tabağı ters çevirdi, onun etlerini pilavın altına koymuştu… pilavın altında etlerin gözükmesiyle elindeki kepçeyi şıhın kafasına indirdi: “Ulan tabağındaki eti görmedin de, Kabe'deki iti mi gördün?…” * * * Toplumdan hiç eksik olmadı bu kişiler. Benzer şaklabanlıklarla dini duyguları rant malzemesi yapan, nemalanan, önlerinde el pençe divan, el etek öptüren hacı, hoca, şeyh, şıh tayfası.. İçinde yaşadıkları topluma, ekmeğini yedikleri ülkeye olmadık kötülükleri dokunan kerameti kendinden menkul bu tipler, insanların ilminden feyz aldığı gerçek alimlerin de itibarlarına gölge düşürüp etkilerini azalttılar.. NOT: Ha tabi akla gelmiştir “onların peşine düşenlerin hiç mi suçu yok?” sorusu.. Doğru ama ne diyelim ki.. Ünlü arabeskcimizin güzel bir cevabı var buna. Belki en güzeli odur: “Kula kulluk edene yazıklar olsun!” İLAVE NOT: Görseldeki sözü açıklamalıyım.. Ayrı bir yazıyı hak ediyor aslında ama bu yazıya uygun olduğu için kullandım: Sapere Aude.. E. Kant’a ait, aydınlanma felsefesinin temel taşını oluşturan ve “Cesaret Et!” anlamına gelen bu sözün açılımı “Kendi aklını kullanacak kadar cesur ol” şeklindedir ve “tartışma, düşünme, itaat et” düsturunun tam tersidir. Başkasının aklını ödünç alma, kendi aklını kimseye emanet etme, düşünmeye, öğrenmeye heves et, kendi akıl süzgecinden geçirmeden hiçbir yargıyı kabullenme diyerek açabiliriz. Sonuç olarak böyle bir ortamda burada bahsi edilen kişi ve benzerlerinin tutunamayacağı aşikardır. Dövmesi yapılacak söz gerçekten. Bir daha tekrar edelim: Sapere Aude! |
#2
|
|||
|
|||
çok doğru bi tespit Allah herkese akıl vermiştir kullansın diye
|
|
|