#1
|
|||
|
|||
18 bin alem nedir?
On sekiz bin âlem sözünden ne anlamalıyız?
Cenâb-ı Hak bu hadsiz-hudutsuz kâinatı hadsiz, hesapsız âlemlerin iç içe bulunduğu bir gül goncası gibi yaratmıştır. Biz farkındayız veya değiliz; milyarlarca âlem birbiri içinde, birbirine yakın veya birbiriyle temas hâlinde. Meselâ ışık âlemi, harâret âlemi, hava âlemi, enerji âlemi, elektrik âlemi, cezbe âlemi, esîr âlemi, misâl âlemi ve berzâh âlemi birbiri içinde veya birbirine yakın bulunmalarına rağmen aralarında sürtüşme ve yer darlığı yoktur. Hepsi ihtilâlsiz küçük bir yerde bir arada bulunabilmektedirler. Pek geniş gaybî âlemlerin de bu yerkürede bir arada bulunduklarını söylemek mümkündür. Hava âlemi ve su âlemi, insanlık âlemi ile iç içedir. Işığın geçmesine cam engel değildir. Röntgen şuâı, katı cisimlerden rahatlıkla geçebilmektedir. Demirin içine harâret akar; akla bilgi nûru nüfûz eder; melek rûhu engel tanımaz; elektriğin cereyânı akışkan maddelerden akar gider. Bu kesif şehâdet âleminde rûhânîler, cinnîler, melekler, insanlar, hayvanlar ve bitkiler âlemi ayrı ayrı şartlar içinde; ayrı ayrı âlemlerde; ama aynı kürede bir arada yaşayabilmektedirler.1 “On sekiz bin âlem” tabiri İslâm literatürüne çokluktan kinâye olarak girmiştir. Yoksa sayı ile on sekiz bin adet âlem var demek değildir. Bu tabir genellikle tefsirlerde Fâtihâ Sûresindeki “Rabbi’l-Âlemîn” âyetinin tefsîrinde geçmekte; tefsirler, bu âyetteki “âlemîn”, yani “âlemler” lâfzını on sekiz bin sayısı ile ifade ederek, Cenâb-ı Hakk’ın böyle hadsiz âlemlerin Rabbi olduğunu ifâde etmeye çalışmaktadırlar. OKU: Göklerde melekler ve ruhlar Rakam üzerinde net ve sahîh bir nass olmadığından, rakama takılıp kalmamakta fayda vardır. Günümüzde artık rakamlar için sonsuzluk kavramını keşfeden Matematik İlmi, bizi, bu âyetin tefsîrinde de hiç olmazsa “sonsuz âlemlerin” var olduğu netîcesine götürmelidir. Nitekim Üstad Hazretleri (ra) bu âyetin tefsirinde; “Semâvatta binler âlem var; yıldızların bir kısmı, her biri birer âlem olabilir. Yerde de her bir cins mahlûkât, birer âlemdir; hattâ her bir insan dahî küçük bir âlemdir. ‘Rabbü’l-Âlemîn’ tabiri ise, ‘Doğrudan doğruya her âlem, Cenâb-ı Hakk’ın Rubûbiyetiyle idâre ve terbiye ve tedbîr edilir’ demektir”2 diye beyan etmektedir. Bu beyanı biraz açacak olursak; göklerdeki sadece günümüze kadar müşâhede edilebilen sekiz yüz milyon galakside bulunan katrilyonlarca dev yıldızın her birisini; yerdeki kuşlar, kurtlar, böcekler, sinekler, balıklar, bitkiler, ağaçlar dâhil milyonlarca cins mahlûkâtın her birisini; ve nihâyet milyarlarca insanın her birisini birer âlem olarak kabul edecek olursak; yalnız şu cümlede bile sayısız âlemin varlığı üzerinde tefekkürümüzü yoğunlaştırmış oluruz. Burada önemli olan, böyle sayısız âlemlerin her birisinin idâresinin, terbiyesinin ve tedbîrinin Cenâb-ı Hak tarafından tanzim edildiğini bilmemiz ve itikat etmemiz; yani tevhid inancını rencîde edecek düşüncelere müdrikemizde ve zihnimizde yer vermememizdir. Dipnotlar: 1- Mesnevî-i Nûriye, S. 118. 2- Mektubat, S. 316. |
#2
|
|||
|
|||
Bemde 18 bin alemi merak ederdim hep
|
#3
|
|||
|
|||
Her insan bir tek bedeniyle dünyada binlerce ruhuyla alemlerde mi Yaşar 18 bin alemde yaşayıp haberi olmayan bir sure okudun 18 bin alemine etki etti misal 1353 alemde elbisen 2567 alemde yüzün 8756 alemde Nur'un değişti böylemi hepsini yaşıyon hiç birini bilmiyon öyle mi sana çalışan senden olan binlerce ruh var hepsinin ayrı işi var adam diyelim ziyaretlere gidiyor haberi yok evliyalar ile konuşuyor haberi yok daha neler yaşıyor anlatsan inanmaz tüm alemde yaşadığı bilmese görmese bile beden boyutundaki dünyadaki insana yansıyor ..... Gider şimdi daha çok yazsam ne farkeder ilminize göre bunlar dogru mu yalan mı biliyorsanız anlatın senin önem vermediğin insan alemlerde kral neleri var neleri dünyada hiçbirşeyi olmayan aklı kullanmak içinde akla ihtiyaç var ama herşeyin bir bedeli var savaşını vermedigini kazanaman sistemde beleş yok aklın bile akla ihtiyacı var hakedenin aklına getiren yaradan aklına gelmezse seçenekleri yapaman yaşayaman aklı anlamak içinde akla ihtiyaç var her şeyin bir ölçüsü var herkes aklı kadar anlar ama binlerce anlayış şekli var doğru yalan içyüzünü bilmeden anlar ama neye yarar neyse uzun en akıllı insanı sorarsan aklını Allah rızası için kullanan Hz Muhammed sav milyarlarca insanında aklı var insan aklıyla düşünüp yapar hem kendi hem kainat degişir her an
. |
#4
|
|||
|
|||
Sevgili kardeşim, buradaki 18 bin alem alemlerin 18 bin olduğunu söylemiyor zira sonsuz sayıda alem vardır.
|
#5
|
||||
|
||||
18000 alem nedir?
18 alem var. Hepsinin içinde 1000 tane alem var. Toplam 18000 yapar. 1-Ateş 2-Hava 3-Su 4-Toprak 5-İnsan 6-Bitki 7-Hayvan 8-Melek 9-Cin 10-Ceberüt Alemi 11-Misal Alemi 12- Nasut Alemi 13- Lahut Alemi 14- Melekut alemi 15- Benler 16- Senler 17- Canlar 18- Tenler
__________________
Nesimi'ye sormuşlar; O YAR ile hoş musun? Hoş olayım olmayayım o YAR benim Kime Ne! |
#6
|
|||
|
|||
La ilahe illallah rabbimin büyüklüğüne bakarmısiniz
|
#7
|
|||
|
|||
Alıntı:
İslam alimleri uzun yıllar Kur’an-ı Kerim’i her incelediklerinde içinde bahsi geçen 18 000 alem olayına takılmış ve bu konuyla ile ilgili farklı görüş ve bilgilere ulaşmışlardır. Kur’anı Kerim de tam detayı verilmemekle birlikte 18 000 alemden bahsedilmektedir. Miraca 619 yılında çıkan Hz. Muhammed (s.a.v) Bilinen dünya boyutlarının ötesinde bulunan Cinler ve Melekler Alemini gezme imkanı buldu. Arşa çıktığında burada Yüce Allah ile görüştü. Arş boyutunda Yüce Allah’tan 70 000 Kelime kapasiteli gayb Alemlerinin sırlarını öğrendi. Gayb Alemi sırları içinde 18 000 alemlerin nasıl olduğu, ne olduğu hakkında tafsilatlı teknik bilgiler vardı. Kıyametin kesin tarihleri, geçmiş ve geleceğin bilgisi, bilinmeyen insanlık ve yaratılış takvimlerinin izahatları vardı. Yüce Allah bu konuları herkesin anlayamayacağını düşünerek bu gayb sırlarının yarısını insanlardan gizlemesini emretti. Kalan yarısını da, sahabe dostlarına azar azar 35 000 kelimelik sırları açıklamasını istedi. İşte 1381 yıl önce öğrenilen bu gayb Alemlerinin yani 18 000 Alemlerin sırlarına (İlmi Ledün hikmet sırları) dendi. Bu sırları Hz. Muhammed kadar olmasa da ,diğer sahabeler ve ehli beyt erenleri içinde en çok Hz. Ali biliyordu. 1400 yıl önce Hz. Ali 10 bin kelimelik gayb sırlarını biliyordu. Yüce Allah, Son Peygamber, Hz. Muhammedi (s.a.v), 18 000 alemin Efendisi, Peygamberi olarak yaratmıştır. Allah c.c. buyurdu ki: ”Ey Muhammed!, Eğer sen olmasaydın hayalimde, yaratmazdım hiç bir varlığı, Seni 18 000 alemi şereflendirmen için yarattım.” buyurmuştur. Bu buyruktan hemen sonra insanın aklına ister istemez hemen şu sorular gelmektedir. Nedir bu 18 bin alem? Bu alemlerde kimler var? İşte bu sorular genelinde Kuran bu tür konularda düşünmenin önünü hem kapalı tutar gibi hem de ona ters bir şekilde açık tutar gibi dizayn edilip tasarlanmıştır. Yani Kuran’ın yüzünden okunarak sözlük anlamına göre tercüme edilmesi bunu imkansız gösteriyor. Diğer taraftan Yüce Allah kullarına diyor ki, Ey Kullarım, Bu kuranı okuyun, ama hikaye okur gibi okumayın. Bu Kuran’ın içinde anlamı gizli olan bulmaca gibi tasarlanmış ayetler hikmetli sırlar vardır. Allah’ın bu hikmetli sırları üzerinde de düşünün biraz. Kainat içinde, Makro Evrenden, Mikro evrene kadar, 18 000 alem olduğu ve her birinde değişik canlı türleri yaşadığı bilinmektedir. Her Alem değişik bir dizayna ve boyuta sahiptir. Ve bu alemlerde onlara uygun formda yaratılmış nice bedenli ve bedensiz varlık yaşamaktadır. 18 000 Alem, Mevlana’nın eseri olan Mesnevi Kitabında şöyle açıklanır.: 1) -Mutlak değişmez, ezeli ve ebedi varlık,İlahi Ruhunun bulunduğu Lahuti Alem 2) -Allahın zatı ile ilgili ilahi isimler-sıfatların oluşturduğu Ceberut Alemi 3) -Mana Alemi-rüya alemi, ahret Alemi denilen Atlas Göğü-7 kat göklerin Melekut Alemi 4) -Yıldızlar Göğü (Galaksiler)-7 kat yerler Aleminin Melekutu 5) -Satürn Göğü-ya da yörüngesi 6) -Jüpiter göğü -yörüngesi 7) -Mars göğü-yörüngesi 8) -Venüs Göğü-yörüngesi 9) -Merkür göğü-yörüngesi- 10) -Güneş göğü-yörüngesi 11) -Ay göğü-yörüngesi 12) -Dünya Atmosferi 13) -Dünya Denizleri 14) -Dünya Karaları-Toprağı 15) -Dünyanın Ateşten çekirdeği 16) -Dünyanın cansız madenleri 17) -Bitkiler Alemi 18) -Hayvanlar Alemi Eski Alimlere göre, Tüm Alemler 18 grup dur. Her grup kendi arasında 1000 Alem alt grubuna ayrılır. Arapça’da en büyük asal sayı 1000 dir. 18 000 Alem: 1) -Boyut aleminde: Madenler, topraklar,su,ateş ve hava tabakası vardır. 2) -Boyutta: Bitkiler bulunur, 3) -Boyutta: Hayvanlar, İnsanlar bulunur. Dünya, ay,güneş, Samanyolu Yıldız sistemleri bulunur. Buna 7 kat yerler Aleminin melekutu denir. 4) -Boyutta: Cinler Alemi bulunur. Kabir ya da berzah alemi (Ahret Yurdu) 5) -Boyutta:7 kat Alt Cennet denen kutsal mekan 6) -Boyutta: Melei Ala denilen 18 Meleğin yönetici olduğu Meclis sonsuz cennet 7) -Boyut: Levhi Mahfuz Kader Tabelası, Kader kalemi denilen Evrensel kozmik şuurun, yada Aklı küll. Melekler Alemi-İlahi emirlerin çıktığı Alem 8) -Boyut: Kürsi Katı: Allah’ın 99 Esmaül Hüsnası - 99.ilahi isim ve 14 ilahi sıfat tan oluşan ceberut Alemi 9) -Boyut: Arşı Ala ve Mevlanın bulunduğu Lahuti Alem. |
#8
|
|||
|
|||
Nereden duydugumu hatırlamıyorum ama evrende 18.000 Galaksi var oldugunu duymustum o olabilirmi acaba içindeki canlılar
|
#9
|
|||
|
|||
Bir Kuantum teorisi okumuştum.
Şöyle ki bir olay karşısından bir davranışta bulundun. Mesela evden çıkarken sağa doğru gittin, bu bizim hayatımız oluyor. Ama sola da gidebilirdin veya düz de gidebilirdin. İşte bu seçeneklerdeki ve olasılıklarda ki hayatımız da aynı şekilde devam ediyor. Yine aynı şekilde her tercihimiz ayrı bir hayat şeridi oluşturuyor. Neredeyse sonsuza yakın devam eden farklı farklı hayatlarımız. Tabi böyle bir şey ne kadar doğru bilemiyorum, ama Cenab-ı Allah'ın kudretinin ne muazzam olduğunu idrak ediyorsunuz. Bunların hepsinin de bir alem olduğunu düşünülebilir. Selam ve sevgiyle... |
#10
|
|||
|
|||
Kuran’da 18 bin alem var denmiş. Yunus Emre Hz. Diyor ki:
18 bin alemi gördüm bir dağ içinde. Kendi vücudunu görmüş. Dağ, vücut. Başka bir aşık da ( Hacı Bayram Veli): 18 bin alemi gördüm iki direk-bacakları-üstünde demiş. Şimdi burda bir ince nokta var. Onsekiz bin alemi karıştırmayalım, bu kürrei arz teferruatı ile, Allah bu mahlukatını bizim için mi yaratmış, bizi onlar için mi yaratmış? ‘’ Ben her şeyi sizin için yarattım, sizi de kendim için yarattım’’ diyor. İş, o ikinciye gelebilmekte, inşallah. ‘’ 18 bin alemi sizin için yarattım, sizi de kendim için yarattım.’’ Anlayana. Ben önünüze koydum, yerseniz yeyin, yemezseniz yemeyin. Karanlığı aklına getirme, ışık var, ‘’ Işık, aydınlık benim, ‘’ de. Yılgınlığı, kötümserliği aklına getirme. Yaşamayı sevin, yaşamayı sevin. Allah insana: ‘’ Ben sendeyim, ‘’ diyor. Bir Allah diyen-hiçbir şey bilmiyor-bir ‘’ Kul huvalllah’’ diyen, Allah ona misafir. İman eden ve etmeyen, etmeyen de ‘’Allah’’ derse, Allah ona misafirdir. Allah her yerde, nereye gidersen git, seninle beraber. Ama ya sen? Sen gittiğin her yerde Allah ile beraber misin? ‘’ Allah diyen mahrum kalmaz.’’ Ama bin defa desen, mükafatı var. Allah sana kafidir. Allah seni seviyor, sen de Allah’ı sev. Allah’ı sevmeye çalış. Kuddusi Baba bundan 200 sene önce, Niğde’de yaşamış.Kadiri tarikatinden. Cenabı Hak’ka münacat ediyor: Senin bir ismi şerifin Gaffar iken, Ayıp örtücü, Settar iken-bütün kainat!- Ben kime gidem sen var iken? Derdimi kime anlatam? Sen biliyordun yani. Şimdi Kuddusi, kürrei arzın toprağı, suyu, hayvanatı, nebavatı, topluyor, ondan sonra kendine dönüyor. Kendi hakikatine dönüyor. Bedeni vaziyet: Gözde ufacık bir mercimek, dağlar, ovalar olmasa, bin kilometreyi görür. Ufacık bir mercimek! İşte aklı selim, kalbi selim, bir dağ iki ayağının üzerine yürüyor. Ya, bir dağdır bu insan vücudu. İnsanın sesi çok büyük. İnsan 1-2 metre, sesi birkaç kilometreye kadar erişir. Gözü küçücük, düz olursa ufka, 300-400 kilometreye kadar görür. Kulak öyle işitir. İnsan küçük ama, çok büyük. Bunlar ne işlerdir? En kıymetli, en kuvvetli insan, en aciz gene insan. Bu ne hikmettir? Herşeye hakim insan, en aciz gene insan. Ademoğlu gariban. Hiçbir şeye benzemez bu Ademoğlu. Maddiyat olsa, maneviyat olmasa, zati berbat. Onun için garibandır Ademoğlu. Bunun böyle hesabını yaparken, diyor ki: ‘’ Allah’ım, sana hamdü sena olsun,’’ diyor. Şükür olsun yani. Güneşe hamdü sena, yıldıza hamdü sena, bir çiçeğe hamdü sena, insana faydalı ne varsa. Hamdü sena, hamdü sena, öteki dualar. Yatsıdan sonra sabaha kadar dua ediyor. Dalmış içeriye, tefekküre dalmış. Yani ‘’ Bunları bahşettiğine sana hamdü sena olsun. Bunlar benim için. Ben kimin içinim?’’ Dalmış tasavvufa yani. Bir de bakmış, sabah ezanı okunuyor. ‘’Allah’ım,’’ demiş, ‘’ Kuddusi kulunun bin sene ömrü olsa, gene hamdini eda edemez.’’ Biz de böyle şükretmeliyiz. Yediğimiz, içtiğimiz,yakacağımız. Bu inanç ile yaşamak. Bu inanç ile, ‘’ Allah’ım, ‘’ sonunda, tefekkürünen beraber. ‘’ Bunları hep benim yaşamam için mi halkettin? Evet. Evet, bu teferruatı ilahiyi benim için halketmişsin. Evet, teşekkür ederim, hamdü sena olsun sana. Ben aciz kulunu kimin için halketmişsin?’’ Yaa! Merhamet ile, lutfile ihsan etmiş. Kimsin, necisin? Bütün kainat senin için dönüyor. Sen nesin? Kuddusi Baba’nın söylediği gibi, bin sene ömrümüz olsa ve bin sene başımızı secdeden kaldırmasak da, bedenin şükrünü hamdü sena edemeyiz. Sırf bedeni, bedeni. Akıllı olalım inşallah. 20,30,50 yıl okusanız, arasanız, bulacağınız bu. Özü bu. |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Âlem-i ervah ve ruhaniyat nedir? | RvP | Cin & Şeytan & Melek & Ruh | 0 | 28.02.20 22:08 |
Alem-i Ervah | Naim | Allah Dostları & Evliyalar | 2 | 02.01.20 03:34 |
Öte Alem ve Varlıkları | DiLara | Diğer Havas Konuları | 4 | 12.06.18 17:02 |
Rüyada Alem | Havasokulu | A Harfi Rüya Tabirleri | 0 | 22.09.17 16:02 |