Vahdet-i Vucud - Varlık Birliği - Sayfa 2 - Havas Okulu
 

Go Back   Havas Okulu > Havas ilmi & Gizli ilimler > Kadim Bilgelik

Acil işlemleriniz için instagram: @HavasOkulu
Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
  #11  
Alt 27.12.21, 17:31
Acemi
 
Üyelik tarihi: 17.03.19
Bulunduğu yer: Zonguldak
Mesajlar: 3
Etiketlendiği Mesaj: 0 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Hallac-ı Mansurun eserlerinden olan "Tavasin'in" 11.ve son bölümü olan "Bustan-ül Marife'sini (Marifet bahçesi) okumanızı tavsiye ederim...

Alıntı ile Cevapla
  #12  
Alt 27.12.21, 17:33
Acemi
 
Üyelik tarihi: 22.09.18
Bulunduğu yer: Antep
Mesajlar: 3
Etiketlendiği Mesaj: 1 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

konu ile ilgili bir makale ;

“Lâ mevcude illa hu” (Ondan başka mevcut yoktur.) diyerek, varlığın ancak Allah’a mahsus olduğunu esas alan ve mahlukatın varlığını kabul etmeyen bir tasavvuf ekolüdür. Ekolun kurucusu Muhyiddin-i Arabî Hazretleridir. Sadeddin Konvevî Hazretlerinin dışında, bu yola giren büyük zatlara rastlanmaz.

Muhyiddin-i Arabî Hazretlerinin bazı görüşleri, kendisinden sonra gelen tasavvuf ehlince benimsenmiş olmakla birlikte bu yol, diğer tarikatlar gibi, büyük kitlelerin tâbi olduğu bir meşrep hâlini almamıştır.

Vahdet-i vücut meşrebinde Allah namına mahlukat inkâr edilirken, materyalistler ve tabiatçılar bu meşrebi o büyük velinin anlayışına taban tabana zıt bir yola çekerek, tabiat namına Allah’ı inkar yoluna girmişlerdir.

Önce, vahdet ve vücut kelimeleri üzerinde biraz duralım. "Vahdet"in sözlük anlamı, birlik’tir. Zıt anlamı “kesret”, yâni çokluktur. Meselâ, beş farklı harf bir kesrettir, ama bunlar tevhit edilerek bir kelime hâlini alırlarsa vahdete erilmiş olunur.

Kâinat kitabı denilen bu âlemde, bu mânânın sonsuz misalleri vardır. Yüzlerce dal bir ağaç olarak karşımıza çıkarken, milyarlarca hücre bir bedende birleşiyorlar. Bir olan Allah’ın mukaddes varlığı için “vacibü'l-vücut”, kesret dairesini meydana getiren mahlûkatının varlığı için ise “mümkinü'’l-vücut” tabirleri kullanılır.

Vacip; varlığı kendinden olan, bir başkasının var etmesiyle var olmaktan münezzeh bulunan, ezelî ve ebedî var olan Allah’ın varlığı. Mümkin; varlığı, yaratıcısının var etmesiyle tahakkuk eden, o dilediğinde hemen yok olmaya mahkûm, bu cihetle varlığı ile yokluğu yaratıcısının kudretine nispetle eşit bulunan mahlûkatın varlığı.

İşte vahdet-i vücut meşrebindeki bir velî, “istiğrak” dediğimiz mânevî sarhoşluk hâline girdiğinde varlığı sadece vacip varlığa hasreder, mümkinin varlığını inkâr eder. “Lâ mevcude illâ hu” yâni “Ondan başka varlık yoktur.” der.

Bu sözün cezbe hâlinde, mânevî sarhoşluk hâlinde söylendiği açıktır. Zira, Ondan başka varlık olmasa, bu sözün de söylenememesi gerekirdi. Ama, bu sözü söyleyen zât o anda bunu da düşünecek hâlde değildir.

İstiğrak halinin bir gölgesi, günlük hayatımızda da bazen kendini gösterir. İlmî bir eseri okuyan insan kendini mânâya kaptırdı mı, artık kelimeleri bir bakıma görmez olur. Onları hatırlamaz, onlarla meşgul olmaz. O her şeyiyle ilme dalmış, onda gark olmuştur. O anda kitabı unuttuğu gibi, onu tutan parmaklarını, ona bakan gözlerini de unutmuştur.

Vahdetü’l-vücut için, Mesnevî-i Nuriyye’de “Tevhidde istiğraktır ve nazara sığmayan bir tevhid-i zevkîdir.” buyrularak bu meşrebin akıl ile izah edilemeyeceğine dikkat çekilir.

Alıntı ile Cevapla
  #13  
Alt 27.12.21, 17:34
Acemi
 
Üyelik tarihi: 22.09.18
Bulunduğu yer: Antep
Mesajlar: 3
Etiketlendiği Mesaj: 1 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Devamı ;

Bir aynayı güneşe karşı tuttuğunuzda güneş o aynada görünür. Onun nuruyla ayna da aydınlanır. O da ışık saçmaya başlar. Bu ayna şuurlu olsa, güneşin nurunu kalbinde taşır, ona iman eder ve kendisindeki bütün renklerin, ışığın, hararetin hep ondan geldiğini bilir, ona minnettar olur. Bu şuurlu aynanın güneşe doğru yaklaştığını farz edelim. Yaklaştıkça güneşten daha fazla ışık alacak, daha çok parlayacak, diğer yandan, daha fazla ısınacak, yanacaktır. Ayna güneşe yaklaştıkça onda, güneşin görüntüsü dışında kalan saha gittikçe azalır. Ve sonunda aynanın tamamı güneşin nuruyla dolar. Artık onun kalbinde başkasına yer yoktur. Yaklaşma devam ettikçe, ışığın şiddetinden ayna kendini göremez olur. Şiddetli hararet ve nur ile kendinden geçer, istiğrak hâline girer. Artık ne kendisi kalmıştır ortada ne de ışığı. İşte o ayna bu halde iken, “Güneşten başka bir şey yoktur.” derse, bu onun mânevî sarhoşluğunun ifadesidir.

Risale-i Nur Külliyatı'ndan Mektûbat’ta, “Kalbî ve hâlî ve zevkî olan bu meşrebi aklî ve kavlî ve ilmî sûretine çevirmemek” gerektiği önemle vurgulanır. Ve Lem’alar’da bu mânâyı teyit için, “Bu mesele-i vahdetü’l vücudu, şimdiki insanlara telkin etmek ciddi zarar verir.” denilerek çoğu insanımızın maddede boğulduğu, sebeplere gereğinden çok fazla önem verdiği bu gaflet zamanında, bu meşrebi insanlara telkin etmenin ters sonuçlar vereceğine şöylece dikkat çekilir:

"O meşrep, daire-i esbaptan geçip, terk-i mâsiva sırrıyla, mümkinattan alâkasını kesen ehass-ı havassın istiğrak-ı mutlak hâletinde mazhar olduğu salih bir meşrebdir. Bu meşrebi esbab içinde boğulanların ve dünyaya aşık olanların ve felsefe-i maddiye ile tabiata saplananların nazarına ilmî bir sûrette telkin etmek, tabiat ve maddede onları boğdurmaktır ve hakikat-ı İslâmiyyeden uzaklaştırmaktır.”

Alıntı ile Cevapla
  #14  
Alt 27.12.21, 17:34
Acemi
 
Üyelik tarihi: 22.09.18
Bulunduğu yer: Antep
Mesajlar: 3
Etiketlendiği Mesaj: 1 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

devamı ;

Nur Külliyat'ında bu meşrebin “salih” olduğu, mensuplarının da "ehass-ı havas" oldukları zikredilmekle birlikte, bu meşrebin zannedildiği gibi en ileri bir hakikat yolu olmadığına da bilhassa dikkat çekilir.

“Hulefa-i râşidinden ve eimme-i müçtehidinden ve selef-i sâlihînin büyüklerinden o meşreb sarihen görünmüyor.”

denilerek, bu meşrebin hususî kaldığı, umuma mâl olamadığı vurgulanır.

Ne sahabeler, ne mezhep imamları ne de asırlarına yön vermekle vazifeli, İmam-ı Gazalî, İmam-ı Rabbanî, Abdulkadir-i Geylânî gibi mümtaz zâtlar böyle bir yolda gitmişlerdir. Onlar bütün gayretlerini "nübüvvet vazifesi" dediğimiz, insanları irşat etme, ikaz etme, hakkı sevdirme, bâtıldan nefret ettirmede merkezleştirmişlerdir. Bu kutsî vazife ise istiğrak değil, sahv yâni uyanıklık hâlinde icra edilebilir. Nitekim, Muhyiddin-i Arabî de

“Bizim mertebemize çıkmayan kitabımızı okumasın.”

buyurmakla, meşrebinin hususî kaldığını beyan etmiş bulunuyor.

Alıntı ile Cevapla
  #15  
Alt 27.12.21, 17:35
Sen Sen isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Acemi
 
Üyelik tarihi: 22.08.18
Bulunduğu yer: Istanbul
Mesajlar: 1
Etiketlendiği Mesaj: 5 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Süt çoçuğuna bulgur verilmez ,dişi kırılır ...Şimdiki inananların emsali süt çocuklarına tekabül eder ...Bu yüzden Bu devrin Ruhuna uygun değildir ...Bu devrin sorunu iman sorunudur yani işin A sındadır insanlık bu tip subjektif haller, objektif bir seyri suluk Ruhani olarak görülemez ...Objektiflik Herkes tarafından uygulanabilirlilik gerektirir .Hz Muhammed dir Buna en büyük örnek ...

Alıntı ile Cevapla
  #16  
Alt 02.08.24, 01:56
Üye
 
Üyelik tarihi: 04.03.23
Bulunduğu yer: İstambul
Mesajlar: 50
Etiketlendiği Mesaj: 0 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

ALLAH razı olsun paylaşım icin

Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler
birlii, vahdet-i vücud ne demektir?, vahdeti, varlik, vucud


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevap Son Mesaj
ihlas Suresi Açıklamalı Tefsiri Havasokulu Kuran-ı Kerim Tefsiri 11 11.06.24 19:34
evde buldugum kagitlara yazilan arapca yazilarin yorumu ofc18285 Sorularınız 28 24.11.23 16:20
insan varlığının yardımcı varlığı nerededir? Fark Kadim Bilgelik 0 25.06.19 10:32
insan denen varlık bitter Kadim Bilgelik 0 21.06.19 00:36
Hami Varlık SiLence Paranormal Yetenekler 3 08.06.18 08:55


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 20:58.


Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
HavasOkulu.Com
Havasokulu.com appears to be a website focused on "Havas ilmi," which involves various metaphysical and spiritual practices such as vefk (amulets), tılsım (talismans), bağlama (binding spells), celb (attraction spells), nazar (evil eye protection), rukye (healing through prayer), and other related topics like hadim, hüddam, and tasavvuf (Sufism). The site offers content related to personal development, metaphysical studies, and secretive or esoteric knowledge.

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147