|
|
LinkBack | Seçenekler | Stil |
#1
|
||||
|
||||
Kabala, Masonluk, Büyü ve Büyücülük
İsrailoğulları Henüz Musa Aleyhisselâm Hayatta iken Eski Mısır’da Gördükleri Putların Benzerlerini Yapıp Onlara Tapınmaya Başlamışken, Musa Aleyhisselâm’ın Vefâtının Ardından Daha İleri Sapmalara Kaymaları Zor Olmamıştır. Kuşkusuz Tüm Yahudiler İçin Aynı Şey Söylenemez Ama Aralarından Bâzıları Mısır’ın Putperest Kültürünü Yaşatmış, Dahası Bu Kültürün Temelini Oluşturan Mısır Rahiplerinin (Fir’avn Büyücülerinin) Öğretilerini Sürdürmüş, Bu Öğretileri Yahudiliğin İçerisine Sokarak Onu Tahrif Etmişlerdir.
Eski Mısır’dan Yahudiliğe Devrolunan Öğreti Kabala’dır. Kabala da Aynı Mısır Rahiplerinin Sistemi Gibi Ezoterik (Gizemli) Bir Öğreti Olarak Yayılmış ve Yine Mısır Rahipleri Gibi Temelde Büyü ile İlgilenmiştir. Ünlü Yahudi Araştırmacı Shimon Halevi “Kabala Tradition of Hidden Knowledge” Yani “Kabala Gizli İlmin Geleneği” Adlı Kitabında Kabala’yı Şöyle Tanımlamaktadır: Pratikte Kabala, Kötülüklerle İlgilenmenin Yolu ve Semboller Yoluyla Psikolojik Dünyâ Üzerinde Güç Kazanmanın Tehlikeli Bir Sanatı ve Büyüye Dayalı Bir Formudur... Kabala’nın En Önemli Özelliği Büyü ile Yakından İlgili Olmasıdır. Kabala’yı Tanıtan En Tanınmış Kitaplardan Biri “Die Kabala” (Von Papus) da, Kabala-Büyü İlişkisini Şöyle Vurgular: Kabala’nın Teorisi, Büyünün Genel Teorisine Bağlanır... Kabala’nın Dikkat Çekici Bir Yönü ise Tevrat’taki Yaratılış Anlatımından Çok Farklı Bir Anlatım İçermesi, Eski Mısır’ın Maddenin Sürekliliğine Dayalı Materyalist Görüşünü Korumasıdır. Türk Masonlarından Murat Özgen Ayfer, Bu Konuda Şunları Yazmaktadır: Tevrat’ın Ortaya Çıkışından Çok Daha Eski Bir Tarihte Oluşturulmuş Bulunduğunu Göstermektedir. Kabalanın En Önemli Bölümü, Evrenin Oluşturulmasına İlişkin Kuramıdır. Bu Kuram, Deist Dinlerde Benimsenen Yaratılıştan Pek Farklıdır. Kabala’ya Göre, Yaratılışın Başlangıcında “Dâireler” ya da “Yörüngeler” Anlamına Gelen ve SEFİROT Olarak Ânılan Hem Özdeksel (Maddî) Hem de Tinsel (Mânevî) Nitelikli Oluşumlar Doğmuştur. Bunların Toplam Sayısı 32’dir. İlk Onu Güneş Sistemini, Diğerleri ise Uzaydaki Öteki Yıldız Kümelerini Temsil Ederler. Kabala’nın Bu Özelliği, Eski Astrolojik İnanç Sistemleriyle Yakın Bir Bağlantısının Bulunduğunu Ortaya Koyar. Böylece Kabala, Yahudi Dininden Bir Haylice Uzaklaşır. Doğunun Eski Gizemci İnanç Sistemleriyle Çok Daha Bağdaşır... [Masonluk Nedir ve Nasıldır? Murat Özgen Ayfer, İstanbul, 1992, S. 298-299.] Eski Mısır’ın Materyalist Büyüye Dayalı Ezoterik Öğretilerini Devralan Yahudiler, Tevrat’ın Bu Konudaki Yasaklamalarını Tamamen Göz Ardı Ederek, Diğer Putperest Kavimlerin Büyü Ritüellerini de Benimsemişler ve Böylece Kabala Yahudiliğin İçerisinde Ama Tevrat’a Muhalif Bir Mistik Öğreti Olarak Gelişmiştir. İngiliz Yazar Nesta H. Webster “Ancient Secret Tradition” Yani “Antik Gizli Gelenek” Adlı Makalesinde Bu Konuyu Şöyle Açıklar: Büyücülük, Bildiğimiz Kadarıyla Filistin’in İsrailoğulları Tarafından İşgâl Edilmesinden Önce Kenanlılar Tarafından Uygulanıyordu. Mısır, Hindistan ve Yunanistan da Kendi Kâhinlerine ve Büyücülerine Sahipti. Musa Yasasında (Tevrat’ta) Büyücülük Aleyhinde Yapılmış Lânetlemelere Karşı Yahudiler, Bu Uyarıları Göz Ardı Ederek Bu Öğretiye Kendilerini Bulaştırdılar ve Sahip Oldukları Kutsal Geleneği, Diğer Irklardan Aldıkları Büyüsel Düşüncelerle Karıştırdılar. Aynı Zamanda Yahudi Kabalasının Spekülatif Yönü, Perslerin Büyücülüğünden Neo-Plâtonizm’den ve Yeni Pisagorculuktan Etkilendi. Dolayısıyla Kabala Karşıtlarının, Kabala’nın Saf Bir Yahudi Kökenden Gelmediği Şeklindeki İtirâzlarının Haklı Temeli Vardır. [Ancient Secret Tradition, Secret Societies And Subversive Movements, Nesta Webster, Boswell Publishing Co. Ltd. London, 1924] Kur’an-ı Kerîm’de Bu Konuya İşâret Eden Bir Âyet-i Kerîme Bulunmaktadır. Allahû Teâlâ, İsrailoğullarının Kendi Dinlerinin Dışındaki Kaynaklardan Şeytânî Büyü Öğretilerini Öğrendiklerini (Meâlen) Şöyle Haber Vermektedir: ...ve Onlar, Süleyman’ın Mülkü (Nübüvveti) Hakkında Şeytânların Anlattıklarına Uydular. Süleyman İnkâr Etmedi, Ancak Şeytânlar İnkâr Etti. Onlar İnsanlara Sihri ve Bâbil’deki İki Meleğe, Hârut ve Mârut’a İndirileni Öğretiyorlardı. Oysa O İkisi, “Biz Yalnızca Bir Fitneyiz. Sakın İnkâr Etme!” Demedikçe Hiç Kimseye Öğretmezlerdi Fakât Onlardan, Erkekle Karısının Arasını Açan Şeyi Öğreniyorlardı. Oysa Onunla Allah’ın İzni Olmadıkça Hiç Kimseye Zarar Veremezlerdi. Buna Rağmen Kendilerine Zarar Verecek ve Yarar Sağlamayacak Şeyi Öğreniyorlardı. And Olsun Onlar, Bunu Satın Alanın Âhiretten Hiçbir Payı Olmadığını Bildiler; Kendi Nefisleri Karşılığında Sattıkları Şey Ne Kötü! Bir Bileselerdi... [Bakara Sûresi, 102. Âyet-i Kerîme.] Âyet-i Kerîmede Bâzı Yahudilerin, Âhirette Kayba Uğrayacaklarını Bilmelerine Rağmen, Büyü Öğrendikleri ve Uyguladıkları Haber Verilmektedir. Yine Âyet-i Kerîmedeki İfâdeyle, Söz Konusu Yahudiler, Bu Şekilde Allah’ın Kendilerine İndirdiği Şeriattan Sapmış ve Putperestlerin Kültürüne (Büyü Öğretilerine) Özenerek Kendi Nefislerini Satmış, Yani Îmândan Vazgeçmişlerdir. Bu Âyet-i Kerîmede Haber Verilen Gerçek, Yahudi Tarihindeki Önemli Bir Mücadelenin de Ana Hatlarını Göstermektedir. Bu Mücadele, Allah’ın Yahudilere Gönderdiği Peygamberler ve Bu Peygamberlere İtaât Eden Mü’min Yahudiler ile Allah’ın Emirlerine İsyân Eden, Çevrelerindeki Putperest Kavimlere Özenerek Allah’ın Şeriatı Yerine Onların İnanç ve Kültürlerine Eğilim Gösteren Sapkın Yahudiler Arasındadır. İşin İlginç Yanı, Bu Mücadeleye Bâzı Yahudi Olmayan Kimselerin de Katılmasıdır. Kabala ve Ona Dayalı Pagan (Putperest) Öğretiler, Sadece Yahudiler İçerisinde Değil, Yahudi Olmayanlar Arasında da Yankı Bulmuştur. Bu Yahudi Olmayan Kabala Hayranlarının Örgütü ise Masonluktur. Masonluğun Felsefesi Kabala Masonluk Felsefesi Üzerinde de Kabala’nın Etkisi Yoğun Olarak Görülür. Bu Konu Masonik Dergi ve Kitaplarda Üstü Kapalı Olarak Anlatılır. Örneğin Amerikan Masonluğunun Yayın Organı New Age Dergisi, Kabala ile Masonluk Arasındaki Bağlantıyı Şöyle Dile Getiriyor: Kabala, Bilinçaltının Kapılarını Açan ve Rûhu Saran Mânevî Değerlerinin Dışarıya Çıkmasını Sağlayan Anahtardır. Masonluk, Onu İnsanın Yaşamı Anlaması İçin Gerekli Görür... [New Age, S: 31.] Masonlar Ana Düşüncelerini ve Belirgin Sembollerini Kabala’dan Almışlardır. Amblemlerin Pek Çoğu da Kabala Kaynaklıdır. Örneğin Jakin ve Boaz Sütûnları Kabalist Bir Eser Olan Chearé Ora’dan Alınmıştır. Masonluğun, Kabala’nın Felsefesiyle Olan Çok Büyük Benzerliği Çok Yerde Belirtilmiştir. [La Kabbala, Henry Seronya] Türk Mason Kaynakları da Bu Bağlantıyı Aynı Çarpıcılıkla İşlerler: Görüyoruz ki, Kitab-ı Mukaddes’in Haricinde Yahudiliğin Gizli Bir Ananesi, Bir Geleneği (Tradition Orale-Kabbala) Vardır ve Yalnız Buna Vâkıf Olanlar, Kitab-ı Mukaddes’in Hakîki Manâsını Anlayabilirler. Biz de Bu Gelenek (Kabala) Etrâfında Teessüs Eden (Kurulan) Yüksek Felsefeyi Hülâsa Etmeye Çalışıyoruz... [Selamet Mahfili, 4. Konferans, S: 48.] Fakât Bu Sır Çok Az Masonun Bildiği Bir Gerçektir. Masonluğa Yeni Giren Birisini Derece-Derece Eğiten Masonlar, Kabalist Felsefeyi Ona Yavaş Bir Şekilde Aşılarlar. 33 Derece İçerisinde Giderek Yükselen Mason, Öğrendiği Felsefenin Kabala Olduğunu Çok Sonraları Öğrenir. Masonların Deyimiyle “Işık, Uykulu Gözlere Yavaş-Yavaş Verilir.” Bir Masonun Özellikle 27. Dereceyi Aşabilmesi İçin Tüm İnançlarını ve Dünyâ Görüşünü Masonluk Prensiplerine Uydurmaya Kesin Olarak Karar Vermiş Olması Gerekmektedir. Çünkü Bu Dereceden Sonra Masonluk, Bambaşka Bir Şekle Bürünür. Bundan Sonra Mason, Gizli Bir Eğitime Alınır. Hayatın, Kabala’da Yer Alan Mistik Şifre Sistemleriyle Yorumu Yapılır. Her Türlü Kavram, Yerini Tamamen Kabala Esâslı Sembol ve Simgelere Bırakmıştır. Kabala’nın En Belirgin Özelliği Olan Büyü, Bu Aşamada Devreye Girer. Masonlukta Büyü Kabala’yı Felsefelerinin Temeli Edinen Masonlar, Elbette Büyü ile İlgilenmektedirler Ancak Çok Üst Dereceli Masonların Bildiği ve Katıldığı Büyü Ayinleri Masonlukta Büyük Önem Taşır: İnisyatik ve Hermetik Gelenek İçerisinde Yer Alan Masonluğun Geniş Manâdaki Büyücülükle Bir Yakınlığı Vardır. [Tarihte ve Günümüzde Masonluk, Paul Naudon, S: 186.] Çırak, Kalfa, Usta İsimli Mason Yayınında, Masonik Yemin Töreni Şöyle Anlatılır: Tören Üç Kısımdan Oluşur: Yakarma, Söz Verme, Lânetleme. Yakarma: Masonik İlâhlara ve Şeytânî Kuvvetlere Yemin Garantisi Olarak Çağrıda Bulunur. Söz Verme: Şeytâna Verilen Yeminin Konusudur. Lânetleme: Yeminin Tutulmaması Hâlinde Uygulanacak Ölüm Cezasıdır... [Çırak, Kalfa, Usta, S: 40.] Masonlukta Şeytân Karanlığı Aydınlatan Bir Güç Olarak Tasvir Edilir: Şeytânın Feneri Ulaşacağın Yerdeki Karanlığı Aydınlatır... [Mason Dergisi, S: 29, S: 23.] Masonluk, Kabala’nın Prensipleri Doğrultusunda, Kara Ayin Denilen Törenlerin, Felsefesinin En Önemli Unsurlarından Saymaktadır. Masonluğun Bâzı Kolları Evreni Etkilemek İçin Büyücülüğün İcrasını Kendilerine Amaç Edinmişlerdir... [Tarihte ve Günümüzde Masonluk, Paul Naudon, S: 186.] Masonik Kaynaklarda Anlatıldığına Göre, Masonlukta 33. Dereceye Gelecek Kişide Aranılan En Önemli Özelliklerden Biri, Medyumluğa Olan Yatkınlığıdır. 7 Yılda Bir, 7. Ayın 7. Gününde 7 Büyük Locadan Medyum Üstâdın Katılımıyla Toplantılar Yapılır. Masonluğun Bilinen Sembollerinin Haricinde, Sadece Büyü Törenlerine Has Tütsü, Cam Küre Gibi Malzemeler Toplantının Dekorunda Yer Alır. Masanın Üzerine Bir Keçi Kafatası Konur, 7 Kollu Şamdanın 7 Mumu Yakıldıktan Sonra Seans Başlar. Kabala’daki Büyülü Kelimeler Dakikalarca Tekrarlanır. Tören Sırasında Kimse Konuşmaz, Birbirine Bakmaz, Dikkat Dağıtacak En Ufak Bir Hareket Yapılmaz. Bu Ayinler Masonların Dış Dünyâdan En Çok Gizlemeye Çalıştıkları Sırlarındandır. Düşük Dereceli Masonlardan Hiçbirisinin Bu Ayinlerden Haberi Olmaz. Şeytâna Tapınma Ayinlerinin Bir Masona Açıklanması İçin, Masonların Deyimiyle Masonik İlkelerle İyice Yoğrulmuş Olması Gerekir. Ancak Yeterli “Olgunluğa” Geldiğinde Kendisine Bu Sır Verilir. Dereceler İçerisinde Giderek Yükselen Mason Allah İnancını, Ahlâkî Değerlerini Yitirecektir. Sonuçta Ulaşacağı En Önemli Sırlardan Birisi, Kara Büyü Ayinleridir. Masonluğun Felsefesinin Temelini de Bu Sır Oluşturmaktadır. Bu Gücün Hak Dine Olan Nefret ve Düşmanlığının Kökeninde Bu Gerçek Yatmaktadır.
__________________
Ne senle yaşanıyor Ne de sensiz oluyor Şu garip bomboş dünyada.. |
#2
|
|||
|
|||
yahudilerin kabalası, hristiyanların spritualizm , paganların , hinduların kendince şeytani ispirtizma metafizik güçleri varsa, müslümanlarında havass ilmi denen duyular ve boyutlar ötesine geçip ordaki enerjileri almamızı ve tüm insanlara faydalı olmasını sağlayan bir ilmi vardır. idris as dan bu yana havass ilmi ile dünyanın şekillenmesi, en yüksek ahlak ve medeniyet seviyesine ulaşılması için bir çok peygamber ve evliyaullah uğraşmış ama maalsesef bu ilim bu zamanda cahil cühelanın elinde oyuncak olmuş ve şarlatanlık ,cincilik, üfürükçülük, tılsımcılık, muskacılık olmuştur. hz adem as'a 10 suhuf verilmiş. yani sayfası bizce meşhul olan 10 tane kitap. mevla hz adem'e bütün ilimleri bahşetmiştir. dediğiniz gibi hz idris (as) bu peygamber asya, afrika amerika ve mayalarda olan birbirine benzer piramitleri inşa etmiş ve medeniyetin temellerini oluşturmuştur. işte bizlerde mevlanın ilminden bir ilim olan havass ilmini gerçek manada anlayıp öğrenip uygulayabilsek insanlığın ulşacağı en yüksek algı ve medeniyetler seviyesine ulaşıp alemi islamın altın çağını yaşar ve yaşatabiliriz
|
#3
|
|||
|
|||
Kesinlikle bunun için iyi bilmek lazım.
. |
|
|