#1
|
|||
|
|||
Kabala Algılama Metodu
KABALA’DA ALGILAMA METODU
Kabala, bu dünyadaki mevcut yaratılmış varlıkların Yaratan’ı edinmesi olan, mutlak kanunlara göre yükseltilmiş bir amaca doğru birleşen manevi kaynaklar arasındaki sebep sonuç bağlantısını öğretir. Kabala’ya göre tüm insanlık ve her birey, amaç ve Yaratılış programını tamamen edinmek olan son noktaya ulaşmalıdır. Kuşaklar boyunca, insanlar bireysel çalışma ile belli bir manevi seviye elde etmişlerdir. “Kabalistler” denilen bu kişiler manevi merdivenin en üst seviyesine tırmanmışlardır. En küçükten en büyüğe her maddi nesne ve onun hareketi, tüm evrenimizi dolduran manevi güçler tarafından idare edilmektedir. Sanki evrenimiz bir güçler ağının üzerinde duruyor gibidir. Örneğin, rolü yalnızca türünü yeniden üretip, devam ettirmek olan en küçük yaşayan organizmayı ele alın. Kaç adet güç ve karmaşık sisteminin onun içinde fonksiyon gösterdiğini düşünün ve onların kaç tanesinin insan gözüyle tespit edilememiş olduğunu. Onları, bugün yaşayan organizmaların ve daha önce evrenimizde ve manevi dünyalarda yaşamış olanların sayısıyla çarparsak, o zaman güçlerin ve onları kontrol eden bağlantıların muazzam sayısı hakkında belli belirsiz bir fikrimiz olur. Kişi, manevi güçleri iki bir birine bağlı ve eşit sistemler olarak resmedebilir. Bunların arasındaki fark ise; biri Yaratan’dan gelip yukarıdan aşağıya tüm dünyalardan geçerek bizim dünyamıza doğru gelişir. Diğeri dünyamızda başlar ve ilk sistemde geliştirilen kanunlara göre yükselir ve şimdi ikincisinde işlev görür. Kabala, ilk sistemi “Dünyaların yaratılış sırası ve Sefirot” olarak ve ikinciyi de “Manevi seviyeler veya edinimler” olarak tanımlar. İkinci sistem nihai dereceyi elde etmek isteyen insanların Kabala’da çalışılan yasalar olan, birinci sistemin yasalarını izlemeleri gerektiğini öğretir. Kişi bu derecelerde yükseldiği zaman ikinci faktör onun içinde doğar. Bu da maneviyattır. Fiziksel dünya, küçük çocukların bile isimleri ve hareketlerinin sonuçlarına aşina oldukları elektrik, manyetizma gibi doğrudan hissetmediğimiz olgu ve güçler ile doludur. Örneğin elektrik bilgimiz sınırlı olsa da, biz bu olguyu amaçlarımız için kullanmayı ve onu ekmek ve şekere isim verdiğimiz gibi gayet doğal olarak tanımlamayı öğrendik. Benzer şekilde, Kabala’daki tüm isimler bize manevi bir nesne hakkında gerçek ve objektif bir fikir verir. Bir ikincil düşünce ise, manevi nesneler ya da hatta Yaratan’ın Kendisi hakkında hiçbir fikrimiz olmadığı gibi, kendi ellerimizle tutabildiğimiz her hangi bir nesneden bile aynı ölçüde habersiz olduğumuzdur. Bunun sebebi nesnenin kendisini değil de, onun bizim duyularımıza olan etkisine tepkimizi algılamamızdır. Bu tepkiler, nesnenin özü bizden tamamen gizlenmiş kalsa da bilginin benzerliğini verir. Dahası, biz kendimizi bile tamamen anlayamıyoruz. Kendimiz hakkında tüm bildiğimiz eylemlerimiz ve tepkilerimizle sınırlıdır. Dünyayı araştırmanın bir aracı olarak bilim ikiye ayrılır: maddenin özelliklerinin incelenmesi ve onun doğasının (içerik, yapı) incelenmesi. Diğer bir deyişle, evrende madde ve şekilden oluşmayan hiç bir şey yoktur. Örneğin, bir masa maddenin ve şeklin bileşimidir, madde, mesela odun gibi, şekli taşıyan, bir masanınki gibi, temeldir. Veya “yalancı” kelimesini alın, madde (kişinin bedeni) yalancılık, olan şeklin taşıyıcısıdır. Maddeleri inceleyen bir bilim, bilimsel sonuçlara yol açan testler-deneyler üzerine kuruludur. Ancak, maddeye bakmaksızın maddenin doğasını inceleyen ve onları soyut olarak ayıran bir bilim deney üzerine kurulamaz. Bu, maddeye asla bağlanmamış doğası için daha da doğrudur, çünkü dünyamızda maddesiz bir şekil mevcut değildir. Bir şekil maddeden sadece kişinin hayalinde ayrılabilir. Dolayısıyla, böyle durumlardaki tüm sonuçlar sadece teorik varsayımlar üzerine dayandırılabilir. Felsefenin tamamı bu tür bilimden bahseder ve insanlık sık sık filozofların kanıtlanmamış yargılarından acı çekmiştir. En modern bilim adamları bu tür araştırmaları reddetmişlerdir, çünkü sonuçları tamamen güvenilmezdir. |
#2
|
|||
|
|||
Manevi dünyayı incelerken algılarımızın, kendimizi Yaratan’ın bir parçası değil de ayrı
mevcudiyeti olan bir varlık gibi hissetmemizi isteyen, yalnızca Yukarıdan bir arzu olduğunu keşfederiz. Tüm kuşatan dünya aslında manevi güçlerin üzerimizdeki etkisinin sonucudur. Bu nedenle kuşatan dünyadan illüzyonlar dünyası olarak bahsedilir. Ne demek istediğimi bir hikâyeyle açıklayayım; “Bir zamanlar bir arabacı yaşardı. Bir çift atı, bir evi ve ailesi vardı. Aniden kötü bir şans dalgasına kapıldı: atları öldü, karısı ve çocukları da öldü ve evi yıkıldı. Kısa sürede arabacı kederden öldü. Göksel mahkemede bu acı çekmiş ruha ne verilebileceği tartışıldı. Sonunda; yeniden hayattaymış gibi, ailesiyle evinde, iyi atlara sahip ve işi ve hayatıyla mutluymuş gibi hissetmesine izin verilmesi kararlaştırıldı.” Bu hissiyatlar bazen bir rüyanın gerçekmiş gibi göründüğü şeklinde algılanır. Aslında, kuşatan dünyanın resimlerini sadece bizim hislerimiz yaratır. Öyleyse illüzyonu gerçekten nasıl ayırabiliriz? Tüm bilimlerde olduğu gibi, Kabala da maddeyi ve maddenin doğasını incelemeye bölünmüştür. Buna rağmen, onun diğer bilimler üzerinde belirgin bir özelliği ve yanı vardır: maddenin doğasının maddeden soyutlanmasını inceleyen kısmı bile tamamen deneysel kontrol üzerine kurulmuştur; yani, deneysel teste tabidir! Bir Kabalist, çalışılan nesnenin manevi seviyesine yükseldiği zaman, onun niteliklerini ve bu suretle de tam içsel görüşü edinir. Bu kişi aslında maddenin çeşitli formlarını (doğası, içeriği), henüz maddede görünür olmadan, sanki illüzyonlarımızı bir kenardan gözlemliyormuş gibi, etkileyebilir! Aynı diğer öğretilerde olduğu gibi, Kabala da nesne ve eylemleri tanımlamak için belli terminoloji ve semboller kullanır: manevi güç, dünya, ya da bir Sefira (Sefirot’un tekil hali), kontrol ettiği dünyevi nesnenin ismi ile adlandırılır. Her maddi nesne veya güç, onu kontrol eden manevi nesne ya da gücün karşılığı olduğundan, fiziksel dünyadan alınan isim ve onun kökü, kaynağı, arasında katıksız kesin bir uyum vardır. Bu nedenle, sadece manevi güçler ve maddesel nesneler arasındaki benzerliği açıkça bilen bir Kabalist manevi nesnelere isimler tayin edebilir. Sadece nesnenin manevi seviyesini edinmiş bir kişi, bunun dünyamızdaki etkisinin sonucunu görebilir. Kabalistler, “dalların dili” ni kullanarak kitap yazar ve diğerlerine bilgilerini aktarırlar. Bu dil olağanüstü doğrudur çünkü manevi kök ile fiziksel dal arasındaki bağlantı üzerine kurulmuştur. Nesne ve onun manevi kökü arasındaki değişmez bağdan dolayı da değiştirilemez. Aynı zamanda, dünyevi dilimiz aşamalı olarak doğruluğunu kaybediyor çünkü o köke değil sadece dala bağlıdır. Ancak, dilin yalnız sözde bilgisi yetersizdir, çünkü sadece maddesel nesnenin ismini bilmek onun manevi formunu anlamayı sağlamaz. Yalnız manevi formun bilgisi, kişinin, onun dalı olan maddesel sonucu görmesini sağlayabilir. Öyleyse, ilk olarak manevi kökü, onun doğasını ve özelliklerini edinmemiz gerektiği sonucunu çıkarabiliriz. Ancak o zaman kişi, ismi bu dünyadaki dala geçirebilir ve manevi kök ile maddesel dal arasındaki iç bağlantıyı inceleyebilir. Ve sadece o zaman kişi “dalların dili” ni anlayabilir, dolayısıyla tam manevi bilgi değiş tokuşunu kolaylaştırır. Şöyle bir soru sorabiliriz, “Eğer kişi önce manevi kökü edinmeliyse, yeni başlayan biri öğretmeni doğru anlamaz ise bu bilime nasıl hâkim olacak?”. Cevap şudur ki; maneviyata dayalı yüksek arzu ile öğrenci doğru yolu bulur ve Üst Dünyanın hissiyatını edinir. Bu, sadece orijinal kaynakları çalışarak ve tüm maddesel alışkanlıklardan da vazgeçerek yapılır. |
#3
|
|||
|
|||
Firavun zulmünde olan İsrail halkının baş reisi Kabbala adında bir erkek insan. Bu adı Kabbala olan kişi İsrail halkına cesaret vermek için diyor ki. Sabredin bu günler geçer siz allahı bile yendiniz; bu Firavun ilahlık taslıyor; siz bu Firavun'u da yeneceksiniz diyor
. |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Kabala nedir, kabala büyüsü nedir ? | Rapsodi90 | Sorularınız | 5 | 01.02.22 01:03 |
Algılama gücünü yükseltmek | SiLence | Parapsikoloji & Spiritüalizm | 7 | 19.05.19 14:21 |
Duyu dışı algılama | SiLence | Parapsikoloji & Spiritüalizm | 4 | 10.03.19 19:29 |
duyu ötesi algılama. | Tuana | Psişik Yetenekler | 2 | 01.06.18 10:22 |
Takvim Metodu Nedir ? Takvim metodu korur mu? | aşk | Sağlık | 1 | 01.06.17 10:32 |