itikatta bidat - Havas Okulu
 

Go Back   Havas Okulu > islam & Tasavvuf > islam & islami Konular

Acil işlemleriniz için instagram: @HavasOkulu
Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
  #1  
Alt 07.09.23, 17:38
La Tahzen12 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Vefalı Üye
 
Üyelik tarihi: 17.01.21
Bulunduğu yer: Yaradanın Rahmetinde
Mesajlar: 3,106
Etiketlendiği Mesaj: 109 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart itikatta bidat

Bidatın tanımı konusunda Resulullah Sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “İşlerin en şerlisi sonradan ihdas edilenlerdir. Bütün mühdesler (Sonradan üretillip dine eklenenler) bidattır. Bütün bidatler delalettir/sapkınlıktır. Bütün dalaletler ateştedir.” (Nesai 1578, Müslim 867) Dinde olmayan ve sonradan dine eklenen bidatler hakkında Resulullah Sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: "Kim ki bu işimizde/ dinimizde olmayan bir şey ihdas ederse (üretip eklerse) ihdas ettiği (üretip eklediği) şey red edilir." (Buhari 2697) İslam tarihinde itikadi konuda üç görüş ortaya çıkmıştır: 1-Vahi merkezli görüş: Selefi salihin itikadı dediğimiz Sahabe ve onların yolunda olan ehli sünnet alimlerinin görüşüdür. Bu görüşün kaynağı Kur’an ve sünnet ile sınırlıdır. Bu görüş, itikadi olarak nassların yegane kaynak olduğu, nasların dışındaki bütün görüşlerin bidat ve batıl olduğunu kabul eder. Yani iman konusunda Allah Subhanehu ve Teala'nın ve Resulullah Sallallahu aleyhi ve sellem'in öğrettiği gibi iman etmektir. Selef itikadında imanın ve dinin kaynağı sadece vahi kaynaklı olan Kur'an ve sahih sünnettir. Akıl veya keşf dini bir kaynak değildir. Akıl nassların anlaşılmasında sadece araçtır. İslam dini baştan sona kadar vahi merkezlidir. Bu konuda Resulullah Sallallahu aleyhi ve sellem'in sahih sünneti bu dinin çerçevesidir. Vahi kaynaklı olan Kur'an ve sahih sünnet bu dinin tek ve değişmez kaynağıdır. Bu çerçeve içinde kalarak iman eden ve bu çerçevede dini yaşayanlara selefi salihinin yolunda olan ehli sünnet Müslümanları denir. Bu çerçevenin dışına taşan itikadi ve ameli bütün görüş ve uygulamalar bidattır. Selef itikadında Allah Subhanehu ve
Teala'nın sıfatları hakkında “tespit ve tenzih” vardır. Yani sıfatlar olduğu gibi kabul edilir. Hiçbir yorum yapılmaz ve soru sorulmaz ve derler ki: “O'nun misli/benzeri hiçbir şey yoktur, O işitendir, görendir. (Şura 11) 2-Aklı merkeze alan görüş: Aklı merkeze alan ve birçok yabancı felsefe ve inancın etkisiyle itikadı kendi görüşleriyle tespit etmeye çalışanların görüşü. Bu görüşe göre aklın anlamadığı her konuyu ya reddetmek yada tevil metoduyla kendilerine göre yorumlamak gerekir. Bunlar kendi aralarında birçok fırkaya ayrılmışlardır. Bunların bir kısmı her ne kadar kendilerini sünnete nispet etseler de aklı önceledikleri için akıllarına uymayan her nassı/ayet ve hadisi tevil metoduyla iptal veya düzeltme yoluna girmeleri sebebiyle bidat girdabından kurtulamamışlardır. Günümüzde hakim itikadi görüşleriyle bilinen kelamcı ekolü bunlardandır. Sünneti inkar eden “Kuraniyyun/Kurancılar ve diğerleri de bunlardandır. Zihinsel faaliyet ürünü olan akıl olay, olgu ve gelişmeleri anlamada ve anlamlandırmada araçtır. Bu yönüyle akıl edindiği verilerle sınırdılar. Verileri ontolojik (varlık esaslı) olarak değerlendiren akıl asli görevini ifa eden konumdadır. Ancak verileri epistemolojik (bilgi, düşünce zihinsel üretim temelli) olarak değerlendiren akıl her türlü iç ve dış etkiye açık konumdadır. Böylesi bir akıl gerçeği bulmada yetersizdir. Aklın dini bir kaynak olduğuna dair Kur'an da ve sahih sünnette hiçbir delili yoktur. Nasslarda akla yapılan atıfların tamamı vahyin anlaşılmasında ve aklın doğru kullanılmasında önemli bir araç olmasına vurgudur. 3-Keşfi merkeze alan görüş: Keşfi/Sezgiyi merkeze alan ve kendilerini Tasavvuf şemsiyesi altında konumlandıran felsefecilerin mistik itikadıdır. Bunlar eklektik bir inanca sahiptirler. Bunlar, aklı merkeze alanlar yerine keşfi metotla elde ettiklerini iddia edilen bilgileri itikatta esas alırlar. Bu mistik felsefi fırkalar aslında keşfi metodu esas almakla. birlikte felsefeyi ve batıl birçok inancı da içine almışlardır. Bunlardan bazı fırkalar kendilerini sünnete nispet etseler de onlardaki sünnet tanımı ve yaşayış biçimi itibariyle sahih sünnetin dışında kendilerine uygun bir bidat sünneti ihdas etmişlerdir. Ancak gerekli oranda tasavvufun doğru ve ayırt edici bir analizi yapılamadığı için Zühd ve takva ehli alimlerde aynı kategoride görülmüşlerdir. Bu yanlışa dikkat etmek gerekir. Sahabe ile başlayan ve Tabiin İle devam eden zühd sünneti daha sonra onların yolunda olan birçok takva ehli Zahid şahsiyetle tarih boyunca devam etmiştir. Bunları her ne kadar “Mistik felsefecileri” ile aynı tanım altında isimlendirmeye çalışanlar olmuşsa da bunları yapılan yakıştırmalardan tenzih etmek gerekir. Evet! keramet haktır, evliya haktır ancak mistik felsefecileri batıldır. Keramet, Allah u Teala'nın bazı konularda sevdiği bir kuluna ikramda bulunmasıdır. Evliya haktır, zira bütün müminler Allah’ın dostudur ve bu dostlar arasında ileri derecede olan kulların olması naslarla sabittir. Bu konuda detaylı bilgileri “İhsan Nedir” adlı kitabımızda verdik elhemdulillah. Keşf/Sezgi, kalbi faaliyetin ürünlerindendir. Kalp, duyu organlarının edindiği verilere ve zihinsel faaliyetin ürettikleri düşüncelere duygu sahasında çeşitli şekilde tepki verir. Sevgi, öfke, güvenme ve benzeri duygu ve kararlar kalbin faaliyetidir. Ancak kalp, hayal, vehim ve benzeri faaliyetlerde de bulunur. Vesvesenin zuhur ettiği alan da kalptir. Dolayısıyla hangi metotla olursa olsun kalbin ürettiği keşfi/sezgiyi dini bir kaynak olarak kabul etmek mümkün değildir. Nitekim keşfin/sezginin dinen kaynak olduğuna dair hiçbir delil yoktur. Dinde kalbin birçok görevleri vardır; iman etmek, imanda istikamet üzere olmak, ibadetlerde niyet etmek vb.

__________________
Resulullah sav buyurduki 'herkim kendisine fayda veya zarar giderdigine inanarak muska takarsa Allah onun hayatta hiçbir işini tamamlamasın başka bi rivayette ise 'kim muska veya temime takarsa Allah'a şirk koşmuştur . (Ahmed. 17372 ,Ahmed 16781.Elbani 492.)
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevap Son Mesaj
kandil gunleri bidat mı? imas Sorularınız 79 14.10.23 00:44
itikatta bidat (e-kitap) La Tahzen12 Kitap & E-Kitap 0 07.09.23 14:49
teravih namazı bidat mi Lokman Allah Dostları & Evliyalar 7 07.04.22 00:13
Günaydın, iyi Günler, iyi akşamlar demek Bidat Mı? CahCahi Sorularınız 4 01.12.20 15:54
Bidat ve hurafe yaramıyor, ihlal ediyor.. HeartLess Sizden Gelenler 1 26.11.17 12:21


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 20:42.


Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
HavasOkulu.Com

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147