#1
|
|||
|
|||
İbadetin imanla ilişkisi
Akaidî ve imanî hükümleri kavî ve sabit kılmakla meleke haline getiren ancak ibadettir. Evet Allah'ın emirlerini yapmaktan ve nehiylerinden sakınmaktan ibaret olan ibadetle, vicdanî ve aklî olan imanî hükümler terbiye ve takviye edilmezse, eserleri ve tesirleri zayıf kalır. Bu hale, âlem-i İslâmın hal-i hazırdaki vaziyeti şahiddir. Ve keza ibadet, dünya ve âhiret saadetlerine vesile olduğu gibi, maaş ve meade, yani dünya ve âhiret işlerini tanzime sebebdir ve şahsî ve nev'î kemalâta vasıtadır ve Hâlık ile abd arasında pek yüksek bir nisbet ve şerefli bir rabıtadır.
İşârât-ül İ'caz - 83 (Risale-i Nur) |
#2
|
|||
|
|||
Alıntı:
“ ‘Lealleküm Tettekuun’ (Umulur ki siz takva sahibi olursunuz): Lealle (Umulur ki) kelimesi, ümit ve recayı ifade ediyor. Fakat bu mana, hakikatiyle Cenab-ı Hak hakkında istimal edilemez. Binaenaleyh, ya mecazen istimal edilecektir veya muhataplara veyahut sâmi ve müşahitlere isnat edilecektir. Mana-i mecazî ile Cenab-ı Hak hakkında isnat edilmesi şöyle tasvir edilir: Nasıl ki bir insan, bir iş için bir adamı teçhiz ettiği zaman, o işin o adamdan yapılmasını ümit eder; kezalik, bilâ teşbih, Cenab-ı Hak insanlara kemal için bir istidat, teklif için bir kabiliyet ve bir ihtiyâr vermiştir. Bu itibarla, “Cenab-ı Hak, insanlardan o işlerin yapılmasını intizar etmektedir” denilebilir. Bu teşbih ve istiarede, hilkat-i beşerdeki hikmetin takva olduğuna ve ibadetin de neticesi takva olduğuna ve takvanın da en büyük mertebe olduğuna işaret vardır. Reca manasının muhataplara atfedilmesi şöyle izah edilir: Ey muhatap olan insanlar! Havf ve reca ortasında bulunmakla, takvayı reca ederek rabbinize ibadet ediniz. Bu itibarla, insan ibadetine itimat etmemelidir ve daima ibadetinin artmasına çalışmalıdır. Reca manası, sâmive müşahitlere göre olursa, şöyle tevil edilecektir: Ey müşahitler! Aslanın pençesini gören adam, o pençenin iktizası olan parçalamayı aslandan ümit ve reca ettiği gibi; siz de, insanları ibadet teçhizatıyla mücehhez olduklarını gördüğünüzden, onlardan takvayı reca ve intizar edebilirsiniz. Ve keza, ibadetin fıtrî bir iktiza neticesi olduğuna işarettir. Tettekuun: Takva, tabakat-ı mezkûrenin ibadetlerine terettüp ettiğinden, takvanın bütün kısımlarına, mertebelerine de şamildir. Meselâ, şirkten takva, kebairden, masivaullahtan kalbini hıfzetmekle takva, ikaptan içtinap etmekle takva, gazaptan tahaffuz etmekle takva. Demek ‘Tettekuun’ kelimesi bu gibi mertebeleri tazammun eder. Ve keza, ibadetin ancak ihlâsla ibadet olduğuna ve ibadetin mahzan vesile olmayıp maksud-i bizzat olduğuna ve ibadetin sevap ve ikap için yapılmaması lüzumuna işarettir.” Sonuç olarak, insanın yaratılışının aksalgayatı (zirve gayesi) ibadettir. Yani ibadet araç değil, amaçtır. İbadet yaparken de, Allah’tan korkunun (takvanın) ağır basması gerekmektedir. |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevap | Son Mesaj |
Beden ve ruh ilişkisi | twonch | Sorularınız | 2 | 20.05.21 09:45 |
Amel ve İbâdetin, İman ile Alâkası Nedir? | mgunes27 | islam & islami Konular | 0 | 15.05.21 15:35 |
Havas-davet ilişkisi | HavasHoca | Havas Dersleri | 4 | 29.01.18 13:49 |
vefk ve melek ilişkisi | madlen | Sorularınız | 2 | 26.05.17 17:53 |
Ruhla beden ilişkisi | SiLence | Parapsikoloji & Spiritüalizm | 1 | 21.03.17 16:40 |