iman ve Nifak - Havas Okulu
 

Go Back   Havas Okulu > islam & Tasavvuf > islam & islami Konular

Acil işlemleriniz için instagram: @HavasOkulu
Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
  #1  
Alt 21.06.20, 22:01
Swordsfish - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 24.10.19
Bulunduğu yer: TR
Mesajlar: 2,490
Etiketlendiği Mesaj: 78 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart iman ve Nifak

Bilesin ki, ulu Allah (C.C)'in tek ve ortaksizligma ve peygamberlerin getirdigi
gerçeklere inanmak demek olan îmanin kemâli, fazla amel islemekle olur. Nitekim
ulu Allah (C.C.) buyuruyor ki:
"Mü'minler ancak o kimselerdir ki, Allâh'a ve O'nun Rasûl'üne Imân edenler, sonra
da hiç süpheye düsmeksizin Allâh yolunda mallari ve canlari ile cihâd ederler Iste
îmânlarinda sâdik olanlar bunlardir."
(Hucurat - 15).
Lâkin iyi kimseler, yüzlerini doguya ve batiya çevirenler degildir. Asil iyi kimseler
Allah'a, Âhiret Gününe, meleklere, kitaba, peygambere Inananlar, mallarini Allah
sevgisi ile yakinlarina, yetimlere, yoksullara, yari yolda kalmislara, dilencilere,
esirlere verenler, namazi dosdogru kilanlar, zekât verenler, sözlestikleri zaman
verdikleri sözleri yerine getirenler, sikintida, hastalikta ve savasin hararetli
safhalarinda mukavemet gösterenlerdir.» (Bakara - 177)
Ulu Allah C.C) burada «Iyi insan olmak için ahde vefa, sikintilara katlanma... gibi
yirmi vasif sart kildiktan sonra, iste imânlarinda sadik olanlar bunlardir»
buyurmustur.
«— Ulu Allah içinizden Imân edenler ile, kendilerine ilim verilenleri derece derece
yüceltir.» (Mücadele Suresi - 11)
«— Size ne oluyor ki, îmân ettikten sonra gene Allâh Yolu'nda harcamiyorsunuz?!
Oysa ki, göklerin ve yerin mirasi Allah'indir. Içinizde Fetih'den önce Allah Yolu'nda
harcayan ve savasanlar, digerleri ile bir degildir. Onlar derece itibari ile Fetih'den
sonra harcayan ve savasanlardan çok büyüktür. Bununla birlikte, Allâh bu iki
zümrenin her birine en güzel olani vaadetti. Allah yaptiklarinizdan inceden inceye
haberdardir»
(Hadid - 10).
Yine Ulu Allah (C.C.) buyuruyor ki:
«— Allah'in Rizâsi pesinden kosanlar, O'nun katinda derece derecedirler. Allâh
bütün islediklerinizi görür.»
(al-i-imran - 163).
Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:
«— îmân çiplaktir, onun elbisesi takvadir.»
Yine Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:
«— îmân yetmis küsur derecedir, en asagi derecelisi, yolu engel ve takintilardan
temizlemektir.»
Peygamberimizin bu hadisi, îmân olgunlugunun amellere bagli oldugunu gösterir,
öteyandan îmân olgunlugunun münafiklik ve gizli sirkten uzak olmaya bagli
oldugunu belirtmek üzere Peygamberimiz (S.A.S.) buyuruyor:
«— Su dört sifat kimde varsa, o kimse her ne kadar namaz kiîip oruç tutarak
kendini mü'min sansa da katiksiz münâftktir:
1) Yalan konusuyorsa.
2) Verdigi sözü tutmuyorsa.
3) Emânete hiyanet ediyorsa.
4) Anlasamadigi kimselere karsi hileyle davranirsa»
(Baska bir rivayete göre dördüncü madde Antlasmalari bozarsa) diye geçmektedir.
Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:
"Kalbler dört çesittir:
1) Pürüzsüz ve içinde parlak kandil yanan kalb, bu mü'minin kalbidir.
2) Içinde hem imâni ve hem de nifaki bir arada barindiran, karmakarisik kalb.
Oradaki îmân tatli su ile beslenen yesil bakla gibi, nifak ise kan ve irinle beslenen
bir çiban gibidir. Bu iki maddeden (su ile kan-irin) hangisi baskin çikarsa, kalb
onun hükmünü giyer. (Baska bir rivayete göre bu iki maddenin hangisi baskin
çikarsa kalbi denetimi altina alir."
(Hadisin basinda kalblerin dört çesit oldugu belirtildigi halde sadece iki çesidi
aciklanmistir. Diger iki çesit hakkindaki açiklamayi ya Ravî tarafindan unutuldugu
için veya elimizdeki kitaba eksik nakledildigi için ögrenenuyoruz.)
Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:
«— Bu ümmetin münafiklarinin çogunlugu, Kur'ân okuyucularidir.»
Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:
«— Ümmetimde sirk, beyaz kaya üzerinde yürüyen karincanin ayak sesinden
daha gizlidir.»
Sahabilerden Huzeyfe buyurur ki; «Peygamber zamaninda insan söyledigi tek söz
yüzünden ölünceye kadar münafik sayilirdi. Oysa ki, ben ayni sözü sizden günde
on sefer duyuyorum.»
Âlimlerden biri der ki; «Insanlarin münafikliga en yakini olani kendisini
münafikliktan uzak kabul edendir.»,
Sahâbilerdenn Huzeyfe buyurur ki: «Bu günün münafiklari Peygamber'in
zamanmdakilerden çoktur. O zaman onlar münafikliklarini saklarlardi, bugün ise
açik açik münafiklik yapiyorlar.»
Bu nifak îmân dürüstlügü ve olgunlugu ile bagdasmaz. Münafikliktan en uzak
olanlar, ondan çekinenler, en yakin olanlar da onunla hiç bir ilgisi olmadigini
sananlardir
Hasan-ül Basri'ye demisler ki; «Simdilerde münafiklik kalmadigi söyleniyor»
Hasan Basrî böyle diyene «Kardesim, münafiklar ortadan kalksa yolda yalnizliktan
ürküntü duyardiniz» diye cevap verdi.
Yine Hasan-ül Basrî veya baska birisi der ki. «Münafiklarin kuyrugu
yerde adim atamazdik.»
Abdullah Ibni Ömer bir gün Haccâc'in aleyhinde konusan birini duydu ve adama
«Acaba Haccâc burada olup sözünü duyabilse onun hakkinda böyle konusur
muydun?» diye sordu, adam «Hayir» diye cevap verdi. Bunun üzerine Abdullah da
dedi ki, «Biz bu hareketi Peygamber'imizin sagliginda münafiklik sayardik.
Peygamberimiz Dünyada iki çesit dil kullanan Allah Kiyamet Günü de iki dilli
yapar» buyuruyor. Yine Peygamberimiz «Insanlarin en kötüleri, berikine bu yüzü
ile ve ötekine öbür yüzü ile giden iki yüzlülerdir» buyuruyor
Hasan-ül Basri'ye «Bazilari bizim münafikliktan endisemiz yok diyorlar, ne
dersin» diye sorarlar. Hasan onlara su cevabi verir. «Vallahi münafiklikla hiç bir
ilgin olmadigini bilmen, benim için yeryüzünün altin ile dolup tasmasindan daha
sevimlidir» der.
Yine Hasan-ül Bas-rî : «Dilin kalple, için disla ve girisin çikisla uyusmamasi
münafiklik alâmetlerindendir.» demistir.
Adamin biri Huzeyfe'ye «Ben münafik olmaktan korkuyorum» der. Huzeyfe de
ona su karsiligi verir; «Sen münafik olsan, münafikliktan korkmazdin. Çünkü
münâfik, nifaktan emin olur.»
Ibni Ebu Müleyke der ki; «Peygamber'imizin yüz otuz (bir rivayete göre yüz elli)
sahebi ile karsilastim, hepsi de münafikliktan korkuyorlardi.»
Rivayete göre bir gün Peygamber'imiz bir gurup sahâbi ile birlikte oturuyordu.
Birinin sözü geçti ve onu cok övdüler. Bu arada sözü edilen edam çikageldi. Yeni
abdest almisti, abdest suyunun damlalari yüzünden akiyordu, nalinlari da
elindeydi, alninda secde izi vardi.
Sahabiler «Sana sözünü ettigimiz adam iste, ya Rasûlallah» dediler.
Peygamber'imiz «Ben onun yüzünde seytan lekesi görüyorum.» buyurdu.
Adam geldi, selâm vererek sahâbilerin yanina oturdu. Peygamber'imiz ona dedi ki,
«Allah için senden istiyorum, dogru söyle. Buraya gelirken içinden (Bunlarin
arasinda benden iyisi yok) diye geçirdin mi?» Adam «evet» diye cevap verdi.
Bunun üzerine Peygamber'imiz (S.A.S.) duâ ederken söyle buyurdu:
«—Allâh'tm, bildigim ve bilmediklerim için senin afvini dilerim.»
Sahabiler O'na «Korkuyor musun, yâ Rasûlallah» diye sordular. Peygamber'imiz
onlara su cevabi verdi. «Emin olmam için ne sebep var ki. kalbler Allah'in iki
parmagi arasidadir, onlari diledigi tarafa çevirir.»
Nitekim ulu Allah:
«Daha önce hesaba katmadiklari bir durum, Allah tarafindan önlerine çikarilir.»
buyurmaktadir (Zümer - 47).
Bu âyeti açiklarken, belirtildigine göre, onlar iyilik sanarak bir tekim ameller
islerler, fakat Mizan'in kefesine sira gelince isledikleri kötülük sayilir.
Seriyüs-Sakatî der ki: «Insan bilinen bütün kus çesitlerini dallarinda barindiran
her çesitten birer agacin bulundugu bir bahçeye girse ve her kus ayri dil
kullanarak ona (Selâmünaleyküm, ya Allah'in dostu) diye ona seslense de onun
da buna gönlü yatsa kuslarin ellerine düsmüs bir esir olur.»
Yukardaki hadis ve büyük sözleri nifakin ve gizli sirkin incelikleri yüzünden
tasidigi önemi ve bundan emin olunamayacagini sana ögretmis olmalidir. O kadar
ki, Hz. Ömer Huzeyfe'ye kendisinin münâfik olup olmadigini sorabiliyor.
Ebu Süleyman-üd Darani buyurur ki; «Hükümdarlarin birinden bir söz duydum,
ona itiraz etmek istedim, fakat öldürülmem için emir vermesinden korktum.
Korktugum ölüm degildi, fakat ruhum çikarken, baskalarina karsi içimden
üstünlük duymaktan çekinerek itiraz etmekten vazgeçtim.»
Bu çesit nifaklar îmânin hakikati ile gerçekligi, sadakati, olgunlugu ve safligi ile
çelisir, asli ile çelismez.
Nifak iki çesittir. Birincisi sahibini dinden çikarak kâfirler arasma katar ve ebedi
cehennemliklere ekler, ikincisi sahibinin bir süre cehenneme düsmesine veya
ulularin derecesinden eksiklige ugramasina ve siddik'arin mertebesinden asagida
kalmasina yalaçar.

__________________
-Eğer duanız olmasa RABBİMİN katında ne ehemmiyetiniz var.
-Başınıza gelen her musibet kendi yapıp ettikleriniz yüzündendir;kaldı ki Allah birçoğunu da bağışlar.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevap Son Mesaj
Iman tazeleme ve tecdidi iman dua ve tevbesi Resul aksoy Tövbeler & Uyarılar 0 07.11.21 10:40
iman, iman nedir mgunes27 islam & islami Konular 0 15.05.21 15:33
Allah'ı unutmak, fasıklık ve nifak Swordsfish islam & islami Konular 0 17.06.20 15:11
Ey iman edenler, iman ediniz ayetini nasıl anlamalıyız? Torlak Kuran-ı Kerim 4 13.06.20 07:39
Nifak Havasokulu Hadisler 3 23.08.17 21:44


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 19:37.


Powered by vBulletin® Version 3.8.5
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
HavasOkulu.Com

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147